“Beni Ödülle Cezalandırma” kitabı ile çocuk eğitimi anlayışına farklı bir boyut kazandıran Dr. Özgür Bolat, geçtiğimiz hafta TED Kocaeli Koleji Konferans Salonu'nda 'Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?' konulu bir seminer verdi. Dr. Özgür Bolat, kentimizdeki tüm anne ve babalara açık olan bu seminerin katılımcılarını çocuk yetiştirme konusunda farklı bir pencereden bakmaya yöneltti. “Çocuğunuzun davranışlarının değişmesini istiyorsanız önce kendiniz değişim yolunda adım atmalısınız” diyen Dr. Özgür Bolat farklı bilim insanları ve kendisi tarafından yapılan araştırmaların sonuçları ile desteklediği önerileri katılımcılarla paylaştı.
Dr. Özgür Bolat, ebeveynlerin çocuğun başarısına odaklanmış olmaları nedeniyle, farkında olmadan sevgiyi çocuklarına koşullu olarak sunduklarını ve bunun sonucunda, özgüveni zedelenmiş, kabullenme duygusunu sadece başarılı sonuçlara bağlayan çocuklar yetiştirdiklerini belirtti. Ebeveynlerin kendi kaygıları sebebiyle çocuklarına olan yaklaşımlarında yargılayıcı, hatta aşağılayıcı davranabildiklerini söyleyen Bolat, “Çocuk da kendi duygularını ve isteklerini ifade etmek yerine, anne ve babasının onaylayacağı şekilde davranmaya çalışıyor. Bunu yapamadığı ya da yapmak istemediği zaman da ortaya ağlamak, asileşmek gibi uyumsuz davranışlar çıkabiliyor.” dedi.
Çocuğun özgüven geliştirmesi ve kapasitesini gerçekleştirmesi için okul ve ailenin işbirliği yapmak zorunda olduklarını vurgulayan Dr. Bolat, çocuğun mutlu olması için öncelikle anne babaların iyi birer model olarak hareket etmeleri gerektiğini belirtti. “Kendi yaralarını sarabilmiş ebeveynler çocuklarını koşulsuz sevebilirler ve çocuklarının mutlu olmalarına zemin hazırlamış olurlar.” diyen Dr. Bolat, Okulda oluşturulan öğrenme dürtüsünü alan çocuğun evde de durmayacağını ve sürekli öğrenmek isteyeceğini söyledi. Anne babaların “Ödevini yaptın mı?” sorusu yerine, çocukta merak uyandırarak araştırma ve öğrenmeye yöneltecek sorular sormalarının çocuklarının başarısına ve mutluluğuna giden yolda önemli bir adım olduğunu belirtti. “Böylece ödev bir görev olmaktan çıkar ve çocuğun merakını gidermek için yaptığı bir çalışma olur.” ifadelerini kullandı.
Dr. Bolat, ebeveynlerin çocuklarına hitap ederken kullandıkları “yakışıklı oğlum, güzel kızım, prensesim” gibi hitapların veya çocuklarını başkaları ile kıyaslamalarının, çocuğa “seni değiştirmek istiyorum, seni olduğun gibi kabul etmiyorum” mesajını verdiğini belirtti. “Bilimsel araştırmalar da gösteriyor ki; insan sosyal bir varlıktır ve kabul görerek mutlu olur. Anlaşılmadan reddedilmiş çocuk, duygusal yoksunluğu giderilmeden davranışını değiştiremez. Çocuğun hangi şekilde kabul gördüğü çok önemlidir” dedi.
Sonuç olarak; ebeveynler olarak kendimizi güçlendirmemiz, yaralarımızdan kurtulmamız, çocuğumuzu olduğu gibi kabul edebilecek güçte olmamız ve çocuklarımızı gerçek sevgimizle beslememiz gerekmektedir. Biz ebeveynler mutluluğumuzu çocuğumuza yüklemezsek, çocuğumuz da başarıya giden yolda kendi hedeflerini gerçekleştirip mutlu olur.