Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
Öncelikle bir anneyim... Selanik göçmeni bir ailenin kızıyım. Karamürsel’de yaşıyorum. Çocukluktan beri tutkunu olduğum makyaj üzerine eğitimler aldım, akademik programlara katıldım. Eğitimlerimi başarıyla tamamladım ve şu anda da güzellik sektöründe hizmet veriyorum.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Zor bir sektörün içindeyim. Microblading, herkesin bir hevesle eğitim alıp yapmaya çalıştığı bir alan... Bu işi iyi yapan da var, hakkıyla yapamayan da… Böylesi büyük bir sektörde benim bir farkım olmalıydı. Şöyle düşündüm: İnsanlar önce kaşımıza değil gözümüze bakmalı. Çok abartılı kaşları, koyu renkte tek düzende yapılmış işlemleri, herkesin aynı modelde yaptığı işleri yapmadım. Müşterilerim istese de önceliğim her zaman en doğal kaşlar oldu. Ve iddia ediyorum, herkes bu işi yapabilir ama benim kadar doğal yapanı yoktur. Aldığım riske gelirsek… Ben bir iş yeri açmayı hiç düşünmedim. Bu işe başladığım ilk günden beri çalışma şeklim freelance’di. Müşterilerime, randevu sistemiyle evlerinde hizmet veriyorum. Bu çalışma şekli şimdilerde çok popüler olsa da beş sene önce insanların çok tanımadığı, güvenmediği bir yöntemdi ve o gün için adımı duyurma ve gereken güveni kazanma anlamında aldığım yüksek bir riskti.
Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Kadın olmak, başlı başına gücün ta kendisi. Mesleğimi ne kadar iyi yapıyorsam, insanlar beni ne kadar takdir ediyorsa kendimi o kadar güçlü hissediyorum. Ben gücümü hiç bitmeyen azmim ve kendimi motive edecek hırsımdan alıyorum.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
Buna örnek verebileceğim bir sürü anım var ama en yoğun hissettiğim an, aldığı kemoterapiden dolayı kaşları dökülmüş bir danışanımın, işlem sonrasındaki mutluluğunu ve hayata yeniden tutunduğunu gördüğüm andı.
.jpg)
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
Güçlü bir birey olmanın biraz da yaşanan başarısızlıklardan geçtiğine inanıyorum. İnsanın yaratıcılığı için yaşadığı olumsuzluklar da çok kıymetli. Mesleğimin ilk yıllarında başarısız olma ihtimali beni çok endişelendirmişti ama cesur adımlar atmak da bu hayatın kuralı. Gelecekte beni neyin beklediğine çok takılmadan “hayırlısı” diyerek sevdiğim ve mutlu olduğum işi yapıyorum. Evet, bugün geldiğim noktayı tahmin edemezdim… Hayal ettiğimden daha başarılı oldum, pek çok ulusal kanalda röportaj verdim. Şu an kendimi güçlü hissediyorsam zamanında güçsüz hissettiğimde pes etmediğim içindir.
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Her daim kedi ayakları üzerinde durmanın bir kadına sağladığı özgüveni hiçbir ilişki veya statünün vermeyeceğini onlara garanti ediyorum. Bu nedenle tek bir mesajım olabilir… Kendinize yetmeye çalışmaktan asla vazgeçmeyin ve bu yolda kimseye taviz vermeyin.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # suzan türk # kocaeli # kaş tasarım
