29-03-2024 16:01

Türkiye’nin ilk ve tek iskele şefi Nurşen Yalçın Akbulut

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 08/03/2023
Nurşen Yalçın Akbulut, sadece ilimizin değil ülkemizin de ilk ve tek kadın iskele şefi. Planlama uzmanı olarak işe başladığı firmada, gelişen şartlardan dolayı saha şefliği teklifini kabul eden ve hiç bilmediği bir alanda sorumluluk almak durumunda kalan Nurşen Yalçın Akbulut’un hayatı, bir çalışma arkadaşının “Kadın başına ne işin var iskelede!” cümlesiyle değişmiş. Bu cümle üzerinde var gücüyle çalışarak işini en ince detayına kadar öğrenen Akbulut, halen bir firmada Türkiye’nin ilk ve tek iskele şefi olarak görev yapıyor. Nurşen Yalçın Akbulut, gücünü bilgiye olan açlığından aldığını söylüyor ve “Her kadın kendi gücünü fark etmeli. Dünyayı biz kadınlar kurtaracağız” diyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?

1986, İzmit doğumluyum. Çerkes kökenliyim. 7 yıllık evliyim, Kaan ve Kayra adında 2 erkek evlada sahibim. Türkiye’nin ilk ve tek kadın iskele şefiyim. Çalışmalarımı İzmit, Kırıkkale, İzmir, Hatay, Samsun, Adana gibi ülkemizin  çeşitli illerinde aktif olarak sürdürüyorum.

 

Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?

Farklı değil de her şeye sıfırdan başlamaktı yaptığım şey. Aldığım en büyük risk ise hiçbir şey bilmediğim, sadece planlama uzmanı olarak girdiğim güvenli tip iskele firmasında, şartlardan dolayı bana gelen saha şefliği teklifini kabul etmek oldu.

 

Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?

Kesinlikle var. Ben iskele şefi olmaya karar verdiğimde sudan çıkmış balık gibiydim. Kafamda ‘nasıl olur, ne olur, sahada işler nasıl yetişiyor, tam olarak ne için yapıyoruz?’ gibi havada kalan bir sürü soru vardı ve benim için çok sıkıntılı bir süreçti. En sonunda tam da “Ben galiba bu işi başaramayacağım” diye düşünmeye başlamışken, dinlenme alanındaki bir çalışma arkadaşım gülerek yanıma geldi ve “Zaten kadın başına ne işin var iskelede” dedi ki işte o cümle benim dönüm noktam oldu. Türkiye’de iskele olarak tahta merdiven kullanıldığı o dönemde, benim artık bu işi yapmam lazımdı. İlk olarak sahada iskele kurarak başladım ve işi öğrendim. O süre zarfında bile “Kadın kısmı iskele mi kurar” cümlesini sık sık duyarak, Türkiye’nin ilk kadın iskelecisi oldum :)

 

Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?

Tabii ki güçlü kadın, gücünün farkında olandır. Her kadın güçlüdür bence. Sadece yapabileceklerini görmesi biraz zaman alabiliyor. Ben gücümü, bilgiye olan açlığımdan alıyorum. En iyi bildiğim şey henüz hiçbir şey bilmediğim… :)

 

İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?

Eşimin bu alanda beni hep desteklemesi ki bu destek hala devam eder. Bu benim en büyük gücüm…

Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?

Aslında olmadı çünkü riskli bir iş yapıyoruz ve maalesef en ufak bir hata insan hayatına mâl olabilir. Bu tarz riskli bir durumda ister istemez bu duygunun üstesinden geliyorsunuz çünkü ben kimsenin annesine, babasına, eşine, evladına gidip, “Benim dikkatsizliğim yüzünden oldu” diyemem. O veballe de yaşayamam.

 

Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?

Hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim. Ben ne yaşadıysam, iyisiyle kötüsüyle hep ‘iyi ki’ dedim. Onlar olduğu için ben oldum.

 

Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Bu soruya aslında en güzel mesajı Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk vermiş: “Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.” Ben buna ek olarak sadece şunu eklemek isterim: Unutmayın dünyayı biz kadınlar kurtaracağız. Bütün kadınlar güçlerinin farkında olsunlar.

NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # nurşen yalçın akbulut # kocaeli

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.