Bu ay KİDS LİFE'ın ‘1 anne 5 soru’ köşemizde sevgi dolu bir anneyi ağırlıyoruz. İzmitli Elif Tabar, eğitimi nedeniyle ayrıldığı Kocaeli’ye, evlendikten sonra geri dönen başarılı bir iş kadını. 2015 yılında dünyalar güzeli kızı Duru’yu dünyaya getiren Elif Tabar, kızını çok sevdiğini ve bunu ona, her daim hissettirdiğini söylüyor. “Mükemmel bir anne olmak gibi bir derdim yok; istediğim tek şey Duru’nun kendisini koşulsuz sevdiğimi her zaman hissetmesi” diyen Elif Hanım ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Ben aslında anneliğe biraz titiz bir anne olarak başladım, sanırım ilk çocuklarda annelerde böyle bir psikoloji oluyor. Zaman geçtikçe biraz daha esnemeye başladım çünkü anneliğin kitaplarda yazılanı uygulayacağınız bir serüven olmadığını anladım. Annelik yaşadıkça öğrenilen, hata yapılan, karmaşık duyguları aynı anda yaşadığımız bir tecrübe. O yüzden tam olarak şöyle ya da böyle bir anneyim diyemiyorum. Hele öyle mükemmel anne olmak gibi bir derdim hiç yok. Bildiğim tek şey Duru’yu çok sevdiğim ve onu çok çok sevdiğimi ona her an hissettirdiğim. İstediğim tek şey de Duru’nun ne olursa olsun onu çok sevecek bir annesinin olduğunu bilmesi.
Duru kesinlikle ev çocuğu değil. Hareketli, ilgiyi çok seven ve tek başına pek oyalanmayan bir çocuk. Bu yüzden de evde onunla vakit geçirmek bazen zor olabiliyor. Hafta sonu olabildiğince dışarıda vakit geçiriyoruz. Parklar, bahçeler, ağacın, yeşilliğin olduğu her yer bizim mekanımız. Evde ise en çok duyusal oyunları seviyor. Kum, hamur, köpük, parmak boyaları en keyif aldıkları…
Bu konuda ne kadar başarılı olabilirim bilemiyorum ama benim için en önemlisi, Duru’nun fıtratını bozmamak. Aileler olarak bizler çocuğumuz için elbette ki en iyisi olsun istiyoruz ama onların da bir karakteri olduğunu, bizden ayrı bireyler olduğunu unutabiliyoruz. Bu yüzden Duru benim olmasını istediğim gibi biri değil de kendi istediği gibi biri olsun istiyorum. Bunun için de ‘bu yanlış, bu böyle yapılmaz’ söylemlerimin nedenlerini açıklarken iki kere düşünüyorum. Örneğin, dışarıda yanlış bir şey yaptığında ‘Aa ne ayıp, herkes bize bakıyor vs.’ demek yerine, davranışının neden yanlış olduğunu açıklamaya çalışıyorum. Benim için önemli olan Duru’nun kendisi olarak var olabilmesi.
Aslında çok hareketli olduğu için jimnastikten hoşlanır diye düşünmüştüm. 2 ay önce jimnastik kursuna bir giriş yaptık; ilk ders güzeldi, gayet ilgiliydi ama ikinci derste hiç ilgilenmedi. Şimdi okuldaki jimnastik derslerine gidiyor. Sanat ya da sporla uğraşmasını çok isterim tabii ki. Anaokulunda jimnastik, drama, binicilik gibi dersleri var. Mümkün olduğunca hepsini deniyoruz. Öğretmenlerinin de görüşlerini önemsiyorum çünkü okulda bizden daha çok gözlemleyebiliyorlar çocukları. Duru hangisinden keyif alıyorsa, kendini daha rahat ifade ettikçe o alanlara yönebiliriz.
Ben Duru’ya ilk olaram ‘Küçük Prens’i daha karnımdayken okumuştum. 12 aylıktan itibaren de ‘Adım Adım’ setlerini almaya başladık. Duru, şu an kitapları çok seviyor ve bence bunda bu setlerin katkısı büyük. Kitap sayfalarına, hikayelere ilgisi bunlarla başladı. Geceleri kitap okumadan uyumuyoruz, hatta artık bakıyorum, alıyor eline kitapları kendisi okuyor bana. Bunları gözlemlemek çok keyifli benim için. Bunun dışında Almidilli yayınları, 1001 Çiçek, Mikado Çocuk yayınlarının kitaplarını tavsiye edebilirim.
NASIL ARANDI: #kids life # 1 anne 5 soru # Elif Tabar # aslı gencal # büşra savaş uçarı # çocuk # anne # bakım # ilgi # sevgi # çocuk sevgisi # anne sevgisi # anne ilgisi