Bu ay Kocaeli Life’ta çok genç bir müzisyen kardeşim Tolga Şanlı’yı göğsümü gere gere yazıyorum. Niye mi? Güzel Sanatlar Lisesi’nin ardından Yıldız Teknik Üniversitesi Sahne Sanatları bölümünden mezun olan Tolga Şanlı, 2011 yılında Vodafone Liseler Arası Müzik Yarışması’nda ‘en iyi orkestra’ ve ‘en iyi enstrümanist’ dalında ödüller kazandı. Daha sonra Berklee College of Music 5 Week Summer programı için aldığı bursla 1,5 ay Amerika Birleşik Devletleri’nde bulundu, dünyaca ünlü trompetçi Tiger Okoshi önderliğinde kurulan All-Star grubuna seçildi ve Berklee Performance Center’da konser verdi.
Mesleği için yoğun mesai harcayan Tolga, 2018’de EP formatında ilk albümü ‘Manzinga’yı çıkardı. 2020’de epik ve lirik aurasıyla, rock-caz sounduyla kendi büyüleyici evrenini yaratan Tolga Şanlı’nın ‘Vouves’ adlı albümüyle bu evreni biraz daha genişlettiğini ve çizdiği yolda sağlam adımlarla ilerlediğini söyleyebiliriz.
Türkiye’nin en büyük isimlerinden Ajda Pekkan, Hande Yener, Cem Pilevneli, Buray ve Sıla ile çalışan, sahnesinde gitar sololarıyla devleşen karizmatik müzisyen Tolga Şanlı, Kocaeli’nin ilk dergisi Kocaeli Life’ta bizlerle.
Keyifle okuyacağınıza eminiz.
Selamlar Tolga’cığım, seni biraz tanımak isteriz, nasıl bir aile ve mahallede büyüdün?
Selamlar… İstanbul Göztepe’de doğup büyüdüm. Sanırım tüm gün sokakta top oynayıp koşturan neslin son temsilcilerinden biriyim. Annem fizik öğretmeni, babam müzisyen. Evin içinde hem bilim hem sanatın olması bir çocuk için büyük şans tabii ki.
Neden müzik ve neden elektrik gitar?
Doğduğum andan itibaren hayatımda müzik olduğu için bu soruya cevap vermekte zorlanıyorum açıkçası. Elektrik gitardan önce klasik gitar eğitimi aldım aslında. Daha sonra babamın yakın arkadaşlarından Volkan Şanda bizim eve bir elektro gitar hediye etmişti. Aslında uzun süre elime almadım fakat amfiye takıp çalmaya başladıktan sonra klasik gitardan vazgeçip, elektrik gitar çalmaya karar verdim.
Profesyonel olarak ilk sahnende kime çaldın, nasıl bir deneyimdi?
15 yaşımda Bursa’da, Emre Altuğ ile çaldım. O dönemdeki gitaristi Bülent Ay’ın gelemeyeceği bir konserdi. Hakkı Doğusoy ve Bülent Ay bana güvenip, Emre Altuğ ve babama ‘Tolga halleder bu işi’ demişlerdi. Çok genç yaşta bana böyle bir şans verdikleri için hepsine sonsuz teşekkür ediyorum. Tabi; konser öncesi babamla ve Bülent abiyle çok sıkı bir şekilde repertuvara çalışmıştım. Heyecanımı kelimelerle anlatamam. Benim için her anı çok kıymetli bir konserdi fakat o güne dair ilginç bir anım var, onu da paylaşmak isterim. Bir şarkı arasında seyircilerden ‘Yani’ şarkısını çalmamızı isteyenler oldu. Benim de çok sevdiğim bir şarkıdır. Normalde solist karar verir, orkestraya döner ve ‘evet, çalalım’ gibi bir mesaj verir. Fakat ben şarkının adını duyar duymaz bir anda inisiyatif alıp çalmaya başladım. O an Emre dahil herkesin bana bakışını unutamam… Tabii bu durumu çok keyifli karşıladılar, 15 yaşında böyle bir inisiyatif alıp tek gitarla şarkıya girmek kolay bir şey değil. Gerçekten hiçbir şey düşünmeden, hissiyatımla hareket ettiğim bir andı. Çok keyifli bir mekanda, çok keyifli bir konser olmuştu.
Sahnede olmak nasıl bir duygu?
Kendimi en ait hissettiğim yer sanırım. Hayatımın en güzel anlarının çoğu sahnede geçti.
Bu işin okulunu da okuyan biri olarak okulda öğrendiklerin ile sahnede uyguladıkların arasında nasıl bir bağ var?
Müziğin teorisini iyi bilmek sizi sahnede her zaman rahatlatır ve anlık oluşabilecek durumlarda çok yardımcı olur. Örneğin sahneye çıkmaya 1-2 saat kala yeni bir şarkının notası gelir ve sizden bunu çalmanız beklenebilir. Okulda öğrendiğimiz teorik bilgiler bu tip anlarda hayat kurtarır. Tabii bu işin okulunu okuma fırsatı bulamamış bir insan da artık bu bilgilere internet yoluyla veya kitaplarla rahatlıkla ulaşabiliyor. Aynı zamanda müziğin teorisini araştırarak, çalışarak, kendilerini geliştirebiliyor.
Sahnede kullandığın setuplarından, gitarlarından bahseder misin?
Gitarlar: Fender Stratocaster, The Heritage Electric Guitar, Breedlove Acoustic Guitar, Ibanez Semi-Hollow Electric Guitar
Amfiler: Fender Hot Rod Deluxe, Mesa Boogie Triaxis
Pedallar: Xotic SP Comp, Cry Baby Mini-Wah, TC Electronic Sub N Up, MXR GT-OD, Red Witch Famulus, Strymon Mobius, TC Electronic Flashback Delay, Xotic EP Booster…
Usta bas gitarist Zafer Şanlı’nın oğlu olmanın sana en büyük katkısı neydi?
İyi bir baba, yol gösterici, müzisyen… Hem hayat görüşüme hem de mesleğime katkısı sonsuz. Benim dışımda da etrafındaki insanlara her zaman elinden geldiğince yardımcı ve destek olmuştur. Kimsenin hakkını yemeden, işini en iyi şekilde yapar. Ben de mesleğime yönelik duruşumu ona layık olacak şekilde şekillendirmeye çalışıyorum. Bu zamana kadar arkasından bir kelime kötü konuşan birini duymadım. Etrafımdaki insanların da ona saygı duyup, sevdiğini görmek bana büyük mutluluk ve gurur veriyor.
Baba oğul evde gitarları yakarken annenin bu duruma tepkisi nasıl oluyor?
Annem çok iyi bir dinleyici olduğu için bir sıkıntı olmuyor. Yaptığım işleri fırsat buldukça ona dinletirim ve yorumlarını değerlendiririm. Sağ olsun bir kere bile şu amfiyi kıs demedi :)
Babanın da bir dönem birlikte çalıştığı Cem Karaca’nın son grubu Yol Arkadaşları’nın gitarist solisti Gür Akad için ve grup için birkaç kelime söyler misin?
Eski dostlar, beraber çok güzel müzik yapıp, Cem Karaca’nın anısını yaşatıyorlar. Hepsi çok sevdiğim abilerim. Tabii ki bir gitarist olarak Gür Akad’a saygım ve sevgim sonsuzdur. Türk gitar tarihinin en önemli karakterlerinden birisi… Sağ olsun bana da her zaman desteğini ve sevgisini hissettirir.
Bu genç yaşına iki albüm sığdırman ayrı bir başarı. ‘Manzinga’ ve ‘Vouves’ albümlerinde kimlerle çalıştın, kısaca bahseder misin?
Çok teşekkür ederim. Arıkan Sırakaya, Nevzat Yılmaz, Cengiz Tural, Zafer Şanlı, Deniz Beydili, Cenk Erdoğan, Tolga Bilgin, Ege Cengiz, Ahmet Demirkol, Orçun Saçaroğlu, Özgür Kurum, Ertuğrul Kırçın, Meriç Memikoğlu, Burak Sarıkahya… Hepsi hem müzisyen hem insan olarak çok değer verdiğim kişiler. Her birinin sonsuz emeği var, buradan da tekrar teşekkür ediyorum. Şu an aktif olarak da albümlerimi Cengiz Tural ve Deniz Beydili ile trio formatında çalıyoruz. Zaman zaman misafirlerimiz de oluyor. Sosyal medya hesaplarımdan dinlemek isteyenler tarihleri takip edebilir…
Buray, Ajda Pekkan, Hande Yener, Sıla… Türkiye’nin en büyük müzisyenleriyle çalışman da senin aranılan ve başarılı bir müzisyen olduğunu gösteriyor. Bu kişilerle birlikte sahne almank nasıl bir sorumluluk? Sahnelerinde yaşadığın, unutamadığın bir anın varsa kısaca paylaşır mısın bizlerle?
Ülkenin en özel sahnelerinde bu isimlerle çalışmanın tabii ki büyük sorumluluğu var. Her zaman elimden gelenin en iyisini yapıp bana güvenlerini boşa çıkarmamaya çalışıyorum. Sonsuz anı var fakat onun için ayrı bir sayı çıkartmamız gerekir, hangi birini anlatayım :)
Müzikle ilgili yeni plan, proje var mı?
Kendi şarkılarımı yayınlamaya devam edeceğim. Önümüzdeki haftalarda Kamufle ile bir şarkımız çıkacak, onun haberini vermiş olayım.
Türküler ve Anadolu sana neler çağrıştırır? Türkü dinler misin? Dinlerken hissettiklerini kısaca anlatır mısın?
Bana çağrıştırdığı şeyleri kendi şarkılarıma elimden geldiğince yansıtmaya çalışıyorum. Dedelerim bağlama çalar, türkü söyler. Genlerimde de bunu taşıdığımı düşünüyorum. Hem müzikal olarak hem ifade biçimi olarak türkülerimizin değeri gerçekten çok başka. Elimden geldiğince oradan beslenmeye çalışıyorum.
Türk müziğine nasıl bir katkı sağlamayı istiyorsun?
1995 doğumlu Türk bir gitarist olarak hem çağımın müziklerini hem de etkilendiğim, özümde olan Türk müziğini şarkılarıma yansıttığımı düşünüyorum. Umarım bundan 20-30 yıl sonra da geriye dönüp birileri dinler ve onlara fikir-ilham olur. Sanırım bu sorunun cevabını biraz daha ileriki yıllarda göreceğiz. Umarım müziğimle Türk müziğine katkı sağlıyorumdur.
Şansa inanır mısın? Sence bu hayattaki en büyük şansın nedir?
İyi bir ailede dünyaya gelmek, doğru şekilde yönlendirilip sevdiğim şeyleri yapmak, sevdiğim mesleği edinmek, etrafımdaki güzel insanlar… Bunların hepsini şans olarak görüyorum.
Kadına şiddet, çocuk istismarı, sokak hayvanlarına yapılan eziyetler bitsin artık diyoruz. Senin bu konular hakkındaki düşüncelerin neler?
Her şeyin aileden ve eğitimden başladığını düşünüyorum. Nüfusun giderek arttığı bu coğrafyada maalesef farkındalıklı bir şekilde yetişen birey sayısı gün geçtikçe azalıyor.
İzmit ile ilgili bir şeyler paylaşmak istesen, neler anlatırsın bizlere?
Çok vakit geçirme fırsatım olmadı fakat oradan çıkan çok değerli müzisyen tanıdıklarım var. Havası, suyu iyi geliyor demek müziğe :) Ayrıca Kocaeli Life dergisine ve Ensar Gerçek’e bu güzel röportaj için çok teşekkür ederim.
NASIL ARANDI: #tolgaşanlı #zaferşanlı #ustagitarist #sıla #buray #konser #müzik #müzikköşesi #ensargerçek #sanat #gitarsolo #sahne #kocaeli