Genç iş adamının şimdiki hedefi, açacağı butik kuru kahveci dükkanıyla İzmit sokaklarının buram buram kahve kokmasını sağlamak... Aynı eski günlerde olduğu gibi.
Haber: Zeynep AKAR
Türk milletiyiz biz... Hiç kahvesiz olabilir miyiz?
Son yıllarda her köşe başında çeşit çeşit kahve satan dükkanlar türemiş olsa da Türk kahvesinin hayatımızdaki yeri de önemi de farklıdır.
Bize göre yanında şöyle okkalı, bol köpüklü bir Türk kahvesi yoksa keyfin, sohbetin, hüznü paylaşmanın, stres atmanın, yorgunluğu gidermenin, güne başlamanın, işi bitirmenin anlamı hep biraz eksiktir.
Türk insanı için tadı, kokusu, şekeri, hatta öğütülme şekli bile önemlidir kahvenin.
Alışkanlıklarımızdan kolay vazgeçemez, damağımızda bildiğimiz markadan farklı bir tat istemeyiz.
Hele bir de ‘tiryakilik’ sınırına yaklaşmışsak, o mis gibi kokan sabah kahvesinden bir yudum almadan güne başlayamaz, zihnimizi toplayamayız.
Eğer siz de böyle düşünenlerden, ‘Türk kahvesinden vaz geçemem’ diyenlerdenseniz, ilginizi çekeceğini düşündüğümüz bir haberimiz var.
Genç girişimci Eray Bodur, uzun araştırmalar sonucunda yarattığı ‘Rodopi’ markasıyla tiryakilerin Türk kahvesi konusundaki alışkanlıklarını değiştirmek için kolları sıvadı.
O KAHVEYi İÇİNCE...
Eray Bodur, aslen Yunanistan-İskeçeli olan İzmitli bir iş adamı... Henüz 28 yaşında.
Ailesiyle birlikte uzun yıllardır yeme-içme sektöründe hizmet veriyor.
İzmit merkezde bulunan Trakya Lokantası’nın yanı sıra, MÜSİAD sosyal tesislerini de işletiyor.
Gerçek bir kahve tiryakisi olan Eray Bey, İskeçe’ye yaptığı ziyaretler sırasında tattığı Türk kahvesinin, hem aroma hem de lezzet açısından bizim tükettiklerimizden çok daha zengin olduğunu görünce, bu lezzeti Kocaeli’ye getirmeye karar vermiş ve araştırmalarına başlamış...
İşte, Rodopi Kahve de bu araştırmalar sonucunda doğmuş.
O süreci şöyle anlatıyor:
“Kocaeli halkı marketlerde satılan ambalajlı kahveleri tüketiyor ve pek çok kişi en iyisinin de bu olduğunu düşünüyor.
Ben de gerçek bir kahve tutkunuyum... Bir ziyaretim sırasında İskeçe’de içtiğim kahveyi gerek aroması gerek öğütülme şekli açısından çok beğendim.
Bu kahveyle bizim tükettiklerimiz arasındaki lezzet farkının nereden kaynaklandığını merak ettim ve araştırmalarıma başladım.
İzmitli iş adamı Eray Bodur, Rodopi Kahve’yi uzun süren araştırmalar sonucunda üretmeye başlamış.
TAŞ DEĞİRMENDE ÜRETİLİYOR
Gümülcine ve çevresi, Türklerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir bölge.
Hala Osmanlı zamanından kalan pek çok alışkanlığı sürdürüyorlar.
Türk kahvesini de o dönemdeki adetlere göre pişiriyorlar.
Bu yüzden kahvenin yapılışı, temin edildiği yer, işlenişi çok farklı.”
Bodur, araştırmalarını tamamladıktan sonra, Rodopi markasını kurmuş ve 40 yıldır aynı işi yapan Gümülcineli bir kahve ustasının tarifiyle üretime geçmiş.
Genç iş adamı, “Rodopi Kahve, 4 farklı ülkenin kahve çekirdeklerinden üretiliyor” diyor ve devam ediyor:
“Bu çekirdekler önce belli oranlarda karıştırılıyor, kavruluyor, daha sonra harmanlanıyor.
En son aşamada ise taş değirmenlerde öğütülerek içime hazır hale getiriliyor.
Zaten farkı da aromasından ve öğütülme şeklinden kaynaklanıyor.
İskeçe’de içtiğim kahvenin tadını birebir yakalayabilmek için kullandığımız tüm makineleri bile Yunanistan’dan getirdik.”
KOKUSU BİLE DAVETKAR
Peki, bu özel kahvenin içimi nasıl?
Rodopi Kahve, taş değirmende öğütüldüğü için alışık olduğumuz kahvelerden çok daha ince bir dokuya sahip...
Aroması zengin, içimi yumuşak... Daha pişerken, ortamı kaplayan koku bile yeterinde davetkar.
Bol köpüğüyle fincanı doldurduğunda ise daha ilk yudumda insana ‘Bu kahve 40 yıl hatırı hak ediyor’ dedirtiyor.
Tabii, kahvenin lezzetini sadece kendisi değil, pişiriliş şekli de belirliyor.
Eray Bodur, bu konuda da şunları söylüyor:
“Aslına bakarsanız, iyi kahvenin kalitesi bir seferde anlaşılmaz.
Aynı kahveyi bir kaç kez denemeli; öncelikle damağınıza, alışık olduğu kahve markasının tadını unutturmalısınız.
Kahvenin gerektiği şekilde pişirilmiş olması da lezzetinde önemli rol oynuyor.
Türk kahvesi pişirirken her fincan için 5-6 gram yani yaklaşık bir tatlı kaşığı dolusu kahve kullanılmalı.
Şekeri iyi ayarlanan kahve, bakır cezvede ve çok kısık ateşte pişirilmeli.”
Rodopi Kahve’nin üretim aşaması başarıyla tamamlanmış; ancak markasının satış ağı süratle genişleyen Eray Bodur’un çalışmaları hız kesmiş değil...
Eray Bodur’un yeni hedefi, çarşı merkezinde butik bir kahve dükkanı açarak Rodopi kahveyi hem kuru hem de pişmiş haliyle kahve severlerin beğenisine sunmak.
SOKAKLAR KAHVE KOKSUN!
Onun asıl amacı, İzmit merkezde kahve üzerine bir dükkan açmak ve aynı çocukluğumuzda olduğu gibi sokakların buram buram kuru kahve kokmasını sağlamak.
Hayalini gerçeğe dönüştüreceği yer için mekan arayışını sürdüren Bodur, “Hayalim, butik bir mekan açıp İzmit’in kahve markası Rodopi’yi her kesime ulaştırmak.
Dükkanımızda hem kuru kahve hem de pişmiş Türk kahvesi satışı yapılacak.
Bunun yanı sıra, raflarımızda meşhur Kavala kurabiyesine, İskeçe karyokasına ve sakızlı muhallebiye de yer vereceğiz.”
Eğer siz de kentimizden doğan bu nefis Türk kahvesiyle tanışmak isterseniz, Rodopi Kahve şu anda Ankara Market, Kostaş, Kesmar gibi birçok marketten ve Özcan Pişmaniye’nin satış noktalarından temin edilebiliyor.
Ayrıca, Sekapark Şelale Cafe, Cristo Cafe, Özgünhan gibi pek çok işletme de menüsünde Rodopi Kahve’ye yer vermiş durumda.
Deneyin, pişman olmayacaksınız...
NASIL ARANDI: # İzmit # Türk Kahvesi # Rodopi Kahve
