28-04-2024 03:13

Kalbimi bıraktığım ülke: Özbekistan

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 05/12/2023
.stripslashes($urun->baslik).

Hep doğuya, daha da doğuya olan yolculuğum sürüyor. Orta Asya ülkesi olan Özbekistan’a gideceğimi söylediğimde, ‘Neden?’ diye soranlara fitil olmakla beraber son kez yazıyorum. “Neden hep doğuya?” sorusunun cevabı şu: Çünkü kadim uygarlıkların tamamı doğuda. Çünkü dünya hızla değişiyor ve yeni gelen eskiyi yıkarak ilerliyor. Değişmeden, orijinal haliyle görebileceğimiz kaç yer kaldı ki…

Bu yüzden insanoğlunun kentleşme hırsına kurban olmadan Petra’dan sonra hedef olarak kendime Özbekistan’ı seçtim.

Çünkü bir Özbek atasözü şöyle diyordu: “Evrende iki büyük yol vardır; gökyüzünde samanyolu, yeryüzünde İpek Yolu.” Bir ucu da ülkemizde olan İpek Yolu.

Burada size Özbekistan tarihini falan anlatmayacağım. Daha çok bir seyyah olarak ne gördüysem onu anlatmayı yeğlerim. Diğerlerini açıp netten okursunuz canikolarım.

Özbekistan; anıtlar, medreseler, müzeler, parklar, meydanlarıyla gez gez bitmez inanılmaz zengin bir ülke. Biz sekiz gün kaldık ama yetmez inanın.

TAŞKENT

Taşkent, içinde yüzden fazla parkı olan şehir. Park dediysem bizim Acısu Parkı gibi anlaşılmasın Hepsi bildiğin küçük Ormanya.

Şehirleşmede Rus etkisi çok belirgin. Meydanlar devasa, caddeler devasa.

Yemekler şahane. ‘Beş kazan’ diye bir pilav merkezleri var. İnanılmaz lezzetli. Pilavın yanında yeşil çay veriyorlar ki hazmı kolay olsun.

Ha bu arada at etinin de tadına bakmadım diyemem. Füme et gibi bir şey. Aslında savaşlarda aç kalan askerlerin icat ettiği bir şey, yenilmemesi tercihim ama gittiğim yerlerdeki otantik şeyleri tatmak açısından yemem lazımdı, bilmem anlatabildim mi? Lezzeti de çok farklı değil açıkçası.

Gittiğimiz medreseler, camiler, hepsi devasa anıtsal yapılar. Devasa görünmelerinin bir nedeni de tabii ki bizim gibi tepelerine koca koca gökdelenler dikilmemesinden kaynaklı bence.

Sırasıyla yazarsak gezilecek yerler:

Abdulkasım Medresesi, Emir Timur Müzesi, Uygulamalı Sanatlar Müzesi, Emir Timur Meydanı, Prens Romanov Müzesi, Broadway Caddesi, Müstakillik Meydanı, Ağlayan Anne Heykeli, Hasti İmam Kompleksi, Cuva Pazarı.

Ve arkadaşlar ben hayatımda bu kadar temiz bir kent görmedim. Avrupa’da da bir çok şehre gittim ama Taşkent kadar temiz bir yere rastlamadım. Abartısız söylüyorum bir ev kadar temiz.

KAZAKİSTAN

Ertesi gün sekiz saatlik bir yolculuktan sonra Kazakistan’a ulaştık. Sınır inanılmaz kalabalık. Karışık, bildiğin kaos. Taşkent’in temizliğinden eser yok.

Şaşırdık kaldık tabii ki. Sınırda tekrar otobüse binerek Türkistan’a hareket ettik. Buradaki ilk durağımız büyük Türk Mutasavvıfı Ahmet Yesevi Türbesi’ydi. Ahmet Yesevi, İslam inancını, Türk gelenek, inanç ve yaşam tarzına uygun biçimde sentezleme yolunu seçmiş bir alim.

Dikkatimi çeken şey şu; bu topraklarda yaşayan alimlerin İslam diniyle ilgili bağları onları akıldan, bilimden uzaklaştırmamış. Bu konuda yazacak çok şey var ama işte diyerek konuyu kapatıyorum.

Akşam yine sınırdan geçerek Özbekistan’a döndük. Dönmeden Haluk Ercan’a ‘kımız da kımız’ diye tutturan ben sonunda emelime nail oldum. Bu konuda Ercan Tur ailesine hakikaten teşekkür ediyorum çünkü kendini hem İzmit’te zannedip hem de dünyayı gezmek başka bir şirkette nasip olmaz herhalde. Benim için İzmit gibi hissetmek önemli. Neyse kımızı ben mi içtim yoksa kımız mı beni içti bilmiyorum. O kadar yani. Bir yudum ancak. Ekşi, kokulu falan değişik bir tat, içilesi değil yani.

SEMERKANT

Sabah hızlı trenle hareket. Trende ikram vardı ayol! Çay, çikolata, pasta, kek.

Sonunda rüyalarımın şehrine varış. İstasyonda karşılama töreni yapmışlar turistler için. Küçük bir konser.

‘Ah! Kalbim’ diyorum. ‘Rüyalarımın şehri’ diyorum. ‘Masallar kenti’ diyorum. Isfahan kadar güzel bir kent Semerkant.

Mirza Uluğ Bey Rasathanesi… Uluğ Bey’in biyografisini yazsam dudaklarınız uçuklar arkadaş. Timur’un torunu, hem hükümdar hem matematikçi hem astronomi bilgini. Trigonometri üzerine çalışma yapmış, geometrideki üçgen konusunda çeşitli araştırmalar yapmış. Tanjant ve sinüs cetvellerini Uluğ Bey’in oluşturduğu yönünde bilgiler var. Rasathaneyi kurmuş, rasathanenin müdürü olarak tayin ettiği Ali Kuşçu güneş saatleri icat edip, İstanbul’un enlem ve boylamını bugünkü değerle birebir hesaplamış. Gezegenler arası uzaklıkları hesaplayıp, Ay’ın ilk haritasını çıkarmış. Çıkardığı yıldız haritalarının Kristof Kolomb’a Amerika kıtasının keşfinde yardımcı olduğu bile yazılmakta.

Böyle bir yer işte Semerkant. UNESCO Dünya Mirası listesinde. Kentin kalbi, merkezi, Registan Meydanı, kumlu yer anlamına geliyor. Çok güzel bir meydan. Hem gece hem gündüz görmelik.

Gezilecek yerler:

Uluğ Bey Medresesi: Timur İmparatorlarından Uluğ Bey’in yaptırdığı bu medrese 1417 yılında inşa edilmeye başlanmış. Mavi çinileriyle dikkat çeken medresede Orta Asya’nın önemli filozofları yetişmiş.

Afrasiab Müzesi: Afrasiab Antik Kenti’nde bulunan önemli eserlerin sergilendiği bir müze. Moğollar bu şehri yıkıp geçmiş, müzede 7. ve 8. yüzyıllara ait önemli eserler var.

Bibi Hanım Camii: Timur’un, karısı Bibi Hanım adına yaptırdığı görkemli bir medrese. Timur, Hindistan zaferi sonrası bu eseri yaptırmış. Süslemeleri dikkat çekici. Çok görkemli bir kapısı var.

İmam Maturidi Türbesi: Yine bilime ve akla önem veren bir alim.

Guri Emir: Gur-i Emir, Timur İmparatorluğu’nun kurucusu Timur’un türbesi ve külliyesi.

Gece Registan Meydanı’ndaki ışık gösterisini anlatmam mümkün değil. İnanılmazdı.

BUHARA

Yaklaşık 3 saatlik bir tren yolculuğundan sonra Buhara’ya vardık. Orta Asya’nın ruhani kalbi. Gerçekten değişik bir atmosfer var buralarda. Aynı duyguları Kudüs’te de hissetmiştim. Şimdi aynısını Özbekistan’da yaşıyorum.

2500 yıllık bir geçmişe sahip, UNESCO Dünya Mirası listesindeki önemli şehir.

İbn-i Sina’nın yanı sıra en önemli İslam alimlerinden İmam Buhari’nin yetiştiği topraklara da ev sahipliği yapıyor. Dünyada Kubbet-ül İslam (İslam’ın kubbeleri) unvanına sahip 3 şehirden biri olan Buhara, Türk-İslam medeniyetinde oldukça önemli bir yere sahip.

Gezilecek yerler:

Ark (Han Sarayı): İnce işçiliğiyle ön plana çıkan, şehirdeki en eski mimari yapılar arasında yer alan “Ark (Kale)”ın etrafı devasa surlarla çevrili. Kalenin ana kapısından girdikten sonra eğimli yoldan yukarı çıkarken sağda ve solda mahkumların kaldığı demir parmaklıklı hücreler bulunuyor.

Han Sarayı olarak bilinen, devlet erkanı ve hizmetlilerin de yaşadığı kale içinde, emirin yazlık odası, cami, devlet hazinesinin konduğu bölme, harem ve zindan gibi bölümler de mevcut.

Tarih boyunca hem emirin sarayı hem de karargah olarak kullanılan kale içinde ahşap kapılardaki muntazam işçilik ise görenleri hayrete düşürüyor.

Kelan Minaresi: Yaklaşık 47 metre yüksekliğinde ve bölüm bölüm her kuşağında farklı desenlerin işlendiği bu minare, halk dilinde “Minare-i Kelan” olarak adlandırılıyor. Orta Asya’nın en görkemli ve yüksek minaresi olan yapının bazı kesimleri turkuaz çinilerle işlenmiş ve minarenin gövdesinin orta kısmı kufi yazıyla süslenmiş.

Leb-i Havuz: Şehrin merkezinde yer alan Leb-i Havuz kompleksi, Buhara’da görülmesi gereken en önemli yerlerin başında geliyor. Bu kompleksin içinde medrese cami de bulunurken, ortadaki havuzun kenarında ise Nasrettin Hoca’nın heykeli yer alıyor.

HİVE

İşte benim için gezinin sürprizi Hive’ydi. Adını hiç duymamıştım ama ayak bastığım an itibariyle büyülendim diyebilirim. Hatta bir an sokaklarında kaybolmayı bile istedim.

Etrafı surlarla çevrili şehrin en yüksek noktasına çıktığınızda mükemmel Hive manzarasını seyretmeye doyamıyorsunuz. Her şey eskiye sadık biçimde yapılmış. Bu kadar güzel, değişik bir yer görmedim. Gerçekten büyülendim. Şimdiye kadar gezdiğim en muhteşem yerlerden biriydi. Adeta hipnotize oldum. O kadar güzel korunmuş ki.

Öte yandan da çok korktum. Böyle değerli bir yerleşim ya bizim yaşadığımız erozyonlara uğrarsa.

Gerçekten orada yaşayanlar neyin içinde yaşadıklarını biliyorlar mı acaba?

Umarım öyle olmaz.

Ama size tavsiyem bir an önce Özbekistan’a gidin…

Gezilecek yerler:

İçhan Kale

Kalta Minare

Cuma Camii ve sokaklar, sokaklar, sokaklar…

Bu arada bir teşekkür Ercan Tur’a. Harikasınız. İlginiz, sevginiz, aile gibi hissettirmeniz… Teşekkürler…

 

Reklam oldu evet ama İzmit firması olacak o kadar. İşini hakkıyla yapanın yanındayız her zaman.

NASIL ARANDI: #birgül yürüker # gezi yazısı # kazakistan # özbekistan # seyahat

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.