18-04-2024 08:39

Olimpiyatlardan bronz madalya ile döndüler: Zeynep Çelik ve Recep Çiftçi

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 10/11/2021
Görme engelli sporcularımız Zeynep Çelik ile Recep Çiftçi, Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda bronz madalya kazanarak hepimizi gururlandırdı
.stripslashes($urun->baslik).

Aslında geçen ay yapacaktık bu röportajı ama bazı aksaklıklardan dolayı bu aya sarktı. Belki de bir çoğunuz duymamıştır; ağustos ayında ülkemize ve şehrimize 2 adet olimpiyat bronz madalyasının geldiğini.

Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’nda, judoda görme engelli Zeynep Çelik ile Recep Çiftçi madalya kazandı. Bana göre çok özel madalyalar bunlar. Öyle özel ki benim gözümde altın madalyadan bile daha değerli.

Birisi kırık bilekle kazanmış, diğeri 2 ay hayata küsüp hiç antrenman yapmadan yarışmalara 1 hafta kala 10 kilo vererek almış bu madalyayı. Detayları okudukça siz de bana hak vereceksiniz.

Zeynep Çelik ve Recep Çiftçi’nin röportajına geçmeden önce onların üzerinde büyük emeği olan antrenörleri Gültekin Sevinç’ten bahsetmek istiyorum.

Henüz 35 yaşında olmasına rağmen 14 senedir Kocaeli Büyükşehir Kağıtspor’da görme engelli ve özel sporculara antrenörlük yapıyor. O da eski bir sporcu. Çok başarılı geçmeyen futbol kariyeriyle başlamış spora. Futboldan sonra judoya geçmiş. Judoda da çok başarılı olamadım, Türkiye üçüncülüğüm var o kadar” diyor.

Gültekin Hocam, kendi kategorisinde binlerce sporcu arasından sıyrılıp üçüncü oluyor ancak ‘pek başarılı olamadım’ diyor. Pes hocam, döverler adamı vallahi. Biz tavlada iki maç üst üste kazanınca bi havalara giriyoruz, senin ettiğin lafa bak! 

Gültekin Hoca tam bir yetenek avcısı. ‘Zeynep’i ilk gördüğümde daha müsabakasını seyretmeden, mindere o dik ve vakur çıkışından anladım çok iyi bir sporcu olduğunu’ diyor. Keza Recep Çiftçi’nin de çok başarılı bir sporcu olacağını biliyormuş.

Başarı çıtası o kadar yüksek ki daha üstü yok. Direk olimpiyat şampiyonluğuna odaklanıyor. Zeynep ve Recep’e de o kadar güvenmiş ki onları Kağıtspor’a kazandırmak için çok uğraşmış. Onlara hem hocalık hem ağabeylik yapmış.

Tabii sadece Zeynep ve Recep’e yapmamış bunları, çalıştırdığı tüm gençlerle yakından ilgileniyor. Ayrıca spora başlamak isteyen 12 ile 16 yaş arasındaki tüm engelli ve özel sporculara kapılarının sonuna kadar açık olduğunu, onları Kağıtspor’a beklediğini belirtiyor.

Evet, hocamızdan da kısaca bahsettiğimize göre sizleri Zeynep Çelik ve Recep Çiftçi ile baş başa bırakabilirim.

KIRIK BİLEKLE GELEN OLİMPİYAT MADALYASI: ZEYNEP ÇELİK

Bileğindeki kırık tam olarak iyileşmeden olimpiyatlara katıldı, tek kolla da olsa bronz madalyayı kazandı

Öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?

Ben Zeynep Çelik, 1996 Ağrı / Patnos doğumluyum. Görme engelim, doğuştan. Spora, ortaokula giderken görme engellilere özel bir spor olan, tamamen sese dayalı ‘golbol’ ile başladım. Kulağımdan bir operasyon geçirince, golbolü bıraktım. Erzurum Anadolu Kız Meslek Lisesi’nde okurken, judoya başladım. İlk katıldığım turnuvada Türkiye şampiyonu oldum, daha sonra milli takıma seçildim. Milli takıma seçildikten sonra 1,5 sene kadar Edirne’de judoya devam ettim. Büyükler Avrupa Şampiyonası’nda üçüncülük kazandım. 2017’de Kocaeli’ye gelerek, Büyükşehir Kağıtspor Kulübü sporcusu oldum.

Tokyo Olimpiyatlarının öncesini ve sonrasını anlatabilir misin?

Daha önceki derecelerimden dolayı Tokyo Olimpiyatlarına direk gitme hakkı elde etmiştim. Tokyo Olimpiyatlarından 2,5 ay önce Bakü’de, Grand Slam’a katıldım. İlk maçımda el bileğim 2 yerden kırıldı. Dönüşte Ankara’da ameliyat oldum. Sporcu yaralanmaları çabuk iyileşiyor fakat kolun tekrar güçlenmesi uzun bir süreç alıyor. Sakatlığımın ardından 2 ay gibi çok kısa sürede olimpiyatlara hazırlanmaya çalıştım ama tabii ki sol kolum yeterince güçlenmedi. Birçok maçta bunun dezavantajını yaşadım. Üçüncülük maçının son dakikalarına girdiğimizde maç berabereydi ve ben sol kolumu hiç hissetmiyordum. Allah’a şükür tek kolla da olsa son bir hamle yaparak, puanı aldım ve bronz madalyayı kazandım. Olimpiyatlarda bronz madalya kazanmak da çok büyük bir başarı ama sakatlığım olmasa ben altın madalyayı ülkemize, Kocaeli’ye getireceğimden emindim. Bu açıdan benim için biraz buruk bir sevinç oldu.

Görme engelli bir sporcu olarak judonun sana kattıkları neler, zorluk yaşadın mı?

Spor hayatım boyunca fiziksel olarak çok zorluk yaşadım diyemem ama hem yatılı okuduğum için hem de sürekli kamplarda ve yarışmalarda olduğum için ailemle çok zor görüşebiliyordum. Benim için en büyük zorluk aile hasretiydi.

Tabii judonun bana kattığı çok şey oldu. Her şeyden önce  disiplinli bir hayatınız oluyor. Yemenize, içmenize, uykunuza çok dikkat etmek zorundasınız. Bu disiplinin sonucunda fiziksel olarak çok daha iyi hissediyorsunuz. Başarı elde ettikçe mental olarak da kendinizi daha iyi hissediyorsunuz, mutlu ve gururlu oluyorsunuz.

Ayrıca belirtmek istediğim bir konu var; benim gibi engelli veya özel gençlerin spora teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ülkemizde maalesef bu konuda yeterli tesis, ekipman ve antrenör yok. Kocaeli Büyükşehir Kağıtspor sporcuları olarak bizler birçok ile göre daha şanslıyız. Buradaki imkânlardan oldukça memnunuz. Bize bu imkânı sağlayan başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın olmak üzere tüm yöneticilerimize teşekkür ederiz. Özel bir teşekkürüm de en başından beri bana güvenen, teşvik eden, her sorumla birebir ilgilenen hocam Gültekin Sevinç’e...

Kendine örnek aldığın biri var mı?

Siz sorana kadar çok düşünmemiştim ama Allah rahmet eylesin, Naim Süleymanoğlu çok saygı ve hayranlık duyduğum bir sporcuydu.

Son olarak gelecek hedeflerini dinleyelim senden...

Öncelikle devam eden sakatlıklarım var, bunlardan kurtulmam lazım. Sakatlıklarım geçtikten sonra  Paris 2024 Olimpiyatlarına hazırlanacağım. Tokyo’da alamadığım altın madalyayı Allah’ın izniyle ülkeme getireceğime inanıyorum. 

ÖNCE BÜYÜK ÇÖKÜŞ SONRA ZİRVE: RECEP ÇİFTÇİ

Bir hafta içinde hem 10 kilo vermeye hem antrenman yapmaya çalıştı, buna rağmen Tokyo’dan bronz madalya ile dönmeyi başardı.

Recep seni de tanıyalım lütfen. Biraz kendinden bahseder misin?

Ben Recep Çiftçi, 1995 doğumluyum, Kocaeli’de yaşıyorum. Evliyim ve bir çocuğum var. Spor hayatım 6. sınıfta güreşle başladı, 9 sene güreştim. Güreşlerde paralimpik kategorisi olmadığı için normal kategoride yarışıyordum. 9 senenin sonunda, en son yaptığım müsabakadan sonra görme kaybım arttı. Bu nedenle güreşi bıraktım. Uzun bir süre spora ara verdim. Daha sonra güreş antrenörüm beni judoya yönlendirdi, paralimpik kategorisinde devam etmemi istedi. Ankara’da ferdi olarak judoya başladım. Gençler ve büyükler kategorilerinde birincilikler kazanınca, Batman Belediyespor Kulübü’ne geçtim. 2018 yılında da Gültekin Sevinç hocamın sayesinde Kocaeli Büyükşehir Kağıtspor’a geldim.

Tokyo Olimpiyatlarına gelirsek, ilginç bir katılma hikâyen olduğunu biliyoruz.

Tokyo Olimpiyatlarına direk katılma hakkını alamadım. Bakü’de yenildiğim için federasyon beni İngiltere’deki kalifikasyon maçlarına götürmedi. İngiltere’nin, Türkiye’yi kırmızı risk grubuna aldığını söyleyerek, benim için kalifikasyon başvurusunda bulunmadı. Eşimin hamile olduğu bir dönemde, onu yalnız bırakarak kamplarda olimpiyat vizesi almaya çalışırken, federasyonun başvuru yapmaması veya başvuru için geç kalması beni çok büyük hayal kırıklığına uğrattı. Eşyalarımı toplayıp evime döndüm. 2 ay boyunca bir gün bile antrenman yapmadım, yapamadım. O sıra eşim doğum yaptı. Çocuğum doğduktan 20 gün sonra federasyondan beni aradılar, Tokyo için adıma ülke kotası açıldığını bildirdiler. Ben de apar topar eşyalarımı toplayıp, yarışmalara 1 hafta kala olimpiyat kampına dahil oldum. 2 aydan fazla antrenman yapmadığım için hem 10 kilo almış hem de formdan düşmüştüm. 1 haftada hem 10 kilo vermeye hem antrenman yapmaya çalıştım. 10 kiloyu zar zor verdim ama yeterli zaman olmadığı için maalesef hazırlanamadım ancak bronz madalya alabildim. Eminim ki 2 ay boyunca antrenman yapsaydım hem kilo almazdım hem de Tokyo’dan altın madalya ile dönerdim.

Kocaeli’ye geldikten sonraki spor yaşantınla ilgili düşüncelerini öğrenebilir miyiz?

Ben de Zeynep Çelik gibi Kocaeli’deki engelli ve özel sporculara verilen imkânların birçok şehirden daha iyi olduğunu düşünüyorum. Kulübümüzden maddi-manevi destek görüyoruz, bunun için emeği geçen herkese ben de teşekkür ediyorum. Ancak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bizim imkânlarımız yani engelli ve özel sporculara tanınan imkanlar diğerlerine göre çok daha az. Mesela bizim özel bir salonumuz yok, bana göre bu büyük eksiklik. Normal sporcular ile bizim çalıştığımız salonların fiziki şartlarının daha farklı olması gerekiyor. Hocalarımız ve biz inanıyoruz ki; Tahir Büyükakın ve yöneticilerimiz bu istediğimize duyarsız kalmayacaktır. Bu arada her şeyi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden beklemek de doğru değil. En başta federasyonumuzdan, daha sonra ilimizdeki kamu ve özel sektör kuruluşlarından ve tüm Kocaeli halkından destek görmek istiyoruz. 

İdolün var mı?

Kendi branşımdan değil ama idolüm Usain Bold. ‘Neden?’ derseniz, kendi branşımda onun gibi bir ekol olmayı hayal ediyorum hep. İstiyorum ki üst üste şampiyonluklar alayım, rakiplerim doping yapsa bile benimle baş edemesinler. Sporu bıraktıktan sonra bile hatırlanayım. Yaparız yapamayız nasip ama hayalim bu.

Son olarak senin de gelecek hedeflerini dinlemek isteriz.

Benim de ilk hedefim 2024 Paris Olimpiyatları. Tokyo’daki olimpiyatlardan sonra hocam Gültekin Sevinç’le birlikte 60 kiloda değil de 66 kiloda yarışmaya karar verdik. Bundan sonraki çalışmalarımızı bu yönde yapacak ve Gültekin hocamızın desteğiyle birlikte, Zeynep’le beraber Paris’ten altın madalya ile döneceğiz İnşallah. Tabii hedefim sadece 2024 Paris Olimpiyatları değil. Tokyo’da 57 yaşında olimpiyat sporcusu gördüm. Bu beni çok etkiledi. O yaşa kadar spor yapabilir miyim bilmiyorum ama kendime çok iyi bakarak katılabildiğim kadar çok olimpiyata katılmak istiyorum.

 

NASIL ARANDI: #spor #sporköşesi #ismailhakkıtimuçin #zeynepçelik #recepçiftçi #tokto2020paralimpikoyunları #bronzmadalya #başarı #şampiyon #gurur #kağıtspor #antrenör #gültekinsevinç #izmit

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.