Radyofrekans tüm tıp dallarında son yıllarda kullanımı giderek artan bir teknoloji. Yöntem, uygulama aparatlarıyla doku içine veya yüzeyine belirli frekanslarda radyo dalgaları verilmesi esasına dayanıyor. Bu sayede dokuda kontrollü bir büzüşme ve küçülme sağlanıyor. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mehmet Behram Çam, kanama ve komplikasyon oranının oldukça düşük olduğu ve iyileşmenin de çok daha hızlı gerçekleştiği radyofrekans yönteminin üst hava yolu sorunlarının tedavisinde de giderek daha fazla tercih edildiğini belirtiyor.
Geçirilen enfeksiyonlar, genetik, çevresel faktörler ve alerjinin etkileriyle büyüyen geniz eti ve bademcikler, (adenoid ve tonsil dokuları) solunum yollarını daraltarak, uykuda horlama ve nefes durmasına yol açabiliyor. Çocukların sık hasta olması, uzun sürede iyileşmesi, büyüme ve gelişmelerinde karşılaşılan sorunlar, ders başarılarında düşüklük ya da bazen alt ıslatma problemleri bile hava yolunu kapatan bu sorunlara bağlı olarak ortaya çıkabiliyor.
“Daha önceki dönemlerde sık enfeksiyon geçirmesine bakılmaksızın büyük bademciklerin alınması tercih ediliyordu. Artık sık ve ateşli bademcik enfeksiyonu geçirmeyen çocuklarda, eğer bademcik dokusu büyük ise radyofrekans yöntemiyle küçültülme yoluna gidiyoruz” diyen Kulak Burun Boğaz Uzmanı Dr. Mehmet Behram Çam, bu işlemin fazla bademcik dokusunu istenilen ölçüde buharlaştırarak ortadan kaldırdığını vurguluyor. Ayrıca bademcik, boğazda yapıştığı dokudan ayrılmadığı için sinir uçları uyarılmıyor ve bu da ağrıyı minimumda tutuyor.
Kanama komplikasyonu ve şiddetli ağrı riskinin çok düşük olduğu radyofrekansla tedavi yöntemi geniz eti sorunları için de kullanılabiliyor. Dikkat edilmesi gereken konu geniz eti operasyonlarında mutlaka endoskop kullanılması ve kalan dokulardan oluşabilecek nüksün engellenmesi gerekliliği. Hasta genellikle 2-3 günlük dinlenmenin ardından okuluna veya yetişkinse işine dönebiliyor. Bademciklerin tamamen alındığı durumlarda ise en az bir hafta ev istirahati öneriliyor.
Radyofrekansın en sık kullanım alanlarından biri de burun etlerinin (konka) küçültülmesi. Bu işlemde herhangi bir kesi yapılmıyor. Sadece konkaya birkaç noktadan radyofrekans iğnesi uygulanıyor. Endoskop eşliğinde yapılan bu girişimde konkanın hacim olarak küçüldüğü gözleniyor. “Özellikle arka kısımdaki konka büyümelerinin tedavisinde endoskopi eşliğinde yapılan girişimlerin tercih edilmesi, tedavi başarısını artırıyor” şeklinde konuşan Dr. Mehmet Behram Çam, konka radyofrekans işleminin genelde diğer burun operasyonlarıyla birlikte yapıldığını, ancak tek başına lokal veya sedasyon altında da gerçekleştirilebileceğini belirtiyor. Hasta operasyonun ardından ertesi gün işine dönebiliyor.
Horlama da uyku apnesi (uykuda nefes durması) de günümüzde giderek daha fazla görülen sorunlar arasında. Horlama burun ve dilin arkasında yumuşak damak ve küçük dil yapılarının hava geçişindeki soruna bağlı titreşmesi olarak tanımlanıyor. Tedavinin birinci kuralı kilo vermek, ikinci kuralı ise hava yolunun açık tutulması. Burun tıkanıklığı tedavisi ile beraber, bu bölgede daralma yapan bademcik, dil kökü bademciği (lingual tonsil) radyofrekansla küçültülebiliyor. Bu işlemle birlikte hem dil kökü hem yumuşak damak içine radyofrekans uygulanarak dokuda küçülme ve büzüşme sağlanıyor.
NASIL ARANDI: #Üst hava yolu # sorunlar # bademcik # geniz eti # burun eti # tedavi # radyofrekans teknolojisi # horlama # uyku apnesi # Acıbadem # Kulak Burun Boğaz # Uzman # Dr. Mehmet Behram Çam # kocaeli
