Fazla kilolarından kurtulmak isteyenler için diyet yapmak zaman zaman ıstıraba dönüşse de ‘mutlu diyet’ diye bir olgu var. Denge Tıp Merkezi’nde görev yapan diyetisyen Kerime Ferhatoğlu Acar, mutlu diyetin sırrını açıklıyor, “Kişinin diyetisyene değil, diyetisyenin kişiye uyması mutlu diyet için önemli. Ben, danışanlarıma mutsuz diyet yaptırmam” diyor. Öncelikli amacının insanlara doğru ve sağlıklı beslenmeyi öğretmek olduğunu söyleyen Kerime Ferhatoğlu Acar’dan mutlu diyetin sırlarını öğrenmeye ne dersiniz?
Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü mezunuyum. Yaklaşık bir yıl Medical Park Gebze Hastanesi’nde, yatan hasta diyetisyenliği yaptım. 2014 yılı itibariyle de
Denge Tıp Merkezi’nde görev yapıyorum.
Denge Tıp’a gelmemin en büyük nedenlerinden biri, yeme bozukluğunun psikolojiyle bağlantısına olan ilgim. Aynı zamanda ilaç kullanımına bağlı kilo alıp-verme takiplerini yapmak için buradayım. Bunun yanında diyetisyen sadece zayıflatan ya da kilo aldıran kişi değildir. Doğru beslenmeyi öğretmek ve yaşam kalitesini artırmak da bizim işimiz. Beslenme yanlışsa ilacın yararı yok, beslenme doğruysa ilaca gerek yok!
Danışanlarım bana geldiğinde diyet öykülerini mutlaka dinliyor, kan tahlillerini istiyor, ilaç kullanımını sorguluyorum. Daha sonra ölçümlerini yapıp, yağ/kas oranlarını, kilo fazlalığı ya da azlığını belirliyorum. Tüm bunları yaptıktan sonra beslenmesini onun yaşam şeklini zorlamayacak bir şekilde düzenliyorum. Bana gelenlerin en büyük şansı bence bu. Onları kendime uydurmuyorum, ben onlara uyuyorum, tabii sağlıklı beslenmeden uzaklaşmadan. Bir diğer ayırt edici özelliğim ise danışanlarıma ne yediklerinin farkına varmaları için ‘besin günlüğü’ tutturuyorum ve bu başarıyı biraz daha artırıyor. Günlük tutmak kendilerini fark etmelerini sağlıyor çünkü diyet bir psikoloji işi. Adı her ne kadar diyet olsa da amacımız gelen kişinin beslemesini düzenleyerek, kilo verdikten veya bizi bıraktıktan sonra da sağlıklı beslenmeye devam edebilmesini öğretebilmek.
Yeterli ve dengeli beslenebilmek için günde 3 ana öğünü mutlaka tüketmek gerekir. İştahı ve kan şekerini dengelemek amacıyla kişinin beslenme ihtiyacı ile diğer kişisel özellikleri de göz önünde bulundurularak, 1-3 ara öğün de eklenebilir.
Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arasında uzun bir süre oluyor. Bu süreçte vücut, tüm besinleri kullanıyor. Sabah kahvaltı yapılmazsa, beynin kullanacağı enerjide azalma olur. Bu durumda da yorgunluk, baş ağrısı, dikkat azlığı gibi sıkıntılar yaşanır. Çocuklarda okul başarısı düşer. Öğünler içinde en önemlisi sabah kahvaltısıdır. Yeterli ve dengeli bir kahvaltı güne iyi başlamanın en güzel yoludur. Kahvaltıda protein kaynağı olarak bir su bardağı süt, yumurta veya peynir, yeterince enerji almak için ekmek; vitamin ihtiyacımız için söğüş sebze ve meyve tüketilmesi idealdir.
Uzun süre aç kalmak, öğün atlamak, tek öğün beslenmek, ekmeği tamamen hayatımızdan çıkarmak.
Sağlıklı kilo vermek ve verilen kiloları geri almamak için diyetinizde ekmeğe yer vermelisiniz. İştah kontrolü sağlamak, bel çevresindeki yağlardan daha çabuk kurtulmak ve tatlıya karşı isteğin azaltılması için her öğün 1-2 dilim tahıllı ekmek tüketilmesi gerekli.
Vücudumuzda oluşan en temel kimyasal reaksiyonların tümü suya gereksinim duyar. Su; sindirimde, metabolizmanın düzenlenmesinde, vücut ısısının ayarlanmasında, kan basıncında direkt etkendir. Bunun yanında iştah kontrolünü sağlamada da birebir etkilidir. Su, midede doygunluk hissinin oluşmasını sağladığı gibi sindirime de yardımcıdır. Bu nedenle yemeklerden yarım saat önce ve yarım saat sonra 1 bardak su içilmeli. Kişiye göre değişkenlik gösterebilir ama günde ortalama 2 litre su içilmesini tavsiye ederim.
Gece sindirim iyice zorlaşır. Bu nedenle yatmadan 3 saat önce yemek olayını kesmemiz gerekir. 3 saat öncesi yapılabilecek en iyi ara öğün seçeneği de 1 kase yoğurt, 1 bardak süt ya da 1 orta boy meyvedir.
Dünya sağlık örgütünde haftalık kilo kaybı 0,5 -1.0 kg arasıdır. Bireyin kilosu fazlaysa bu 1,5 kiloya çıkabilir. Danışanlarım her zaman daha fazla kilo kaybı yaşamak istiyor ancak bu konuda gerçekçi olmak gerektiği unutulmamalı ve sağlık çizgisinden çıkılmamalıdır. Fazla kilolarınızı uzun bir sürede aldığınız halde kısa sürede kilo kaybı yaşamaya çalışmamalısınız. Unutulmamalıdır ki sağlıksız ve hızlı kilo kaybı sonucunda kiloların geri alınması kaçınılmazdır. Bu nedenle şok, sağlıksız ve televizyonda ya da internette gördüğünüz diyetlerden uzak durun.
Öğün atlamadan sık sık ve az az beslenmek gerekir. Öğün aralarında vücudu hızlandıracak, yağ ve şeker içermeyen ara öğünler yapılmalı. Mesela; meyve, kuru kayısı, yağsız süt, yağsız yoğurt, salatalık, marul, müsli, 30 gr peynir gibi besinler tüketilmeli. Aralarda dolaşım sistemini hızlandıran, ödem atan, kabızlığa iyi gelen bitki çaylarından -bu yeşil çay da olabilir- günde 2–3 fincan içilmeli. En önemlisi günde 30 dakika tempolu yürüyüş yapılmalı.
Son olarak diyet yapmak isteyen biri neden sizi tercih etmeli?
Bana gelen danışana mutsuz diyet yaptırmam. Bu konuda çok iddialıyım. Ayrıca danışanımla bizzat telefon iletişimlerini ben kuruyorum. Randevu için ben arıyorum, aklına takılan bir şey olduğunda direk bana ulaşabiliyor.
NASIL ARANDI: #diyet # sağlık # Kerime Ferhatoğlu Acar # Denge Tıp Merkezi # mutlu diyet # zayıflama # kilo vermez # kilo alma