İzmitlilerin önce sağlık yöneticisi, ardından işletmeci olarak yakından tanıdığı Nihan Çakıcı, şu sıralar Katar’dan gelen iş insanı ve ünlü Snapchat fenomeni Alaa Abu Hassan ile yaptığı ortaklıkla gündemde. Kurdukları iki şirket ile Orta Doğu ülkelerinde yaşayan insanların sağlık ve gayrimenkul alanlarındaki ihtiyaçlarında danışmanlık hizmeti veren Çakıcı ve Abu Hassan, bu ortaklıkla Orta Doğu ve Türkiye arasında köprü olmayı başardı. Ülkemizde tedavi olmak, yatırım yapmak ya da vatandaşlık almak isteyen Orta Doğulu müşterilerine VIP hizmet veren ve Türkiye’deki süreçlerini yöneten Nihan Çakıcı ile Alaa Abu Hassan; ortaklık yapılarını, çalışmalarının detaylarını ve hedeflerini anlattı.
Nihan Hanım, sizi önce hastane yöneticisi, sonra da işletmeci olarak tanıdık. Şu sıralar yatırım danışmanlığı alanında da aktif olduğunuzu görüyoruz. Süreç nasıl ilerledi?
Yaklaşık 18 yıllık hastane yöneticiliği geçmişim var. Uzun süre Dünya Göz Hastanesi, Anadolu Sağlık Merkezi, Çağın Göz Hastanesi ve Konak Hastanesi gibi çeşitli kurumlarda yöneticilik yaptım. 2015 yılında ise farklı bir sektöre yatırım yaparak, ülkemizin köklü kuaför markası Makas’ı, İzmit’e getirdim. Makas İzmit, benim için içerisinde bulunmaktan büyük keyif aldığım bir iş ama mesleğimin dışında bir alan. Bu sebeple, hastane yöneticiliğine eş zamanlı olarak devam ettim.
Şu anda sağlık sektöründe nasıl bir faaliyet yürütüyorsunuz?
Sağlık turizmi yapıyorum. Aslına bakarsanız medikal turizm, benim Türkiye’de 20 yıl önce başlattığım bir sektör. Türkiye’nin ilk sağlık turizmi yöneticisiyim. Şu anda da ağırlıklı olarak Orta Doğulu hastalara VIP medikal turizm hizmeti veriyorum. Yatırım danışmanlığı ise sağlık turizmin devamında doğan bir iş. Sağlık alanında danışmanlık verdiğim kişiler, Türkiye’de yatırım yapma noktasında benden destek isteyince, onların ihtiyacına cevap verebilmek adına kendimi bu işin içinde buldum. İlerleyen süreçte yolum Katar’dan gelen iş insanı Alaa Abuhassan ile kesişti ve gelişmeler bizi ortak olmaya itti.
Alaa Bey, sizi tanıyabilir miyiz?
Ben, Alaa Abu Hassan. Filistinliyim ancak doğduğum günden beri Katar’da yaşıyorum. Ülkemde, farklı alanlarda çalışmalarım var. Bir telekomünikasyon şirketinde çalışıyorum; aynı zamanda yatırım danışmanlığı ve restoran işletmeciliği yapıyorum. Ayrıca, Katar’da yüksek takipçi sayısına ulaşmış bir Snapchat fenomeni yani snaber’ım. 6 senedir Türkiye’de yatırımlarım var. Nihan Hanım ile tanıştıktan sonra ortak bir müşteri portföyü oluşturduk ve birlikte çalışmaya başladık. Benim Katar’daki işlerim devam ediyor, Türkiye ayağını ise Nihan Hanım yönetiyor.
Nihan Hanım, Alaa Bey ile nasıl bir ortaklık yapınız var?
Türkiye’de iki tane ortak şirketimiz var. Yatırım danışmanlığı şirketimiz KANAS, medikal turizm şirketimiz ise CNB. Orta Doğuluların mide ameliyatları, mide küçültme ameliyatları, tüp bebek, erkekte ve kadında kısırlık tedavileri, diş tedavile ri, plastik cerrahi gibi birçok alana büyük talepleri var. CNB şirketimiz ile Türkiye’de tedavi görmek isteyen müşterilerimizin tedavi sürecini başından sonuna kadar, VIP hizmet anlayışıyla biz yönetiyoruz. KANAS ile de yine Orta Doğulu müşterilerimizin yatırım konusundaki ihtiyaçları için danışmanlık hizmeti veriyoruz.
Peki, işleyişi nasıl sağlıyorsunuz?
Orta Doğu’da işler buradakinden daha farklı yürüyor ve ticaret hayatında sosyal ağlar çok önemli. Alaa Bey de bu anlamda ülkesinde çok etkili bir kişi. Türkiye’de yatırım yapmak isteyenler ona ulaşıyor, işin Türkiye ayağını da ben yönetiyorum. Bu noktada yaptığımız iş emlakçılık değil. Müşterilerimize, Türkiye’de yatırım yapılabilecek gayrimenkuller konusunda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Müşterimizin talebine uygun mülk ya da arazileri buluyor, en ince detayına kadar araştırıyor ve kendisine sunuyoruz. Yeri geliyor mülk sahibiyle alıcıyı yan yana getiriyoruz. Satış gerçekleştikten sonra da müşterimizin buradaki yatırımıyla ilgili tüm işlerini bizzat takip ediyoruz. Bu şekilde çok sağlıklı ve güvenilir bir çalışma oluyor.
Alaa Bey, yatırım danışmanlığı ayağında siz nasıl çalışıyorsunuz?
Özellikle kraliyetle yönetilen Orta Doğu ülkelerinin vatandaşlarının, kendi ülkelerinde mülk sahibi olmasına yasalarla sınırlama getirilmiş durumda. Paraları olsa da ülkelerinde istedikleri ölçüde yatırım yapamıyorlar. Bu nedenle Türkiye, İngiltere gibi ülkelerden mülk alma yoluna gidiyorlar. Bu yatırımı da Türkiye’ye yerleşmek için değil, paralarını değerlendirmek için yapıyorlar. Biz de bu noktada, danışmanlık bedeli karşılığında istedikleri özelliklere ve bütçelerine uygun gayrimenkulleri onlar adına buluyor, gerekli araştırmaları yapıyor, satış işlemini gerçekleştiriyoruz.
Nihan Hanım, sadece sağlık ve gayrimenkul alanında mı çalışıyorsunuz?
İhracat hizmetimiz de var. Türkiye’den Katar’a, mobilyadan karavana kadar, toplu üretilen pek çok kalemde ihracat yapıyoruz. Bu da gayet keyifli ve güzel gidiyor. Bunların haricinde bir de yabancı müşterilerimizin Türkiye vatandaşlığına geçiş süreçleriyle ilgili hizmetler veriyoruz.
Vatandaşlık hizmeti konusunu biraz daha açar mısınız?
Türk vatandaşı olmak isteyen müşterilerimize, bu süreci en sağlıklı ve doğru şekilde yönetebilecekleri sistemi hazırlıyoruz. Ülkemizde, vatandaşlık almak için tek şart, bir mülk ya da arsaya 250 bin dolarlık bir yatırım yapmak. Orta Doğulu insanların vatandaşlık almalarının sebebi ise Orta Doğu’da herhangi bir sıkıntıyla karşılaşıldığında, kendilerini güvende hissetmek çünkü Türkiye bu anlamda güçlü bir ülke. Yani Türk vatandaşı olsa da gelip devamlı Türkiye’de yaşayan Orta Doğulu yok denecek kadar az. Biz de Türk vatandaşlığı almak isteyen yabancılara, hem ülkemizde yapacakları yatırım hem de vatandaşlık için ne yapmaları gerektiği noktasında yardımcı oluyoruz.
Alaa Bey, Orta Doğulular gayrimenkul konusunda genellikle hangi bölgelere ilgi gösteriyor?
İstanbul, Bursa, Antalya, Bodrum gibi Türkiye’nin her bölgesinde çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde Antalya’da arsa, Konya’da da bir fabrika satışı gerçekleştirdik. Bursa’da ise mobilya işimiz var.
Peki, Orta Doğulu yatırımcılarla irtibat kurmak isteyen Türk gayrimenkul sahiplerine de destek veriyor musunuz?
Biz genellikle elimizde portföy biriktirmiyoruz çünkü biraz önce de bahsettiğim gibi biz emlakçı değiliz. Bununla beraber, kimi zaman mülk sahibi bize ulaşıyor. Yer sahibiyse arsasını, konut firmasıysa projelerini gösteriyor. Biz de daha önceden müşterilerimizden bize gelmiş olan talepler doğrultusunda bir değerlendirme yapıyoruz. Konut projelerinde, sadece bitmek üzere olanları kabul ediyoruz. İstanbul’da, Bursa’da, İzmit’te ve Sapanca’da böyle proje anlaşmalarımız var. Onun haricinde sadece arsalarla ilgileniyoruz ve müşterimizin danışmanı olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Nihan Hanım, Katarlı bir iş insanıyla ortak olmanın avantajları nelerdir?
Her ne kadar ortak kültüre sahipmiş gibi görünsek de Orta Doğu ile çok farklı bir yapıya sahibiz. Ticaret anlayışımız, işleyişler, insan yapıları çok farklı. Bu anlamda, Alaa Bey ile yaptığımız ortaklık, dengeleri iyi kurmamızda çok büyük avantaj oldu. Onun, ülkesindeki güvenilirliği ve benim buradaki network’ümün birleşmesinden çok güzel bir sinerji doğdu. Etik düzeyde bakış açımız aynı olduğu için çok rahat çalışabiliyoruz. ‘Alnımıza ve yaptığımız işe leke gelmesin’ noktasında ikimiz de netiz.
Alaa Bey, ülkesinde çok geniş bir kesim tarafından tanınan ‘ünlü’ kategorisinde görünen birisi. Bir çok ülkeden onu takip eden büyük bir kitle var. Dolayısıyla yaptığımız her iş çok doğru, düzgün ve hatasız olmak zorunda. Yaptığımız işlerde mutlaka hukuki ve mali danışmanlık alarak ilerliyoruz. Her yatırımı en ince detayına kadar araştırıyoruz.
KANAS ve CNB olarak bundan sonraki hedefiniz nedir?
Önümüzdeki dönemde biraz daha yatırım odaklı çalışmayı hedefliyoruz. Örneğin, beğendiğimiz bir arsayı alıp, yatırım noktasına getirerek bir projeye çevirebiliriz. Bunun için alt yapıyı oluşturmaya başladık. Türkiye’de, şirketlerimizi daha da ileriye taşıyacak yeni işler yapmak istiyoruz.
NASIL ARANDI: #nihançakıcı #alaaabuhassan #katar #snapchat #ortadoğu #şirket #sağlıkturizmi #gayrimenkuldanışmanlık #viphizmet #ortaklık #hastaneyöneticiliği #medikalturizm #restoranişletmeciliği #kanas #cnb