Son günlerde popüler olan, ünlülerin de gülüşlerini değiştirmek için yaptırdığı gülüş tasarımıyla ilgili merak edilenleri diş hekimi Özgür Sunaoğlu’na sorduk. Her isteyen gülüş tasarımı yaptırabilir mi? Gülüş tasarımıyla istenilen gülüşe kavuşulabiliyor mu? Sonuçlar ne kadar doğal oluyor? Diş hekimi Özgür Sunaoğlu, sorularımızı içtenlikle yanıtlarken bu uygulamanın hem hastayı hem de hekimi koruduğunu söyledi.
İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Diş Hekimliği Bölümü’nden 2001 yılında mezun oldum, yaklaşık 3 yıl Sakarya Karasu’da çalıştım. 2004 yılında Seka Devlet Hastanesi’ne geçtim ve İzmit serüvenim başladı. Yaklaşık 11 yıl bu kurumda çalıştıktan sonra 2015 yılında istifa edip DentAtlas’ı kurduk ve çalışmalarımıza hala devam ediyoruz. Evliyim, fen lisesine giden bir kızım var. Tüm sporları severim ama özellikle su sporlarına büyük ilgim var. Kızımla birlikte squba diving ve su kayağı yapıyoruz. Amatör olarak fotoğrafçılıkla ilgileniyorum. Geçen yıl Açık Öğretim Fakültesi Fotoğrafçılık Bölümü’nü bitirdim.
2015 yılında Hasan Orakçı, İbrahim Halil Karakuş ve İlteriş Kağan Erdoğan’la birlikte DentAtlas’ı kurmaya karar verdik. Şu an içinde bulunduğumuz binada çalışmalarımıza başladık ve hala devam ediyoruz. Klinikte 6 hekim arkadaşımızla birlikte güncel diş hekimliği uygulamalarının tümünü yapmakla birlikte ben daha çok cerrahi uygulamalar ve gülüş tasarımı üzerine yoğunlaşmış durumdayım.
Gülüş tasarımı, ağız içi ön bölge estetiği için kliniklere başvuran hastalara uygulanan bir yöntem. Kısaca; hastalara yapılacak restorasyonların bir ön görünümünü en baştan, yani hastanın dişlerinde hiçbir preparasyon (diş kesimi) yapmadan hastaya kendi ağzında gösterme işlemi. Böylelikle hastalar tedavi sonrasında bir sürprizle karşılaşmıyor, yapılacak estetiği baştan görmüş oluyor. Hem hastayı hem hekimi koruyan bir uygulama. Günümüzde dijitalleşmeyle birlikte dijital gülüş tasarımı yaygınlaşmaya başladı. Dijital gülüş tasarımıyla estetik restorasyon yapım süresi de çok daha kısaldı.
Bu çalışmada hastaların ön muayenesini takiben fotoğrafları ve videoları çekilir. Çekilen fotoğraf ve videoların rehberliğinde, altın oran gözetilerek mum modeller (Wax-up) hazırlanır. Tasarlanan modeller geçici materyallerle hasta ağzına uygulanır (Mock-up) ve tekrar fotoğraf ile videolar alınır. Bu aşamalarda hastanın dişlerine herhangi bir müdahale yapılmasına gerek yoktur. İlk hali ve tasarım sürecinden sonraki hali dijital ortamda hastaya gösterilir. Hasta onay verdiği taktirde toplanan tüm veriler dijital ortama aktarılır ve dişler hazırlanıp, dijital ölçü alınır. Restorasyonlar çok kısa sürede, özel kazıyıcı cihazlarda, estetik materyallerden ve tabi ki yapılan estetik dizayna göre üretilip hastaya uygulanır. Böylelikle hasta baştan görüp beğendiği, kaba tabirle “deneme sürüşü” yaptığı estetik uygulamaya birkaç günde kavuşmuş olur.
Gülüş tasarımı sürecinde zaman alan iş hastanın fotoğraflarını çekip, dijital ortamda analizini oluşturma sürecidir. Dişin formunun mükemmel olması, renginin çok beyaz olması, estetik olduğu anlamına gelmez. Aynı zamanda o dişler insanın yüzünde nerede duracak, nasıl durursa daha estetik olur, bunlar da önemlidir. Gülüş tasarımıyla oluşturulan estetik tamamen kişiye özeldir ve o kişi için en doğal sonuca ulaşılmaya çalışılır. Yapılan restorasyonlar lamina (yaprak porselen) ya da tam kaplama şeklinde olabilmektedir. Bunlardan hangisinin yapılacağına da yine hastanın hekimi karar verir.
Hastada nadiren ufak tefek hassasiyetler olabiliyor ancak çok uzun sürmez. Yapılan tüm restorasyonların ideal bir ömrü vardır. Bunun sebebi; yaptığımız restorasyonlar ile kendi doğal canlı dokularımız arasında oluşabilecek uyumsuzluklardır. Ağız hijyeninin azaldığı durumlarda diş eti çekilmeleri olabilir. Böyle durumlar restorasyonlara hasar verebilir. Bu yüzden böyle dizaynlarla çok daha uyumlu, çok daha uzun ömürlü, doğala en yakın restorasyonlar üretilmektedir. Tabi bu restorasyonların ömrü için ağız bakımı da çok önemlidir. İyi bir ağız bakımı yapıldığında hastalar bu restorasyonları çok uzun yıllar sorunsuzca kullanabilir.
Biz diş hekimleri özellikle büyüme ve gelişme dönemindeki hastalarda daha temkinli davranıyoruz. Bu tür uygulamalarda yaştan ziyade endikasyon önemlidir. Mesela ortodontik tedavi sonrası bazı uyumsuzlukların giderilmesinde gülüş tasarımından faydalanılabilmektedir. Bazen de ortodontik tedavi, yapılan gülüş dizaynına göre şekillenebilmektedir. Fakat istatistiki olarak daha çok yetişkinlerde uygulanmaktadır. Bu tür uygulamaları yaptırmak isteyen hastalar bazen dişlerindeki şekil veya renk bozukluklarından, bazen de aşırı çürük, harabiyet yüzünden kliniklere başvurabiliyor. Bu durumda önce tüm sağlık problemleri ortadan kaldırılır, sonrasında bu bölgenin estetik, doğal bir şekilde restorasyonu sağlanır. Dolayısıyla 18 yaşında birinin dişinde de bu tür sıkıntılar varsa tabi ki o hastalara uygun estetik restorasyonlar yapabilmektedir.
Bu uygulamalar çoğunlukla estetik beklentileri karşılamak amacıyla yapılır. Bu bağlamda kadın hastalarımız biraz daha öne geçiyor diyebilirim.
Bakım noktasında normal dişimizden hiçbir farkı yok. Rutin olarak her 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmek ve günlük olarak ağız-diş bakımımızı yapmak yeterli.
NASIL ARANDI: #dentatlas # diş # diş hekimi # dişçi # gülüş tasarımı # gülmek # sağlıklı dişler # sağlıklı gülüşler # ağız # özgür sunaoğlu
