26-04-2024 02:50

Selin Aze Hazer: “Pusulam, başarı odaklı yaşamak”

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 08/03/2023
İlimizin genç ve idealist mimarlarından Selin Aze Hazer, genç yaşta çıktığı kariyer yolculuğunda başarı basamaklarını koşar adım tırmanıyor. Kurucusu olduğu Projects Architects‘in ikinci ofisini İzmir’de açan ve iddialı projelere imza atan Hazer, başarısının sırrını ise ‘Pusulam, başarı odaklı yaşamak’ şeklinde ifade ediyor. Yolun henüz başındaki gençlere, “Bazen işler öngördüğünüz gibi gitmeyebilir. Gerektiğinde stratejilerinizi değiştirmeyi bilin” diyen Selin Aze Hazer, onlara Seneca‘nın, “Rüzgârın yönünü tayin edemeyebiliriz ama yelkenlerimizi rüzgara göre ayarlayıp gemimizin yönünü değiştirebiliriz” sözünü hatırlatıyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?

Dokuz Eylül Üniversitesi Mimarlık Fakültesi mezunuyum. Projects Architects‘in kurucu mimarı olsam da aslında emekçi bir mimarım. Projects Architects‘i kurarken büyük hayallerle küçük bir adım atmıştım. İş hayatının katı kurallarıyla karşılaşınca meslekte genç girişimci bir mimar olarak var olmak çok da kolay olmadı.  Mücadelelerle geçen süreçte biz genç girişimci mimarlar ekibi Projects Architects olarak; yerel mimarinin de dışına çıkıp birçok şehirde ve ülkede proje ve tasarımlara imza attık. Dünya standartlarında, kullanıcı odaklı, kullanılabilirliği ve sürekliliği hedefleyen, yaşanılabilirliği ve ailenin güveliğini esas alan noktasal çözümlerle büyük projelerin, büyük hayallerin temsilcisiyiz.

 

Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?

Ben işçi-emekçi kızıydım, ailemde inşaat sektöründen kimse yoktu. Kariyer yolumu sıfırdan çizmem gerekiyordu. Mesleğimde kendi değerlerimle var olmak, kariyer ve mimari çizgimi oluşturmak için çok çalıştım. Pusulam; başarı odaklı yaşamak oldu. Herkes için başarı kavramı farklıdır. Benim başarı anlayışım kendi hedeflerimin üzerine sürekli bir şeyler koymaya çalışmaktır. Bugüne kadar aldığım en büyük risk ise 25 yaşında, erken yaşta iş kadını olarak tek başına hayata atılmaktı.

 

Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?

İzmir aşkım… Hayatımın dönüm noktalarından biri de İzmir’e gitme kararım oldu. İzmit’te geniş bir iş çevresi ve sosyal çevre edinmiştim. Birçok proje gerçekleştirdik. Radikal bir kararla İzmir’e taşınmam çevremi şaşırtmıştı çünkü oluşturduğum bütün iş hayatının alt yapısı İzmit’teydi. “Gitme, yapamazsın. Kadınsın, tek başına nasıl yapacaksın?” diyenler çok oldu. Mücadele ederek ve azmimle bu noktaya ulaştım. Zamanla İzmir’de iş çevrem ve projelerim artmaya başladı. Farklı şehirlerde de projeler ürettik ve ufkum, bilgi birikimim daha çok arttı.

 

Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?

Öncelikle gücümü insanlığım ve öz değerlerimden alıyorum. İş hayatında kadın-erkek ayrışmasını kabul etmiyorum. İnsani özelliklerimiz ve liyakatle mesleğimizi yapmamız gerektiğine inanıyorum. Bu anlamda bana göre ‘mimar mimardır, kadını erkeği yoktur’. Ben önce insan olarak bu mesleğin sorumluluğunu ve görevlerini kabul ettiğim ve bu bilgi ve yeteneğe sahip olduğum için güçlüyüm.

İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?

Boşluktaki çizgilerimin ve tasarımlarımın yapılarla vücut bulması benim için her zaman en büyük doyum noktası olmuştur. Yapılarımız ve tasarımlarımız sadece bir yapı değil, aynı zamanda biz mimarların sanat eserleridir.

 

Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?

Son zamanlarda yaşanılan felaketlerden ötürü gerçekleşen can kayıpları hepimizi derinden etkiledi. 1999 depremini de yaşayan biri olarak depremin acısı ve etkileri, yapı kalitelerimizi sorgulamayı gerektirdi. Yapı ekonomisinin temelinde dürüstlük, vicdan ve adalet yatar. Dürüst, vicdanlı müteahhit, mimar, mühendis ve ekip arkadaşları ile çalışılırsa, halk ona göre karşılığını alacaktır. Güçsüz hissettiğimde insani değerlerimi tekrar idrak edip yola devam ediyorum.

 

Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?

Gereksiz insanların gereksiz yorumlarını kafaya takmamak gerek :) Yol senin olunca gidiyorsun, negatif yorum yapıp seni üzen insanlar arkada kalıp sana bakıyor.

 

Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?

Öncelikle ne istediklerini bilsinler, kendi değerlerini belirlesinler. Sahiplendiği değerleri taviz vermeden uygulama kararını devam ettirsinler. Bazen işler öngördükleri gibi gitmeyebilir. Gerektiğinde stratejilerini değiştirsinler. Seneca‘nın dediği gibi “Rüzgârın yönünü tayin edemeyebiliriz ama yelkenlerimizi rüzgara göre ayarlayıp gemimizin yönünü değiştirebiliriz.” Çelişkili gibi görünse de başarılı olmak için bir taraftan kararlı ve sabırlı bir idealist, diğer taraftan da hayatı olduğu gibi kabul eden bir realist olmak gerekir.

NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # selin aze hazer # kocaeli # mimar

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.