25-04-2024 10:32

Kimya sektörünün çevreci yüzü Kerim Bayramoğlu

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 07/10/2021
Akılcı, yenilikçi ve çevreci bir bakış açısıyla Promast Kimya’nın ortağı olan Kerim Bayramoğlu, şimdi de ilaç ve kozmetik sektörüne göz kırpıyor
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: ZEYNEP AKAR

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

 

Promast Kimya A.Ş.’nin ortaklarından, başarılı iş insanı Kerim Bayramoğlu, iş yaşamındaki başarısı kadar çevreci duruşu ve renkli kişiliğiyle de tanınan bir isim. Akılcı ve yenilikçi bir bakış açısıyla Promast Kimya’nın kısa sürede büyümesinde ve üretim hacmini artırmasında büyük pay sahibi olan Kerim Bayramoğlu, şu sıralar yeni atılımların eşiğinde. Kimya sektöründe, ülkemizde çok az üreticinin sahip olduğu ‘Yeşil Üretim Belgesi’nin de sahibi olan Promast Kimya ile ilgili 5 yıllık hedeflerine, 2 yılda ulaştıklarını söyleyen Bayramoğlu, şimdi de ilaç ve kozmetik alanında üretim yapmak için çalışmalara başladı. Başarılı iş adamı, firmasını kısa süre içerisinde çok daha ileriye taşımaya kararlı. Kerim Bayramoğlu ile Promast Kimya’nın dününü, bugününü, çevre dostu üretim politikasını ve hedeflerini konuştuk.

Kerim Bey, bize biraz kendinizden bahseder misiniz?

1976, Kocaeli doğumluyum. Eğitim hayatım da dahil olmak üzere hep Kocaeli’de yaşadım. Kocaeli Üniversitesi mezunuyum. Kısa bir süre önce hayatımı sevgili eşim Ayşe Hanım ile birleştirdim. Profesyonel hayatımda birçok farklı sektörde bulundum, yöneticilik yaptım. Aldığım eğitimin bir devamı olarak kendi inşaat şirketimi de kurdum ancak bir süre sonra ülkemizdeki ekonominin seyriyle alakalı olarak; üretim ve ihracat yapabileceğim bir alana yönelmek istedim.

Promast Kimya ile yollarınız nasıl kesişti?

Promast, 2014 yılından beri kimya sektöründe faaliyet gösteren bir kurum. Ortaklığımız başlamadan önce Promast’a hem danışmanlık hizmeti veriyordum hem de inşaat işlerini yapıyordum. Firmayla oldukça iyi ilişkilerimiz vardı. Bu iş birliğimizi 2018 yılında ortaklık yapısına dönüştürdük. Şu anda Promast’ta yönetici ortak olarak bulunuyorum.

2018 yılından sonra Promast nasıl bir gelişim gösterdi?

Şu anda içinde bulunduğumuz fabrikada üçüncü yılımız. Promast daha önce daha küçük bir alanda, silikon, poliüretan köpük ve yapıştırıcılar üreten bir fabrikaydı. Şu andaki yerimiz toplam 5 bin metrekare kapalı, 2 bin metrekare de açık alana sahip. İleri teknoloji üretim, dolum ve paketleme ünitelerimizde toplam 50 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Buraya geçtikten sonra daha düzenli bir depolama ve üretim sistemine ulaştık. Makine yatırımlarımızın yanı sıra laboratuvarımıza, AR-GE çalışmalarımıza da daha fazla önem vermeye ve yatırım yapmaya başladık. Yeni yerimizle birlikte, üretim kapasitemizi tek vardiyada yaklaşık yüzde 300 artırdık.

ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER

Yeni fabrikada, farklı ürünlere de yöneldiniz mi?

Ürün gamımıza teknik spreyler grubunu da kattık; köpük, silikon ve zaten var olan tutkal grubunu geliştirdik. Şu anda yapı kimyasalları bölümünde birçok farklı ürün reçetesine sahibiz. Buraya geçmemizle beraber AR-GE çalışmalarımız da hızlanınca, Türkiye’de az yapılan ürünlere yöneldik.

Bunlar hangi ürünler?

Daha çok Avrupa pazarına ve ihracata yönelik ürünler… Avrupa ülkeleri, 2024 yılından itibaren bizim şu anda kullandığımız  ve ‘asetik slikon’ dediğimiz yapıları kullanmama kararı aldı. Biz de bu kapsamda ciddi bir yatırım yaparak, kanserojen madde içermeyen, doğa ve çevre dostu ürünler üretme sürecini başlattık. Şu anda Türkiye’de bu üretimi yapabilen 3’üncü ya da 4’üncü firmayız.

Promast’ın ürün gamında kaç kalem ürün var?

Easypack silikonlar, MS polimer yapıştırıcılar, aerosol PU köpükler, teknik spreyler, silikonlar, mastikler, yapıştırıcılar ve aksesuarlar başlığı altında 80 kalemden fazla ürünümüz var. Kendimizi bu anlamda sürekli geliştiriyor, ürün yelpazemize yenilerini ekliyoruz. Bizde ürünler ve reçeteler daha iyisine, daha az maliyetlisine, daha güvenlisine ve doğaya en az zarar verenine ulaşana dek yenileniyor.

Her şey burada, Promast’ta mı üretiliyor? Dışarıdan ürün tedarik etmiyor musunuz?

Fabrikamızın bir özelliği de dışarıdan ürün tedarik etmiyor olması. Kendi reçetelerimiz ve formüllerimizle üretim yapıyoruz. Yeni bir ürün talep edildiğinde de ürün üzerinde çalışıp yine kendi reçetemizi oluşturuyor ve müşteriye özel üretiyoruz. Çok büyük firmalara fason üretim yapıyoruz. Onlarda dahi kendi reçetelerimizi kullanıyoruz. Laboratuvarımız her türlü formülü geliştirmeye ve ürünlerin testini yapmaya müsait.

Genel olarak hangi sektör için üretim yapıyorsunuz?

Böyle bir sınırlamamız yok. Otomotiv, inşaat, cephe, makine, mobilya gibi pek çok sektöre yönelik üretimimiz var.

Kerim Bey, üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?

Yüzde 60 oranında ihracata yönelik üretim yapıyoruz. Ülkemize döviz girişi olsun istiyoruz. Türkiye’nin geleceği, ihracatta. Biz üretip yurt dışına satmazsak, Türkiye’yi bu dış borçlardan kurtarmak imkansız gibi. Bu anlamda pandemi sürecini avantaja dönüştürmek lazım. Döviz kurlarının bu kadar yükselmesi üzücü olsa da Avrupa’dan bakıldığında işçilik maliyeti çok düşük olmaya başladı. Bu anlamda Avrupa, Türkiye’yi bir daha küçük bir alanda, silikon, poliüretan köpük ve yapıştırıcılar üreten bir fabrikaydı. Şu andaki yerimiz toplam 5 bin metrekare kapalı, 2 bin metrekare de açık alana sahip. İleri teknoloji üretim, dolum ve paketleme ünitelerimizde toplam 50 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Buraya geçtikten sonra daha düzenli bir depolama ve üretim sistemine ulaştık. Makine yatırımlarımızın yanı sıra laboratuvarımıza, AR-GE çalışmalarımıza da daha fazla önem vermeye ve yatırım yapmaya başladık. Yeni yerimizle birlikte, üretim kapasitemizi tek vardiyada yaklaşık yüzde 300 artırdık.

ÇEVRE DOSTU ÜRÜNLER

Yeni fabrikada, farklı ürünlere de yöneldiniz mi?

Ürün gamımıza teknik spreyler grubunu da kattık; köpük, silikon ve zaten var olan tutkal grubunu geliştirdik. Şu anda yapı kimyasalları bölümünde birçok farklı ürün reçetesine sahibiz. Buraya geçmemizle beraber AR-GE çalışmalarımız da hızlanınca, Türkiye’de az yapılan ürünlere yöneldik.

Bunlar hangi ürünler?

Daha çok Avrupa pazarına ve ihracata yönelik ürünler… Avrupa ülkeleri, 2024 yılından itibaren bizim şu anda kullandığımız  ve ‘asetik slikon’ dediğimiz yapıları kullanmama kararı aldı. Biz de bu kapsamda ciddi bir yatırım yaparak, kanserojen madde içermeyen, doğa ve çevre dostu ürünler üretme sürecini başlattık. Şu anda Türkiye’de bu üretimi yapabilen 3’üncü ya da 4’üncü firmayız.

Promast’ın ürün gamında kaç kalem ürün var?

Easypack silikonlar, MS polimer yapıştırıcılar, aerosol PU köpükler, teknik spreyler, silikonlar, mastikler, yapıştırıcılar ve aksesuarlar başlığı altında 80 kalemden fazla ürünümüz var. Kendimizi bu anlamda sürekli geliştiriyor, ürün yelpazemize yenilerini ekliyoruz. Bizde ürünler ve reçeteler daha iyisine, daha az maliyetlisine, daha güvenlisine ve doğaya en az zarar verenine ulaşana dek yenileniyor.

Her şey burada, Promast’ta mı üretiliyor? Dışarıdan ürün tedarik etmiyor musunuz?

Fabrikamızın bir özelliği de dışarıdan ürün tedarik etmiyor olması. Kendi reçetelerimiz ve formüllerimizle üretim yapıyoruz. Yeni bir ürün talep edildiğinde de ürün üzerinde çalışıp yine kendi reçetemizi oluşturuyor ve müşteriye özel üretiyoruz. Çok büyük firmalara fason üretim yapıyoruz. Onlarda dahi kendi reçetelerimizi kullanıyoruz. Laboratuvarımız her türlü formülü geliştirmeye ve ürünlerin testini yapmaya müsait.

Genel olarak hangi sektör için üretim yapıyorsunuz?

Böyle bir sınırlamamız yok. Otomotiv, inşaat, cephe, makine, mobilya gibi pek çok sektöre yönelik üretimimiz var.

Kerim Bey, üretiminizin ne kadarını ihraç ediyorsunuz?

Yüzde 60 oranında ihracata yönelik üretim yapıyoruz. Ülkemize döviz girişi olsun istiyoruz. Türkiye’nin geleceği, ihracatta. Biz üretip yurt dışına satmazsak, Türkiye’yi bu dış borçlardan kurtarmak imkansız gibi. Bu anlamda pandemi sürecini avantaja dönüştürmek lazım. Döviz kurlarının bu kadar yükselmesi üzücü olsa da Avrupa’dan bakıldığında işçilik maliyeti çok düşük olmaya başladı. Bu anlamda Avrupa, Türkiye’yi bir tedarikçi pazarı olarak görebilir. Çin’e yöneleceğine, çok daha yakın olan Türkiye’ye gelir. Ülke olarak pek çok sektörde gayet başarılıyız, ürünlerimiz Avrupa kalite standartlarına ulaştı. Avrupa firmaları, hem maliyetler ve kontrol açısından hem de Uzak Doğu’ya nazaran çok daha güvenli bir ülke olduğumuz için bizi tercih edecektir.  

YEŞİL ÜRETİM BELGESİ

İç pazara yönelik üretiminiz de var, tabii…

Yurt içinde fason üretim yaptığımız çok büyük firmalar var. Gereken tüm kalite sertifikalarına sahibiz. Hepsini takip edip sistemlere uyuyoruz ve bu şekilde biz de rahat ediyoruz. Bu nedenle büyük ve kurumsal müşterilerimizin denetimlerinden takılmadan geçebiliyoruz.

Biraz önce çevre dostu üretim yaptığınızdan bahsetmişsiniz. Öğrendiğime göre bu konuda bir belgeye de sahipsiniz.

Evet, işletme olarak Yeşil Üretim Belgesi’ne sahibiz. Avrupa’da yaygın ama Türkiye’de çok az olan bir belge. Biz Promast’ta çevreye zararı olmayan yenilenebilir enerji kullanıyoruz. Kendi enerjimizi kendimiz üretiyoruz. Herhangi bir atığımız da yok. Tabii ki üretim atıklarımız doğuyor ama bunların tamamını bertaraf firmalarına gönderiyoruz. Sıfır atık prensibiyle çalışıyoruz, çöplerimizin hepsi ayrıştırılıyor. Bacalı sanayi bölgesindeyiz ama bizim üretim şeklimiz gereği bacadan da herhangi bir atığımız olmuyor. Buna rağmen fabrikamızda çok iyi bir filtrasyon sistemimiz var. Tozumuzu dahi doğaya karışmayacak şekilde kontrol altında tutuyoruz.

Keşke bütün kuruluşlar bu kadar hassas olsa, değil mi?

Biz, doğası çok güzel olan bir coğrafyada yaşıyoruz ve yaşadığımız yeri biz korumazsak, koruyacak kimse yok. Bizden sonraki nesillere, yaşadığımız bölgeyi en azından bize teslim edildiği haliyle bırakmalıyız. Diğer firmaları da anlıyorum; böyle bir dönemde bu kadar büyük yatırımlar yapmak kolay değil. Bizim avantajımız, burayı kurarken böyle bir sistemle başlamış olmamız. 50-60 yıllık bir fabrika olsaydık belki geçiş aşamasında biz de zorlanabilirdik. Yine de bir şekilde başlamak lazım. Örneğin sıfır atık, çöpleri ayrıştırmak çok kolay. Bir yerden başlayınca, bu bilinç hayatınızın her alanına yansıyor. Biz artık evimizde de çöplerimizi ayrıştırmaya başladık. Çalışanlarımız burada gördükleriyle belki evlerinde ve çevrelerinde daha duyarlı olacaklar; çocuklarına da bu bilinci aktaracaklar. Kendimize böyle bir misyon yükledik. Üretim yaparken çevreye de zararımız olmasın, örnek bir sistemimiz olsun istedik.

KOZMETİK SEKTÖRÜNE YÖNELECEĞİZ

Türkiye’deki yönetmeliklere göre böyle bir zorunluluğunuz var mıydı?

Türkiye’de yok ama Avrupa ülkelerine ihracat yapıyoruz ve müşterilerimiz bunlara önem veriyor. Siz bir kimya fabrikasısınız, mecbur olmadığınız halde temiz bir çevre için büyük bir yatırım yapmışsınız. Avrupalılar iş birliği yapacakları firmaları seçerken bu detayları önemsiyor çünkü onlar bizden daha önce kirlendi ve o yüzden bizden daha önce çevreci oldular.

Promast’ın bundan sonraki hedefi nedir?

5 yıllık hedefimizi, 2 yılda tamamladık. Artık biraz daha sağlık, ilaç ve kozmetik sektörüne yönelmek istiyoruz, bu konuda çalışmalar yapmaya başladık. Kozmetik, güzel bir sektör. Giderek büyüyor ve artık erkeklere de hitap ediyor. Bununla beraber üretimi zor ve kurumsal olmayı gerektiriyor. Belki ilk etapta yine fason üretim yapabilir ya da yurt dışındaki markaları buraya kaydırabiliriz. Nihai hedefimiz ise yapı kimyasalları sektöründen ayrı; başka bir tesiste üretim yaparak kendi kozmetik markamızı oluşturmak.

Kerim Bey, oldukça sosyal bir insan olduğunuzu biliyoruz. İş dışında kalan zamanlarda neler yaparsınız?

Evet, yetişebildiğim kadar sosyal olmayı seviyorum. Ticaret Odası’nda meclis üyesiyim, TOBB delegesiyim, aynı zamanda Büyükşehir ile ortak yönettiğimiz Kocaelispor Sevenler Derneğimizde yönetim kurulu üyesiyim. Aktif olarak bulunduğum başka dernekler de var. Onun haricinde gezmeyi seviyorum. Pandemi nedeniyle evde de iyi ve kaliteli zaman geçirmeyi öğrenmiş olsak da seyahat etmekten, yeni yerler görmekten çok keyif alırım.

NASIL ARANDI: #kerimbayramoğlu #promast #promastkimya #kimya #kozmetik #ilaç #sektör #çevre #çevrecilik #çevredostu #silikon #ürün #avrupaihracatı #tutkal #yeşilüretimbelgesi #kocaeli

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.