20-04-2024 18:58

İYİ Parti Milletvekili Adayı Şanbaz Yıldız: En ulaşılır vekil ben olacağım

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 03/05/2023
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Adayı Şanbaz Yıldız seçildiği taktirde Kocaeli’nin en ulaşılabilir milletvekili olacağını söylüyor
.stripslashes($urun->baslik).

Siyaset onun genlerinde var. İki dedesi de uzun yıllar siyasetle uğraşınca siyasete uzak kalamamış, çocukluğu böyle bir ortamda geçince, gençlik yıllarında kendini siyasi hareketin içinde bulmuş. 44 yıllık siyasi geçmişine ilçe başkanlığı, merkez karar yürütme kurulu üyeliği, milletvekili ve belediye başkan adaylığı ile il başkanlığını sığdırmış. Şimdi ise milletvekili adayı olarak karşımızda.

İYİ Parti Kocaeli 2. Sıra Milletvekili Adayı Şanbaz Yıldız, seçildiği taktirde farklı bir milletvekilliği yapacağını söylüyor. Partisi ne olursa olsun herkesin sorununu çözmek için mücadele edeceğini belirten Şanbaz Yıldız, “Beni destekleyin ki ben ne kadar Ankara’da olacaksam siz de o kadar Ankara’da olun” diyor.

Milletvekilliği görevlerinin dışında Kocaeli’de, ofisinde olacağını, hemşerileriyle bir araya gelip onların sorunlarını dinleyeceğini söyleyen Yıldız, Kocaeli’nin en ulaşılabilir milletvekili olacağını da sözlerine ekliyor. İşte Şanbaz Yıldız’ın röportajı. Keyifle okuyacaksınız…

 

Röportaj: Serpil Çolak Türkoğlu

Fotoğraflar: İsmail Hakkı Timuçin

Şanbaz Bey, gerek iş gerek siyasi yaşantınız nedeniyle kentte tanınan ve sevilen bir isimsiniz. Tanımayanlar için kendinizden kısaca bahseder misiniz?

1963 Ankara Şereflikoçhisar doğumluyum. İlkokul ve ortaokulu Şereflikoçhisar’da, liseyi Ankara’da okudum, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü mezunuyum. Ardından İstinye Üniversitesi’nde ‘Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi’ okudum. 1989 yılından beri Kocaeli’de yaşıyorum. Kocaeli’ye gelişim tamamen tesadüf oldu. Burada yaşayan akrabalarımın tavsiyesi üzerine iş yapmak için geldim ve kaldım. Ailemin tamamı burada yaşıyor, ailemden ziyade köyümün yüzde 90’ı burada. Kendimi Kocaelili hissediyorum. Öyle ki araç alırken herkes doğduğu ilin plakasını alır, ben tam tersi 41 plaka alırım. 6 çocuğum, 3 torunum var. Çocuklarım burada doğdu, burada büyüdü, tahsillerini burada tamamladı. Biri bilgisayar mühendisliği okudu, biri uluslararası dış ticaret, biri reklamcılık, biri moda tasarım. Çocuklarımdan biri şu anda Ankara’da İngilizce tıp okuyor, en ufakları da seneye üniversite sınavına girecek, o da bilgisayar ya da yazılım mühendisliği okumak istiyor.

 

İş dünyasında çok farklı sektörlerde görüyoruz sizi. Bize biraz iş hayatınızdan bahseder misiniz?

1985 yılından beri telekomünikasyon alt yapı işi yapıyoruz. Büyük bir firmanın çözüm ortağıyız. Çanakkale’den Tokat’a kadar 30’a yakın ilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. İşimi çok seviyorum, ekip arkadaşlarımızla aile ortamında çalışıyoruz. Sağlam bir ekip kurduk, bizimle çalışmaya başlayan emekli olarak ayrılır. Öte yandan 1995 yılından beri akaryakıt sektörünün içindeyim, Kandıra Yolu’nda ve Kartepe Kent Meydanı’nda akaryakıt istasyonlarımız var. Büyük oğlumun mesleği gereği uluslararası ithalat-ihracat yapan bir firmamız var. Bir de HypNet adında yeni bir firma kurduk. Telekom’un alt yapısını kullanarak ya da kendi alt yapımızla Türkiye’nin her yerine internet götüreceğiz. HypeNet bireysel ve kurumsal kullanıcılar için süper hızlı fiber internet çözümleri sunacak. Projeyi henüz aktif hale getirmedik, inşallah siyasetten vakit bulabilirsek yapacağız. Ben, işine olduğu kadar ailesine de düşkün bir insanım. Daha önceki röportajımda da söylemiştim, eşim benim çocukluk aşkım. Biz birbirimizi çok sevdik. Bu aşkın eksilmeden büyüdüğü bir ortamda çocuklarımızı büyüttük.

 

44 YILDIR SİYASETİN İÇİNDE

Biraz da siyasi geçmişinizden bahsedelim mi?

Benim iki dedem de siyasetle uğraştığı için çocukluğumdan beri siyasetin içindeyim. Ailemin bir tarafı demokrat, bir tarafı ülkücüydü. İki tarafı da kucaklayan bir gelenekle büyüdüm. Hatta babamın babası tek partili dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyaset yapmış, daha sonra Demokrat Parti’de devam etmiş. Benim de 1979 yılında Ülkü Ocakları’nda başlayan siyasi hayatım Milliyetçi Hareket Partisi’nde devam etti, Alparslan Türkeş’in vefatından önceki son kongrede yönetimine girmeyi Allah bana nasip etti. Türkiye’nin en genç Merkez Yürütme Kurulu Üyesi oldum, o dönem Kocaeli’de merkez ilçe başkanlığı yaptım. 1995 yılında milletvekili adayı oldum, 4. sıradaydım. 1999 yılında İzmit Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldum.

 

İYİ Parti ile yollarınız nasıl kesişti?

2016 yılında yapılan MHP Olağanüstü Genel Kurulu’nda Sayın Meral Akşener’in yanında yer aldım. Sayın Akşener bir parti kurmasaydı, siyaset yapmayı düşünmüyordum ama çıktığı bu yolda karınca misali elimden geleni yapacağıma söz vermiştim. Yaptım da. Daha sonra Allah nasip etti 5 yıl boyunca Kocaeli’de İYİ Parti İl Başkanlığı yaptım. Muhalefet partisinde siyaset yapmak her babayiğidin harcı değildir, üzerinizde inanılmaz baskılar kurulur. Fakat biz inandığımız değerlere sıkı sıkıya bağlı kaldık, korkmadık.

Siyasetten rant elde etmeyi düşünmediğimiz, tam tersi veren tarafta yer aldığımız için dimdik ayakta durduk. Bizi belli bir noktaya taşıyan, orada tutan da bu inancımızdı. Bir de benim siyasete bakış açım biraz farklıdır. Bulunduğu mecraya göre şekil alan bir siyasetçi olmadım hiç. İçinde bulunduğum süreçte bu işi severek yaptım. Sevmemizdeki ana sebep insandı. İnsanlarla olan diyaloğumuzun, iletişimimizin daima iyi olduğunu düşünüyorum. Sizler de iyi bilirsiniz ki benim çok farklı kesimlerden insanlarla iletişimim var. İş dünyasıyla, sosyal yaşamla, hemşeri dernekleriyle, diğer siyasi parti mensuplarıyla geçmişe dayanan dostluklarım var. Bunu bu süreçte de devam ettirdim. Ve günümüze gelirsek, milletvekili adayı olarak karşınızdayım.

YOĞUN İSTEK ÜZERİNE…

Aday olmaya nasıl karar verdiniz?

Aday olmak daha önceden düşündüğüm bir şeydi fakat bir tarafım da ‘Ben görevimi hakkıyla yaptım, artık ailemle, çocuklarımla bir hayat süreyim’ diyordu. Aday olmamaya karar verdiğim gece o kadar huzurlu uyudum ki. Ancak kamuoyunun, çevremin, parti içerisinde birlikte yol yürüdüğümüz arkadaşlarımın, mevcut il başkanımız Sayın Nusret Acur’un ve eşimin aday olmam konusunda baskısı vardı. Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener istemeseydi aday olmazdım. O dönem toplumun neredeyse her kesiminin şu kanaate vardığını gördüm: Kafalarında bir liste oluşturmuşlar ve bu listenin en başında Şanbaz Yıldız var. ‘Şanbaz Yıldız bunu hak etti’ düşüncesi hakim. Bunu görünce, “Ben yoruldum, kenara çekiliyorum” deme gibi bir lüksüm olmadığını anladım. Siyaset münferit yapılan bir iş değildir, toplumla yapılır. Toplumun böylesine bir talebi vardı, ben de onlara karşı borcumu milletvekili olarak ve hizmet ederek ödeyebilirdim.

Adaylık kararınızı aileniz nasıl karşıladı? Bu süreçte en büyük destekçiniz kim oldu?

İlk zamanlar istemediler ama ben ‘aday olmayacağım’ dedikten sonra gelen baskıları görünce, önce eşim sonra da çocuklarım “Bu dönem aday olman lazım, artık kaçamazsın” dediler, bunun üzerine bu yola çıktım. Çocuklarım ben milletvekili olayım diye hiçbir yere gidip bir şey istemezler, talepte bulunmazlar. Şükürler olsun böyle bir ailem var. Rahmetli dedemin bir sözü vardı “Allah’ım ne çok verip azdır, ne az verip gezdir.” Ben hayırlısı ise olsun diyorum.

 

Heyecanlı mısınız, nasıl bir sonuç bekliyorsunuz?

Siyaset öyle bir şey ki nasip, kısmet işi. Ben bazı arkadaşların nasıl milletvekili olduğunu çok iyi biliyorum, bazılarının da dört ya da beş defa ipten nasıl döndüğünü biliyorum. O yüzden Allah nasip ederse bundan kaçarınız yok. Bize de hayırlısı ise nasip etsin. Bu makamların gelip geçici olduğunu bilmek lazım. Hizmet ettiğiniz davanıza daha fazla nasıl faydalı olabilirsiniz önce onu düşünmek lazım. Her şey milletvekilliği, belediye başkanlığı değil. Ben inanıyorum ki bu dönem Millet İttifakı ilk turda kazanacak. İYİ Parti de ciddi bir oy oranıyla bu ittifakın ortağı olacak.

 

YEREL BİR VEKİL OLACAĞIM

Nasıl bir milletvekili olmayı hedefliyorsunuz? Örnek aldığınız bir kişi var mı?

Kocaeli’de her bir hemşerimin bir ideolojiye aidiyet duymasını, bir partiyi sahiplenmesini saygıyla karşılıyorum. Her bir vatandaşımızın inandığı değerleri savunmasını çok önemsiyorum. Ama ben Şanbaz Yıldız olarak, partisi ne olursa olsun, Kocaeli’deki her vatandaşımın sorununu çözmek için mücadele edeceğimin sözünü veriyorum. Çünkü siyasi hayatımın tamamında Kocaeli halkı benim rozetime bakmadı, hangi partili olursa olsun, küçüklerimin ‘Şanbaz ağabeyi’, büyüklerimin ‘Şanbaz kardeşi’, yaşıtlarımın ‘Şanbaz dostu – arkadaşı’ oldum.

Kocaeli halkına şunu sormak istiyorum: Bu kentte bu yakınlığı, bu samimiyeti kuracağınız kaç aday var? Elbette çeşitli isimler sayarsınız ama listenin en başında ben olurum.

Kocaeli’nin çok geniş bir kesimi beni tanır, ben de onları tanırım. Bilirim ki hemşerilerim bana kefil olur. Derler ki: “Şanbaz Yıldız Ankara’da olursa bizi unutmaz.” Kolay olmadı bu! Beride onlarca yıl var. Siyasi hayatımda, sosyal hayatımda, ticari hayatımda hemşerilerimin sınavından hep geçtim. Bu yüzden partileri ne olursa olsun, tüm hemşerilerime bir çağrım var: Ağabeyinizi, kardeşinizi, dostunuzu destekleyin. Destekleyin ki ben ne kadar Ankara’da olacaksam siz de o kadar Ankara’da olun. Destekleyin ki sözde değil, özde içinizden biri sizi temsil etsin. Destekleyin ki bu siyasi kutuplaşmanın bitmesinde bir parça da olsa hepimizin katkısı olsun.

İYİ Parti Kocaeli Milletvekili olarak Ankara’ya gittiğimde öncelikli yerim yurdum Ankara olmayacak. Milletvekilliği görevlerimin dışında Kocaeli’de, ofisimde olacağım. Orada hemşerilerimle bir arada olacağım. Kocaeli halkı beni nerede görmek istiyorsa yorulmadan, şikayet etmeden oraya gideceğim. Benim örnek aldığım milletvekilleri var.

Söz konusu Kocaeli olduğunda bakanlarla kavga eden, gerekirse kaybetmeyi göze alarak Kocaeli’yi ve hemşerilerini savunan, bizlerin gözünde hiçbir zaman eskimeyen milletvekilleri var; Kemal Köse, Cumali Durmuş, Sefer Ekşi, Halil Çalık, Sefa Sirmen, İbrahim Artvinli, İsmail Kalkandelen hatta iktidar partisinde olmasına rağmen Osman Pepe gibi... Gebze’ye çok büyük hizmetleri olan Alaettin Kurt gibi… Kandıra bölgesinden Kazım Dinç gibi... Ben de onlar gibi olacağım.

Ben, bu kentte iz bırakacak, bu milletin derdiyle dertlenen bir milletvekili olmak için bu yola çıktım. Benim önceliğim ülkem ve Kocaeli. Benim öncelikli değerlerim; sevgi ve saygı ile pekişen bir yaşam. Kocaeli’de farklı bir milletvekili olacağım. Devletin kaymakamının, valisinin, emniyet müdürünün partili gibi görünmesine müsaade etmeyeceğim. Türkiye Cumhuriyeti’nin iki bin yıllık devlet geleneğinin mevcut sistem içerisinde farklı yere evrildiğini görüyoruz. Tüm insanları kucaklayan, herkese eşit hizmet eden devlet anlayışının yeniden hakim olması için çalışacağım.

 

Milletvekili seçildiğiniz takdirde hayatınızda ne değişecek, bu sizi nasıl etkileyecek?

Bana göre bir şey değişmeyecek. Ben iddia ediyorum Şanbaz Yıldız eski Şanbaz Yıldız olarak hayatına devam edecek. Yakın çevreme hep söylüyorum, eğer bende bir değişim olursa ve ikaz etmezseniz, yanlış yaparsınız. İsterseniz araştırabilirsiniz, Türkiye’de ilk cep telefonu alan insanlardan birisi benim. 30 yıldır telefon numarasını değiştirmeyen bırakın siyasiyi, ender vatandaşlardan biriyim. Telefonumu gece yatarken bile kapatmam. Şimdi olduğu gibi milletvekili seçildiğimde de ulaşılabilir olacağım. Bir toplantıda olabilirim, o an telefonuma bakamayabilirim ancak mutlaka geri dönerim. Bu böyle devam edecek. Ben değişmeyeceğim, aynı ben olarak yoluma devam edeceğim.

 

İKİNCİ DÖNEM ADAY OLMAYACAĞIM

Milletvekili seçildiğiniz takdirde asla yapmam dediğiniz bir şey var mı? Kırmızı çizgileriniz olacak mı?

Gün gelecek, milletvekili kimliği ve sıfatı sona erecek. Tıpkı insan ömrü gibi onun da bir sonu var. Koltuklarına yapışan, yeniden seçilebilmek için dünyaları yıkan vekilleri anlayamıyorum. 70-80 yaşına gelmişler hala koltukları işgal ediyorlar. Buradan açıkça söylüyorum, 5 yıl en iyi şekilde milletvekilliği yapacağım ve ikinci dönem aday olmayacağım. Arkadan gelen ve kendini çok iyi yetiştirmiş bir nesil var. Z kuşağına bakıyorum; inanılmaz derecede dürüst, inanılmaz derecede öngörüsü yüksek insanlar olduğunu görüyorum. Bu insanların siyasetin içerisinde, ülke yönetiminde aktif rol alması gerektiğini düşünüyorum.

 

Sizce Kocaeli’nin ve Türkiye’nin en önemli sorunu nedir, çözümü noktasında nasıl bir görev almak istersiniz?

Bence en önemli sorun adaletli bir yönetimin olmamasıdır. Az önce de bahsettiğim gibi valinin, kaymakamın, emniyet müdürünün, savcının ‘devletin bürokratı’ olduğunu gördüğümüz zaman adalet rayına oturacaktır. Adaletin rayına oturduğu bir ülkede bütün sorunlar çözüme doğru gidecektir. Adaleti tecelli ettirdiğiniz zaman ciddi sorun olarak gördüğünüz şeyler zaman içinde düzelecektir. Ekonomi de başlı başına bir sorun tabii ama her şeyden önce mevcut hükümetin devlet olmadığını biz bu millete hatırlatmak zorundayız. Hükümetler, devlet değildir. Benim cumhurbaşkanım yalnızca bir partiye bağlı cumhurbaşkanı olmamalı. Bunun altını her dönem çiziyorum. Gazi mecliste olan bir partinin il başkanlığını yaptım. Başkanlığım süresince cumhurbaşkanı ilimize geldiğinde protokolde bizler yoktuk, sadece mevcut ittifak vardı. Ötekileştirerek olmaz, bu anlayışın ülkemizde bitmesi lazım. Cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı olmalı. Türkiye bir an önce parlamenter sisteme dönmeli.

SEVGİ DİLİNİ YERLEŞTİRECEĞİZ

Şanbaz Bey, son olarak topluma vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Daha önce de söyledim yine söylüyorum ben İç Anadolu’dan, başkent Ankara’dan gelmiş bir İzmitliyim. Bölgesel bakan insanlara söylüyorum; ben her bölgeye, her insana hitap edebilecek ve her insanı kucaklayabilecek bir hoşgörü ve sevgiye sahibim. Hemşericiliğe karşı değilim ama hemşeri siyasetine karşıyım. Yalnızca hemşerisine ya da partilisine hizmet eden bir anlayışın tamamen karşısındayım. Biz toplumun tüm kesimlerini kucaklamak için geliyoruz. Ben inanıyorum ki mevcut milletvekilleri içerisinde en kolay ulaşabilecekleri kişi Şanbaz Yıldız olacak. ‘Bizim Şanbaz’ olacak. Şanbaz’ı milletvekili rozeti taktığında en tepeye yerleştirmeyecekler, aileden biri gibi görecekler. Şanbaz, çağırdığınızda yanınızda, aradığınızda telefonun diğer ucunda olacak. Böyle bir milletvekilini ben de isterim. Aradığınızda afra tafra yapmayan, insanlara tepeden bakmayan bir anlayışın yerleşmesi lazım.

Ben inanıyorum ki görev sürem boyunca bunu yaptığımda çoğu milletvekili “Biz yanlış yapıyormuşuz” diyecek. Geçen gün bir cumhurbaşkanı adayı çıktı, gençleri azarlamaya kalktı. Biz artık bu ülkede bu dili istemiyoruz. Bu dil zaten mevcut iktidarın, cumhurbaşkanının kullandığı dil. Bu ülkenin insanları böyle bir dili hak etmiyor. Kimsenin kimseyi azarlamaya hakkı yok. Türkiye’de sevgi dilinin hakim olması gerektiğine inanıyorum. İmkanlarım dahilinde Kocaeli’de bunu yapacağım.

NASIL ARANDI: #iyi parti # iyi parti kocaeli # şanbaz yıldız # meral akşener # milletvekili # seçim süreci # kocaeli # kocaeli life

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.