Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Ben Arzu Özyer Bektaş. 52 yaşındayım. Evliyim, 14 yaşında bir kızım var. Çocuk cerrahisi uzmanıyım. Kitap okumayı, yeni yerler görmeyi, tiyatroyu ve kızımla vakit geçirmeyi çok seviyorum.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
1995 yılında tıp fakültesini bitirip Yozgat’ın bir ilçesinde göreve başladım. Ardından Kocaeli Üniversitesi Çocuk Cerrahisi’nden 2006 yılında uzmanlığımı aldım. Mecburi hizmetimi Gaziantep Çocuk Hastanesi’nde tamamladım. 2009-2018 yılları arasında Kocaeli Çocuk Hastanesi’nde çalıştım. 2019 yılında özel muayenehanemi açtım. Yaklaşık 5 yıldır muayenehanemde “CERRAH ANNENİN YILDIZLARI” misyonuyla miniklerime yardımcı olmaya çalışıyorum.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Beni motive eden şey çocukluk hayalim olan hekim olma tutkumdu. Bu tutku, zorluklarla karşılaştığımda bile pes etmememi ve her zaman daha iyisini yapmaya çalışmamı sağladı.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Başarının anahtarının ‘sevdiğin işi sevdiğin şekilde yapmak ve çok çalışmak’ olduğunu düşünüyorum. Hekimlik, özveri ve fedakarlık gerektiren bir meslek. Hastalarıma en iyi şekilde hizmet verebilmek için kendimi sürekli geliştirmeye ve yenilikleri takip etmeye çalışıyorum. Mesleğimde beni en çok motive eden şey çocukların hayatına dokunabilmek ve onların sağlığına katkıda bulunabilmek. Bir yıldızımın bana teşekkür etmesi tüm zorlukları unutturuyor.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Bir kadın hekim olarak, diğer mesleklerde çalışan kadınların karşılaştığı zorluklarla karşılaşmadım. Tıp fakültesinde ve çalışma hayatımda cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmadım ancak birçok meslek grubunda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmadığının farkındayım. Kadınların erkeklerle aynı haklara sahip olması ve eşit fırsatlara erişebilmesi gerektiğine inanıyorum.
Bence kadın erkek eşitsizliğinin önündeki bazı engeller şunlardır:
• Toplumsal cinsiyet rolleri
• Eşitsiz ücret
• Cam tavan
Eşit bir toplumda, herkes potansiyelini tam olarak gerçekleştirebilir ve topluma daha fazla katkıda bulunabilir.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Bir kadın olarak, bir insan olarak, bir vatandaş olarak cumhuriyete her şeyi borçlu olduğumu düşünüyorum. Bu yazıyı yazma özgürlüğümüzü, kendimizi rahatça ifade edebilme özgürlüğümüzü bile cumhuriyete borçluyuz.
Cumhuriyet sayesinde:
• Kendi adımızı kullanabiliyoruz
• Kendi dilimizi konuşabiliyoruz
• Camilerde ezan sesini duyabiliyoruz ve inanç özgürlüğümüzü yaşayabiliyoruz.
• Diğer Müslüman ülkelerdeki kadınların daha yeni yeni sahip olduğu seçme ve seçilme hakkımız var. Kadın olarak 2. sınıf vatandaş değiliz.
• Okuma özgürlüğümüz var
• Çalışma özgürlüğümüz var
Tüm bunlar, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve cumhuriyetimiz sayesinde olmuştur.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Tabii ki insan olma özgürlüğüdür. Cumhuriyet sayesinde, bir kadın olarak kendi ayakları üzerinde durabilen, kendi fikirlerini özgürce ifade edebilen, eğitim alabilen, çalışabilen ve toplumda aktif rol alabilen bir birey oldum. Bu özgürlükler sayesinde, kadınlar toplumda daha aktif rol almaya başladı. Siyasete atıldılar, önemli görevler üstlendiler. Kendi ayakları üzerinde durmaya başladılar. Eğitim ve iş hayatında önemli başarılara imza attılar. Cumhuriyetin kadınlara tanıdığı hakların bilincinde olmak ve bu hakları korumak çok önemlidir. Özellikle biz kadınlar, cumhuriyetin en iyi savunucuları ve koruyucuları olmalıyız. Cumhuriyet, kolay kazanılmamış bir değerdir. Onu korumak ve geliştirmek hepimizin görevidir.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
“Cumhuriyet kadını” denilince, gözümde canlanan fotoğraf karesi:
Ön planda: Kendine güvenen bakışları ile modern bir kadın. Eğitimli ve bilinçli bir yüz ifadesi. Atatürk ilkelerine bağlılığı simgeleyen bir duruş.
Arka planda: Farklı alanlarda başarıya imza atmış kadın figürleri. Çağdaş ve gelişmiş bir Türkiye. Hepsini kucaklayan Türk bayrağı ve Atatürk’ün portresi. Cumhuriyet kadını, tüm bu unsurların bir araya gelmesiyle oluşan, modern, özgüvenli, eğitimli, bilinçli, Atatürk ilkelerine bağlı ve her alanda başarıya imza atabilecek bir kadın figürüdür.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği birçok güzel söz var. En sevdiğim sözlerden biri şudur: “Ey Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.”
Bu sözün benim için anlamı:
• Kadınların güçlü ve bağımsız olması gerektiği
• Kadınların eğitim alması ve kendini geliştirmesi gerektiği
• Kadınların toplumda aktif rol alması gerektiği
Tek dileğim; kadınlar, erkekler, çocuklar herkes cumhuriyetimizin bize kazandırdıklarının farkında olup cumhuriyetin nasıl kazanıldığını unutmamaları. Mustafa Kemal Atatürk ve tüm silah arkadaşlarına minnettarım.
NASIL ARANDI: #arzu özyer bektaş # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk