Çocukluğundan beri ilgi duyduğu müziği meslek edinen İzmitli Murat Ceylan, ‘’ isimli grubuyla bir yandan İzmit gecelerinde sahne alırken bir yandan da müzik kariyerine yön veriyor. ‘Yağmurların Yoktu’, ‘Kadın’ ve ‘Yol Hikayesi’ şarkılarıyla tüm dijital platformlardaki yerini alan Murat Ceylan, gelecek vaat ediyor.
Bahar aylarında yayınlayacağı ‘Sarhoş’ adlı şarkısı için şimdiden çalışmaya başlayan Murat Ceylan’ın ismini ilerleyen günlerde daha çok duyacak, şarkılarını daha çok dinleyeceksiniz… Çünkü o, kadını yücelten şarkılarıyla şimdiden gönüllerde taht kurdu. Murat Ceylan ile müziği ve hedeflerini konuştuk…
İzmit doğumluyum. Askerlik yaşım gelene kadar İzmit’te yaşadım. Uzun dönem askerlik yaptıktan sonra aklım başıma geldi ve üniversiteye hazırlandım. O zamana kadar okumak gibi bir niyetim olmadığından ne okuyacağıma bir türlü karar verememiştim. Dostum Sezgin Ergün’ün yardımları ve desteği ile Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel Tasarım Bölümü’nü kazandım ve bitirdim. Çocukluğumdan beri müzikle ilgileniyorum.
10 yaşındaydım, rahmetli babam karne hediyesi olarak bana bir gitar almıştı. O günden beri hayatım bu paralellikte ilerliyor. Babamın aldığı gitarı çalmaya başladım ve yıllar içinde kendimi geliştirdim. 2008 yılında İzmit’te barlarda çalışmaya başladım.
Hayır, garson olarak. Groove Bar’da çalışırken sahibi Akgün Ağabey, ‘Sen müzik yapıyorsun, burada da sahne var, çık çal’ dedi. Böylece 2009 yılında tek başıma sahne almaya başladım. 2011 yılında ise Moody Retro Bar’da bir akşam özel bir rezervasyon yapılmıştı ve barın o dönemki sahibi Baybora Üstüner benden sahne almamı istedi. Tabii müzik için yanıma biri daha gerekiyordu, çalışacağım kişiyi araştırırken Meftun Demirhan ismi ön plana çıktı. Meftun ile daha önce kısa bir tanışıklığımız olmuştu ama birlikte çalışmamız o andan itibaren başladı. Kıvanç Tanıl ile de lisede birlikte okumuştuk. Şimdilerde 3 arkadaş İzmit’te ‘Matiz Trio’ ismiyle müzik yapıyoruz. Elektrik gitar ve vokalde ben, bas gitarda Kıvanç, davulda Meftun var.
Müziğe başladığım andan itibaren söz yazmayı çok istedim ama böyle bir yeteneğim olduğundan habersizdim. 2015 yılında İstanbul’a taşındım. O zamana kadar hiç yalnız kalmamıştım. Kendimle baş başa kalınca, biraz da can sıkıntısıyla ‘Acaba söz yazabilir miyim?’ diyerek denemelere başladım.
İlk zamanlar yazdığım şarkı sözleri beni tatmin etmiyordu, çok amatörce geliyordu. Yine de vazgeçmedim, yazmaya ve bestelemeye devam ettim. Yazdıklarımı dostlarımla paylaştım, çok beğendiler.
2017 yılında pek çok yapım şirketine demo gönderdim. Pasaj Müzik bünyesindeki Garaj Müzik, şarkılarımı beğendi ve benimle çalışmak istedi. ‘Yağmurların Yoktu’ isimli şarkımı 2018 Şubat’ta yayınladık. Yakın zamanda da ‘Kadın’ ve ‘Yol Hikayesi’ isimli iki şarkım dijital platformlarda yerini aldı.
Teknolojinin bu kadar ilerlediği bir dönemde canlı kayıt pek tercih edilmiyor. Günümüzde her enstrüman tek tek stüdyoya giriyor ve kayıt üzerine kayıt yapılarak şarkı ortaya çıkıyor. Ben bu şekilde yapmak istemedim. Tüm müzisyenler birlikte stüdyoya girdik, birbirimizin gözünün içine baka baka çaldık. Güzel bir iş çıktı ortaya. Biz de büyük keyif aldık.
Evet, Fadeout Stüdyoları’nda yaptık. Hepsi gerçekten çok profesyonel çalışan insanlar, emekleri çok, hepsine tek tek teşekkür ediyorum. Bu kayıt sürecinde müzisyen Melih Babalı’dan bahsetmeden olmaz. Kendisi hem çocukluk arkadaşım hem de muhteşem bir müzisyen. Kayıtlarım sürecinde davuluyla da bana eşlik etti. Eksik olmasın, o olmasaydı birçok şey olmazdı.
Çok duygusal biriyimdir, şarkılarımı kadınlar için yazdım. Mesela, ‘Kadın’ şarkısını çok sevdiğim ve evlenme teklif ettiğim kadına yazdım. O zaman sevgili bile değildik, sadece arkadaşımdı ama ondan çok etkileniyordum ve ortaya ‘Kadın’ şarkısı çıktı.
Evet, ayrılık yok. Benim şarkılarımı dinleyen kişi ‘Bir adam bir kadını nasıl bu kadar sevebilir?’ diye düşünecektir. Başka duygularda yazmayı da denedim ama olmuyor. Benden kadını yüceltecek şarkılar çıkıyor.
Kendi şarkılarımı da okuyorum elbette ancak biz cover grubuyuz. Kendi soundumuzla arabesk müzik yapıyoruz. Cengiz Kurtoğlu, Ferdi Özbeğen, Ali Tekintüre, Selami Şahin gibi isimlerin, Duman ve birçok grubun şarkılarını çalıyor, okuyoruz.
Perşembe ve pazar günleri Seven Bar’da, her salı ise Babel Bar’da sahne alıyoruz.
Rodrigo Amarante’yi kendime idol aldım. Kimseyi onun kadar dinlemiyorum. Türkiye’den bir isim söylemem gerekirse de Bülent Ortaçgil derim.
En büyük hayalim beni dinleyeme gelenlerin sadece benim şarkılarım için gelmesi. İleride sadece kendi yazdığım şarkıları okumak istiyorum.
Albüm çok ciddi bir emek ve maliyet. Şu an böyle bir şey düşünemiyorum fakat ileride ‘Bak ben de zamanında böyle işler yapardım’ diyeceğim bir albüm yapmak isterim. Kitaplıkta yeri olsun diye…
Ben şarkıcılığımdan ziyade bir şarkı sözü yazarı olarak anılmayı istiyorum. O yarışmalar bunun için uygun platformlar değil, onlar eğlence yarışması. Ben eğlenemeyecek kadar bu işi ciddiye alıyorum.
Evet, var. Şarkıcı Göksel’in tarzını ve sesini çok beğeniyorum. Göksel ile düet yapma hayaliyle ‘Belki Sen’ isimli şarkıyı yazmıştım. Onu yayınlamadım belki ileride Göksel ile söyleme şansım olur.
Yeni şarkımı hazırlamaya başladım; adı ‘Sarhoş’. Çok güzel bir şarkı. Baharda dijital platformlarda olacak. Ayrıca ‘Murat Ceylan’ ismiyle YouTube kanalımı açtım. Kendi kanalımda akustik cover çalışmalara yer veriyorum.
NASIL ARANDI: #Murat Ceylan # şarkıcı # Matiz Trio # gitar # gitarist #