TED Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdürü Nilgün Çelebi, TED okullarında sadece öğrenci değil aynı zamanda Türkiye’nin geleceğini yetiştirdiklerini söylüyor.
Kendilerini tercih eden öğrencilere her şeyden önce 90 yıllık TED deneyimini sunduklarını belirten Çelebi, hem ulusal hem de uluslararası eğitim programlarıyla yüksek nitelikli bilgi çağı insanı yetiştirerek, Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine taşıma sorumluluğunu da üstlendiklerini ifade ediyor.
TED Kocaeli Koleji’nin bir test okulu olmadığını ancak öğrencilerini en iyi şekilde donatarak sınavlara hazırladığını da vurgulayan Çelebi, ‘Bunu da öğrencilerimize sürekli test çözdürerek değil, konuları anlatarak, anlamadıklarında tekrarlayarak yapıyoruz. Bir öğrenci derste anlatılanı anlarsa sınavda zaten başarılı olur’ diyor.
Yaşamımdaki en önemli mihenk taşı TED Ankara Koleji mezunu olmamdır. Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden birinde başarıyla okumamı da temelini TED’de aldığım müzik eğitimi ile profesyonel müzik hayatına atılmamı da bu kadar radikal kararlar alırken dayandığım özgüvenimi de iyi derecede İngilizce bilmemi de TED mezunu olmama borçluyum. Bu nedenle, kardeşimle beni TED’de ve ODTÜ’de okutan sevgili anne ve babama her an müteşekkirim. Şuna inanıyorum ki iyi bir temel eğitim almak insanı hayatı boyunca mutlu ve başarılı kılar.
Türk Eğitim Derneği (TED) ile yolculuğumun ilk etabı 1963’te 6 yaşımdayken başladı. İlkokul birinci sınıfta başlayan bu yolculuğum 1974’te liseden mezun olmamla tamamlandı. Aynı yıl üniversite giriş sınavını kazanarak girdiğim ODTÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nü bitirip 6 yıl Başbakanlık’ta çalıştıktan sonra dışarıdan sınavla Devlet Opera ve Balesi’ne girip 24 yıl şarkı söyledim. Sonra 5 yıl bu kurumun genel müdür yardımcısı olarak çalıştım ve emekliye ayrıldım. 2014 Kasım’da ise TED ile yolculuğumun ikinci etabı başladı. O tarihten beri TED Kocaeli Koleji’nin kurucu temsilcisi olarak çalışıyordum. Bu yıl yapılan MEB atamasıyla, Temmuz 2019’da genel müdür oldum. Artık TED Kocaeli Koleji Genel Müdürü ve Kurucu Temsilcisi olarak görev yapmaktayım. Aynı zamanda anneyim, keman sanatçısı bir kızım var.
Genel müdür ile kurucu temsilcisi arasındaki fark, kanunda şöyle izah edilmiş; “Birden fazla kurumu bulunan kurucu, kurumları arasındaki koordinasyonu ve kurumlarda eğitim öğretimin kaliteli olarak sürdürülmesi, öğrencilerin en iyi şekilde yetiştirilmesini sağlamak üzere genel müdür görevlendirebilir.” “Kurucu temsilcisi ise kurumda eğitim ortamının sağlanması için işletme yönetimi ile ilgili işlerin usulüne uygun ve zamanında yapılması gibi hususlardan birinci derecede sorumludur. Müdürlük görevi bulunmayan kurucu veya kurucu temsilcisi, kurumun eğitim ve öğretimine ve bunlarla ilgili yönetim işlerine karışamaz.” Şimdi ben hem kurucu temsilcisi hem de genel müdür olarak okul müdürlerimizle birlikte okulumuzun hem akademik hem de işletme yönetiminden sorumluyum.
Türk Eğitim Derneği bir sivil toplum örgütü olarak Türk eğitim sisteminin sorunlarını değerlendirmek ve çözüm önerileri geliştirmek için çalışmalar yapmaktadır. Maalesef, Türk eğitim sistemi sınavlara mahkûm olmuş durumdadır. İlköğretimden yükseköğretime kadar eğitimin her tür ve düzeyi sınavların baskısı altındadır. Okullarda eğitim-öğretim sınav odaklı hale gelmiş, sınavların kapsamında yer almayan konular ve dersler işlenemez olmuştur. Öğrenciler, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde daha önce hiç görülmediği kadar özel derslere, dershanelere ve kurslara yönelmiştir. Hatta aileler çocuklarına eğitim koçu tutmaktadırlar. Bu durum Türk eğitim sistemi açısından sürdürülebilir değildir. Sürdürülmesi halinde ise geleceğimiz açısından felaket olarak nitelendirilebilecek sonuçlar doğurması kaçınılmazdır. Çünkü yalnızca test çözmeye odaklanarak yetiştirdiğimiz bir kuşaktan topluma ve ekonomiye artı değer katmasını, katkı sağlamasını bekleyemeyiz.
İnsanoğlunun öğrenmesi için anlaması ve uygulayabilmesi gerekir. Yani; ezberleyerek veya 4 seçenekli cevaptan birini seçerek öğrenme olamamaktadır.
Örneğin ben bir TED Ankara Koleji mezunu olarak ilkokul 1’den lise sona kadar aynı okulda okuduğum halde her kademe geçişinde yeterlilik sınavına girdim. TED Ankara Koleji’nden sonra üniversite sınavına girdim ve Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ni kazandım. Fakat hiçbir zaman dershaneye gitmedim veya özel ders almadım. Şu anda bizim okulumuzda ve bizimle birlikte ülkemizdeki sayısı 40 olan TED okullarında okuyan tam eğitim burslu öğrencilerin de hiçbiri dershanelere gitmiyor, özel dersler almıyor, eğitim koçları da yok ama hepsi TED mezunu olduktan sonra Türkiye’nin en iyi üniversitelerine giriyor. Çünkü onlar test çözmek için değil, öğrenmek için çalışıyor. Çünkü onların ailelerinin bu paraları harcama imkânları yok.Son zamanlarda kentimizde bir şehir efsanesi dolaşıyor. Daha doğrusu bu dedikodu özellikle yayılıyor. Diyorlar ki: ‘Aman çocuğunuzu TED’e göndermeyin, orası sınav okulu değil, çocuğunuzu sınava hazırlamazlar.’ Böyle bir şey mümkün mü? Tabii ki öğrencilerimizi sınavlara en iyi şekilde hazırlıyoruz. Fakat bunu sürekli onlara test çözdürerek değil, konuları anlatarak, anlamadıklarında tekrarlayarak yapıyoruz. Bir öğrenci derste anlatılanı anlarsa sınavda zaten başarılı olur. Dolayısıyla TED Kocaeli Koleji bir test okulu değildir ama öğrencilerini en iyi şekilde donatarak sınavlara hazırlar.
TED kültürü, Büyük Önder Atatürk’ün Cumhuriyeti Türk gençlerine, yani kendilerine emanet ettiğini bilen, çağdaş ve laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni koruyabilmek için dikkatli ve uyanık olmaları gerektiğinin bilincinde olan gençler yetiştirmeyi hedefleyen bir kültürdür. Bu kültür, her şeyden önce pozitif bir disiplin anlayışını içerir. Doğru değerlere sahip olmayı ve yaşama dair kavramlar geliştirmeyi gerektirir.
Bu sene bizim okulumuzdan ‘bu okul çok disiplinli’ diyerek ayrılan öğrenciler oldu. ‘Disiplin ne demek?’ diye soran olmadı. Sözlüklerde geçen anlamı; bir topluluğun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı ya da yazısız kurallarına titizlik ve özenle uyması durumudur. Yani; işe gitmek için sabah 7’de kalkmak disiplindir. Kırmızı ışıkta geçmemek de disiplindir. Pozitif disiplin anlayışı ile yetişmiş insanlar hayatta başarılı olur. Diğerleri daima yaya kalır.
Biz bu yıl 100 kişilik bir eğitimci kadrosuyla çalışacağız. 46 kişilik de bir idari hizmetler ekibimiz var. Personel giderlerimiz bütçemizin en yüksek kalemi. Çünkü müthiş kaliteli bir akademik kadro ile çalışıyoruz. İdari kadromuz da bir o kadar kuvvetli. Öğrenci kapasitemize gelince; biz 3 şubeli bir okuluz. Yani her sınıf seviyesinde 3 şube, her sınıfta en çok 24 öğrenci bulunur. 12 yıllık temel eğitim sınıflarımızın kapasitesi 864 öğrencidir. 104 öğrenci kapasiteli anasınıflarımızla birlikte 968 öğrenci kapasiteli bir okuluz. Henüz 12. sınıfımız açılmadı. 2020-2021 ders yılında ilk lise mezunlarımız üniversite sınavına girecek.
Biz hem eğitimcilerimizi hem de öğrencilerimizi seçerek alırız. Daha doğrusu; bizim hem öğretmenlerimizi hem de öğrencilerimizi TED Genel Merkezi seçerek alır. Nasıl seçer? Tabii ki; sınavla ve mülakatla seçer. Neye dikkat eder? Tabii ki; liyakate ve yeterliliğe dikkat eder. Biz okulumuza her başvuran öğretmeni veya öğrenciyi almayız. Hiçbir öğretmeni veya veliyi de telefonla arayıp, ‘Bizimle çalışır mısınız?’ veya ‘Çocuğunuzu bizim okulumuzda okutur musunuz?’ diye rahatsız etmeyiz. Bu, her şeyden önce Kişisel Verileri Koruma Kanunu’na aykırıdır. Ben veli olsam, ‘Çocuğunuzu bizim okulumuza getirin’ diye beni arayan bir kurumu mahkemeye veririm. Öyle ya; ‘Siz nereden buldunuz benim iletişim bilgilerimi?’ diye sorarım. Ama maalesef öyle olmuyor. ‘Kaydınızı yaptırdıysanız hemen geri alın, biz sizin yüzde 10 cezai kesintinizi de size öderiz’ diyor birçok kurumun yöneticileri. Bu medeni bir rekabet tarzı değil maalesef.
Öğrencilerimiz, her şeyden önce okulumuzun 08:45-16:45 saatleri arasındaki 9 saatlik ders yükünü taşıyabilecek kapasitede olmalıdır. Bu hazır bulunuşluk seviyesinde olmayan öğrenciyi okulumuza kaydetmeyi o öğrenciye zarar vermek olarak kabul ederiz. Hiçbir çocuğa taşıyabileceğinden fazla yük verilmemelidir. Bunu tespit etmek için psikolojik danışma ve rehberlik uzmanlarımız her kademedeki öğrenci ile görüşür ve bazı testler uygular. Ayrıca, 4. sınıftan itibaren TED Okulları Giriş Sınavı’nda yeterince başarılı olan öğrencileri alırız. Bunu yaparken de öğrencinin geleceği sınıfın ders programını yürütebilmesi için gereken hazır bulunuşluk seviyesine bakarız. ‘Öğrenci odaklı’ olan sistemimiz, öğrencinin aleyhine olacak hiçbir uygulamaya onay vermez.
Bizi tercih eden öğrencilere her şeyden önce 90 yıllık TED deneyimini sunuyoruz. Türk Eğitim Derneği okullarından biri olan okulumuz; yüksek nitelikli bilgi çağı insanını yetiştirerek, Türk ulusunu çağdaş uygarlık düzeyine taşıma sorumluluğunu üstlenmiştir. Türk Eğitim Derneği, geçmişten günümüze ‘iyi insan - iyi yurttaş’ yetiştirmeyi amaçlamıştır. Temel stratejik hedef, kişisel amaçları ile ülke hedeflerini bağdaştırma bilinci ve becerisi kazanmış demokrat-gelişimci-girişimci insanın yetiştirilmesidir. İşte bu amaca yönelik olarak; biz öğrencilerimize hem ulusal hem de uluslar arası eğitim programlarıyla yetişme fırsatı sunuyoruz. İsteyene yarı olimpik bir havuzda yüzme, isteyene tam teşekküllü bir spor salonunda basketbol veya voleybol oynama, isteyene masa tenisi oynama fırsatı sunuyoruz. Yurt dışına giderek gelişmiş batılı ülkelere yerleşen velilerimizin çocukları oralardaki okullardan büyük övgü alıyor. Bu da bize yetiyor ve hatta artıyor.
Öğrencilerimizin İngilizce’yi hayatlarının bir parçası olarak görerek bu dilde konuşmalarını, kitap okuma, yazma, araştırma ve sunum yapma, program seyretme alışkanlıklarını kazanmalarını sağlayacak ders içi ve ders dışı etkinlikler yapıyoruz. Bunun yanı sıra yurt dışı programlarıyla öğrencilerimize hem yabancı kültürleri tanıma hem de öğrendikleri dili doğal ortamlarında kullanma fırsatı yaratıyoruz. Okullarımızda İngilizce dil eğitimi ilkokul, ortaokul ve lise düzeyinde TED Genel Merkezi tarafından yapılan sınavlarla izlenir. Ayrıca 4. sınıftan itibaren İngilizce seviye tespit sınavı yapılır, sınav sonunda belirlenen ihtiyaçlar doğrultusunda, eğitim- öğretim yılı süresince öğrencilere İngilizce destek programı uygulanır. Öğrencilerimizi yaş ve seviyelerine uygun uluslararası sınavlarda rahatlıkla başarı gösterebilmeleri için hazırlamak da hedeflerimiz arasındadır. İlkokulda Cambridge STARTERS, MOVERS, FLYERS ile başlayan hazırlıklar, ortaokulda KET, PET sınavlarıyla devam eder. 11. sınıf sonu itibariyle öğrencilerimizin IELTS (The International English Language Testing System) veya TOEFL (Test of English as a Foreign Language) sınavına girmeleri hedeflenmektedir. Bu sınavlara ait sertifikalar, yurt içindeki birçok üniversitenin hazırlık sınıfını atlama veya yurt dışında bulunan üniversitelere başvuruda ön koşul olarak kabul gören belgelerdir. TED Kocaeli Koleji’nde farklı seviyelerde İngilizce yürütülen kulüpler ile öğrencilerimiz müfredat dışında dil becerilerini kullanabilmekte ve geliştirebilmektedirler. JMUN (Junior Model United Nations), MUN (Model United Nations) , GCC (Global Citizenship Club) ve DI (Destination Imagination) kulüp çalışmaları sayesinde öğrencilerimiz yurt içi ve yurt dışı platformlarda farklı ortamlarda dili kullanarak kendilerine olan güvenlerini geliştirme fırsatını yakalarken, bilgi ve tecrübelerini arttırırlar. Okulumuzda ikinci yabancı dil olarak Almanca ve İspanyolca sunulmaktadır. İkinci yabancı dil programıyla öğrencilerin ikinci yabancı dilde etkili iletişim kurmalarını, öğrendikleri dile ve kültüre olumlu duygular ve öğrenme hevesiyle yaklaşmalarını sağlamayı hedefleriz. Tıpkı İngilizce derslerimizde olduğu gibi okulumuzda uygulanan ikinci yabancı dil eğitim kalitesinin uluslararası bağımsız yurt dışı merkezler tarafından belgelenmesi amacıyla öğrencilerimiz FIT (Goethe Enstitüsü) ve DELE (Cervantes Enstitüsü) sınavlarına hazırlanmaktadır.
Sistemimizde; TEB, MEB, başarı ve yetenek bursları olmak üzere 4 çeşit burs bulunmaktadır.
Tam Eğitim Bursu (TEB): Türk Eğitim Derneği tarafından maddi olanakları yetersiz ancak başarılı öğrencilere verilen burstur. Türkiye genelinde yapılan merkezi sınav ve sonrasında gerçekleştirilen mülakatlarla (ev ziyaretleri) öğrencilerin seçildiği Tam Eğitim Bursu (TEB) ile sadece okul ücretleri değil; cep harçlığı, servis, yemek, kitap-kırtasiye, kıyafet, yatılı ise pansiyon giderleri olmak üzere tüm eğitim masrafları karşılanmaktadır. Sisteme girmeye hak kazanarak TED okullarında eğitim gören ve mezun olan öğrencilerin, üniversite eğitimleri boyunca da bursları devam etmektedir. Ayrıca, üniversite öğrencilerinin staj ve kariyer takiplerinin yapıldığı sistemde, mezun öğrencilerin işe yerleşme süreçleri de desteklenmekte ve izlenmektedir. Tam Eğitim Bursu sisteminden bugüne kadar yaklaşık 50.000 öğrenci faydalanmıştır. Okulumuzun Tam Eğitim Burslu öğrencileri, eğitim kalitemizin en güvenilir ispatıdır. Bu öğrencilerin hiçbiri dershaneye gitmemekte fakat ulusal ölçekteki sınavlarda yüksek başarılar elde etmektedirler.
Okulumuzda hem ulusal hem de uluslararası eğitim programları uygulanır. Bunlardan bazıları yalnız TED okullarında uygulanan programlardır. Türkiye’de ilk defa TED Ankara Koleji tarafından geliştirilerek uygulamaya konulan Bilim İnsanı Yetiştirme (BİY) Programı, TED Kocaeli Koleji’nde Türkçe olarak okutulmakta ve matematik ile fen bilimleri grubunda yer alan derslere ait terminoloji İngilizce olarak da verilmektedir. BİY programı mezunu öğrencilere, üniversiteye yerleşme sürecinde TED Üniversitesi ve Koç Üniversitesi burs imkânı sağlamaktadır. Öte yandan, yine okulumuzun lise kademesinde uygulanan BTEC programı da Türkiye’de ilk defa bazı TED okullarında uygulamasına başlanan ve öğrencilere mesleki yeterlikler kazandırmayı amaçlayan, uygulama odaklı, pratik ve canlı bir mesleki eğitim modelidir. Dört yıl önce açılan okulumuz 3 yıldır 8. sınıf mezunu vermektedir. Henüz 12. sınıfımız yok, seneye 11. sınıfımız 12’ye geçecek ve 2020-2021 ders yılı sonunda ilk mezunlarımız üniversite sınavına girecek. İlköğretim kademesini bitiren öğrencilerimizin Lise Giriş Sınavı sonuçları kentimiz ölçeğinde ve TED okulları arasında üst seviyede yer almaktadır. Biz bir TEST OKULU DEĞİLİZ fakat öğrencilerimizi ULUSAL SINAVLARA HAZIRLAMAKTAYIZ. Bunu yaparken öğrencilerimizin konuyu anlamalarını, aşağıdaki cevap şıkları olmadan da soruyu cevaplayabilmelerini hedefleriz. Bunun için, hafta sonları da dahil olmak üzere öğrencilerimize emek harcayan değerli eğitim yöneticilerimize ve öğretmenlerimize de teşekkürü bir borç biliyorum.
Okulumuza 8. sınıftan ve 10, 11, 12. sınıflardan yeni öğrenci alınmamaktadır. Sadece diğer TED okullarından naklen gelen öğrenciler kabul edilmektedir. Çünkü biz, bir öğrencinin ‘TED mezunu’ olabilmesi, TED kültürünü alıp sindirebilmesi için en az 4 yıl okulumuzda okuması gerektiğini düşünüyoruz. Bu nedenle, ‘ilk yılımızda sözümüzü tuttuk’ gibi reklamlar yapmayız. Zaten başarılı ve parlak olan öğrencileri mezun olmadan bir yıl önce alıp, onların sınav başarısıyla övünmeyiz. Aklı başında hiçbir kimsenin de bunlara inanacağını düşünmüyorum.
Biz seviye sınıfları da yapmayız. Çok başarılı öğrencileri bir sınıfa toplayıp sadece onları iyi yetiştirmeye çalışmak gibi bir stratejiyi hainlik olarak görmekteyiz. Topyekûn kalkınmaya inanırız. Öğrencilerimizin bir kısmını değil, tamamını iyi yetiştirip toplumumuza kazandırmayı hedefleriz.
Bana bunları açıklama fırsatı verdiğiniz için ben teşekkür ederim.
NASIL ARANDI: #TED koleji # TED # türk eğitim derneği # kocaeli # nilgün çelebi # genel müdür # kurucu temsilci # başiskele # eğitim # öğretim # okul # anaokulu # ilkokul # lise # anadolu lisesi # başarı # gelecek # kocaeli
