Röportaj: Eylem Selvi ARI • Fotoğraf: Bilal Akpınar
İzmit, gerek coğrafi konumu gerekse doğal güzellikleriyle televizyon dizilerinin yanı sıra sinema filmlerinin de aranan mekanı haline geldi. Seka Film Platosu’nun dışına taşan film/dizi çekimleri İzmit’in sokaklarında ve köylerinde de sessiz sedasız devam ediyor. İstanbullu yapımcılar, metropol kente yakınlığı, doğal güzellikleri ve mekânsal özellikleri nedeniyle İzmit’i film setine çevirdi desek yeridir. Daha çok tarihi dizilere ev sahipliği yapan İzmit’te bu kez korku/gerilim filmi çekiliyor.
Yapımcılığını Feride Gören’in üstlendiği; çektiği sinema filmleriyle çok sayıda ödül alan yönetmen Adem Uğur ile Ali Dadlı’nın senaryosunu yazdığı ‘Zohak’, İzmit’in Gölkay mevkii başta olmak üzere Kapanca Sokak, Kent Orman, Belsa önü, Akçakoca ve Sırrı Paşa Konağı’nda çekiliyor. Filmin en can alıcı kısmı olan ‘katliam’ sahnesi Sepetçi Göleti mevkiindeki bir köy evinde ve çevresinde geçiyor.
İran mitolojisinde olduğu var sayılan ‘Zohak’ isimli şeytani figürden esinlenilen ve ismini de bu karakterden alan film, klasik bir korku filminin çok ötesinde. Ülkemizde çekilen korku filminden beklenen ne varsa yıkmakta iddialı olan ‘Zohak’ psikolojik gerilim tadında bir film. Film boyunca kalp atışlarınız bir saniye bile normal seyrinde olmayacak.
Aşktan sadakate, dostluktan arkadaşlığa, heyecandan korkuya, gerilimden tebessüme kadar her şeyi barındıran film için İranlı yönetmen Babak Abedi de tecrübesini, bilgisini konuşturuyor. Babak Abedi, filmin kurgu ve animasyon yönetmenliğini üstlendi. Film, Türkiye ile eş zamanlı olarak ocak ayında Almanya, Fransa ve Azerbaycan’da da vizyona girecek. Yönetmen Adem Uğur, “Cinayet filmlerine nasıl ki bir dedektif olayı çözmek için uğraşıyorsa, Zohak’ın dedektifi de seyirci olacak. Seyirci, filmdeki gizemi çözmeye çalışacak. Film bittiğinde de ‘Nasıl yani’ diyecek” ifadelerini kullanarak gizem, korku ve aşk dolu bir film ile seyirciyi buluşturacaklarını söyledi. Uğur, film için İstanbul’da yapacakları galadan sonra İzmit’te de geniş kapsamlı bir gala yapacaklarını müjdeledi. Yönetmen Adem Uğur ve film oyuncuları, korku filmi severleri koltuğa kilitleyecek olan ‘Zohak’ı, Kocaeli Life’a anlattı…
Adem Bey, öncelikle kentimize hoş geldiniz. İddialı bir korku filmi olacağını her fırsatta dile getirdiğiniz ‘Zohak’ neyi anlatıyor, nasıl bir film, 02izleyici ne bulacak?
Zohak, İran mitolojisinde olan şeytani bir varlık. Sinema filmimiz sadece bir korku filmi değil. Psikolojik bir dramı anlatan, seyirciyi etkileyecek bir film. Zohak, küçük bir kız çocuğunun, babasının annesini öldürmesi sonrası yaşadığı tramvayı ve bu korkunç olay sonrası gelişen olaylar dizisini konu ediniyor. Zohak’ın tarihçesine baktığımız zaman omuzlarında yılan olan bir insan figürü görüyoruz. Biz bu kötü figürün üzerine bir şeyler daha koyup daha kötü bir karakter yarattık. Film korku filmi ama bir dram barındırıyor.
Ülkemizde korku filmi denilince ‘cin’ filmleri akla gelir. Zohak, klasik bir cin filminin ötesinde mi yani?
Kesinlikle öyle, Zohak bir cin filmi değil. Biz korku filmi anlayışını yıkmaya çalışıyoruz. Biraz daha Avrupa tarzı çekimler ve Avrupa tarzı bir hikaye ile klasik bir korku filminin dışına çıkıyoruz. Zohak, soru işaretleriyle seyirciyi bulmaca çözer bir halde bırakacak. Bazen meraklandıracağız, bazen korkutacağız, bazen hüzünlendireceğiz, filmin sonuna doğru da ‘Aaa’ dedirtecek bir noktaya getireceğiz seyirciyi. Filmin konusuna baktığımızda bir katliam var ve bunu Zohak’ın yapığına inanıyoruz ancak filmin sonunda bambaşka bir şeyle karşılaşacağız. Seyirci her saniye heyecan duyacak. Eğlencesi, ağlaması, korkutması yüksek bir film. Seyirci filmin hangi sahnesinde korkması gerektiğini bilmeyecek. ‘Acaba ne olacak?’ diye bekleyecek. Hani bir cinayet filmi vardır, dedektifler cinayeti çözer ya… Bizim filmimizde dedektif, seyirci olacak. Filmi onlar çözecek. Filmin sonunda cevabı seyirci verecek.
Çekimler için İzmit’i tercih etmenizin nedeni nedir?
Biz bu filmi Alanya’da çekecektik ancak oyuncu arkadaşımız Seda Kement, bize burayı önerdi. Öncesinde İzmit’te bir sinema filmi çekilmiş ve orada rol almış. Bu nedenle İzmit’in bir doğa harikası olduğunu, belediye başkanı Nevzat Doğan’ın sempatikliğini, sanata olan saygısını söyleyince biz de İzmit’i düşündük. Geldik, filmi çekeceğimiz mekanları gezdik ve gayet güzel olduğunu görünce burada çekim yapma kararı aldık. İzmit’in insanları canayakın ve sanata karşı sıcak.
İzmit’te bir film platosu da var. O yüzen İzmitliler kentimizde yapılan sanat çalışmalarına alışkın…
Bu çok güzel bir şey. Sanat demek devletin ana damarlarından biri demek. Biz en güzel projemizi İzmit’te ortaya koyup, alnımızın akıyla bu işi bitirmeyi planlıyoruz.
Çekimler ne kadar sürecek? Film ne zaman vizyona girecek?
15 gün reel çekimlerimiz var. Sonra stüdyo çekimleri olacak. Arından animasyonlar vs. Çekimin, montajın bitmesi 2 ayı bulacak. Takvimimiz 2018 Ocak ayında filmin vizyona girmesi şeklinde.
İzmit’te hangi sahneyi çekiyorsunuz?
Filmin en can alıcı kısmını Sepetçi Köyü ve Sepetçi Göleti’nde çekiyoruz. Bir babanın eşini öldürüp, küçük kızın psikolojisini bozduğu sahne, filmin en önemli sahnesi. Baba, kendisine musallat olan Zohak nedeniyle eşini evde öldürüyor ve ardından bu şeytani figürü bir kutuya hapsedip Sepetçi Göleti’ne atıyor. İşte bu andan sonra olaylar başlıyor.
Filmden beklentiniz nedir?
Korku filminin hazır bir kitlesi bulunuyor. Biz bu kitlenin üzerine çıkmaya çalışacağız. En az 500 bin, en fazla 1,5 milyon barajını yakalamaya uğraşacağız. Bu da güzel bir film, güzel bir fragman, güzel bir afiş, iyi bir dağıtımcı ve arkamızda duran reklam PR’ımızla olacak. Filmi sadece Türkiye için çekmiyoruz. Avrupa tarzı bir film olması bu nedenle önemli. İranlı kurgu ve montaj yönetimi Babak Abedi’nin de desteğini alıyoruz. Filmin jeneriğinde, montajında, kurgusunda çok büyük desteklerde bulunuyor. ‘Zohak’ karakteri oradan geldiği için İranlı bir ismin bize destek sunması önemli.
Adem Bey daha önce de çok başarılı filmler çekmişsiniz. İlk korku filmi deneyiminiz mi?
Zohak benim 4’üncü sinema filmim. Birinci filmim ‘O Kul-Hayal bile etme’ idi. Bir baba-kız hikayesini anlatıyorduk ve ödül aldık. İkinci filmimiz ‘Çok mu Komik’ oldu ve bu filmimizle de ödül aldık.
Geçtiğimiz yıl ‘Sera-Gizemli Hayat’ isimli gerilim filmi çektik. O da bu sonbaharda vizyona girecek.
Korku filmi çekerken nasıl bir ruh hali içerisinde oluyorsunuz? Kısacası korkuyor musunuz?
Elbette, bu duyguyu bizler yaşamazsak seyirciye de yaşatamayız. Mesela çektiğim bir gerilim filminde bu korkuyu çok ciddi şekilde yaşadık. Bir sahne vardı; mezarlıkta geçiyordu. Sahnede kız elini kuma sokuyor ve kanlı bir şekilde yukarı çıkarıyor, Allah’a yalvarıyor, bağırıyor. İşte tam o sırada aniden bir şimşek çaktı. Epey korktuk. Bir süre orayı terk etmek durumunda kaldık. Zaten monitörden o duyguyu almadığınız zaman o film istediğimiz gibi olmuyor. O duygu önce bize geçmeli ki seyirci de hissetsin.
Filmin galasını nerede yapacaksınız? İzmit’te de bir gala düşünüyor musunuz?
Ana galamızı İstanbul’da yapacağız. İzmir, Ankara’nın yanı sıra İzmit’te de bir gala yapmak istiyoruz. Bunun sözünü İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan ile birlikte verdik. Filmin vizyona giriş tarihi netleşince gala için de tarih belirleyeceğiz.
Peki filmin bütçesi nedir?
Aslında işin en zor kısmı bu. En çıplak, yalın haliyle 780 bin TL. Bu miktar, film vizyona girene kadar reklamı, afişi, billboard ile 1,5 milyon TL’yi bulacak.
İlk kez İzmit’te film çekiyorsunuz, bundan sonra yine İzmit’e gelmeyi düşünür müsünüz?
Öncelikle şunu söyleyeyim; bizlerin teşvik edilmesi gerekiyor. Bizler görsel aracıyız. Sağolsun İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan konaklamamızı, yemeğimizi vs. karşılıyor. Bu durumdan çok memnunuz. Böyle olunca şevkimiz artıyor. Bizler yüksek maliyetli işler yapıyoruz. Reklam PR’ı buraya gelse bir film bedeli kadar parayla burayı tanıtır. Ama bir filmin burada çekilmesi demek İzmit’in, Avrupa’nın ayağına gitmesi demektir. Mesela Kocaeli’de bir kayak merkezi olduğundan haberdar değildim. Geldim, mekan bakarken haberdar oldum. Şimdi bir filmimin içerisinde kayak merkezi çekmek istersem burası aklıma gelecek. Belediyelerin ve valiliklerin sanat kollarının gözlerini, kulaklarını açması gerekiyor. Zaten bu kurumların sanat için bütçesi var. Bu bütçeler iyi projelere verilirse faydası daha büyük olacaktır.
Son olarak sinemaseverle ve İzmit halkına ne söylemek istersiniz?
En başta İzmit halkına seslenmek istiyorum; bu film bir nevi sizin projeniz olacak. Filmin başından sonuna kadar İzmit var. Bu proje İzmit’in. İzmitliler bu projeyi sahiplensin. Oyuncularımız ve ekibimiz çok iyi. CV’leri dolu olan insanlarız. Kocaeli bu filmin arkasında durmalı diye düşünüyorum.
Zohak’ın başrol oyuncusu Erkan Çelik, “Bu filmde aşk var, sadakat var, arkadaşlık var, dostluk var, korku var. Ve en önemlisi filmin sonunda seyirci adeta bir tokat yiyecek” dedi
Türkiye Sinema Güzeli Yarışması’nı ikincilikle tamamlayan yakışıklı oyuncu Erkan Çelik, filmde aşık bir adımı oynuyor.
Çelik, hayat verdiği Semih karakterini şöyle anlattı: “Semih, İzmitli bir iş adamı. Karakteri düzgün ve başarılı bir isim. Köklü bir ailenin oğlu. Filmin bir diğer başrol oyuncusu Canan’a (Seda Kement) çok aşık. Onunla evlenmek üzereyken bir dizi olay yaşıyor.
Semih sevdiği kadın için çok fedakarlık yapıyor. İş hayatında çok kuralları olan bir adam ancak söz konusu Canan olduğu zaman hiçbir kuralı önemsemiyor. Onun için kibarlaşıyor, naif bir adam oluyor, olabildiğince karakterinden ödün verebiliyor. Canan’ın travmalarını bildiği için ona hassas davranıyor, onu üzmüyor, geçmişte yaşadıklarını hatırlamasın diye elinden geleni yapıyor. Kısacası Canan’ı çok seviyor. Filmde çok ciddi bir aşk var. Korku filmlerinde aşk göremeyiz ama Zohak’da aşk da olacak. Kısacası dram, gerilim ve aşk bir arada. Ve şunu da söyleyeyim, bu aşkın sonunda ciddi bir hayal kırklığı da var. Seyirci filmin sonunda ‘Nasıl yani’ diyerek bir tokat yiyecek. Zohak, bildiğiniz korku filmlerinden değil. Yani cin ya da şeytan gelip kimseyi çarpmıyor, yamultmuyor. Filmin sonunda tarifini bile yapamayacağımız bir duygu açığa çıkacak. Ve seyirci filmin devamını merakla bekleyecek.”
Filmin ana karakteri ‘Canan’a hayat veren Seda Kement, “Zohak, gerek senaryosu gerekse oyuncu kadrosuyla çok güçlü bir korku filmi” dedi
Sinema filmleri ile televizyon dizilerinden ve televizyon programlarından tanıdığımız başarılı oyuncu Seda Kement, ‘Zohak’ filminin ana karakteri. Başrolde oynayan Kement, çocuk yaşta babasının yaptığı katliam nedeniyle travma geçiren ve psikolojisi alt üt olan ‘Canan’ karakterine can veriyor. Kement, filmle ilgili şunları söyledi: “Filmin ilk senaryosu farklıydı daha sonra değişti ve bambaşka bir hal aldı. Yönetmeni sevdim, ekibi sevdim. Şu an yüzde 100 içime sinen bir filmde oynuyorum. Güzel bir iş çıkacağına inancım tam. Korku, gerilim, dram sevenler bu filmi mutlaka seyretmeli. Seyirci çok güçlü bir filmin içerisinde bulacak kendisini. Senaryosu, çekimleri, animasyonuyla çok iyi bir film olacak.
Ben iyi bir korku/gerilim filmi izleyicisiyim ve bu filmin çok beğenileceğinden eminim. Amerikan, Fransız ve Japon gerilim/korku filmlerinin hemen hemen hepsini izledim. Bu senaryo seyirciye ters köşe yapacak. Seyirci filmin sonuna kadar ne olup bittiğini hissetmeyecek, hep merak içerisinde olacak.”
Kement, sinemaseverleri 2018 Ocak’ta vizyona girecek olan Zohak’ı izlemeye davet etti.
Psikolojik gerilim-dram türünde çekilen filmin konusu şöyle; “İnsanlara musallat olan kötü huylu cinleri kovmayı amaç edinmiş olan Rüstem, bir akşam son derece tehlikeli bir cin tarafından cinnet geçirmeye sevk edilir. Altı yaşındaki kızı Canan’ın gözü önünde karısını öldürdükten sonra cini bir kutuya hapsedip gölün derinliklerine atar. Yaptığının dehşetine dayanamayan Rüstem, yine kızının gözü önünde kendini öldürür. Aradan geçen uzun yıllar boyunca yaşadıklarını unutmaya çalışan Canan, Semih’le büyük bir aşk yaşayarak nişanlanmış, evlilik hazırlığı yapmaktadır. Arkadaşlarının göl kıyısında tesadüfen bulduğu kutuyu doğum günü hediyesi olarak Canan’a sunmaları sonucu hapsedildiği yerden kurtulan Zohak, Canan’a ve çevresindekilere musallat olur. Semih ve Canan bu vahşetten sağ olarak kurtulabilecek midir? Canan ve Zohak’ın giriştikleri bu kıyasıya savaşta galip gelen kim olacaktır?”
Filmin oyuncu kadrosu oldukça güçlü. Televizyon, dizi ve sinema filmlerinden tanıdığımız güzeller güzeli Seda Kement, başrol oyuncularından. Kement, filmin ana karakteri ‘Canan’a hayat veriyor. Kement’e, yakın zamanda yapılan ‘Türkiye Sinema Güzeli Yarışması’nda ikinci olan Erkan Çelik eşlik ediyor. Çelik de ‘Canan’a tutkuyla aşık Semih’ karakterini canlandırıyor.
Filmin oyuncu kadrosunda Abdullah Şekeroğlu (katliamı yapan baba Rüstem karakterine can veriyor), Anıl Yıldız (Semih ve Canan’ın arkadaşı, film boyunca sinirleri bozan bir karakter olan Birol’u oynuyor), Gamze Bayraktaroğlu (Birol’un eşi Gülçin karakterini oynuyor, Canan’ın yakın arkadaşı), Bülent Yaşık (Semih’in en yakın arkadaşı Furkan), Ahmet Özyavuz (Cinci İsmail Hoca karakterine can veriyor), Gizem Nur Doğa (Filmin çılgın karakteri, ortamın neşe kaynağı Nesrin), Nigar Novruzova (Ana karakterlerin arkadaşı, Furkan’ın eşi Selma karakterine can verecek), Hülya Yirmibeşoğlu, (İblisin etkisi altında kalan Rüstem’in öldürdüğü anne Selda’ya hayat veriyor) ve Seyhan Arman yer alıyor.