19-04-2024 13:15

Nurhan Deniz Dolgun: ‘Asla’ ve ‘keşke’lerim yok

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 04/03/2022
İZMİT SANAT MERKEZİ’NİN (İSM) kurucusu Nurhan Deniz Dolgun, iş hayatında yaşadığı her tecrübenin kendisine bir şeyler kattığını söylüyor, “Bu yüzden ‘asla’ ve ‘keşke’lerim yok” diyor
.stripslashes($urun->baslik).

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

 

Hukuk fakültesi mezunu olmasına rağmen genç yaşında büyük bir risk alarak hiç bilmediği bir sektöre atılan ve İzmit’te tüm sanat branşlarını bünyesinde barındıran ilk sanat kurumu olan İzmit Sanat Merkezi (İSM)’ni açan Nurhan Deniz Dolgun, tam anlamıyla bir işkolik. İşini inanılmaz derecede seven, mükemmelliyetçi yapısı gereği hep daha iyisi için kendisini zorlayan Nurhan Deniz Dolgun, başarısını da şu üç faktöre bağlıyor: Çok çalışmak, inanmak, istemek. İlimizde ‘yetenek avcısı’ olarak tanınan, kurum olarak elde ettiği başarılar ve yetiştirdiği genç yeteneklerle adından sıkça söz ettiren Nurhan Deniz Dolgun için asıl başarı; yetiştirdiği çocukların gelişimini, başarısını ve mutluluğunu görmek…

Başarı sizin için neyi ifade ediyor?

Bir işi veya eylemi istediğim şekilde bitirmek, elde etmek ve tamamlamak. Bütün bunlarla paralel duygum ise çok çalışmak, inanmak ve istemek. Mükemmeliyetçi bir yapım olduğundan, sürekli daha iyisi için kendimi zorlamaya ve araştırmaya devam ediyorum. Sonuç olarak, çocuklara odaklı bir iş yaptığım içindir ki onların başarısını, mutluluğunu ve nasıl geliştiklerini görmek benim için asıl başarı demek.

Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız?

Hizmet sektöründe empati kurmak bence çok önemli. Çalıştırdığınız kişilerin yanı sıra hizmet verdiğiniz herkes duygusu, düşüncesi, kalbi, eleştirisi olan birer birey. Bizim işimiz söz konusu olduğunda bu bireylerin hepsi masum birer çocuk. Eğitimin en zor yanı da bu belki. Bir hayata şekil vermek sizin elinizde. Bu arada çocukları zaten hep çok sevdim, işimi de çok sevdiğim için yaptığım her farklı şeyin temelinde bu duygu var. İşveren olarak baktığımda ise hangi branş olursa olsun öğretmenliğin ne kadar zor ve kutsal olduğunu hep düşünmüşümdür. Buna saygı duymam gerektiğini hep bilirim çünkü öğretmek ve bir tohumu büyütmek çok önemli. Ve en önemlisi çalışma arkadaşlarıma her daim güvenirim. Yıkıcı değil yapıcı olmanın daha zor olduğu çalışma hayatında en büyük başarı sebeplerimden biri sanırım bu… Ayrıca çok çok hızlı kararlar ve aksiyonlar alabilecek kadar sabırsız ama aylarca plan yapıp doğru kararlar ve yatırımlar için analizler, finansal hesaplar yapacak kadar da sabırlıyım.

İş hayatına bugün başlıyor olsaydınız, ‘asla yapmazdım’ dediğiniz şey nedir?

Aslına bakarsanız yaşadığım her tecrübe bana bir şey kattı. Bu açıdan ‘asla’ ve ‘keşke’lerim yok. Yapım gereği çok düz ve kararlı bir insanım. Kendimi kolay ikna ederim :) Sonra da önüme bakarım.

Bugüne kadar işinizle ilgili aldığınız en büyük risk neydi?

Ben hukuk fakültesi mezunuyum. İşletmeciliği aile şirketimizde tecrübe etmiştim. Çok genç ve üniversiteden yeni mezun olduğum bir dönemdi. Tekstil sektöründeki bu ilk tecrübem aslında bir krizle bitti. Bir hukukçu olarak yoluma devam edebilirdim ya da o dönemde İzmit’te tüm sanat branşlarını barındıran ilk sanat kurumunu açabilirdim. Zor olanı seçtim. Hiç bilmediğim bu sektörde genç bir işletmeci olarak iş kurmak büyük bir riskti ama benim çok değer verdiğim çalışma arkadaşlarımla bu yolda ilerleme şansım oldu.

İşler yolunda gitmediğinde, kendinizi nasıl motive edersiniz?

Arkama bakmam, önüme bakarım. Hızlı aksiyon alırım ve olayları olumlu hale çevirip, yürümeye devam ederim. İnanırım ve düzeltmek için çok çalışırım. İşkolik bir yapım var. İşimi inanılmaz seviyorum ve ufacık bir sorun bile uykularımı kaçırıyor. Bu nedenle sorunu çözmek için hemen olayın üstüne gider, planlar, gerekirse yeni manevralarla yoluma devam ederim.

Bir kadın olarak iş hayatında karşılaştığınız en büyük zorluk neydi? Nasıl aştınız?

Çocuklar ve ebeveynleriyle iç içe, hareketli ve interaktif bir işim olduğu için bir kadın olarak rahat çalışabiliyorum. Sanat eğitimi veren bir kurum olmamız da anlatılmayacak kadar keyifli. Bununla beraber, başlangıçta bilmediğim, hiç tecrübe etmediğim bu sektörde çok tedirginliklerim oldu ama öğrencilerimiz çok iyi yerlere geldikçe bu tedirginlikler zamanla gurura dönüştü.

İşinizle ilgili olarak, birisiyle 1 saat sohbet etme şansınız olsa, bu kişi kim olurdu? Neden?

Fikirlerine, desteğine çok güvendiğim için dostum Tan Sağtürk olurdu. 2007 yılında ilk toplantımızı yaptığımızda bize işin inceliklerini o kadar samimi bir şekilde anlatmıştı ki hâlâ aklımda. Enerjisi çok yüksek, işinde çok titiz, sanata âşık ve inanılmaz çalışkan.

İş yaşamınızdaki mottonuz nedir?

Sen Varsan Sanat Var.

Çocuğunuz, sizinle aynı işi yapmak istediğini söylese, ona vereceğiniz en önemli nasihat ne olurdu?

Kalbinin sesini dinle, işini çok sev. İşini yüreğinle yap ama mantığınla yönet.

NASIL ARANDI: #nurhandenizdolgun #izmitsanatmerkezi #ism #keşkelerimyok #aslalarımyok #başarı #tecrübe #motto #kocaeli

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.