HABER: TAHA AHMET ÖZEL
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından 'Göç, Mültecilik ve İnsanlık' ana teması ile bu yıl 2’incisi gerçekleştirilen Kartepe Zirvesi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun katılımıyla Kartepe Green Park Resort Otel'de başladı.
Zirvenin açılış törenine; Bakanlar Mevlüt Çavuşoğlu ve Süleyman Soylu’nun yanı sıra Kocaeli Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Yunanistan eski Başbakanı George Papandreou, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger, Yunanistan Göç Politikaları Bakanı Dimitris Vitas, BM Türkiye Mukim Koordinatörü Irena Vojackova Sollorano, Kartepe Belediye Başkanı Hüseyin Üzülmez, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, akademisyenler, konuşmacılar ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından zirvenin açılış konuşmasını Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu yaptı. Karaosmanoğlu, “Türkiye’nin sanayi başkenti, medeniyetin geçiş şehir, göçlerle kurulan kentimize hoş geldiniz. Göç konusunda yangın devam ediyor. Alevler üstümüze üstümüze geliyor. Bu yüzden bu yıl göç konusunu seçtik. İnsanlar bir ağaca benzer. İnsan yaşadığı yere kök salar. Göç insanın köklerinden koparılması gibidir. Göç insanlık tarihi boyunca hep olmuştur. Yurdundan sürülen, köklerinden koparılan göçmenlerin her sorunu bizlerden sorulacaktır. Göç doğuran bölgelerde ki salgın hastalıkları doğru tespitini yapmak hepimizin görevidir. Mazlumlar için Nuh’un gemisi olan Türkiye bu görevi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde en iyi şekilde yapmaya çalışıyor” dedi.
Kimsenin göç konusunda sorumluluk almama şansının olmadığını söyleyen Karaosmanoğlu “ Tarih boyunca tüm mazlumlara kucak açtık. Her zaman insanların sığınacakları güvenli bir liman olduk. Göç olmasını asla istemeyiz. Herkes toprağında huzur içinde yaşasın istiyoruz. Bizimde herkes gibi bir düzenimiz var. Beklenmeyen göçler bizi de etkiliyor. Ancak mesele insan olunca her şey geride kalıyor. Göç karşısında büyük devletleri yanımızda göremiyoruz. Kamu vicdanı asıl meseleden uzaklaşıyor. Göç durdurulamıyorsa göç eden insanların insanca yaşamasını sağlamak tüm dünyanın görevidir. Yüzlerce sorunu burada Kartepe Zirvesi’nde konuşacağız ve çözüm bulmaya çalışacağız” şeklinde konuştu.
Karaosmanoğlu’nun ardından konuşan AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Christian Berger “ Göç çağdaş dünyanın en büyük sosyal fenomenleri arasında yer almaktır. Kendi aileme baktığımda kendi baba tarafım 400 yıl boyunca hiç taşınmak zorunda kalmamış. Anne tarafım ise hep göç etmek zorunda kalmış. Uluslararası göç sayısına baktığımız 250 milyona ulaşmış durumda. Yakın geçmişte Suriye’de 7 milyon Suriyeli yerinden edilmiş 6 milyonu da dünya üzerinde kendilerine yer aramaktadır. Her zaman insan onurunu üst seviyede tutmamız gerekiyor” dedi.
Berger konuşmasının devamında “ İnsan kaçakçılığının da önünde geçmemiz gerekiyor. AB, Suriye krizi başladığı günden bugüne insanı yardımını esirgememiştir. Türkiye ile birlikte sürdürdüğümüz başarılı çalışmalar devam etmektedir. Sorumluluğumuzu en iyi şekilde yerine getirerek çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Göçmenlik bir yük değil bir fırsat olmalıdır. Bu anlamada Türkiye’nin muazzam çabalarını yeniden takdir ediyorum. Onların çabaların çabaları olmasaydı şuan çok daha kötü bir tablo ile karşı karşıya olacaktık” dedi.
Berger’in ardından kürsüye gelen Yunanistan eski Başbakanı George Papandreou “Türk Yunan ilişkileri birkaç yıl önce çok kötüydü. Sonrasında ilişkilerimiz daha iyi bir noktaya geldi. Artık otak çıkarlarımıza ve endişelerimize odakladık. Bugünde görüyoruz ki iki ülke arasında ki iş birliği çok güzel meyveler verebilir. Bu zirve sadece mülteciliğe odaklanmıyor. Bu meseleler Türkiye ve AB’nin ilişkilerini doğrudan etkiliyor. Biz bu göçlere alışık milletleriz. Ancak artık göçler korku ve terörle ilişkilidir. Kadınlar ve çocuklar denizlerde hayatlarını tehlikeye atıyorlar. Türkiye hiçbir ülkenin yapmadığı yapıyor ve kapılarını göçmenlere açıyor. Bizler her şeyden önce insanız. Göçmenler sadece kendilerine güvenli bir yaşam sürdürebilecekleri yerler arıyorlar” dedi.
Sözlerine devam eden Papandreou “ Ekonomik ve sosyal sistemlerimizin kaynakları kurutmadan değişmesi gerekmektedir. Herkes çözümün bir parçasıdır. Ben bu görüşü sonuna kadar destekleyeceğim. Türkiye- Yunanistan ilişkileri açısından göç çok önemlidir. Mülteci kadın ve çocuklara yönelik politikalar geliştirmemiz gerekiyor. Göçmenlere insan onurunu dikkate alınarak davranılmalıdır. Göç artık küresel bir hale gelmiştir ve maalesef kısa zamanda bitmeyecektir. Dünya’da ki fırtınalara birlikte göğüs germemiz gerekiyor” dedi.
Eski Yunanistan Başbakanı Papandreou’nun ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu konuştu. Soylu “Biz göçü sadece yönetmiyoruz. Dünümüzü yönetiyoruz. Dünün vefasını ve tarih bilincini ve aynı zamanda geleceği de yönetiyoruz. Geleceğimize insanlıktan vazgeçilmeyecek bir miras bırakıyoruz. Batıyla bu konuda ciddi bir şekilde ayrı düşünüyoruz. 3 milyon 587 bin 937 göçmeni barındırıyoruz. Avrupa’da yaşayan göçmen sayısı 700 bin civarında. Bunun 500 bini Almanya’da.Ülkemizde sadece İstanbul’da 500 binden fazla mülteci var. Almanya’nın barındırdığı mültecileri biz sadece İstanbul’da barındırıyoruz” ifadelerini kullandı.
KAMP KURARAK GÖÇ YÖNETİLMEZ
Mülteci kabul etmek sadece sınır kapılarını açmak değildir. Göçü yönetmek kamp kurmak değildir. Göçü yönetmek yaratıcının emaneti olarak kabul etmektir. Onların ihtiyaçlarını karşılamaktır. Her göçün son durağı vardır. Eğer ülkenizde kalmaya karar vermişlerse bunun altyapısını oluşturmanız lazım. 911 kilometre Suriye’yle sınırımız var. Bu ne demek? Kocaeli’den Trabzon’a kadar bir sınır hattı demek” şeklinde konuştu.
Sınır kapılarından giren Suriyelilerin parmak izlerini alıyor ve hepsini kayıt altına alıyoruz. Dünya’nın öbür ucundaki ülkeler bizden bu kayıtları istiyorlar. Neden verelim? Kilometrelerce uzaktasın. Dünya’nın öbür ucundan burayı neden merak ediyorsunuz? Kesinlikle bilgileri vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz. ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ardından konuşan Yunanistan Göç Politikaları Bakanı Dimitris Vitas “ Biz Yunanistan olarak yaptığımız konuşmalarda Avrupa’da göç yönetimi yapmak için Türkiye ile işbirliği yapmadan çalışama yapılamayacaktır. Belirsizliğin bir sonucu olarak mülteci sayısı artıyor. 21’inci Yüzyılın böyle başlamasını kimse beklemiyordu. Göç konusu çabuk bitecek gibi görünmüyor.Bu yüzden birlikte daha etkili programlar geliştirmek zorundayız. Biz bu konuya somut çözümler bulmalıyız. Bizim çabalarımızı birleştirmemiz son derece önemli. Göçmenlerin geldiği ülkelere yönelik yardımlarımızı artırmalıyız” şeklinde konuştu.
Vitas’ın arından konuşan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu “Karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ama oldukça zor zamanlardan geçiyoruz. Çok ciddi iş birliği gerekiyor. Avrupa’da bölgemizde yaşanan sorunlar hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı, terörle mücadele ve ırkçılık, İslam düşmanlığı var. Yine aynı şekilde kendisinden olmayana, göçmenlere yerinden olmuş insanlara karşı hoşgörüsüzlük söz konusu. Bu sorunları nasıl çözeceğiz? Hangi adımları atabilmeliyiz? Yaklaşık 70 milyon insan farklı sebeplerden dolayı evini terk etmek zorunda kalmıştır. Bu rakam 2. Dünya Savaşı’nda yaşanan göçten daha fazla” ifadelerini kullandı.
HER GÖÇMEN SUÇLU DEĞİLDİR
Çavuşoğlu konuşmasının devamında Bu işe sadece güvenlik açısından bakarsak yanlış yerlere yöneliriz ve aynı zamanda değerlerimizi de kaybederiz. İnsani boyuttan da iyi bakmalıyız. O zaman daha iyi politikalar üretebiliriz. Bugün yapmamız gereken düzensiz göçle mücadele etmeliyiz. Avrupa Birliği’ni bir kez daha uyarmak istiyorum. Her göçmen suçlu değildir. Kaçak yolla gelenler vardır ancak bunları suçlu olarak lanse etmek doğru değildir” dedi.
Yapılan konuşmaların ardından protokol üyelerinin hatıra fotoğrafı çektirmesiyle Kartepe Zirvesi’nin açılış oturumu sona erdi. Zirve 28 Ekim’e kadar çeşitli paneller ve etkinliklerle devam edecek.
NASIL ARANDI: #Kartepe Zirvesi # Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu
