Op. Dr. Lütfiye Ünlü: Sevmek çok önemli

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN – NEŞEM CUMHURİYET

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin ilk mezunlarından biri olan, uzmanlığını Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tamamlayan, mesleğini kendi memleketinde yapmak istediği için mecburi hizmeti sonrasında İzmit’e geri dönen Op. Dr. Lütfiye Ünlü, şimdiye kadar sayısız mucizeye tanıklık etmiş başarılı bir hekim, iyi bir anne. Mesleğinde 20 yılı geride bırakan kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Lütfiye Ünlü, işini çok sevdiğini her fırsatta dile getiriyor, ‘Ancak işini severek yapan insan mutlu olabilir, sevmek çok önemli’ diyor. Kendisini iyi bir dinleyici olarak tanımlayan, bilgi ve becerisine de güvenen Op. Dr. Lütfiye Ünlü genç meslektaşlarına da şu tavsiyede bulunuyor: ‘Yılmayın, işinizi çok sevin.’

‘Başarı’ sizin için ne ifade ediyor?

Başarı benim için muayenehaneme akıllarında bin bir soruyla ve endişeyle gelen hastalarımın memnun olarak ayrılmaları diyebilirim.

Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız?

Öncelikle işimi çok seviyorum. Eklemem gerekirse, çevremdeki insanları iyi dinliyorum. Bizim mesleğimizde en önemli konudur aslında dinlemek. İyi bir dinleyici olursanız, sorunu ya da endişeyi daha iyi kavrıyorsunuz ve ona göre de çözüm yolları bulabiliyorsunuz. Kişilik yapım da sanırım buna uygun. Empati yapabiliyorum, sabırlıyım. Sakinliğim, hastalarım üzerinde de olumlu bir etki yaratıyor.

İş hayatına bugün başlıyor olsaydınız, ‘asla yapmazdım’ dediğiniz şey nedir?

Aslında ‘asla yapmazdım’ ya da ‘keşke böyle yapmasaydım’ dediğim pek bir şey yok. Mesleğimi en başından beri büyük bir sevgiyle yapıyorum. Her şey bu sevgiyle yapıldığı için de pişmanlıklara yer bırakmıyor hayatımda.

Bugüne kadar işinizle ilgili aldığınız en büyük risk neydi?

Bizim işimiz sağlık. Elbette sağlığın her alanı risklidir. Ancak biz kadın hastalıkları ve doğum uzmanları açısından bakarsak hem annenin hem bebeğin sağlığı söz konusu olduğu için diğerlerinden bir tık daha riskli diyebilirim. Son zamanlarda yaşanan şiddet olaylarını düşününce de mesleğimiz başlı başına riskli. Gecenin bir yarısı doğum için hastaneye gidiyorsunuz ve yaşayacaklarınızı tahmin edemiyorsunuz. Bu korkutuyor ama çok şükür ki hastalarım ya da yakınlarıyla ilgili şu ana kadar olumsuz bir durum yaşamadım.

İşler yolunda gitmediğinde, kendinizi nasıl motive edersiniz?

Öncelikle bilgi ve becerime gerçekten güveniyorum. İşler yolunda gitmediğinde bile kafamda her daim başka seçenekler mevcuttur. Hem iş hayatımda hem özel hayatımda bu böyledir ama yine de durup derin bir nefes almak beni rahatlatır, daha sağlıklı düşünmemi sağlar. En büyük motivasyon kaynağı kendime olan güvenim.

Bir kadın olarak iş hayatında karşılaştığınız en büyük zorluk neydi? Nasıl aştınız?

Sağlık sektöründe cerrahi branşlar kadınlara bir türlü yakıştırılmıyordu. Önceleri daha çok olsa da hala var bu ayrımcılık. Kadın doktorların cerrahlık yapabileceğini ya da iyi yapabileceğini düşünmeyenler maalesef var hala. Ancak günümüzde görüyoruz ki işimizi çok da güzel yapıyoruz. Hastalarımızın memnuniyeti gözler önünde. “Ben nasıl aştım?” sorusuna gelirsek, çok çalıştım. Hala çok çalışıyorum. Sürekli kendimi güncel tutmaya, yenilikleri takip etmeye çalışıyorum. Unutmadan şunu da söylemek isterim, çalışma alanlarının hemen hepsinde kadınların ortak bir derdi var. O da hamilelik ve doğum sonrası dönemde yaşanılan problemler. Yaşatılan demek daha doğru aslında. Uğradığımız mobbinglerin haddi hesabı yok.

İşinizle ilgili olarak, birisiyle 1 saat sohbet etme şansınız olsa, bu kişi kim olurdu? Neden?

Bu soruya önce ‘çocuklarımla’ diye cevap vermeyi düşündüm ama onlarla sürekli konuşuyoruz. Hatta konuşmamıza bile gerek yok, onlar da benimle çoğu kez doktor olmanın zorluklarını yaşıyorlar. Gecenin bir yarısı sancısı tutmuş bir gebem için onları evde bırakıp işimin başında oluyorum çünkü. Bunun dışında genç doktor adaylarıyla konuşmak isterdim. Özellikle benim yolumdan giden genç kadın doktorlarla, kadın doğumcularla. İzlediğim yolu, doğrularımı anlatmak için. Aslında ‘yılmayın, işinizi çok sevin’ demek için bile konuşmaya değer.

İş yaşamınızdaki mottonuz nedir?

“Severek çalış, güven ver ve mutlu ol.” Ben böyle yapıyorum :)

Çocuğunuz, sizinle aynı işi yapmak istediğini söylese, ona vereceğiniz en önemli nasihat ne olurdu?

Çocuklarım benim yaptığım işi çok iyi biliyor, zorlukları beraber yaşıyoruz. Geldiğim yolu, aştığım engelleri uzun uzun anlatıyorum. Yaşadığım günlük problemleri de paylaşıyorum. Zaten aile olmak da bunu gerektirir diye düşünüyorum. Tüm bunlara rağmen bu mesleği seçerlerse her zaman olduğu gibi arkalarında dururum, her anne gibi. Kendi kanatlarıyla uçmayı öğrenene dek görevimiz bu. Sonrasında tabii ki mottomu onlara da öğretirdim. İşini severek yapan insan mutlu olabilir ancak. Sevmek çok önemli.

NASIL ARANDI: #opdrlütfiyeünlü #kadınhastalıklarıvedoğumuzmanı #işiniseverekyap #başarı #riskler #motto #mesaj #güçlükadın #başarılıkadın