Reflü, toplumun yüzde 20’sinde rastlanan ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasıyla oluşan bir rahatsızlık. Göğüs kafesinin altında yanma ve ağza acı-ekşi su gelmesiyle kendini gösteren reflü, günlük hayatı olumsuz etkilemesinin yanı sıra tedavi edilmediği takdirde daha ciddi sorunlara da yol açabilir. Reflü hakkında bilinmeyenleri Medical Park Gebze Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Serdar Eren anlattı.
Mide içeriğinin, yemek borusuna geri kaçmasına ‘gastroözofajial reflü’ denir. Bu durum, yediğimiz besinlere göre herkesin karşılaştığı bir sorun olsa da haftada birden fazla yaşanması halinde ‘hastalık’ olarak kabul edilir. Reflü, toplumun yüzde 20’sinde görülen bir rahatsızlıktır.
BELİRTİLERİ NELERDİR?
En sık karşılaşılan şikayetler, göğüs kafesinin altında yanma ve ağza acı-ekşi su gelmesidir. Yutma güçlüğü, ağrılı yutma, bulantı-kusma, fazla geğirme, hıçkırık daha az karşılaşılan şikayetlerdir. Bazen diş çürüklerinin ve kronik öksürüğün sebebi de reflü olabilir.
Mide içeriğinin yukarı kaçması, yemek borusunun alt kısmında bulunan özel bir kas sayesinde (sfinkter) engellenir. Alt özofagus sfinketrinin gelişigüzel gevşemesi mide içeriğinin yemek borusuna kaçışına, dolaysıyla refllüye sebebiyet verir. Reflü sırasında, asidik olan mide içeriğinin uzun süre yemek borusuyla temas halinde olması, burada hasara neden olur. Bu da kişide yanma hissine yol açacaktır.
Reflü tanısı, hastanın şikayetlerine ve şikayet sıklığına göre konur. Hastalığın şiddetini belirlemek ve bazen fıtık gibi anatomik bozuklukları ortaya çıkarmak için endoskopi, pH metre gibi tetkikler gerekir. Yutma güçlüğü ya da takılma hissi; yutarken yakarak geçme ya da ağrılı yutma; kilo kaybı, kanama bulguları olması durumunda vakit geçirilmeden endoskopi ile tetkik edilmelidir. Uzun süren reflüler, reflünün sebep olabileceği komplikasyonlar açısından endoskopi ile mutlaka değerlendirilmelidir. Reflü tedavi edilmezse yemek borusunda darlık, kanama ve barret özofagusu, yemek borusu kanseri gibi komplikasyonlar gelişebilir.
Tedavide en önemli nokta, yaşam tarzında yapılan değişikliklerdir. Obezite, karın içi basıncı artırıp mideye yaptığı baskı sebebiyle reflüye yol açar; bu yüzden kilo vermek gerekir. Özellikle yağlı, acılı ve baharatlı yiyecekler, kafeinli içecekler, sigara, alkol, çikolata, nane, soğan, sarımsak ve domates reflüyü artırmaktadır. Yatmaya yakın saatlerde yemek yenmemeli ve yatarken yüksek yastık kullanılmalıdır. Yaşam tarzı değişiklikleri yeterli olmayan hastalarda ilaç tedavisi önerilir. Mide asidini azlatan H2 blokerleri ve proton pompa inhibitörleri ilk seçilen ilaçlardır. Reflü rahatsızlığı ilaç tedavisiyle kontrol altına alınmayan hastalarda; barret özofagusu, darlık gibi komplikasyon durumlarında reflü cerrahisi önerilmektedir.
Uzun süren reflü, yemek borusunun alt kısmında bir takım hücresel değişikliklere sebep olmaktadır. İlk başta intestinal metaplazi ya da barret özofagusu dediğimiz yemek borusu mukozasında, hücresel değişiklikler gelişir. Bu durumla reflü hastalarının yüzde 5 ila 20’sinde karşılaşılır. Barret özofagusu gelişen hastalarda, yemek borusu kanser gelişim riski yıllık yüzde 0.5’tir. Bu nedenle kronik reflüsü, yutma güçlüğü, yutarken yanma hissi olan hastalarda mutlaka endoskopi yapılmalıdır. Barret özofagusu saptanılan hastalarda ise düzenli aralıklarla endoskopik takip yapılır.
Reflü; tipik yanma, ekşime gibi yemek borusuyla ilgili semptomların yanında ses kısıklığı, boğaz ağrısı, geniz akıntısı ve kronik öksürük gibi yemek borusu dışı semptomlara da sebep olmaktadır. Bu durumdan, mide içeriğinin hava yollarına kaçması ve yemek borusunun aside maruz kalmasının neden olduğu refleks sorumlu tutulmaktadır. Eğer hasta reflü tedavisinden fayda görüyorsa, öksürük şikayetinin reflüye bağlı olduğu düşünülür. Bunun yanı sıra göğüs ağrısı olan bir hastada şayet kalp ile ilgili bir rahatsızlık bulunmazsa, reflü ağrının sebebi olabilir. Kalp ile ilgili sebepler araştırılmalı, şayet herhangi bir sorun görülmezse ağrı reflü açısından değerlendirilmelidir.
NASIL ARANDI: #reflü hastalığı # Medical Park Gebze Hastanesi # Gastroenteroloji Uzmanı # Dr. Serdar Eren # sağlık