27-07-2024 05:09

Rengarenk bir dünya: Derya Çevik Sanat Merkezi

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 29/04/2022
Kendi adını taşıyan sanat merkezinde verdiği derslerle çocuklara ve yetişkinlere rengarenk bir dünyanın kapılarını aralayan Derya Çevik, öğrencilerine yeteneklerini özgürce keşfedebileceği bir ortam sunuyor
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: TİLBE GÜN

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

 

Resim sanatına olan ilgisi çok küçük yaşlarda başlayan, eğitimini de bu yönde tamamlayan sanatçı ve sanat öğretmeni Derya Çevik, kısa bir süre önce Yahya Kaptan Mahallesi’nde açtığı, kendi adını taşıyan atölyeyle kente renk getirdi. Eğitimci kimliğiyle ‘Reggio Emilia’ yaklaşımını benimseyen, gerçekleştirdiği sanat atölyeleriyle hem çocuklara hem de yetişkinlere rengarenk bir dünyanın kapılarını açan Derya Çevik; öğrencilerine yeteneklerini özgürce keşfedebilecekleri bir ortam sunmanın mutluluğunu yaşıyor.

Aynı zamanda, insan sağlığına dost ekolojik baskı tekniğini kullanarak özel tasarım tişört ve gömleklerin satışını yapan Suluboyadesign markasının da sahibi olan Derya Çevik; birbirinden şık ürünleriyle kombinlerinde fark yaratmak isteyenlerin yakından tanıdığı bir isim. 

Başarılı sanatçıyı, Derya Çevik Sanat Merkezi’nde ziyaret ettik; hem kendisini daha yakından tanıma fırsatı bulduk hem de atölyenin huzur veren atmosferinde keyifli saatler geçirdik.

Derya Hanım, sizi tanıyabilir miyiz?

Merhaba, ben Derya Çevik. İzmitliyim. Hem lisede hem de üniversitede güzel sanatlar üzerine eğitim aldım. Bursa Zeki Müren Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi’nin yetenek sınavını kazanınca ailemle birlikte Bursa’ya taşındık. Liseden sonra Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Eğitimi Resim-İş Öğretmenliği bölümünü birincilikle kazandım. Üniversite eğitimimde, tüm resim-iş sanat dalları ile birlikte eğitim fakültesi olduğu için pedagojik formasyon eğitimimi de tamamlamış oldum. Ana sanat dalım da heykeldi.

Sanata olan ilginiz ne zaman başladı?

Kendimi bildim bileli hep boyalar ve resimle çok ilgiliydim. Çocukluk fotoğraflarımda bile sürekli resim çizen bir Derya var. Resme olan yeteneğim, ilk olarak ortaokuldaki resim öğretmenim Sayın Sezai Yüce’nin dikkatini çekti. Öğretmenim, aileme bu durumdan bahsederek Bursa Güzel Sanatlar Lisesi’nin yetenek sınavına girmem için ısrar etti. Lisede tamamen sanatla iç içe bir eğitim hayatım oldu ve sayısız sergiye katılma fırsatı yakaladım.

SULUBOYADESIGN

Üniversiteden mezun olduktan sonra sanat yaşamınız nasıl ilerledi? Öğretmenlik yaptınız mı?

Hayır, hiç öğretmenlik yapmadım. Üniversiteden sonra daha çok ilgimi çeken bir alan olan moda tasarımına yöneldim. İstanbul’a yerleşerek, 7 yıl boyunca global bir kadın giyim markasında moda tasarımcılığı yaptım; markanın hem model hem grafik tasarım koleksiyonlarını hazırladım. Ardından da 2011 yılında kendi işimi ve markamı kurma hayalimi gerçekleştirmek için kurumsal hayata veda ettim. 2012 yılında ise İzmit’e taşındım ve evimde küçük çalışmalar yapmaya başladım. Suluboyadesign’ın hikayesi de böylece başlamış oldu.

Hikayeyi dinlemek için sabırsızlanıyorum…

Suluboyadesign’ı, tişörtlerin ve gömleklerin üzerine el boyaması tasarımlar yapan bir marka olarak kurdum. Her bir ürün için ayrı tasarım yapıyor, sonra da 4 saat süren bir çalışmayla tişörtleri ya da gömlekleri boyuyordum. Ürünlerim kısa sürede dikkat çekti ve büyük ilgi gördü. Öyle ki artık el boyaması yaparak siparişlere yetişemez oldum. 2017 yılında markamı büyütmek için Suluboyadesign’ı resmileştirdim. Ekolojik baskı ekipmanlarımı aldım ve baskı üretimi yaptığım küçük atölyemi kurdum. Şu anda tasarımlarımı satışa sunduğum bir e-ticaret sitem var. Aynı zamanda ürünlerimin satışını farklı satış noktalarından da gerçekleştiriyorum. Bunun yanı sıra pandemi döneminde, el emeğimle ürettiğim aksesuarları da satmaya başladım. Web sitemde kendi hazırladığım tasarımlarda satışta olan koleksiyonlarım var. Sitemdekilerin dışında kurumsal firmalara da özel günler için kişiye özel tasarımların olduğu toplu siparişleriler ve özel hediyeler hazırlıyorum.

BAKIŞ AÇIM DEĞİŞTİ

Hiç öğretmenlik yapmamışsınız ama bildiğim kadarıyla şu anda resim atölyeleri gerçekleştiriyorsunuz?

Aslına bakarsanız, öğretmenlik yapmak gibi bir planım da yoktu ama Bilge Baykuş Kreş’in kurucusu sevgili Özge Çakmak Hacıbektaşoğlu’nun ısrarlarına dayanamadım; kendimi bir anda sanat öğretmeni olarak buldum. Özge Hanım’ın kızı Nil Çınar ilk çocuk öğrencimdi. Canım dostum Başak Karakaya ise yetişkin olarak ilk öğrencimdi. İlerleyen süreçte ise Bilge Baykuş Kreş’te sanat atölyelerini yürütmeye başladım. Hala da devam ediyorum.

Bilge Baykuş Kreş bünyesinde nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Pandemi döneminde Bilge Baykuş’un duvarına resim çizerek başladım, sonra bu işten o kadar çok keyif aldım ki okulda gördüğü her şeyi boyayan birisine dönüştüm. Özge Hanım, sanat atölyelerini de benim yürütmemi isteyince, kendimi bir anda Reggio Emilia eğitim yaklaşımının içerisinde buldum. Bu yaklaşımı öğrenmek ve iyice içime sindirmek için gerekli olan eğitimleri aldıkça öğretmenliğe olan bakış açım da değişti. Çocuklarla çalışmanın ne kadar büyülü ve keyifli olduğunu gördüm. Eğitim sisteminin ne kadar yanlış ilerlendiğini fark ettim; müfredatın dışında, tamamen çocuğun keşfetmesine yönelik muhteşem çalışmalar yapılabileceğini deneyimledim. Şu anda kendi atölyemde de Reggio Emilia ilhamlı bir yaklaşımla ilerliyorum.

ÇOCUKLAR KEŞFETMELİ

Gelelim, Derya Çevik Sanat Merkezi’ne…

Mevcut yerimiz bana ve öğrencilerime yetmeyince, atölyemi Yahya Kaptan’da bulunan şu anki yerime taşımaya karar verdim. Derya Çevik Sanat Merkezi de böylece kurulmuş oldu.

Burası bir kurs merkezi değil, çocukların keşfettiği ve benim de keşfetmeleri için kendilerine tüm olanakları sağladığım bir yer. Atölyemde Reggio Emilia ilhamlı bir yaklaşım kullanıyorum. Ben öğretmiyorum, onların keşfetmesine olanak sağlıyorum.

Burada nasıl bir işleyiş var?

Sanat en iyi ifade dilidir. Bir çocuk için ise kendini anlatabildiği, içindekileri farkına varmadan bize aktarabildiği en güzel yoldur. Hatta bu aynı zamanda meditasyon etkisi yapar. Çocuklar atölyelerde sadece resim yapmıyorlar; resim yaparken sanat tarihi ve ressamlar hakkında bilgi sahibi olmalarını da sağlıyorum. Sanatsal sohbetler ediyoruz. Atölyeleri aynı anda en fazla 10 katılımcıyla gerçekleştiriyorum. Sanat atölyelerinden önce masaları, ortamı çocukları ilhamlandıracak tüm görsellerle hazırlıyorum. Her türlü boya, tüm renkleriyle onları bekliyor. Bu provakasyon, zaten çocuklar atölyeye girdiklerinde, benim müdahale etmeme gerek kalmadan görevini yerine getiriyor. Bazen de onlara fikir vermek için konular belirliyorum ama hiçbir zaman çizmeleri gereken konuyla ilgili zorlama olmuyor. Atölyeler esnasında onlar resimlerini yaparken, hazır oluşlarına göre ufak dokunuşlar ve yönlendirmelerle teknik bilgileri iletiyorum. Bunu da tamamen denemeleri ve kendileri bulmaları konusunda yönlendirerek yapıyorum.

RESİM, HEYKEL, SERAMİK

Çocukların gelişimini nasıl takip ediyorsunuz?

Çocukların kişisel gelişimlerini çok önemsiyorum ve hepsini bireysel olarak değerlendiriyorum. “Çocuğum 4 yaşında, hala çizdikleri hiçbir şeye benzemiyor” diyen ebeveynler oluyor, bu çok yanlış bir tutum. Çocuğun hazır bulunduğu zamanı yakalamak gerek. Sanatla daha çok ilgilenmesi istenilen bir çocuk için ailesinin yapması gereken en önemli şey hayal gücünü desteklemek. Çocuğun hayal dünyası, evde görsel anlamda zengin bir ortam yaratıldığında destekleniyor. Farklı boyalar, malzeme çeşitliliği; farklı görsellere sahip, farklı ilgi alanlarında kitaplar; farklı kağıtlar ve resim defterleri gibi tüm malzemelerin bir masa ya da çalışma alanında kullanıma hazır bulunması çok iyi bir provakasyondur. Malzeme anlamında çok kısıtlı çeşitlilik olduğunda ise çocuk hayal gücünü geliştiremiyor, deneyemiyor, ilhamlanmıyor. Bence her çocuk yetenekli, sadece birazcık iştahını kabartmamıza ve denemesine olanak yaratmamıza ihtiyaçları var. Ben, oğlum Doğu’yu büyütürken de boyaları eline bir yaşındayken verdim ve kendisini huzursuz hissettiği, konuşmayı sökmekle mücadele ettiği tüm huysuz anlarda, resim çizerek rahatlamasının yollarını buldum. Bir baktım ki gerçekten de karalayarak kendisini rahatlatabiliyor. Doğu, şu anda sabah uyanır uyanmaz resim yapan bir çocuk. Mutluyken ya da mutsuzken hep resim yapıyor ve bunu bir ifade dili olarak hayatına katabildi.

Derya Çevik Sanat Merkezi’nde sadece resim atölyeleri mi yapıyorsunuz?

Resme dair her şey var ama heykel, seramik ve sanat tarihiyle de ilgileniyoruz. Bazı haftalar çocuklar istiyorsa heykel atölyesi yapıyoruz, kil de yoğuruyoruz. Çocuklar buraya geldiği zaman tüm materyalleri kullanabiliyor ve dilediği her şeyi deneyebiliyor. Yaş gruplarına göre düzenli devam eden sanat atölyelerim olduğu gibi sık sık tek katılımlık workshoplar da düzenliyorum.

Bunların duyurularını Instagram hesabımdan aktif olarak yapıyorum. Ayrıca kurumsal firmalara özel, kendi atölyemde ya da atölye yapmaya uygun başka bir mekanda, motivasyon sanat workshopları da düzenliyorum.

Yetişkinlerle de sanat atölyesi yapıyor musunuz?

Evet. Hem bireysel hem de grup sanat atölyesi olarak, diledikleri alanda çalışabiliyoruz. Aynı zamanda yetişkinler için seramik workshopları da düzenleyebiliyoruz.

Derya Çevik Sanat Merkezi ile ilgili bir hayaliniz var mı?

Burayı bir başlangıç noktası olarak görüyorum. Sadece resim, heykel ve seramik değil, burada müziğin olmasını da istiyorum. Biz çocuklarla sanatımızı icra ederken üst kattan da piyano sesleri gelsin.  Satranç ve drama gibi farklı dalların da bir arada olduğu bir yer olmalı burası. Hedefim bir yıl içerisinde Derya Çevik Sanat Merkezi’ni böyle muhteşem bir yere dönüştürmek.

-------------------------

İLETİŞİM

Adres: Yahya Kaptan Mah. Şehit Ergün Köncü Sok. No: 25 İzmit/Kocaeli

Telefon: 0539.451 73 10

Instagram: @deryacevik_sanatatolyesi / @suluboyadesigncom

Web:www.deryaceviksanatatolyesi.com / www.suluboyadesign.com

NASIL ARANDI: #deryaçeviksanatmerkezi #deryaçevik #sanatçı #ressam #heykeltraş #eğitim #workshop #sanateğitimi #resim #çocukgelişimi #yetenek #rengarenkdünya #kocaeli #yahyakaptan

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.