Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
Esnafım. Bir nevi girişimci, insan kaynakları uzmanı, iletişim ve kişisel gelişim alanlarını kapsayan, insanlarla birebir etkileşimde bulunan bir iş kadınıyım. 1974, İzmit doğumluyum. İzmit Teknik Lisesi Kimya Bölümü mezunuyum. 25 yaşında bir oğlum ve 6 kız kardeşten oluşan kocaman, mutlu bir ailem var. 1991 yılında iş hayatına başladım. Hiç ara vermeden çalışmaya devam ediyorum. 2012 yılında çalışanı olduğum bir işyerini devraldım. Canım ablam Mine Köşe ile birlikte mağazamızı işletiyoruz. Seyahat etmeyi çok seviyorum. Bir gün işimi benim gibi seven birilerine teslim edebilirsem tüm dünyayı gezmek en büyük hayalim.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
Sahip olduğum başarıyı elde etmek için çok çalıştım. İşimi severek yaptım, çok emek verdim. Kendimi sürekli olarak geliştirdim, zorluklar karşısında yılmadım. Ürün seçiminde çok seçiciyim. Kaliteden asla ödün vermem. Deri, sağlıklı, ayağa giyildiğinde insanı mutlu hissettiren şık modelleri, kâr payımı aza indirgeyerek müşterilerime sunuyorum.
Dükkânımı devraldığımda hiç sermayem yoktu. Ama sermayeye dönüştürebileceğim bir evim vardı. Ticarette risk her zaman vardır. Bu riski aldım ve evimi sattım. Ya batacaktım ya çıkacaktım. Riskleri göze alabilen ilerleyebilir, her zaman bu anlayıştaydım. Şükürler olsun ki bugün dimdik ayaktayız. Allah’ın bana yazdığı tüm güzellikler beni mutlu ve başarılı kılıyor.
Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
İş hayatında çok başarılı, sevilen ve istenen bir çalışan oldum. Yaptığım işi çok seviyordum. Yeni insanlarla tanışmak, arkadaş olmak beni her zaman mutlu etti. Müşterilere yakışmayan hiçbir ürünü satmaya çalışmadım. Onlar da ürünleri bu güzel iletişim sayesinde severek aldılar. Sevdiğiniz bir işi yapmak bu dünyada size sunulmuş en büyük nimetlerden olabilir. Dönüm noktam ise çalıştığım dükkânın bana sunulması oldu.
Sizce ‘güçlü kadın’ kimdir? Siz, gücünüzü nereden alıyorsunuz?
Kendine güvenen, sınırlarını zorlayan ve hayatın her alanına dokunabilen kadın. Dik duruşuyla tüm dünyayı fethedebilen kadın. Sadece çalışan değil, yeri geldiğinde sınırları ölçülemeyen bir ev kadını. Çoğu zaman toplumsal cinsiyet eşitsizliğine maruz kalsalar da yıkılmayan, yorulmak bilmeyen, elini attığı her alanda başarılı olan kadınlar... Gücümü anne olmamdan ve yaptığım her işte dürüstlük ve sevgiyle başarılı olmamdan alıyorum.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
İşimle ilgili kendimi en güçlü hissettiğim an iş yerimi taşıma kararımdı. Çok merkezi bir yerden ara sokakta bir yere taşıdım. Çok endişeli olduğum bir süreçti. Beni hiç bırakmayan, daima yanımda olan ailem, dostlarım, müşterilerim ve oğlumun varlığına sonsuz şükürler olsun. Onların varlığıyla gücümün farkına vardım. Hep bu işi yaptığım için, yıllarımı bu işe verdiğim için, işimi çok sevdiğim ve aşkla yaptığım için, çok emek, çok sabır sergilediğim için bugün mağazanın her tarafında sevgi, inanç, azim olduğu için kalıcı ve ilk akla gelen, çokça tercih edilen mağazalar arasındayız.
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
İşlerin az olduğu, ödemelerin çok olduğu zamanlar... Ama daima üstesinden geldim. Her gün yeni bir gün, yeni umutlarla dolu. Hiç arkama bakmadan hep hedefime ulaşmak için yürüdüm. Geriye bakmak başarınızı engeller. Gücünüzün farkına varamazsınız. Her şeyin en güzelini düşünüp yapmak ise size her zaman ödül ve başarı olarak dönecektir.
Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
İnanın bana hayatımda olan hiçbir şeyi değiştirmek istemezdim çünkü aksi taktirde bugünkü ben olamazdım. Geçmişte yaşadığım her şey iyi ya da kötü büyümemi, deneyim sahibi olmamı, gelişmemi sağladı. Aslında karşıma çıkan herkesin bana bir şeyler öğrettiğini, bana kötülük yaptığını düşündüğüm insanların bile saygın ve başarılı bir iş kadını olmam için basamak olduğunu zaman içinde gördüm. “Sen anılması güzel olan bir söz ol. Çünkü insan kendi hakkında söylenilen güzel sözlerden ibarettir.” İşimi dosdoğru yaptım. Sevdiğim işi yapmayı tercih ettim. Ben yalnızca ayakkabı satıcısı değilim, bugün aynı zamanda iyi bir ayakkabı tamircisiyim. Kısa vadede çok kazanç sağlama peşinde olmadım, hep uzun vadeli düşündüm. Sattığım her ürünü ellerimle tek tek seçtim. Kaliteden asla ödün vermedim, ürünlerimin arkasında durdum. Kimseyi beğenmediği bir ürünü alması için zorlamadım. Hayranı olduğum Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sevdiğim bir sözü vardır; “Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.”
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Kadınlar, tarih boyunca karşılaştıkları tüm zorluklara rağmen her alanda başarılı olabilmiş, kendi gücünün farkında olarak değer kazanmışlardır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin gerçek olduğu bir toplumda çokça yükü sırtlanmış bireyleriz. Yeri geldiğinde şefkatli bir anne, yeri geldiğinde çok başarılı iş insanları, yeri geldiğinde sınırları ölçülemeyen bir ev kadını olabiliriz. Zorlukların üstesinden gelmek için kendinize güvenmeli, etik değerleri önemsemeli, sadece maddi değil manevi kazançların da çok değerli olduğunun bilincinde olmanızı öneririm. Hayattaki dik duruşunuzu ve kendinize olan güveninizi hiçbir zaman kaybetmeyin. Biz kadınlar çok güçlüyüz. Sevgiyle kalın.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # sedef köşe # kocaeli # gatta shoes
