RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR
FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN
Başarılı oyuncu Deniz Bahar Özgen, iki küçük oğlunu büyütmek için ara verdiği tiyatrodan kopamayınca, sanat hayatına mesleğinin farklı bir alanında devam etme kararı aldı. Şimdilik sahnede yer almasa da Kocaelilileri en iyi tiyatro oyunları ve nitelikli etkinliklerde buluşturmak için kolları sıvayan Deniz Bahar Özgen, Bravo Yapım Organizasyon’u kurarak kentin kültür-sanat yaşamına apayrı bir renk ve hareket getirdi. Faaliyet göstermeye çok kısa bir süre önce başlayan Bravo Yapım Organizasyon, ocak ayında getirdiği birbirinden güzel iki oyunla tiyatro severlerin yüzünü güldürmeyi başardı.
Yepyeni oyunlar, söyleşiler, konserler ve seminerler için de hazırlıklarını tamamlayan Deniz Bahar Özgen ile Bravo Yapım Organizasyon’un kuruluş hedeflerini ve projelerini konuştuk.
Deniz Hanım, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Merhabalar, ben Deniz Bahar Özgen. Kocaeli Üniversitesi Yerel Yönetimler bölümü mezunu olmama rağmen meslek olarak oyunculuğu seçmiş birisiyim. Yıllarca sayısız tiyatro oyununda yer aldıktan sonra geçtiğimiz kasım ayında, bu işin bir diğer tarafında var olmak istedim ve Bravo Yapım Organizasyon’u kurdum. Evliyim, iki küçük oğlum var. Çalışan ve üreten bir anne olarak çocuklarıma örnek olmak en büyük amacım.
Bravo Yapım Organizasyon hakkında sormak istediğim çok soru var ama önce tiyatroyla başlamak istiyorum. Kaç yaşından beri sahnedesiniz?
Kendimi bildim bileli… Eğitim hayatım boyunca hep tiyatro kulüplerinde ya da amatör tiyatro gruplarının içinde oldum. Arena Tiyatrosu, Tiyatro Birikim ve Çevre Tiyatrosu gibi tiyatrolarda görev yaptım; çok değerli hocalardan dersler aldım; merhum Mustafa Arpacıoğlu, Aykut Çetinkaya, Sedat Şimşek, Ertan Özak gibi usta tiyatrocularla aynı sahneyi paylaştım. Drama eğitmenliği yaptım hatta bir dönem Mustafa Arpacıoğlu hocamın Arena Tiyatrosu’na ortak oldum.
Tiyatroda daha çok ne tarz oyunlarda yer aldınız?
Drama da oynadım komedi de… Komedide çok başarılıyımdır ama en çok dramayı severim. Tiyatroyla ilgili en büyük hayallerimden biri, bir şizofreni canlandırmak. Denemeyi çok isterim.
.jpg)
Tiyatroyla bu kadar iç içeyken, eğitimini almayı hiç düşünmediniz mi?
Düşündüm aslında, hocalarım da bu konuda epeyce ısrarcı oldu ama turne programlarım o kadar yoğundu ki konservatuvar eğitimine ayıracak vakit bulamadım. Bir de eğitim sürecinde başka bir tiyatroda yer alamıyorsunuz. Bu bağlamda tiyatroya uzun süre ara vermek, körelmek istemedim. Bununla beraber, tiyatroya ilgi duyan gençlere, bu işe mümkün olduğu kadar erken başlamalarını ve mutlaka eğitim almalarını öneririm. Bir kere sahneye çıkıp da ‘ben oldum’ demesinler; egolarına yenilmesinler. Sadece yeteneklerine güvenmesinler, eğitimin yanında sürekli gözlem yapsınlar.
Turnelere hangi tiyatroyla çıktınız?
Üniversiteye devam ederken, burada çok tiyatroyla çalıştım, turnelerimiz de oldu. Sonra faaliyetlerini İzmir’de sürdüren Derin Sahne’den bir teklif aldım. Derin Sahne, bir turne tiyatrosu. Asıl turne maratonunu onlarla yaşadım. Birlikte neredeyse tüm Türkiye’yi gezdik.
Turne tiyatrosu çok meşakkatli bir iş, öyle değil mi?
Çok keyifli ama gerçekten zor bir iş. Derin Sahne İzmir’de olduğu için provalar da Buca’daki bir salonda yapılıyordu. Sürekli orada olmak gerekiyor tabii… Otellerde, arkadaşlarımızın evinde kalıyorduk. 3 ay evime dönmediğim, hiç uyumadan sahneye çıktığım zamanlar oldu. Düğün salonlarında, birleştirilmiş masaların üzerinde oyun sergilediğimiz oldu. Alaylı tiyatrocular olarak, mesleğimizin çok çilesini çektik ama oyuncu olmayı da böyle öğrendik.
Sonra tiyatroya ara vermişsiniz… Neden?
O dönemde, eşimle evlilik planları yapıyorduk ama ben turnelerden bir türlü dönemediğim için görüşmeye bile vaktimiz olmuyordu. Bir gün canına tak etmiş olacak ki Samsun turnesindeyken geldi, beni aldı. Evlilik süreci, arka arkaya iki bebek derken tiyatroya ara verdim. Tiyatro, provalar, turneler… Bunlar çok zaman ayrılması gereken, büyük emek isteyen işler. Şu dönemde enerjimi çocuklarıma vermeyi tercih ettim. Sahnede olmayı çok özlesem de gelen teklifleri geri çeviriyorum.
Gelelim, Bravo Yapım Organizasyon’a…
Mesleğimi çok seviyorum. Sanat, benim için bir yaşam tarzı. Şu dönem oyunculuk yapamasam, sahne önünde olmasam da tiyatrodan kopmam imkansız. Ben de bu kez sahnenin arkasında, organizasyon kısmında var olayım; sanatı ve tiyatroyu Kocaelililer ile buluşturayım istedim. Bravo Yapım Organizasyon bu düşünceyle kuruldu.
Bravo Yapım Organizasyon, bizi nasıl etkinliklerle buluşturacak?
Bundan sonra Kocaeli’de çok sayıda nitelikli kültür-sanat etkinlikleri gerçekleşecek. Sadece tiyatro değil… Bravo Yapım Organizasyon ile ilimizde konserler, söyleşiler, zirveler, seminerler düzenleyeceğiz. Üstelik, çalışmalarımız Kocaeli ile de sınırlı değil. Türkiye’nin pek çok noktasında hatta yurt dışında etkinliklerimiz olacak. Uluslararası kültür-sanat etkinliklerinde sık sık imzamızı göreceksiniz.
Peki, Kocaeli’deki ilk proje neydi?
İlk oyunumuz; 14 Ocak’ta sergilenen, başrolünü Melek Baykal’ın oynadığı interaktif komedi türündeki ‘Şen Makas’ oldu. Hemen ardından 15 Ocak’ta ise Ayça Bingöl’ün tek kişilik oyunu ‘Ben Anadolu’, Kocaeli’deki seyircisiyle buluştu.
Önümüzdeki günlerde sahnede kimleri göreceğiz?
Şubat ayında, Gebze’de tiyatro severlerin karşısına ‘Ahududu’ isimli oyunla çıkacağız. 24 Şubat’ta Kocaeli Kongre Merkezi’nde ‘Kalpten Kalbe’ adlı müzikli komedi oyunu sahnelenecek. Martta ise yine çok sevilecek iki oyunla geliyoruz. İlki, başrollerini Nurseli İdiz, Nergis Kumbasar ve Kimya Gökçe Aytaç’ın paylaştığı ‘Etekler ve Pantolonlar’ isimli müzikli komedi; ikincisi ise Uygur Tiyatrosu’nun ‘Unutmak’ adlı oyunu. İkisinin de büyük ilgi göreceğinden eminim. Mart ayı için başka sürprizlerim de olacak, onları da kesinleşince sanat severlerle paylaşacağım.
Deniz Hanım, getireceğiniz oyunları neye göre seçiyorsunuz?
Her oyunu izlemem imkansız olsa da getireceğimiz oyunların künyesine mutlaka bakıyorum ve gerekli araştırmaları yaptıktan sonra karar veriyorum. Her kitleye hitap edebilecek, seyreden herkesin keyif alacağı oyunları seçmeye özen gösteriyorum. Ayrıca, içeriği boş olmayan, toplumsal mesaj içeren oyunları da seviyorum. Örneğin, ‘Ben Anadolu’yu daha çok kadınlara hitap ettiği için seçtik ve tüm kadınlara ulaşabilmek adına bilet fiyatımızı düşük tuttuk. Oyunları özellikle kadınlarımızın izlemesini çok istiyoruz.
Neden kadınlar?
Bir sanatçı olarak, yaptığım işi bir sosyal sorumluluk olarak da görüyorum. Toplumumuzdaki cinsiyet eşitsizliğini hiç değilse sanatta eşitlemek; daha çok kadını sanatla buluşturmak istiyorum. Bununla ilgili projelerim de var. Her oyunda, belli sayıdaki kadını ücretsiz olarak ağırlayacağız; diğer tüm kadınlar için de indirimli bilet uygulamamız olacak.
Deniz Hanım, sizce Kocaelililerin tiyatroya ilgisi nasıl?
Kocaeli’de büyük bir tiyatro sever kitle var ve bu konudaki duyarlılık çok yüksek. Kocaeli seyircisi her oyunu kabul etmez ve nitelikli oyunları seçer.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Bir kere kentimizde, her oyunu kapalı gişe oynayan, şahane bir Şehir Tiyatroları ekibi var. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, kent insanının tiyatroya olan sevgisini, bilincini çok geliştirdi. Bizi iyi oyun seyretmeye alıştırdı. Bununla beraber eskiden Haldun Dormen, Yıldız Kenter, Can Gürzap gibi büyük isimler, turne planlayacağı zaman oyunu önce İzmit’te sahneler, turne yapıp yapmayacaklarına İzmitlilerin ilgisine ve tepkisine göre karar verirlermiş. Yani Kocaeli halkı tiyatro konusunda her zaman yüksek bir bilince sahipmiş.
Son olarak, hem oyuncu hem de organizatör Deniz Bahar Özgen’in hedeflerini sormak istiyorum…
Bravo ile ilgili hedefim, sanat ile sanatseverler arasında sağlam bir köprü kurabilmek; başta Kocaeli olmak üzere tüm Türkiye’de ve dünyada ses getirecek etkinliklere imza atmak. Oyuncu olarak ilk hedefim ise çocuklarım biraz daha büyüdükten sonra sahneye dönmek. O sahnenin tozunu bir kere yuttuktan sonra tiyatrodan vazgeçmek çok zor. Çocuklarımı da ihmal etmeden tiyatro yapabileceğim günlerin bir an önce gelmesi için sabırsızlanıyorum.
NASIL ARANDI: #bravoyapım #denizbaharözgen #tiyatro #niteliklisanatetkinlikleri #kültürsanat #oyun #sahne #tiyatro #yapım #organizasyon
