Çocuğunuzun gelecekteki yaşantısını yurt dışında planlıyorsanız ve bunun için uluslararası eğitim programlarının uygulandığı bir okul arıyorsanız, Marmara Koleji tam aradığınız eğitim kurumu olabilir.
Bir IB okulu olan ve 65 dönüm üzerine kurulu dev kampüsünde anaokulundan itibaren geleceğin uluslararası bilince sahip tam donanımlı gençlerini yetiştiren Marmara Koleji; anaokulu biriminde de IB PYP ilk yıllar programını uyguluyor.
3 yaşından itibaren öğrenci kabul Marmara Koleji Anaokulu, çocuğu merkeze alan bir eğitim anlayışıyla hareket ediyor. Kolej, yeniliklere açık, kültürler arası farklılıklara saygılı, barışçı bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacak, araştıran, sorgulayan, bilgili, duyarlı bir nesil yetiştirmek amacıyla eğitim veriyor.
Özellikle yabancı dil eğitimi konusunda oldukça iddialı olan Marmara Koleji Anaokulu hakkında merak ettiklerimizi, kurumun anaokulu müdürü Yasemin Kahraman’a sorduk…
Marmara Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü mezunuyum. Meslekte 20’nci yılımdayım. Daha önce farklı özel okullarda çalıştım; kurulduğu gün itibariyle de Marmara Koleji’nde görev yapmaktayım.
Marmara Eğitim Kurumları, eğitim serüvenine anaokuluyla başlamış bir kurum. Bu nedenle anaokulu bizim için çok önemli bir birim. Uluslararası IB (Uluslararası Bakalorya) organizasyonun, PYP ilk yıllar programını uyguluyoruz. Bu programda hedefimiz; kültürler arası anlayış ve saygıyla daha barışçıl bir dünya oluşturulmasına yardımcı olacak; araştıran, sorgulayan, bilgili, duyarlı ve uluslararası bilince sahip genç insanların temellerini atmak. Özellikle çocuğunun yaşantısını yurt dışında planlayan veliler, anaokulu çağında başlayan uluslararası programlara çok sıcak bakıyor. Bu anlamda farklılığımızla dikkat çekiyoruz.
3 yaş, yani 36 ay itibariyle başlıyoruz, 5 yaşa kadar öğrenci alıyoruz. Yaşlara göre değişen bir eğitim programımız var.
Anaokulumuzda ana dilin yanında İngilizce eğitim de veriyoruz. 3 yaş grubu öğrencilerimiz, branş dersi olarak haftada 12 saat İngilizce görüyor. Tüm yaş gruplarında oyun temelli bir yaklaşımımız var. Öğretmenlerimiz bir hareket noktası belirliyor ve çocuklara rehberlik ediyor. Konunun nereye gideceğini çocuklar belirliyor. Her yeni etkinlikte çocukları yeni bir kavramla tanıştırırken, onlara ‘sen bu konu hakkında ne öğrenmek istiyorsun, ne biliyorsun, nasıl daha iyi öğrenebilirsin, bilgiye nereden ulaşabilirsin?’ sorularını soruyoruz. Süreci çocuklarla birlikte yönetiyoruz. Zaten IB PYP programı çocuğu merkeze alan, herkesin öğrenen olduğu bir programdır. Öğretmenlerimiz hatta velilerimiz bile bu programda öğrenen konumunda. Dolayısıyla programın içeriğinde çocuğun yararına, çocuk merkezli bir anlayış var.
Bu yaş grubu için tam gün İngilizce programı uyguluyoruz. Sınıflarda 2 öğretmenimiz var. Öğretmenlerimizden biri İngilizce branş öğretmenimiz, diğeri de 4 yıllık okul öncesi öğretmenliği mezunu olan sınıf öğretmenimiz.
Okulumuz çok büyük bir kampüse sahip ve tüm ihtiyaçlarımızı kampüs içerisinde giderebilecek alt yapıya sahibiz. 3 yaş itibariyle tüm yaş gruplarımız; satranç, akıl oyunları, drama, görsel sanatlar, beden eğitimi, müzik, dans gibi farklı alanlarda ders görüyor. Eğitim saatlerimizde tekerlemelere çok sık yer veriyoruz çünkü çocukların kendi dillerini de yabancı dili de eğlenceli bir şekilde öğrenmesi gerektiğine inanıyoruz.
Öğrencilerimiz sabah saat 08.00’den itibaren okulumuza geliyor. 08.30’da ders başlıyor. Saat 16.00’da ders bitiyor ve okulumuz 17.30’da kapanıyor.
Günlük rutinlerimiz var. Güne kahvaltıyla başlıyoruz. Ardından çocuklar şarkılar eşliğinde sabah sporu yapıyor ve sınıflarına dağılıp günlük eğitim programlarına başlıyor. Öğle yemeğinden sonra küçük yaş grupları uykuya geçerken, 4-5 yaş grubu o günkü etkinliklerine devam ediyor. 3 yaş grubu çocuklarımız hala uykuya ihtiyaç duyuyor. Öğleden sonra bir saat uyuyabilmeleri için düzenlenmiş bir uyku odamız var. Dinlenmek isteyen diğer öğrencilerimiz de bu odayı kullanabiliyor. Uyku saatinden sonra öğrencilerimiz ikindi kahvaltılarını da okulda yaptıktan sonra evlerine gitmek için hazırlanıyor. Bizim için çocuklarımızın kendilerini güvende ve rahat hissetmeleri, okula gelme noktasında istekli olmaları çok önemli. Marmara Koleji her an yeniliklere açık bir kurum. Öğrencilerimiz için sürekli keşfedecekleri ortamlar oluşturuyoruz. Her yeni güne, birbirini tekrar eden uygulamalar yerine yeniliklerle başlıyoruz. Biliyoruz ki onlar da her yeni güne farklılaşmış olarak uyanıyor. Okul içerisinde herkes gibi miniklerimizin de sorumlulukları var.
Örneğin, okulumuzun bir gazetesi var. Çocuklar arasında dönüşümlü olarak görevlendirmeler yaparak oluşturduğumuz, adına da ‘haberci kuşlar’ dediğimiz bir sistem kurduk. Her yaş grubundan çocuk bu projeye katkı sunuyor. Çocuklar bizlere ve arkadaşlarına haberler getiriyor. Aileler bu konuda bilgilendirildiği için çocukların gelişim özelliklerine uygun; kültür-sanatla, bilimle ilgili haberleri derleyip çocuklarla birlikte gazetemize gönderiyorlar. Çocuklar bu haberleri arkadaşlarıyla paylaşıyor, bunun üzerine konuşuyor. Sonra da biz haberleri okulumuzda sergiliyoruz. Böylece bir öğrenme süreci oluyor, herkes birbirinden bir şeyler öğreniyor.
Evet, yemekler konusunda çok hassasız. Mutfağımızda soğuk sıkım zeytinyağı kullanıyoruz, ekmeğimiz okulumuzun aşçısı tarafından yapılıyor, yoğurdumuzu kendimiz mayalıyoruz. Hiçbir şekilde tavuk eti kullanmıyoruz; balık ve kırmız et ağırlık bir menü hazırlıyoruz. Protein ağırlıklı beslenen bir okuluz. Bu açıdan öğünler hem miktar olarak çok doyurucu hem de içerik olarak çok zengin. Ayrıca yemekhanemizde mutfak etkinliklerimiz oluyor. Her ay bir yiyecek seçiyoruz ve o yiyecekten hep birlikte yemek yapıyoruz. Böylece çocuklar hem eğleniyor hem de yedikleri yemeğin nasıl hazırlandığını, hangi besin değerlerine sahip olduğunu bizzat yaşayarak öğreniyor.
Rehberlik birimimiz, tam zamanlı okul psikoloğumuz sayesinde güzel çalışmalar yapıyor. Okul psikoloğumuz çocukların gelişimini düzenli olarak takip edip, veli görüşmeleri gerçekleştiriyor. Olumlu davranış geliştirme üzerine çok fazla çalışmamız var; böylece çocukların evdeki olumlu kazanımlarını okula yansıtmalarını sağlıyoruz. Yine IB PYP programıyla ilgili veli çalıştayları düzenliyor, hafta sonları da öğretmen çalıştayları gerçekleştiriyoruz. 3 yaştan itibaren çocukları geleceğin yetişkin bireyleri gibi görüp ihtiyaçlarını, sorularını, meraklarını desteklemeye çalışıyoruz. Bu sayede araştıran, sorgulayan, bilgili, dönüşümlü düşünen çocuklar yetiştiriyoruz.
3 yaş grubumuzdaki çocuklarımız beden eğitimi dersi görüyor. 5 yaş çocuklarımızın her hafta 3 saat beden eğitimi dersi var, ayrıca yüzüyor ve tenis oynuyorlar. Kampüsümüzün her alanını kullanıyoruz.
Anaokulumuzda her hafta bir tema belirliyoruz. Çocuklarımızı bu temalarla ilişkili olarak gezilere götürüyor ya da okulumuza misafirler davet ediyoruz. Büyük bir kütüphanemiz ve bin kadar kitabımız var. Kütüphanemiz; PYP programının genel bakış açısına uygun olarak, ele alacağımız disiplinler üstü temalarla ilişkilendirebileceğimiz özellikte seçilmiş kitaplardan oluşuyor. Bu nedenle oradaki her kitap bizim için çok önemli. Çocuklarla kitapları inceliyor, temaya uygun olarak sınıflarda merak köşeleri oluşturuyoruz. Çocuklar, evlerinden konuyla ilgili başka kitaplar getiriyor; bunlarla kütüphane kitaplarını bir arada kullanabiliyor. Bununla birlikte, anaokulunun kendisine ait büyük bir konferans salonu mevcut. Farklı meslek gruplarına mensup velilerimizden destek alarak projeler hayata geçiriyoruz. Ayrıca çocuklarımızı milli değerlerimiz noktasında bilinçlendirmek de bizim için çok önemli.
Milli bayramları gününde kutluyor ve uluslararası günlerde etkinlikler düzenliyoruz. Her pazartesi günü haftaya İstiklal Marşı ile başlıyor; cuma günleri okulumuzu İstiklal Marşı ile kapatıyoruz. 3 yaşındaki çocuğun da saygı duruşunda İstiklal Marşı’nı dinlemeyi bilmesi gerektiğine inanıyoruz. Okulumuz, kaynakların verimli kullanılması konusunda da çok hassas. Mesela, elektriğimizi kendimiz üretiyoruz. Yemekhanemizden artan yemekleri KOHAYDER aracılığıyla sokak hayvanlarına gönderiyoruz. Bahçemizde kazlarımız, tavuklarımız, hindilerimiz var. Çocuklar, ikindi kahvaltısından arta kalan yiyeceklerle kümes hayvanlarımızı besliyor. Çocuklara şunu aşılıyoruz: Kullandığımız elektrik, akıttığımız su ve tükettiğimiz yiyecekler dünyada yaşayan tüm canlılara ait.
Evet, okulumuz servis imkanı sağlıyor.
Okulumuzda bir revir bulunuyor. Hemşiremiz her sabah sınıfları gezerek küçük bir sağlık turu yapıyor. Normalden farklı görünen bir öğrencimiz varsa hemen ateş kontrolü yapılıyor; kullandığı ilaçlar gözden geçiriliyor. Eğer gerekiyorsa, aileye bilgi veriliyor. Keza öğretmenlerimiz de bu konuda çok dikkatli.
NASIL ARANDI: #anaokul # marmara koleji # çocuk # eğitim # öğretim # yeni nesil # çağdaş # bilgi # okul # kocaeli
