20-09-2024 03:51

Nebiye Topuz, Melike & Oğuzhan

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 07/05/2024
Çocuklarını büyütmek, onların gelişiminin her anına tanıklık etmek için iş hayatına 22 yıl ara veren Patisserie Nebiyye’nin kurucusu, şef Nebiye Topuz; bugün birisi psikolog, diğeri üniversite öğrencisi, pırıl pırıl iki genç insanın annesi. Kızı Melike ve oğlu Oğuzhan’ı büyütürken, iş hayatına ara vermekten dolayı asla pişman olmadığını ifade eden Nebiye Hanım, “Annelik, bütün zorluklarına rağmen şeyin ötesinde bir keyif ve inanılmaz bir mutluluk” diyor.
.stripslashes($urun->baslik).

Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1976, Kastamonu doğumluyum. Arap Academy For Science & Techology Üniversitesi’nin İşletme ve Finans bölümünden mezun oldum. İngilizce ve Arapça biliyorum. Çocuklarımı büyütmek için uzun yıllar çalışma hayatına ara verdim. Daha sonra 2021 yılında, ‘Tutkuyla Hazırlanan Artisan Lezzetler’ sloganıyla yola çıktım ve Patisserie Nebiyye isimli butik pastanemi açtım. Evliyim, 2 çocuk annesiyim. Kızım Melike, İngiltere’de psikolog olarak görev yapıyor. Oğlum Oğuzhan ise Yeditepe Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisliği eğitimi alıyor.

 

İlk anne olduğunuzda mutluluğun yanı sıra hangi duyguları hissettiniz?

İlk bebeğim, kızım oldu. Doğduğu günü asla unutamıyorum. Doğuma sadece eşimle ikimiz gitmiştik. Heyecan, endişe, stres, panik hepsi birbirine karışmıştı. Kızımızı kucağımıza aldığımız o an dünyam değişti. Dünyanın en mutlu çifti bizdik sanırım. Mini minnacık, dünyalar tatlısı bir kız… Nasıl tutacağımı bilememiştim. Kızımın doğumuyla birlikte başlayan endişe durumu, oğlumun doğumuyla birlikte daha da arttı. Her zaman çocuklarım mutlu ve sağlıklı olsunlar istiyorum. Onların yüzünde biraz durgunluk görsem uykularım kaçıyor.

 

Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Anne olmadan önce yoğun tempolu bir çalışma hayatım vardı. Kızıma 5 aylık hamileyken işimden istifa ettim ve kendimi ilk önce kızıma, oğlumuz olunca da çocuklarıma adadım. Çocuklarım büyürken her anlarına tanıklık edeyim, onları hayata kendim hazırlayayım istedim. Böylece yaklaşık 22 yıl çalışma hayatından uzak kaldım ancak çocukları büyütürken de kendimi ihmal etmedim. Kişisel gelişimime katkı sağlayacak eğitimler ve aktiviteler her zaman hayatımda oldu. Bu da beni bugünkü Nebiye yaptı.

 

Çocuk sahibi olmadan önce nasıl bir anne olmayı hayal ediyordunuz? İşler planladığınız gibi gitti mi?

Hayalim, hep 2 çocuk annesi olmaktı hatta ikiz olmalarını çok istemiştim. İlk çocuğumuzun doğumuna hazırlanırken, arkadaşlarımızın yeni doğan bebeğini ziyaret ettiğimizde yaşadığımız bir anı unutamam. Bebek sürekli ağlıyordu ve o akşam arkadaşlarımız yemek yiyemedi. Eşimle birbirimize bakıp, “Aman Allah’ım, bizi neler bekliyor acaba?" diye düşündük. Ardından, annelik deneyimim başladı. Uzun uykusuz geceler, yorgunluk, sosyal hayattan kopma... Ama tüm bunların ötesinde, minicik bir bedenin büyümesine tanıklık etmek inanılmaz bir mutluluk ve keyifti.

 

Annenizin ’anne olunca anlarsın’ dediğinde ne demek istediğini, anne olunca anladınız mı? Bizimle de paylaşır mısınız?

Biz, 6 kız kardeşiz. Ailemiz bizi her zaman özgür bıraktı ancak her zaman şunu söylerlerdi: “Karanlık olmadan evde olun”. O zamanlar bu sınırlamanın çok saçma olduğunu düşünürdüm. Anne olduktan sonra çocuğumdan haber alamadığımda içime düşen o endişeyi hissettiğimde, annemin de neler hissettiğini anladım.

 

’Ben asla annem gibi yapmam’ deyip de çocuğunuza aynı şekilde davrandığınız oldu mu?

Annem, kışın “Aman üşütürsün, çıkarken sıkı giyin” dediğinde, yerde kar varken bile incecik kıyafetlerle dışarıya çıkmak isterdim; “Benim çocuğum olduğunda, ne giyeceğine asla karışmam” derdim. Şimdi çocuklarım yetişkin oldular ve ben hala onlarla telefonda konuşurken “Kalın giyindin mi, yemeğini yedin mi? Sağlıklı yiyecekler yiyin” diyerek aynı annem gibi konuşuyorum. İşin ilginç yanı çocuklarıma ben de “Anne, baba olunca anlarsınız” diye serzenişte bulunuyorum.

 

Sizce anne olmanın en keyifli yanı nedir?

Müthiş bir şey… Her iki yanımda kalkanlarım varmış gibi hissediyorum. Onlarla her zaman gurur duyuyorum. Çocuklarıma bana annelik duygusunu yaşattıkları ve iyi birer evlat oldukları için çok teşekkür ediyorum.

 

Peki, en çok zorlayan yanı?

Öncelikle içinizde hep bir endişe oluyor. Onlar hep mutlu olsunlar istiyorsunuz. Bir de evladınız uzakta olunca, size ihtiyaç duyduğunda fiziken yanında olamamak insanı çok üzüyor. Bebeklikte başlayan endişeler hiç azalmadan devam ediyor.

 

Birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şey nedir?

Ailece kutu oyunları oynama geleneğimiz eskilere dayanıyor. Şimdi büyüyüp yanımızdan ayrıldılar ama buluştuğumuzda hala bu geleneği sürdürüyoruz. Küçükken ise kızımla Barbie bebeklerle oyunlar oynardık, bir de birlikte yan yana oturup kitap okurduk. Bu şekilde, yurt dışında yaşadığımız ve hiç Türkçe eğitim almadığı halde Türkçe okumayı öğrenmişti; Oğlum ise daha çok oyun hamuruyla ve Legolarla oynamayı, origami yapmayı severdi. O Lego yaparken istediği parçaları bulmak benim görevimdi. Şimdi geriye dönüp baktığımda, kendi adıma diyorum ki “İyi ki işimden ayrılmışım ve çocuklarım büyürken onlarla dolu dolu zaman geçirmişim.”    

 

Bir anne olarak çocuğunuza hayata dair verdiğiniz en önemli öğüt nedir?

Onları koşulsuz seviyorum. Çocuklarıma her zaman dürüst olmalarını ve hatalarından ders çıkarmalarını öğütledim. Kendilerine güvenmelerini, kendi başlarına ayakta durmayı ve mutluluğun maddiyattan değil, küçük şeylerden geldiğini öğrettim. Bugün, çocuklarımla gurur duyuyorum. Nereye giderlerse gitsinler, kendi kendilerine yetebileceklerine ve zorluklarla başa çıkabileceklerine güveniyorum.

 

Anneler Günü’nde, annenize ne söylemek isterdiniz?

Annem, benim için çok kıymetli ve onun hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Annem, bizi o zamanın çok zor koşullarında tam anlamıyla mücadele ederek büyütmüş. Onunla her zaman gurur duyarım ve onu örnek alırım. Annemi çok ama çok seviyorum ve onun kızı olduğum için çok şanslı hissediyorum. Beni bugünkü ben olarak yetiştirdiğin için bana kattığın manevi değerler için ve benim annem olduğun için çok teşekkür ederim. Her zaman elinin sırtımı sıvazladığını hissediyorum. Allah, sağlıklı uzun ömürler versin. Rabbim seni başımızdan eksik etmesin…

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.