Çok şanslıyım
Her sene kutladığımız Anneler Günü, bu sene belki birçoğumuz için daha da özel. Pandemi sebebiyle annelerimizden uzak kaldık. Birbirimizi sevdiğimiz için sarılmamaya, öpüşmemeye çalıştık. Biliyorum ki bu süreç anneler için çok daha zorluydu. Sarılamadığım günler hatırına sizlere biraz kendi annemden ve onu nasıl sevdiğimden bahsetmek istiyorum. Ben çok şanslı bir insanım çünkü benim annem aynı zamanda en yakın arkadaşım. Bunu öylesine söylemiyorum… Üzüldüğümde omzunda ağladığım, sevindiğimde mutluluğumu ilk paylaştığım, dans etmek istediğimde evde müzik açıp birlikte dans ettiğim, sohbet etmek istediğimde ilk aradığım kişi, annem. Gülüşü, konuşması, bakışı, kokusu en özel insan. Her şeyiyle gurur duyduğum canım annem… Kız çocukları, annelerinin değerini liseden sonra anlıyormuş. Ben arkadaşlarımda da bunu gördüm, kendim de yaşadım. O kadar çok kıyafet, oda kavgası yaptık ki annemle geçmişte… Şimdi bunları düşününce çok komik geliyor. Birlikte gülüyoruz ettiğimiz kavgalara :)
Şanslıyım demiştim ya… Büyüdüm, evlendim, bir anne daha kazandım. Beni kendi çocuklarından ayırt etmeyen, eşimin annesi olarak hayatıma girip benim de annem olan… Keşke tüm çocukların bir ömür anneleriyle güzel anılar paylaşması mümkün olsa. Tüm annelerin ve kendi annelerimin, Anneler Gününü en içten şekilde kutluyorum. Çocuklarını koruyup kollayan, onlara arkadaşlık edip aynı zamanda yol gösteren anneler iyi ki varsınız!
Beni özgürleştiren kadın…
Anne şefkatini tadabilen kaç kişi vardır bilmem ama ben o şanslı insanlardanım. Annelerin kızlarına bıraktığı duygusal mirasın da kızlarının hayat yolculuğunu bir ömür etkilediğini düşünürüm.
Benim annem hem en çok benzediğim hem de hiç benzemediğimdir. Varlığıyla, duruşuyla çevresindeki çoğu kadına ilham olduğunu bildiğim annem; bana da kendi yolumu bulmamda her gün ilham olan, her karar ve davranışıma saygı duyan ve kendi hayal gücümü kısıtladığım durumlarda bile beni özgürleştiren bir kadındır.
Ona, beni ben olduğum için sevdiği, her an desteklediği ve bana güç verdiği için çok teşekkür ederim. Benim annem en çok orkide sever. Tüm beyaz ve güzel orkideler hep onun olsun. Anneler Günün kutlu olsun, biricik anneannemin kıymetli kızı ve benim canım annem.
Dirayet, cesaret, şefkat… İşte annem
Elbette herkesin annesine olan sevgisi, dünyada tanımlanabilecek en büyük sevgidir… Ve elbette her annenin evladına olan sevgisi de yine aynı şekilde dünyada tanımlanabilecek en büyük sevgidir. Ancak bazı insanların hayatında bu sevgi sadece bir kavram ya da güzel anıların bir nişanesi olarak kalır ve hayatın getirdikleri karşısında bir tetikleyiciye dönüşmez.
Ben 34 senelik ömrümde, annemin sevgisinin birçok zorlu durumda beni korumak için nasıl da bir tetikleyici olduğuna ve dünyada önünde hiçbir şeyin, hiç kimsenin duramayacağı kadar onu güçlendirdiğine çok kereler şahit oldum. Dünyanın en sıcakkanlı ve samimi insanının bir anda nasıl da dünyanın en vakur ve katı karakterine büründüğüne tanıklık ettim. Bu sertlik, beni sellere kapılıp sürüklenmekten alıkoyan dev bir kaya kadar güven verdi.
Bundan üç sene kadar önce kalp ameliyatına girerken, kendisiyle vedalaşıp ameliyathane kapısı kapandığı anda; artık büyüdüğümü, onun yaşlandığını ve onsuz kalmanın hayatımın geri kalanında nasıl bir cehennemin kapısını açacağını hissettiğim saniyeden itibaren; benim için hem kendim, hem annem, hem insanlar, hem de dünya artık bambaşka anlamlara sahip olmuştu.
Sevgili anneciğim, iyi ki beni dünyaya getirdin de senin gibi bir anneye sahip olma şansına erişmemi sağladın. Varlığıyla üzerimdeki tüm kasveti ve korkuyu bir anda sildiğine onlarca kere şahit olduğum annemi ve ona karşı hislerimi dilim döndüğünce yazmaya çalıştım. Her hafta on binlerce kelime yazı yazan birisi olarak, şu anda hayatımın en zorlu satırlarını yazıyorum. 400 kelimede insanın annesini anlatması gerçekten çok zor ama az önce de söylediğim gibi annemi birkaç kelimeyle dirayet, cesaret, şefkat ve iyi niyet diye özetleyebilirim. Bu özelliklerinin her birinden birer parça bana geçtiyse, kendimi dünyanın en şanslı insanı olarak addedebilirim.
En gerçek arkadaşım
Annemi tarif etmek, eşsiz gücüyle bir fırtına hakkında yazmak olurdu… Ya da çeşit çeşit renkleri birbirine tırmanan bir gökkuşağı hakkında.
Annem, en zorlu ve ani engeller önüme set ördüğünde, sahip olduğum en gerçek arkadaştır. Güneş açtığında benimle sevinenler, büyük fırtınalarda kaybolduğunda; yine de bana tutunan, nazik temasları ve öğütleriyle karanlık bulutların dağılmasına; huzurun kalbime dönmesine araç olandır. Uzak kaldığımız yılları telafi etmek için gayretle oğluna tutunan eşsiz yüreğine, en kalpten sevgilerimi sunuyorum. İyi ki varsın anne, iyi ki sensin. Anneler Günün kutlu olsun.
Tek idolüm…
Annemin gözünde, minnoş ama kocaman olan kızı, Buse ben. Yazdıklarım, anneme sürpriz olacak… Hakkımızda ne söylesem az ve eksik kalır doğrusu. Herkesin annesi kendisi için çok iyidir ve tektir. Benim için de öyle ama biraz daha başka… Tek idolüm ve en gurur duyduğum; büyük başarılarına en yakından şahit olduğum, çok güçlü bir kadın benim annem.
Duygularımı ve aramızdaki ilişkiyi tarif edecek kelimelerim yok ama şunu söyleyebilirim ki onun için hissettiğim şey sınırsız bir sevgi. Daha önemlisi; aynı şekilde beni sınırsız seven annemi mutlu etmek, gururlandırmak, iyi bir evlat olmak için her şeyi yaparım.
En yakın arkadaşım ve tüm güzel duyguları sonsuz yaşadığım canım annem… Seni çok seviyorum
Dünyamız güzelse senin sayende…
Sanırım yedi yaşındaydım, senin daha 18 yaşındayken çocuk esirgeme kurumuna yaptığın ziyaretin fotoğraflarını gördüğümde… Küçük yaşıma rağmen anlamıştım sınırsız, uçsuz bucaksız bir anneliğinin olduğunu… İhtiyacı olan, senin yaşam çemberinde olan ya da olmayan herkese anne olacağını. Bu nedenledir ki hiç bebek ya da çocuk olduğuna inanmadım. Anne olarak doğduğuna inandım hep…
İşyerinden bir saat izin alarak; koşa koşa eve gelip, bize kardan adam yapıp geri gidecek kadar annesin… Arkamızdan bakıp, yürüyüşümüzden keyifsiz olduğumuzu anlayacak kadar annesin… Doğum yapan sokak köpeğini balkonumuza alıp, ona ve 8 yavrusuna bakacak kadar annesin… O korkunç depremin sabahı, daha gün ağarmadan yaralılara yardım için koşup, bize de insan olmanın sorumluluğunu öğretecek kadar annesin… Şiddet görmüş kadınlara evini açıp, bağrına basacak kadar annesin…
Seninle yaşamı öğrenirken anladım ki sen bir tek abime ve bana değil, yaşamına değdiğin herkese annesin, güç kaynağısın, dayanılası omuzsun aslında… Yaşamın içinde taşıdığım en güçlü gururu sorsalar; ‘’annemin anneliği’’ derim. Şimdi daha yolun başında bir anne olarak en büyük temennim; kızımın beni, benim seni sevdiğim kadar sevmesi ve benimle gurur duymasıdır. Bizim dünyamız bu kadar güzelse bil ki senden sebep anneciğim… Günün kutlu olsun.
Hep izinden gideceğim
“İnsan, hayatında her şeyi seçebilir ama ailesini seçemez” derler. Bu yüzden aile, insanın en büyük şansıdır. Ben ne kadar şanslıyım ki senin gibi bir annem var. Sadece annem de değilsin… Dertleşmek istediğimde en yakın dostum, hastalandığımda doktorum, üzüldüğümde psikoloğum, sıkıldığımda oyun arkadaşımsın. En kötü günümde sığındığım kucak, her şeyden uzaklaşmak istediğimde sığınağımsın. En huzurlu olduğum yer, senin yanın... Dünyaya bir daha gelsem, yine senin çocuğun olmak isterdim.
Desteğini her zaman hissetmek, her koşulda yanımda olacağını, beni seveceğini ve destekleyeceğini bilmek paha biçilemez. Yanındayken o kadar güvende hissediyorum ki sanki biz birlikte olduğumuz sürece istediğimiz her şeyi başarabilir, her zorluğun üstesinden gelebiliriz.
Bugün olduğum kişiyi sen yarattın, kişiliğimin şekillenmesinde en büyük rol senin. Kendimi bildiğim günden itibaren seni örnek aldım, seninki kadar sevgi ve iyilik dolu bir kalbe sahip olmak için uğraştım. Her zaman senin izinden gideceğim; senin kadar başarılı, özverili ve yardımsever olmaya çalışacağım. Başarabilirsem, sana layık bir çocuk olabilirsem ne mutlu bana.
Aradan yıllar geçse, aramıza kilometreler girse de biz her zaman birlikteyiz. Hayatta attığın her adımda, verdiğin kararda yanında olacağıma ve seni destekleyeceğime söz veriyorum. Seni çok seviyorum, Anneler Günün kutlu olsun. Beni hiç bırakma.
Seni çok seviyorum canım annem
Sevginin en lüksü ve en fazla şımartanı, annenin seni kendi canından çok sevmesidir. Bu genellikle kanıksadığımız için normal gelen ama aslında bizlere sunulan bir lükstür.
Ancak yaş ilerleyince veya annenizi kaybedince kıymetini anladığınız, arı bir sevgi ve bu sevginin yarattığı kuvvetli bağ… Anneyle 9 ay tek vücut olarak yaşamak, bu bağı kuvvetli kılıyor bence. İlkleri tek vücutken, birlikte yaşayıp hissediyorsunuz. Dış dünyaya sizi hazırlayan, koruyan, öğreten, eksik olan sizi tama taşıyan ve sonrasında da devam eden bir birliktelik. Bizim onlara olan sevgi ve tavrımız, annenin attığı temelle ilgili. Mesela 4-5 yaşındayken annem, beni her gün kucağına yatırıp, saçımı okşayarak kitap okurdu. Hayal dünyam derinleşirken, fonda onun sesi ve saçıma dokunuşu olurdu. Annem aktif bir insandır fakat bunca işi arasında bize kahvaltı hazırlamadığı, yemek yapmadığı bir gün bile olmadı. Her şeyimizle ilgilenir, bizi hür bırakır, çok karışmazdı. İnşallah bütün bu sevgi ve ilginin karşılığını kendisine verebiliyorumdur...
10 yaşlarında yaşadığım bir olay bana büyük bir öğreti oldu… Bir tanıdığımız annesiyle tartışmış, akabinde annesi bir trafik kazası sonucu yaşamını yitirmişti. Sonrasında, tanıdığımız çok büyük üzüntü ve vicdan azabı çekmişti. Kendi kendime, ‘insan tartışsa bile ailesinden kimseyle küs ayrılmamalı; haklı, haksız olduğuna bakmadan gidip sarılmalı’ dedim ve yaşam boyu bunu yaptım. Bu bana kırgınlıkların olmaması gerektiği gerçeğini hep hatırlattı. Ben sevginin, kişinin yaşadıklarına ve kültürüne göre detaylandığını düşünüyorum. Seni çok seviyorum canım annem.
En yakın arkadaşımız
Amerikalı yazar Barbara Kingsolver, “Bazen anneliğin gücü, doğa kanunlarını bile aşar” diyor. Tüm güçlü annelerimizin ve tabii ki bizim de biricik annemizin Anneler Gününü kutluyoruz. Bizi koşulsuz sevdiğin için; ne olursa olsun bize hep destek verdiğin, arkamızda durduğun ve bize sabırla, şefkatle doğruyu gösterdiğin için teşekkür ederiz. Arada seni kızdırsak da dağınıklığımızdan, arkamızı toparlamaktan bıksan da sinirinin en yüksek olduğu anda bile bize kabak çırpması yapmayı teklif ettiğin için çok şanslıyız :) Bizim en yakın arkadaşımız daima sensin. Ne zaman zor durumda kaldığımızı hissetsek “anneme söylerim, o halleder” diyebildiğimiz için iyi ki varsın annem. Bu dünyaya tekrar gelsek yine senin evlatların olmak isteriz. Varlığın bize güç veriyor seni dünyalar kadar çoook seviyoruz.
Hakkını ödeyemeyiz
Kaygı… Hepimizin hayatında vardır, insanız sonuçta. Ama ömür boyu kaygı duymak, herkese mahsus değildir. Ömür boyu başka biri için kaygı duyan birisini düşünün… Aklından sürekli, “Acaba yemek yemiş midir, rahat mıdır?” gibi sorular geçiren birisini düşünün. Kaygı duyduğu kişi, iki dakika yanından ayrıldığında onu özleyen birisini düşünün… Bir anneyi düşünün. Anne… İki heceli, söylemesi ne kadar kolay bir kelime. Anneliği; şefkat, merhamet, koşulsuz sevgi ve daha nice kelimeyle tanımlayabiliriz ama hissettiremeyiz. Uykusuz geceleri, “koşma evladım, terleyeceksin!” sözlerinin takip ettiği bu kutsal vazife; birkaç basit sözcüğün dizilişi ile anlatılabilir mi? Elbette hayır. Yorulmanın yerinin olmadığı bu kutsal vazife yani annelik, bir ömür boyu sürüyor hem de derin kaygılarla… Tüm bunlar için değil bir gün, bir ömür versek yetmez annemizin hakkını ödemeye… Bir gün değil, yılın her günü canımız annelerimizin günü. Canım annem, anneannem, rahmetli babaannem ve diğer tüm anneler; Anneler Gününüz kutlu olsun!
Ben doymadan doymazdın
Canım annem… Sözlerime nereden başlasam, hissettiklerimi nasıl ifade etsem bilemiyorum.
Öncelikle her zaman yanımda olduğun, kendinden çok beni düşündüğün için sana minnettarım. Benimle sevindin, benimle üzüldün. Kendinden çok beni düşündün. Özveri, sevgi ve sabırla beni büyüttüğün için çok şanslıyım. Küçükken bir tabak yemeği bana yedirmek için saatlerce peşimden koşar, ben doymadan sen de doymazdın. Ne kadar yaş alsam da senin gözünde büyümeyen küçük kızın olarak kalacağımı biliyorum. Desteğini her zaman hissediyorum, hissettikçe de güçleniyorum. İyi ki varsın. İyi ki benim annemsin. Seni çok seviyorum. Anneler Günün kutlu olsun anneciğim.
En büyük dayanağım
Bebeğimle göz göze geldiğimde gözlerinde kendimi, bedenimde seni görüyorum. Tüm şefkatim ve sevgimle sarılıyorum ona. Meğer senin kolların ne kadar sıcak ve huzurluymuş, anne. Anne olmanın ne demek olduğunu, anne olunca anladım. Bir çocuk olarak, bir çocuğun annesine olan hislerini anlayabilirdim ama annenin çocuğuna olan hislerini anlayamazdım. İnsan anne olunca daha iyi anlıyor annesinin yaşadığı, hissettiği o kocaman sevgiyi ve endişeyi...
Canım annem, beni kucağına aldığında daha 18 yaşındaydın. Kim bilir ne zorluklarla büyütüp bu yaşa getirdin beni. Anne olduktan sonra uykusuz gecelerimde, aç kaldığımda, yorgun düştüğümde hep sen aklımdaydın. Genç yaşında bunların üstesinden nasıl geldin? Ne yaparsam yapayım, hakkını ödeyemem. Yaşadıklarını çok daha iyi anlayabiliyorum.
Benim için çok kıymetlisin. Hayatta ne olursa olsun birbirimizin yanında olacağız ve birbirimize destek olacağız, bunu biliyorum. İnsanın annesi hayattaki en büyük dayanağı oluyor. Biliyorum ki beni doğrularımla ve yanlışlarımla seviyorsun. Her zaman yanımda olan anneme tüm kalbimle sarılıyorum. Seni çok seviyorum. Anneler Günün kutlu olsun.
Elin hep omuzumda…
“Başarılı her erkeğin arkasında bir kadın vardır” derler. Bence başarılı her çocuğun arkasında da annesi var ve başarısının mimarı da annesi. Geçmişimin, bugünümün ve geleceğimin mimarı; hayatımda, mesleğimde, ilişkilerimde ve aldığım tüm kararlarda senin izin var. Hayatın içinde iyi ve sağlam duruşlu bir karakter olarak var olmam; kendime ve çevreme karşı her zaman ahlaklı, erdemli ve adil davranmam; elimde olan hatta yeri geldiğinde ‘kalan’ ile bizden daha zor durumda olanlara karşı duyarlı olmam gerektiğini; fedakarlığı, samimiyeti ve adaleti bana hala her gün aşıladığın, elini omzumdan hiç çekmediğin, arkamda sapasağlam durduğun ve çevremden aldığım ‘İyi yetiştirilmiş’ sıfatını taşımamı sağladığın için teşekkür ederim.
Hep dedikleri gibi… Aslında bir gün değil, her gün sizin olmalı. Her gün değeriniz bilinmeli. Anneler Günün kutlu olsun, seni çok seviyorum öğretmenim, ilham kaynağım, mimarım ve idolüm. Kızın Ece…
Senin kızın olmak, Allah’ın bir lütfu
Sevgili annecim, beraber güldüğüm, ağladığım en iyi arkadaşım, masterchef’im… Senin kızın olarak dünyaya gelmek, Allah’ın bana daha doğarken bahşettiği en büyük lütuf.
Çok ama çok sevilmek ne demekmiş, üzerine binlerce emek verilmesi ne kadar kıymetliymiş, fazlasıyla hep yaşattın.
Ne beni ne de abimi tek bir sabah okula kahvaltısız, arkamızdan uğurlamadan göndermedin; güler yüzünle hep kapılarda karşıladın. Bize hayatta hiç kimsenin iyiliğinden veya kötülüğünden medet ummamayı, ne olursa olsun kendi ayaklarımızın üzerinde durmayı sen öğrettin. Belki de bu yüzden hayattan, yaşamaktan hep keyif alıyoruz.
Hem anne-kız olarak hem her şeyi konuşabildiğim muazzam bir ‘best friend forever’ olarak; seninle yaptığımız tatilleri, zamansız kahve keyiflerimizi, boğaz sefalarımızı, ev halkının asla anlam veremediği günde 10 kez yaptığımız telefon konuşmalarını; kendin gibi pimpirikli bir kız yetiştirdiğin için babama, eşime, abime veya birbirimize ulaşamadığımızda ortalığı ayağa kaldırışlarımızı hiçbir şeye değişmem.
Başta senin ve senin nezdinde; bu dünyada sevgiyi bilen, çocukları doğrunun yanında, merhametli insanlar olsunlar diye kalbiyle çabalayan tüm kadınların Anneler Gününü kutlarım. Seni çok ama çok seviyorum.
En eğlenceli anne sensin
İçimizden bir çok şey yazmak geliyor ama seni hangi kelimeyle ifade edebileceğimizi bilemiyoruz. Hangi anımızdan, hangi günümüzden bahsetsek eksik kalır seni anlatmaya. Yeri geldi güldük, yeri geldi birlikte üzüldük ama birbirimize hep destek olduk. Sadece bugün değil, her gün senin günün aslında. Her zaman bizim yanımızda oldun, doğruyu yanlışı ayırt etmemizi sağladın. Örnek aldığımız ilk kişi sen oldun. Bize güçlü olmayı, sevecen olmayı, iyiliği, dürüstlüğü, saygıyı sen öğrettin. İyi ki bizim annemizsin. Dışarıdan ne kadar sert görünsen de hayatımızda gördüğümüz en neşeli, en eğlenceli annesin. Yaptıkların ve yapacakların için sana minnettarız… Ve bu borcu asla ödeyemeyiz. Seni çok seviyoruz, Anneler Günün kutlu olsun.
İpek mendillere sarıp saklayabilsem...
35 yaşında 3 çocukla hayatına devam etmek zorunda kalmış; çok sevdiği eşine doyamadan toprağa vermiş koca yürekli kadındır benim annem. Pamuk kalbi, yufka yüreği, sulu gözleriyle benim kalbimin kraliçesidir... Kayınvalide olarak görmediğim, fiziken çok benzediğim, kalbinin pamuk tarafını keşfettiğim, kahvesini de kendisini de çok sevdiğim Zeynep annem… Bu çok kıymetli iki kadının kızı olmaktan mutluluk ve gurur duyuyorum. Keşke, keşke sizi ipek mendillere sarıp saklayabilsem. İkinizi de çok seviyorum.
NASIL ARANDI: #anneler günü #anne #çocuk #cemiyet hayatı #mothers day
Çok teşekkür ederim Kocaeli Life
Çok teşekkür ederim Kocaeli Life