Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
55 yaşındayım, evliyim, 2 kızım var. Büyük kızım Tuğçe 29 yaşında, matematik öğretmeni; küçük kızım Zeynep ise 23 yaşında, henüz üniversite öğrencisi. 35 sene boyunca Kocaeli İl Milli Eğitim Müdürlüğü Özel Öğretim Bölümü’nde şef olarak görev yaptım. 2 sene önce emekli oldum, şu anda ODTÜ Geliştirme Vakfı Özel Okulları ile Özel Doğru Rotaya Adım (DORA) Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nin danışmanlığını yapıyorum.
İlk anne olduğunuzda mutluluğun yanı sıra hangi duyguları hissettiniz?
Anne olmanın yaşattığı duyguları tarif etmek, kelimelere dökmek çok zor. Mutluluğun haricinde karışık duygular hissediyor insan. ‘Acaba ona iyi bakabilecek miyim, doğru yetiştirebilecek miyim, yeterince koruyup kollayabilecek miyim?’ gibi türlü endişeleriniz oluyor. Bununla beraber, bebeğimizi kucağımıza aldığımız anda, biz kadınların ‘anaç’ modu, uçaklardaki otomatik pilot gibi hemen aktif oluyor. Ve içimizdeki o anaç mod her zorluğun üstesinden geliyor.
Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Tabiri caizse iğneden ipliğe her şey değişiyor. En başta hayata bakış açınız değişiyor. Tüm geleceğinizi çocuklarınıza göre planlamaya başlıyorsunuz. Anne olmadan önceki konfor alanınız kalmıyor. Kendinize ayırdığınız vaktin neredeyse tamamını çocuklarınıza ayırıyorsunuz ama ben şimdiye kadar bu durumdan hiç pişman olmadım, bundan sonra da olacağımı sanmam.
Çocuk sahibi olmadan önce nasıl bir anne olmayı hayal ediyordunuz? İşler planladığınız gibi gitti mi?
Anne olmadan önce pek plan yapmadım açıkçası. Çok klasik olacak ama çocuklarıma karşı yeri geldiğinde arkadaş, yeri geldiğinde otoriter bir anne olurum diye düşünüyordum. Kızlara sormak lazım ama ara sıra küçük sapmalar olsa da bu çizgiyi çok bozmadım sanırım.
Annenizin ’anne olunca anlarsın’ dediğinde ne demek istediğini, anne olunca anladınız mı? Bizimle de paylaşır mısınız?
Kesinlikle anladım… “Ne anladın?” derseniz, “Anne olmadan annelik anlaşılmıyor” derim.
’Ben asla annem gibi yapmam’ deyip de çocuğunuza aynı şekilde davrandığınız oldu mu?
Çok mutlu, 5 kardeşli bir ailede büyüdüm. Annem bana, “Ben bunu çocuklarıma yapmam” dedirtecek bir şey yapmadığı için bunu söylemedim.
Sizce anne olmanın en keyifli yanı nedir?
Yirmili yaşlarına kadar onların büyüdüklerini, kendi ayakları üzerinde durduklarını, bir şeyler başardıklarını görmek. Yirmili yaşlardan sonra onları izlemek yine çok keyifli ama artık siz yaş aldığınız ve yıllar çok hızlı geçmeye başladığı için biraz buruk olabiliyor.
Peki, en çok zorlayan yanı?
Ergenlik ve okul dönemleri diyebilirim.
Birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şey nedir?
Mutfakta kızlarımla kahve içerken sohbet etmek, alışverişe çıkmak ve tatile gitmek. Ancak üçüncü madde, kızlar 2 senedir bizden bağımsız tatile gittiği için iptal oldu maalesef.
Bir anne olarak çocuğunuza hayata dair verdiğiniz en önemli öğüt nedir?
Günümüzde eğitim ve kariyer çok önemli. Her anne çocuklarının iyi bir eğitim almasını ve iyi bir kariyer yapmasını ister. Ben de bir anne olarak bunları tabii ki çok isterim ama onlara verdiğim en önemli öğüt; öncelikle kendilerini çok sevmeleri, sağlıklı yaşamaya dikkat etmeleridir. Ayrıca insanlara saygılı, hayvanlara merhametli ve doğayı koruyan birer birey olmalarıdır.
Anneler Günü’nde, annenize ne söylemek isterdiniz?
En başta onu çok sevdiğimi ve iyi ki benim annem olduğunu söylemek isterim. Ayrıca Kocaeli Life aracılığı ile tüm dünya kadınlarının Anneler Günü’nü kutlarım.