Bu ayki ‘Çocuğum ve Ben’ köşemizin konuğu, 9.5 yaşındaki Ömer ve 4,5 yaşındaki Nehir’in annesi Merve Aydoğan. Merve Hanım, çocuklarının merhametli ve iyi birer insan olmaları için elinden geleni yapan, sevgi dolu bir anne. Ömer ve Nehir’i yetiştirirken, çocuklarının karakter özelliklerini her zaman göz önünde bulunduran Merve Hanım, “Bunca senenin sonunda, ikisiyle de farklı yöntemlerle iletişime geçmeyi öğrendim” diyor ve ekliyor: “Kitaplarda yazan yöntemlere göre değil, çocuklarımın kişiliğine göre hareket ediyorum.”
Ömer doğmadan önce çoğu anne gibi ben de çocuğun, okuduğumuz kitaplardaki yöntemlerle büyütüleceğini düşünüyordum… Ama başa gelince durumun pek de öyle olmadığını anladım. Karakter olarak birbirinden çok farklı iki çocuk büyütüyorum. Ömer, daha sakin ve kurallara uyan ama inatçı bir çocuk. Nehir ise kabına sığmayan, kurallarla arası pek iyi olmayan, çok neşeli bir çocuk. Bunca senenin sonunda, ikisiyle de farklı yöntemlerle iletişime geçmeyi öğrendim.
Belli kurallarımız var. O konularda esneklik göstermeyeceğimi ikisi de bildiği için diretmezler ama diğer kararları ailece almaya çalışırız. Çocuklarıyla vakit geçirmeyi çok seven, onları iyi insan olarak yetiştirmek için gerçekten uğraşan, başlarına bir şey geldiğinde hep yanlarında olduğunu hissettiren, disiplinli bir anneyim.
Son dönemde pandemi nedeniyle neredeyse hiçbir yere gitmiyoruz. Bununla beraber, bu dönem birlikte daha çok vakit geçirmiş olduk. Biz, krizi fırsata çevirdik aslında. Nehir okula da gitmediği için sık sık boyama aktivitesi yaptık, ailece yürüyüş yaptık, bisiklete bindik. Yaşadığımız yer müsait olduğu için bahçede sık sık vakit geçirebildik.
Öncelikle merhametli olmaları, en büyük isteğim. Sadece insanlara değil hayvanlara, bitkilere de aynı hassasiyetle yaklaşmalarını öğütlüyorum. Sorumluluk sahibi olmaları için onlara her zaman yaşlarıyla orantılı sorumluluklar veriyorum. Ömer, artık yatağını kendisi topluyor mesela.
Eşimle beraber, ikisine de çöplerin nereye atılması gerektiğini küçüklüklerinden beri anlatıyoruz. Yere çöp atan birini görünce onlar da uyarıyor artık. Ailede ne görürse, ne öğrenirse çocuk da aynısını yapıyor hayatın içinde. O yüzden söylediklerimiz, yaptıklarımız çok önemli.
Ömer’in en büyük tutkusu futbol. Evde ya da dışarıda fark etmez, her fırsatta futbol oynuyor. Yeteneği de var... Pandemi öncesi futbol okuluna gidiyordu ama uzun bir ara vermiş oldu. Şu anda tenis dersi alıyor. Nehir’in de abisi gibi spora yatkınlığı var. Geçen yaz ona da tenis dersi aldırdık, gayet iyi performans gösterdi. Çok da severek katılıyor derslere ama malum süreç bittiği zaman jimnastik veya baleye gönderme niyetimiz var. Tabii, kendisi de severse.
Çocuk gelişimi üzerine okuduğum çok kitap, takip ettiğim çok yayın var. Doğan Cüceloğlu, Özgür Bolat ve Haluk Yavuzer’i tavsiye edebilirim ama ben hala çocuk büyütmenin kitaplardaki kalıp yöntemlerle olmayacağını düşünüyorum.
Her çocuk farklı, hepsiyle iletişim farklı yollarla oluyor. Çocuklar için takip ettiğim yayınlar ve kitaplar bana değişik bir bakış açısı kazandırıyor, ‘hiç böyle düşünmemiştim’ diyebiliyorum. Kitaplar, bir bakıma beni de geliştiriyor çocuklarımı da. Bu dönemde okul öncesi çocuklara, Nehir’le yaptığımız, Çocuk Akademi’nin eğitim setini tavsiye ederim.
NASIL ARANDI: #çocuğum ve ben #ömer #nehir #merve aydoğan #çocuk #disiplin #aile #eğitim
