Dilek Aydın, 1984 doğumlu, Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. 2012 yılında kızının doğumuyla birlikte iş hayatına ara veren Dilek Hanım, şu sıralar özenli bir şekilde 4,5 yaşındaki kızı Ekin ve 2,5 yaşındaki oğlu Ömer Emre’nin eğitimiyle ilgileniyor.
3 kelime ile anlatmanız gerekse Dilek Aydın nasıl bir annedir?
Enerjisi yüksek, kitaba ve sanata düşkün, çocuklarına sınır koymayı sevmeyen bir anneyim sanırım.
Çocuklarınızın ismini nasıl seçtiniz? Anlamları nelerdir?
Çocuklarımızın isimlerinin anlamlı ve güzel şeyler çağrıştırması bizim için önemliydi. Kızımın ismini babası koydu… Eşimin adı Akın, Ekin ile çok uyumlu olduğu için bu ismi seçti. Ben de bereketi çağrıştırdığı için bu ismi sevdim. Oğluma çok sevdiğim babamın ismini vermek, çocuğumun erkek olacağını öğrendiğim an aklıma düştü. Hem babamın hem eşimin hem de benim mutlu olduğumuz bir karar oldu ve oğlum için Ömer Emre isminde karar kıldık.
Çocuklarınızla birlikte vakit geçirmekten hoşlandığınız mekanlar nerelerdir? Neden?
Çocuklarla doğayla iç içe olmaktan keyif alıyoruz. Kapalı alanları, AVM’leri ve restoranların çocuklar için uygun olduğunu düşünmüyorum. Açıkçası çocuklarımı zorunlu olmadıkça böyle yerlere götürmüyorum. Her sene mutlaka bir kaç kez gittiğimiz Bolu – Abant favorimiz diyebilirim. Bunun dışında tabiat parkları, çeşitli konularda açılmış sergiler ve müzelere çocuklarımla gitmeye bayılıyoruz.
Çocuklarınızı büyütürken takip ettiğiniz yayınlar nelerdir?
Ekin 40 günlük olduğundan beri ona kitap okuduğumu düşünürsek, sanırım bu konuda kitap yazabilirim. 150 civarı kitaptan oluşan bir kitaplığımız var, Sara Şahinkant, Feridun Oral, Tülin Kozikoğlu gibi yazarların neredeyse bütün kitapları mevcut. Bunların dışında çok beğenilen, sıkça adını duyduğum yabancı yazarlara ait birçok kitabımız var. Her gece en az 2, bazen 3-4 kitap okumadan yatmayız. Çocuklar daha odalarına çıkarken kitaplarını seçerler, yatakta öyle beklerler.
Çocuklarınızın özel ilgi alanları var mı? Geliştirmek için neler yapıyorsunuz?
Ekin’ciğim sosyal yönü kuvvetli; sanata, müziğe karşı ilgili bir çocuk. Ben de özellikle yaratıcılığını, problem çözme yeteneğini geliştirmek adına sanatla iç içe olmasını çok istiyorum. Doğa Müzik Akademisi’nde piyano, Bölge Tiyatrosu’nda tiyatro kursuna gidiyor. Bir de çok sevdiği Kader öğretmenine ait olan Kader Aktü Resim Atölyesi’nde yaratıcı resim kursuna devam ediyor. Oğlum henüz ufak ama o da ablasıyla beraber haftada bir gün Atlas’ın Atölyesi’nde kitap okuma etkinliğine ve haftada 1 gün de yine Atlas’ın Atölyesi’nde ebeveynli oyun etkinliğine katılıyor.
