Psikiyatrist - Yazar Levent Tukuş

RÖPORTAJ: SERPİL ÇOLAK

FOTOĞRAFLAR: HAKKI TİMUÇİN

 

Uzun yıllar devlet hastanelerinde ve özel hastanelerde görev yaptıktan sonra kendi muayenehanesini açan Psikiyatri Uzmanı Dr. Levent Tukuş, TMS ve CES yöntemiyle depresyon, takıntı, anksiyete, bağımlılık gibi rahatsızlıkları ilaç kullanmadan tedavi ediyor. Hatta bu yöntemle kilo bile verdiriyor.

TMS ve CES yöntemini Kocaeli’de sadece kendisinin uyguladığını söyleyen Uzm. Dr. Levent Tukuş, elbette sadece makinelerle bir sonuca varılamayacağını, bu esnada uyguladığı bütüncül terapiyle hastalarını sağlığına kavuşturduğunu belirtiyor.

Uzm. Dr. Levent Tukuş’u daha yakından tanımak, uyguladığı yöntemler hakkında bilgi almak isterseniz, ‘bu röportajı kaçırmayın’ deriz. Aynı zamanda yazar olan, şimdiye kadar iki kitap yazan, üçüncüsü de yolda olan Uzm. Dr. Levent Tukuş ile sizleri baş başa bırakıyoruz.

Levent Bey öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?

İzmit doğumluyum. Anne tarafım Gürcü, baba tarafım Selanik göçmeni. Annem buranın bir köyünden. Rahmetli babam ilkokul öğretmeniydi, annemin yaşadığı köye atanmış, burada annemle tanışmış ve evlenmişler. 6 kardeşiz, hepimiz okuduk. En büyük ablam Meral Dönmez halen ÇYDD Kocaeli Şube Başkanlığı yapıyor. Ben ilkokulu ve ortaokulu İzmit’te okudum, daha sonra bugünkü adıyla Ziya Kalkavan Denizcilik Meslek Lisesi Gemi Elektroniği Bölümü’nü birincilikle kazandım. Birincilikle girdiğim için okul başkanı yaptılar beni. Dışarı çıkma yetkisi sadece bende vardı. Girdiğim gibi çıktım, çıkış o çıkış. Birkaç gün sonra İzmit’e geri döndüm.

 

Neden? Okuduğunuz bölümü sevmediniz mi?

Denizciliğe hevesim vardı ancak okul yatılıydı. Ayrılık kaygısı yaşadım sanırım. Geri dönünce annem bana “Olsun oğlum, doktor olursun” demişti. Ben de bunun üzerine doktorluğu hedefledim. Çoğu zaman yaşam ile hedefler uyuşmayabiliyor ancak benimki uyuştu. İzmit Lisesi’nden sonra Çapa Tıp Fakültesi’ni kazandım. Pratisyen hekim olarak mecburi hizmetimi Artvin’de yaptım, ardından Kandıra’da ve İzmit’te çalıştım. Aslında uzman hekimliği hiç düşünmüyordum ama bir konuda uzman olmam gerektiğine karar verdim, psikiyatri bölümünü seçtim.

 

Neden psikiyatri?

İyi bir psikiyatrist olmak için yaşadığınız toplumun kültürünü, sanatını, gelenek ve göreneklerini iyi bilmek, mizahını iyi tanımak gerektiğini düşünüyorum. Ben de kültürümüzü, tarihimizi iyi biliyordum, insanımızı da iyi tanıyordum, hastalarla da aram çok iyiydi. Aynı zamanda çok kitap okuyan, araştıran bir insandım, bu bölümde daha fazla okuma fırsatım olacaktı. Onun için ilk tercihim psikiyatri oldu.

 

DOĞDUĞU HASTANEDE GÖREV YAPTI

Uzmanlığınızı nerede yaptınız?

Kocaeli Üniversitesi’nde yaptım. Uzmanlıktan sonra yine mecburi hizmet göründü bize. Mecburi hizmetimi Fatsa’da yaptım, tam orada özel muayenehane açacakken, özel muayenehaneler kapandı. Bunun üzerine Fatsa’da kalmaktan vazgeçip, Kocaeli’ye geri döndüm ve doğduğum hastanede psikiyatrist olarak göreve başladım. Kocaeli Devlet Hastanesi’nde yaklaşık 4-5 yıl görev yaptım, daha sonra Medikal Park Hastanesi’ne geçtim. Orada da 5 yıl çalıştım, bu esnada iki kitap yazdım, 2 yıl önce de kendi muayenehanemi açtım.

 

Levent Hocam, ağırlıklı olarak hangi konularda hizmet veriyorsunuz?

Psikiyatrinin ilgilendiği tüm alanlarda hizmet veriyorum; bipolar bozukluk, kaygı bozukluğu, panik bozukluk, depresyon, takıntı hastalığı, travma, şizofreni, cinsel kimlik bozuklukları gibi. Cinsel terapi, evlilik ve çift terapisi, moxo ve gelişim testleri yapıyorum. Psikiyatrinin her alanını çok seviyorum. Hemen her alanda çok fazla hasta gördüm.

KOCAELİ’DE SADECE BURADA

TMS ve CES tedavisini ilimizde sadece sizin yaptığınızı duyduk. Nedir bu TMS ve CES?

TMS (Trans Müsküler Stimülasyon) ve CES (Cranial Electrotherapy Stimulation) tedavisini Kocaeli’de benden başka yapan yok sanırım. TMS, beyinde manyetik alan yaratan bir cihaz ancak benim kullandığım biraz daha Çin tıbbına dayalı, beyne elektrik verilmiyor, dolayısıyla manyetik alan yaratmıyor. Bu cihaz limbik bölgeyi uyararak endorfin, dopamin ve serotonin salgılanmasını sağlıyor. CES de aynı şekilde kulak zarı yoluyla limbik bölgeYİ uyararak endorfin, dopamin ve serotonin salgılanmasını sağlıyor. TMS ve CES’i daha çok majör depresif bozukluk, anksiyete (panik bozukluğu), takıntı hastalığı, bağımlılık ve kilo vermek isteyenlerde kullanıyorum. Tabii ki şizofreninin negatif bulgularında da bu cihazlardan yararlanıyorum. Aslında psikiyatrinin her alanında kullanılabilir. Burada önemli olan şey benim bütüncül terapi uyguluyor olmam. Ben cihazları takıp, masama geçmiyorum, aksine hastanın yanında oturuyor, onunla konuşarak terapi uyguluyorum. Gerekli durumlarda hipnoz da yapıyorum. Bazı hastanelerde bu cihazların manyetik olanları var, teknisyen kişinin kafasına cihazı bağlayıp gidiyor, ortamda doktor dahi yok.

 

Hocam, Kocaeli özelinde konuşursak en sık karşılaştığınız rahatsızlık nedir?

En başta kaygı bozukluğu, anksiyete geliyor çünkü toplum çok evrildi; salgındı, depremdi, savaştı derken karşılaşmadığımız bir olumsuzluk kalmadı, tahammül ve tolerans çok azaldı. Şizofreni ve bipolar bozukluk da çok tetiklendi ve tetiklenmeye devam ediyor. Ekonomik sorunlar ve kadına yönelik şiddetin artması nedeniyle travmatik yaşamlar da çoğaldı. Çocuklara gelirsek davranış bozukluklarıyla sıkça karşılaşıyoruz. Bizler daha çok mahalle kültüründe büyüyen çocuklardık. Kavgayı, sevgiyi, aşkı, adaleti, adaletsizliği orada öğrendik. Fakat şimdiki nesil bunları bilgisayar ya da telefonlardan öğreniyor. Çocukları ekran başından uzaklaştırmak gerekiyor. Çocuklara, büyüklere, herkese daha çok oyun oynamalarını öneririm.

 

YEDİKLERİMİZ DE ÖNEMLİ

Toplum olarak hepimiz depresyonda gibiyiz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Depresyon bir çöküş halidir. Hemen herkes hayatında en az bir defa yaşıyor diye düşünüyorum. Depresyonda sosyal destek yani çevre desteği çok önemli. Bir profesyonele danışmak da önemli çünkü depresyonun hafif dönemleri olduğu gibi orta ve ağır dönemleri de olabilir. Burada ben terapiyi çok önemsiyorum. Depresyonda olan hastama terapi yapıyor, TMS ve CES’ten yararlanıyorum. Böylece ilaç kullanmadan depresyonu tedavi etmeye çalışıyorum. İlaç kullandığımız zamanlar da oluyor, hipnoza başvurduğumuz zamanlar da. Depresyonla başa çıkabilmek için ne yapmamız gerektiğine gelirsek; “Üstüne gitmeliyiz” diyorum. Depresyonun söylediği şey şudur aslında; ‘kalkma, yapma, gitme.’ Tam tersini yapmalıyız. ‘Kalkma’ diyorsa kalkacağız, yürüyüş yapacağız, çevremizle daha çok paylaşımda bulunacağız. Yediğimiz, içtiğimiz de önemli.

 

Yediğimiz şeyler nasıl önemli?

Evet, depresyon tedavisinde yediğimiz, içtiğimiz şeyler de önemli. Mesela her gün yarım muz, bir tane ceviz, haftada bir gün balık yemek gerekiyor. Bunu önerirken cümlenin başına ‘ekonomik durumunuza göre’ ibaresini eklemek zorunda kalıyorum malum ülkemizde ekonomik gidişat pek iyi değil. Bunlar vücudumuzun daha çok serotonin ve endorfin salgılamasını sağlar. ‘Mutluluk hormonu’ ya da ‘antidepresan’ diye tabir ettiğimiz bu hormonlar ruhsal durumumuzun iyileşmesine yardımcı olur.

YENİ KİTAP YOLDA

Ekonomik kaygılar, savaşlar, depremler derken çok mutsuz bir toplum olduk değil mi? Bununla nasıl başa çıkacağız?

Evet, mutsuz bir toplumuz. Çoğumuzun tek amacı eve ekmek götürebilmek. Aslında bu ülkenin insanı çok da fazla bir şey istemiyor; ‘Çocuklarımı aç bırakmayayım’, ‘Eğitimlerini tamamlayabilsinler’ diye düşünüyor. Kısacası gelecek kaygısı, bununla başa çıkabilme düşüncesi insanları mutsuz ediyor. Gerçekten sosyal bir devlet olsaydık; beslenme, barınma, eğitim masrafları devlet tarafından ulaşılabilir kılınsaydı daha farklı olurdu. İşte bu noktada bizi iyileştirecek olan şey, hayallerimiz. Hayal kurmaktan vazgeçmemeliyiz. Merak duygusunu her zaman taze tutmalı, sürekli keşfe çıkmalıyız. En azından ben öyle yapıyorum. Yazdığım hikayelerle yatıp kalkıyorum, onları beyaz perdede hayal etmek çok hoşuma gidiyor.

 

Şimdi oraya gelmek istiyorum, iki tane kitap yazdınız, biraz da onlardan bahsedelim mi?

Kitabımın birinin adı ‘Aldatma’… Bir psikiyatristin eşini aldatmaya çalışıp bir türlü aldatamamasını ve bu esnada nasıl dolandırıldığını anlatıyor. İkinci kitabımın adı ise ‘Radyocu ve Korona’… Burada da bir dolandırılma hikayesi var. Biraz da aşk var. Yakında ‘Yetiş Kargo’ adlı kitabım çıkacak. Öykü Kumbarası’nda iki tane öyküm yayımlandı. Bir de Cadde Kocaeli’de köşe yazarlığı yapıyorum. Yazmayı çok seviyorum. Daha çok suç belgeselleri, dizileri izlerim ama yazarken mizah yazmayı severim. Mizah önemlidir. Bizim ülkemizden mizahı çıkarırsanız geriye bir şey kalmaz. Daha çok gülmeliyiz. Umarım bol bol güleceğimiz bir yıl olur.

 

Yahya Kaptan Mah. Özyıldırım Sok. Tamgün Plaza No: 16, Daire: 16

İzmit/ KOCAELİ

Telefon: 0 507 537 98 41

i psikiyatristdrleventtukus

NASIL ARANDI: #levent tukuş # psikiyatrist # psikiyatri uzmanı # psikoloji # kilo verme # kocaeli # izmit # tms # ces # depresyon