19-04-2024 02:29

O Ses Türkiye’yi salladı: Ayşegül Özer İnanç

2019-01-08    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2019-01-08
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: EYLEM SELVİ ARI

FOTOĞRAFLAR: VELİ ÇETİNKAYA 

 

Güçlü sesi ve başarılı sahne performansıyla ilimizde geniş bir kesim tarafından tanınan Ayşegül Özer İnanç, geçtiğimiz günlerde katıldığı ‘O Ses Türkiye’ yarışmasında müzik alanındaki yeteneğini tüm Türkiye’ye gösterdi. O Ses sahnesinde seslendirdiği ‘İncelikler Yüzünden’ isimli parçayla hem seyircileri hem de jüri üyelerini büyüleyen İnanç, yarışmanın formatı gereği üç jüri üyesini kendisine döndürmeyi başardı. Programdaki yolculuğuna ünlü şovmen Beyazıt Öztürk’ün takımında devam etme kararı alan başarılı sanatçıyla müzik yaşamı, yarışmada neler yaşandığı ve bundan sonraki hedefleri üzerine konuştuk.

 

Ayşegül Hanım, sizi tanıyabilir miyiz?

1984 yılında Lefkoşa’da dünyaya geldim. Babamın asker oluşundan dolayı Türkiye’nin pek çok şehrini gezdik. Babam emekli olunca 1992 yılında memleketi olan Karamürsel’e yerleştik. Lisede turizm otelcilik okuduğum için üniversite tercihim de aynı yönde oldu. Kocaeli Üniversitesi Derbent Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’nu bitirdim. Üniversitede okurken aynı zamanda İzmit Belediye Konservatuvarı Şan Bölümü Batı Müziği eğitimi de alıyordum. 2005 yılında evlenince Karamürsel’den İzmit’e geldim. Konservatuvar konserleriyle devam ettiğim sanat hayatımda artık daha büyük adımlar atmam gerekiyordu ve konservatuvardan arkadaşlarımla bir müzik grubu kurduk.

 

Müziğe ilgi duymaya ne zaman başlamıştınız?

Kendimi bildim bileli müzikle ilgiliyim hatta 3 yaşındayken elimde mikrofonla şarkı söylerken çekilmiş videolarım var. Bunun genetik bir durum olduğunu düşünüyorum. Ailemizde müzikle ilgilenen pek çok kişi var. Ben de onlar sayesinde yeteneğimi çok erken fark ettim. İlkokulda da sesimin ve yeteneğimin farkına varılması üzerine okul korolarında yer aldım; Karamürsel Belediyesi Musiki Derneği ile de çalışmalar yaptım. Bunlar, profesyonelliğe giden yolda adımlarımı sağlam atmama yardımcı oldu.

 

Konservatuvar arkadaşlarınızla grup kurduğunuzu söylediniz. İlk profesyonel sahne deneyiminizi ne zaman yaşadınız?

Profesyonel sahne performansımı Kentsa Sosyal Tesisleri’nde 2007’nin Sevgililer Günü’nde yaşadım; daha sonra da yaklaşık 3 yıl boyunca buradaki tüm organizasyonlarda sahne aldım.

 

Sizi ‘Akademi Türkiye’ yarışmasından da hatırlıyoruz…

Evet, 2008 yılında ‘Akademi Türkiye’ yarışmasına katıldım ve asil yarışmacılar arasına girmeyi başardım. Jürisinde Ayşegül Aldinç, Yüksel Aytuğ, Cem Ceminay, Metin Özülkü ve Özdemir Erkan’ın olduğu bu yarışmayla bir ay boyunca ekranlarda oldum. Program 11 kişiyle final yaptı ve yakın dostum Bahadır Sağlam birinci oldu. Yarışmadan sonra da Kocaeli’de sahne almaya devam ettim.

 

Albüm çalışmalarınız da olmuş…

İlk profesyonel albüm deneyimimi Mavinin Yankısı grubunda şarkı söylerken yaşadım. Sonra da Faruk K. şarkılarının yeniden seslendirildiği ‘Metronomix Dj’ adlı albümde yer aldım. İyi isimlerin olduğu bir albümdü, ben de ‘Sonumuz Belli’ şarkısını seslendirdim. Çok güzel sonuçlar aldık, D&R’larda albüm satışı çok iyi gitti. 2015 yılında, Taylan Ülger’in ‘Açık Ara Önde’ eserini kendisiyle birlikte söyledim. Son olarak 2017 yılında ilk single çalışmamı yapmış oldum.

 

 

YENİ ŞARKI HAZIR

 

Single’dan biraz bahseder misiniz?

Söz yazarı-besteci-şan eğitmeni Emre Yücelen; sadece Karamürsel, Kocaeli, Adapazarı ile sınırlı kalmamam gerektiğini söyleyerek, kendi single çalışmamı yapmam için bana destek verdi. Şarkılarını ve bestelerini benimle paylaştı. En çok içime sinen iki şarkıyı seslendirdim. Bu şarkılardan ‘Son Yolcu’ isimli eseri müzik severlerle buluşturduk. Tüm dijital platformlardaki dinlenme oranlarımız çok yüksek. Bu arada şu an ikinci şarkımız da hazır. Sevenlerim yakında yeni şarkımı dinlemeye başlayacak.

 

Gelelim ‘O Ses Türkiye’ yarışmasına... Nasıl başladı bu macera?

Aslında, ‘O Ses Türkiye’ye geçen yıl başvurmuştum ve davet almıştım ancak sahne çalışmalarımın yoğunluğundan dolayı gidemedim. Haftanın 3 günü sahnem vardı; hem sesim hem vücudum yorgun oluyordu. Ayrıca, tüm bunların dışında bir anneyim; kızıma, evime ve eşime karşı sorumluluklarım var. Bu yıl sahneye biraz ara vermiştim ki şansa bakın, yine davet edildim.

 

 

YAPAYALNIZ HİSSETTİM

 

Süreç nasıl ilerledi?

Yarışmaya davet edildiğime dair telefon gelince, eşimin de onayıyla ertesi gün İstanbul’a gittim. Üç hareketli, üç slow şarkı belirlememi istemişlerdi ancak seçtiklerim fazla bilinen şarkılar olmayınca yeni bir liste oluşturmamı istediler. Toplamda 12 şarkı verdim. Sertap Erener’in ‘Yalnızlık Senfonisi’, ‘İncelikler Yüzünden’ ve Hande Yener’in ‘Teşekkürler’ şarkıları tercih edildi. Bunlar içerisinde de eleme yapıldı ve ‘İncelikler Yüzünden’ şarkısını söylememe karar verildi.

 

Yarışmada çok başarılı bir performans sergilediniz. Jüri üyelerinden de övgüler aldınız. Ne hissettiniz?

Ben iyi şarkı söylüyorum. Her zaman, ispatlamak istediğim şey bu oldu. Önemli olan dinleyicilerin ‘Bize şarkıyı hissettirdin’ demesi. Elemelerde de bu şarkıyı okudum ve jürinin şarkıyı hissettiğini anladığım an, ‘oldu bu iş’ dedim.

 

Peki, sahnede neler hissettiniz?

Kendimi yapayalnız hissettim… Sahneye çıktığımda, seyircileri görememek çok sıkıcıydı çünkü yüzünüze ışık vuruyor ve seyirciler sizin için flu bir görüntü. Orkestra arkamda ama çok uzakta. Karşımda jüri koltukları var, hepsi arkasını dönmüş ve koltukların üzerinde isimler yazıyor. Kısacası kimse yok, tek başımayım. Şarkımı söyledim, söyledim. Dönen yok!

 

 

 

HERHALDE DÖNMEYECEKLER… 

Kimsenin dönmeyeceğini düşünüp korktunuz mu?

İçimden ‘herhalde dönmeyecekler’ dedim ama şarkının sonlarına doğru döndüler. Dikkatim dağılmasın diye hemen dönmediklerini düşünüyorum. Aslına bakarsanız, dönmeselerdi bile benim için önemli olan orada, Tarık Sezer Orkestrası ile birlikte şarkı söylemekti. Öyle bir ekiple her zaman şarkı söyleyemezsin… O bile yeterdi.

 

Seda Sayan, Hadise ve Beyaz döndü; siz Beyaz’ı tercih ettiniz. Bu daha önceden verdiğiniz bir karar mıydı?

Evet, yarışmada kendisine de söyledim; benim televizyonda talk show izleme sebebim, Okan Bayülgen ve Beyazıt Öztürk’tür. Sevdiğim sanatçıları kendi evime konuk almışım gibi izlediğim programları vardı. Beyaz Show da böyle bir programdı. Beyazıt Öztürk’ün müziğe değer verdiğini her zaman belli etmesi tercih etmemde bir neden oldu. Onun kaliteli ve vefalı bir insan olduğunu düşünüyorum.

 

HEP KOCAELİ’DE OLACAĞIM

 

Ya dönmeseydi?

Dönmeseydi, aklımda Seda Sayan vardı. Aslında yarışmada da ikisinin arasında kaldım. Seda Sayan’ın çok güçlü bir ses olduğunu biliyorum. Tarzım olmasa bile konserlerinde de bulundum. Hadise ise daha çok yabancı şarkı odaklı, o yüzden tercih etmedim. 

O Ses Türkiye’de hedefiniz nedir?

Finale gidebilecek kapasitem var ama bunu gösterebileceğim şarkıları söylememe izin verirlerse… Çok fazla şarkı eliyorlar. Ben istediğim şarkıyı söyleyebilirsem finale kalırım. 

Gelecekte kendinizi nerede görmek istiyorsunuz?

‘Şarkı söylemeden nefes alamayan kadın’ olarak tanınıyorum. Şarkı söylemeden duramam. Benim hedefim her zaman müzikalite neredeyse, orada olmak. ‘Şurada çok güzel bir mekan var ve çok iyi müziği var’ denilen yere gidebilirim, bu yurt dışı bile olabilir. Sahnede iyi müzik icra edilen her yerde olmak istiyorum. Ünlü olmak, star olmak gibi hedeflerim yok çünkü aile içindeki mutsuzluklar, çalkantılar bana göre değil. Mutlu bir ailem, geleceğe umutla bakan bir çocuğum olmalı ve bu işi en iyi şekilde yapıp sesimin gittiği yere kadar devam etmeliyim. Beni gerçekten müzik dinleyen, müziği bilen kaliteli kitle dinlesin.  

Kocaelililer’e bir mesajınız var mı?

Kocaeli’de çok kaliteli sanatçılar, müzisyenler var. Bu nedenle kentimizde yapılan organizasyonlarda dışarıdan sanatçı getirmek yerine, bu sanatçılar tercih edilmeli. Bu yapılmadığı için müzisyenlerimiz İstanbul, Ankara ve İzmir’e taşındı. Ben burada ısrarla kalacağım. Sahip çıkmasalar da ‘ben buradayım’ diyeceğim.

NASIL ARANDI: #Ayşegül Özer İnanç # O Ses Türkiye # şarkı # sahne # performans # kocaeli # karamürsel

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.