29-03-2024 12:44

Rüzgârın oğlu, Kocaeli’nin gururu Eray Şamdan

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 09/09/2021
Kocaelili Eray Şamdan, Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda gümüş madalya alarak bayrağımızı Japonya semalarında dalgalandırdı
.stripslashes($urun->baslik).

Rakipleri, tekme ve yumruklarını göremediği için ‘rüzgârın oğlu’ diyor arkadaşları O’na. Gerçekten baş döndürücü bir hızla dövüşüyor. Karateye başladığı zamanı bile hatırlamıyor, ‘kendimi bildim bileli salonlardayım’ diyor. Yaşıtları oyuncak arabalarla oynayıp çizgi film seyrederken O, salonda antrenman yapıyormuş. Sporcu bir ailenin tek çocuğu olması da bu noktaya gelmesindeki en önemli etkenlerden biri olmuş. Fotoğraflara bakmadan direk okumaya başladıysanız eğer az-çok tahmin etmişsinizdir kimden bahsettiğimi. Bu sene düzenlenen Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda ‘Karate Kumite’ 67 kiloda gümüş madalya alarak bayrağımızı Japonya semalarında dalgalandıran ve henüz 23 yaşında olan Eray Şamdan’dan bahsediyoruz tabii ki.  Geçmişi başarılarla dolu Eray’ın. 2012’den 2017 senesine kadar üst üste 6 kez Avrupa şampiyonu olmuş. 2015 dünya şampiyonu, 2021 Avrupa şampiyonu. Türkiye’de ve yurt dışında yapılan yarışmalarda 200’den fazla madalyası var. Hepsini tek tek saymaya kalsak sayfalarımız yetmez. Babası ve antrenörü Adnan Şamdan’ın da katıldığı röportaj için Gebze’ye doğru yola çıktığımızda tatlı bir heyecan vardı içimizde. Elde ettiği büyük başarıyla tüm Türkiye’yi sevince boğan Eray aynı zamanda ilimizin sporcusuydu. Hem Kocaeli doğumlu olması hem de yerel basından ilk röportajı dergimize vermesi bizi ayrıca sevindirdi. Gelin bu büyük başarı öyküsünü Eray Şamdan ve antrenörü olan babası Adnan Şamdan’dan dinleyelim.

Eray, seni ve başarılarını artık tüm Türkiye biliyor ama bir de sen anlatır mısın? Kimdir Eray Şamdan?

1997, Gebze doğumluyum. Darıca Belediyesi Eğitim Spor Kulübü sporcusuyum. Uludağ Üniversitesi Spor Bilimleri son sınıf öğrencisiyim. İnşallah bu ay sonuna kadar mezun olacağım. Karateye ne zaman başladığımı hatırlamıyorum bile. Kendimi bildiğimden beri bu sporun içindeyim. ‘Gözümü minderde açtım’ diyebilirim. Babamın da antrenör olmasından dolayı çocukluğum spor salonlarında geçti.

Peki Eray; en sevdiğin ve de sevmediğin, seni kızdıran şeyler nelerdir?

Babam duymasın ama karate haricinde en çok arkadaşlarımla halı sahada futbol oynamayı severim. Yine arkadaşlarımla kafelerde sohbet etmeyi severim. Kalabalık ve gürültülü yerleri hiç sevmem. Tatile giderken de sessiz sakin yerleri seçerim. Hayatta beni en kızdıran şey yalandır. Yalandan nefret ederim.

Kendine örnek aldığın bir rol mode lin, bir idolün var mı?

Fransız karateci Alexandre Biamonti kendime örnek aldığım bir sporcudur. Dövüş tarzı ve seyir zevki mükemmeldir. Sürekli onun videolarını izler, onun hareketlerini taklit etmeye çalışırdım. Mental olarak da kendime örnek aldığım sporcu formula sürücüsü Max Verstappen. Onun da spor felsefesini seviyorum. Der ki Verstappen ‘Kazanmak için yarışta her türlü riski göze alırım, kazanamasam bile elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığım için huzurlu olurum.’

İyi ya da kötü unutamadığım, hiç aklından çıkmayan bir maçın var mı?

Hem iyi hem kötü unutamadığım birçok maç var tabii ki. Örnek verecek olursak; 2021 Nisan ayında Portekiz’de olimpiyat puanlamalarında kaybettiğim son maçı unutamam. Olimpiyat vizesi alamamıştım. Sonradan kalifikasyonla olimpiyat vizesi aldım ama o maçı hiç unutamam. Aynı sene Paris’te kalifikasyon maçlarına çıktım, üst üste 8 maç kazandım, bu maçlar da beni en mutlu eden maçlarım olmuştur. Çünkü hem olimpiyat vizesi aldım hem de çok iyi maçlar çıkardığım için müthiş bir özgüven geldi bana. ‘Tamam’ dedim kendi kendime, ‘Ben olimpiyatlarda mutlaka derece yapacağım.’

Olimpiyatlarda kürsüye çıktığın anda neler hissettin?

Olimpiyatlarda müthiş bir konsantrasyonum vardı, çok hırslıydım. Kürsüye çıktığımda kendimde değildim. Kürsüden inip, otele gidip uyuduğum zamana kadar geçen süre bir rüya gibiydi. Ancak ertesi gün kendime gelebildim. Müthiş sevindim, 10 yıllık hayalim gerçekleşmişti. Mutluluğumu tarif edecek kelimeler bulamıyorum, gurur ve sevinç birbirine karışmıştı.

Son olarak gelecek hedeflerini dinleyelim senden.

En yakın hedefim 3 ay sonra Dubai’de yapılacak dünya şampiyonası. Hazırlanmaya başladım, hedefim oradan altın madalya ile dönmek. Daha uzun vadeli hedefim ise bundan sonra yapılacak olan Avrupa ve dünya şampiyonalarında, olimpiyatlarda bir seri yaparak üst üste şampiyon olmak. Bu sporu bıraktığımda bile yıllarca hatırlanmak, benden sonraki jenerasyonun idolü olmak istiyorum.tt

Adnan Bey sizi tanıyabilir miyiz?

İsmim Adnan Şamdan, 1967 Ardahan doğumluyum. 48 yıldır Gebze’de yaşıyorum. Gebze Şamdan Spor Kulübü’nün kurucularındanım. Darıca Belediyesi Eğitim Spor Kulübü’nün de teknik direktörlüğünü yapıyorum.

Eray nasıl bir çocuktu? Karateye nasıl başladı?

Eray yaramaz bir çocuk değildi ancak çok hareketli ve aktifti. Masalara, kapılara tırmanan, enerjisi yüksek bir çocuktu. 3 yaşında evde jimnastik yaptırmaya başladım. 5 yaşına geldiğinde de resmi olarak karateye başlattım. Fizik ve yetenek olarak  bu spora uygundu, kendisinin de istediğini görünce devam etmeye karar verdik ve çok şükür bu noktaya kadar geldik.

5 yaşında karateye başlayıp, 23 yaşında olimpiyat madalyasına ulaşmak oldukça uzun ve zorlu bir süreç. Bu süreci biraz anlatır mısınız?

Eray’ın sporcu olmasını istiyorduk ama iyi bir eğitim almasını da istiyorduk. Özelikle annesi Nevriye Şamdan oğlumuzun eğitimi konusunda çok hassastı ama en büyük fedakârlığı Eray yaptı. Çocukluğu sürekli bir koşturmayla geçti. Okuldan çıkıp antrenman için salona, salondan çıkıp dershaneye gidiyordu. Milli sporcu olduktan sonra buna kamplar ve yarışmalar da eklenince epey zorlu bir süreç yaşadık ancak madalyalar peş peşe gelmeye başlayınca bu zorlu süreç hem bize hem de Eray’a keyif vermeye başladı.

Bununla beraber üst seviyede başarılı bir sporcu yetiştirmek ekonomik olarak da kolay değil. Kulübümüz, 1999 depreminin ardından çok büyük ekonomik sıkıntılar yaşadı. Büyük fedakârlıklar yaparak ayakta tutmaya çalıştık. Pes etseydik bugün Eray olimpiyat madalyasını ülkemize getirmemiş olacaktı. Sadece Eray değil, kulüp olarak bugüne kadar milli takımlara tam 72 sporcu kazandırdık.

Eray olimpiyatlarda kürsüye çıktığında neler hissettiniz?

Tarif edilemez bir duygu, yaşamak lazım. Pandemi kısıtlamalarından dolayı biz gidemedik Japonya’ya. Darıca Belediyesi’nde tüm ekiple birlikte izledik, finale çıktığı maç sonrasında ve kürsüde gözyaşlarımızı tutamadık.

Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Başarıyı yakalamak, zirveye çıkmak zordur ama daha zoru kalıcı olabilmektir. Bu bilinçle ilk günkü heyecan ve disiplinle çalışmaya devam edeceğiz. Bu zorlu süreçte tüm Kocaelililerin desteğini, yerel yönetimlerin de katkılarını bekliyoruz.

 

NASIL ARANDI: #ismailhakkıtimuçin #köşeyazarı #köşeyazısı #sporköşe #spor #erayşamdan #karate #olimpiyat #şampiyon #antrenman #madalya #dünyaşampiyonu #avrupaşampiyonu #soporcu #karateci #röportaj #adnanşamdan #gebze #kocaeli #gurur

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.