27-07-2024 08:26

İstanbul'dan Avrupa'ya tren yolculuğu

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 14/06/2023
İstanbul’dan Avrupa’ya keyifli bir tren yolculuğu yapmaya ne dersiniz? Hem nostaljik hem de keyifli bir yolculuk. Hazırsanız, Sofya’ya doğru yola çıkıyoruz
.stripslashes($urun->baslik).

Sofya Ekspresi uzun bir aradan sonra tekrar seferlerine başladı. Eskiden Bosfor Ekspresi olarak bilinen trenin adı Sofya Ekspresi olarak değişti, kafalar karışmasın. Online bilet satışı olmadığı için tren seferiyle ilgili çok fazla bilgi bulunmuyor, bu nedenle yazdığım tren saatleri değişkenlik gösterebilir, teyit etmekte fayda var. Açıkçası biz Halkalı Garı tarafında oldukça fazla yardım gördük; bilet yokken sağ olsunlar ‘vagon talep edildi’ diyerek bilgilerimizi aldılar ve yolculuk günü biletimizi son bir saat içinde teslim ettiler. İnternette yazılanların tam tersi bir ilgi gördüğümüzü belirtmeliyim. Yolculuk esnasında tanıştığımız pek çok kişinin de aynı özenle karşılaştığını duymak sevindiriciydi.

Tren yolculuğunun uzun olması sebebiyle Sofya gezimizi 19 Mayıs tatiline denk getirip, bu keyifli yolculuğu yapmaya karar verdik.

Sofya Ekspresi için öncelikle bilet sürecinden bahsedeyim. Online satış yok, Halkalı/Sirkeci veya Söğütlüçeşme Tren Garı’na gidip, biletinizi alıyorsunuz. Aslında bu da büyük avantaj bence, online olduğunda genelde bilet bulunmuyor.

• Sofya Ekspresi her akşam saat 20.00’de Halkalı Tren Gar’ından hareket ediyor.

• Gidişte 20.00-11.00, dönüşte ise 18.40-06.30 kalkış ve varış saatleri. Yol durumuna ve pasaport kontrollerine göre saatler değişebiliyor.

• Saat 19.30 gibi garda olmanız yeterli, tren o saatte yolcuları almaya başlıyor. Fotoğraf çekimleri vs. derken erken gitmek faydalı.

• 2 kişilik yataklı vagonda bir kişi tek yön bilet fiyatı 36 euro, 4 yaşına kadar çocuklar ücretsiz.

• 4 kişilik örtülü kuşetli vagonda bir kişi tek yön bilet fiyatı 31 euro, 4 yaşına kadar çocuklar ücretsiz.

• İkisi arasındaki fiyat farkına bakmaksızın konforlu bir yolculuk istiyorsanız 2 kişilik vagon tercih edin çünkü 4 kişilikte eğer 4 yatağı da satın almazsanız yanınıza kimin geleceği belli değil.

• 2 kişilik odalarda buzdolabı, masa, el yıkama lavabosu, dolap ve askılık var, 4 kişilikte yok.

• Trende bir kafeterya yok. Tüm yiyecek, içecek ve suyunuzu yanınızda getirmeyi unutmayın.

• Kapıkule sınır kapısındaki pasaport kontrolleri gece saatlerine denk geliyor ve uyuyor olsa dahi bebekleri de görmek istiyorlar. Ancak ben, şansınızı deneyip bu durumu iletmenizi tavsiye ederim. Biz Alinda Su’yu bebek arabasına alıp gittik ancak bebeklerini vagonda bırakıp polislerden rica edenler de vardı.

Ne zaman gidilir?

Sofya’da karasal iklim hüküm sürdüğünden kış ayları soğuk ve kar yağışlı. 20 cm. üzerinde biriken kar ve sis nedeniyle kışın şehri gezmek oldukça zor. Bu nedenle Sofya’yı gezmek için en uygun zaman, nispeten serin olan yaz ayları. Yaz aylarında şehri ziyaret edeceklerin, bu dönemin şehrin en yoğun ziyaret dönemi olduğunu unutmaması gerekir. Sofya’ya gidecek misafirlerin, şehrin resmi tatil günlerini de bilmeleri gerekir. Bu günler arasında; Paskalya (14 – 17 Nisan), İşçi Bayramı (1 Mayıs), Bulgar Ordu Günü (8 Mayıs) ve Noel (25 Aralık) sayılabilir. Biz mayıs ayında ziyaret ettiğimizde mis gibi güneşli bir hava olmasına rağmen zaman zaman rüzgâr ve soğuk da uğramadı değil. Tam dönüş trenine bindiğimizde de sağanak yağmur başlamıştı :( Özellikle bahar aylarında ne zaman neyle karşılaşacağınız belli olmuyor. Temkinli bir bavul hazırlamak çok önemli. Sofya’ya festivaller zamanında giderseniz çok eğlenirsiniz. Biz tam da sokak müzikleri festivaline denk geldik ve her sokakta bir konser dinleyip turumuza devam ederken oldukça keyif aldık.

SOFYA GEZİLECEK YERLER

Tarihi oldukça köklü ve eski olan Sofya, Bulgaristan’ın en büyük şehri ve başkenti. Uzun yıllar boyunca birçok millete ev sahipliği yapan Sofya, bu sayede birçok kültürü de bünyesinde harmanlamış. Köklü tarihe sahip olması, tarihi güzellikleri, farklı kültürleri ve hareketli sosyal hayatı ile Sofya oldukça dikkat çeken bir turizm şehri olmuş.

Alexander Nevski Katedrali: 1904 yılında yapılmaya başlayan katedral, 1912 yılında tamamlanmış ve aynı zamanda Bulgaristan için de sembol haline gelmiş.

Arkeoloji Müzesi: Cami olarak 1496 yılında tamamlanan bina daha sonra restore edilip, müze haline getirilmiş. Müzede; prehistorik, Trakya, klasik ve orta çağa ait arkeolojik eserler ile para bilimine ait bölüm bulunuyor.

Tarih Müzesi: 1899 yılında inşa edilen müzede, sekiz değişik temalı salon bulunuyor.

Boyana Kilisesi: UNESCO tarafından dünya miras listesine dahil edilen kilisede, 90 adet duvar resmi ve ilginç freskler var.

Rotunda Sveti Gorgi Kilisesi: Kilisenin tarihi 4. yüzyıla kadar uzanıyor. Roma döneminde yapılan kilise, fresk ve duvar motifleri ile biliniyor.

Vitosha Dağı: Balkanların en eski milli parkı olarak kabul edilen Vitosha Dağı, şelale ve mağaraları ile yaban hayat ve doğa tutkunlarını kendisine çekiyor. Biz gitmedik ancak başka bir ziyarette listeye alınabilecek doğal güzellikler arasında.

Vitoşa Bulvarı: Alışveriş meraklılarının ilk ziyaret ettiği yer olan bulvarda, dünyaca ünlü çok sayıda marka bulunuyor. Zaten Sofya’nın kalbi de bu caddede atıyor. Sokak sanatçıları, sokak lezzetleri hatta denk gelirseniz festivaller ve pek çok aktivite burada. Sık sık geçeceğiniz canlı bir bulvar. Köşe başında bulunan pizzacılardan dilim pizza yemeyi ihmal etmeyin :)

Banyabaşı Camii: Mimar Sinan’ın tasarladığı cami, 15 metre yüksekliğindeki minaresi ve termal kaynakların üzerinde bulunması ile tanınıyor. Şehir merkezinde olması sebebiyle de direkt göze çarpıyor.

Ulusal Sanat Galerisi: 1948 yılında kurulan müzede heykeller ve sanat eserlerinin yanı sıra 41 bin adet tablo da bulunuyor.

Muzeiko (çocuk bilim merkezi): Biz Alinda çok küçük olduğundan gitmedik, bir daha gitmek için bahanemiz olsun dedik :)

Pancharevo Gölü: Sofya doğal güzellikleri ve yeşilin tonlarıyla büyülüyor. Pancharevo Gölü de onlardan biri. Göl ve çevresi her mevsimde ayrı bir güzelliğe sahip.

Ivan Vazov Ulusal Tiyatrosu (Ivan Vazov National Theatre): Bir grup tiyatrocu tarafından kurulmuş olan bu tiyatro yangınlar ve 2. Dünya Savaşı’nda bombalarla ağır hasar almış ve her defasında aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş. Hemen önünde bulunan hareketli havuzda şahane su gösterileri yer alıyor. Suyun sesiyle mest olurken tiyatro önünde fotoğraflar çektirebiliyorsunuz. Bir parkın içerisinde yer aldığından çevresi de oldukça yeşil.

Boris’in Bahçesi (Borisova Gradina Parkı):  1884 yılında inşasına başlanan parkın adı Çar 3. Boris’ten geliyormuş. Parkın içinde Sovyet Anıtı, Üniversite Gözlem Evi ve Açık Hava Okulu’nu ziyaret edebilirsiniz. Biz en çok bu parkı beğendik. Kocaman bir ormanın içerisine kurulan parkta bir koca gün geçirebileceğiniz alanlar var. Hem restoranlar hem de piknik alanları oldukça güzel. Kitaplarını alanlar hamaklara uzanmışlar. Çocuk parkları oldukça güzel ve donanımlı. İçerisinde bulunan nilüfer kaplı gölet çevresinde tur atıp, fotoğraflar çekebilirsiniz. Eğer birkaç gün Sofya’da kalacaksanız bu parka bir tam gün ayırıp, tadını çıkarmanızı öneririz.

Rus Kilisesi (The Church of St Nicholas the Miracle-Maker): Sofya’nın en zarif kilisesi olarak tanımlanan bu kilise, Bulgaristan’ın özgürleştirilmesi için yapılan savaş sırasında Rus birlikleri tarafından 1882 yılında yıkılan Saray Camii’nin yerine inşa edilmiş. Altın varaklı kubbeleriyle şehrin göbeğinde dikkat çeken bir kilise.

SOFYA YEME İÇME DURAKLARI

Balkanlar’ın merkezinde yer alan Bulgaristan, oldukça köklü bir tarihe sahip. Antik Çağ’dan beri birçok devlete ve kültüre ev sahipliği yapan Bulgaristan’da tüm dünya mutfaklarından örneklere rastlayabilirsiniz. Bir zamanlar Osmanlı toprağı olan Bulgaristan’da, Türk ve Osmanlı mutfağının izlerini de bulabilirsiniz.  Hafta sonu rotası olarak tercih ettiğimiz Bulgaristan gezimizde, vaktimiz yettiği ölçüde, dikkatimizi çeken lezzet duraklarında mola verdik. Sizler için derlediğimiz lezzet duraklarını Sofya’ya yapacağınız gastronomi turunda güvenle deneyimleyebilir ve arkadaşlarınıza da tavsiye edebilirsiniz.

HAPPY GRILL BAR

Sofya için en iyi akşam yemeği mekânlarından biri; Happy Grill Bar. Zincir bir işletme olmasına rağmen çizgisini bozmamış. Akşam saatlerinde Vitosha Caddesi’ndeki şubesine gittiğimizde, rezervasyonsuz zar zor yer bulduk. Sigara içilen alanı, teras şeklinde ayırmışlar. Mekân tıklım tıklım, garsonlar özel olarak seçilmiş gibi çok kibar, hepsi tek tip kıyafetle oldukça şık görünüyordu.

Happy Grill Bar’ın menüsü de oldukça zengin. Her türlü beslenme şekline hitap ediyor olması da tercih edilme sebeplerinden biri. Menüde başlangıç olarak yoğurt soslu ıspanak topları, kinoa topları, özel tavuk toplarından oluşan chicken popcorn, özel peynir çeşitleriyle hazırlanan happy popcorn var. Menüye yeni katılan avokadolu speciallerden peynirli olanı denedik ve gerçekten çok beğendik.

Makarna çeşitleri olarak ise sebzeli noodle, tavuk ve sebzeli noodle, deniz ürünleriyle harmanlanmış spagetti bulabilirsiniz.

Ana yemek olarak biftek çeşitleri, fırın patates ile servis ediliyor. Ayrıca yanında özel biftek sosu bulunuyor. Sunumlar oldukça güzel. Menüde risottoya da geniş yer ayrılmış: Sebzeli risostto, bolonez soslu risotto, deniz ürünleri ile risotto, tavuklu risotto. Tercihinizi deniz ürünlerinden yana kullanacaksanız, Akdeniz usulü kalamar ve ballı soslu kalamarı tavsiye ederiz.

Sofya’ya gittiğinizde mutlaka Happy Grill’de bir akşam yemeği yemelisiniz. Muhteşem sunumları ve lezzetleriyle tercih edilebilecek en iyi restoranlar arasında.

RAINBOW FACTORY

‘Sofya’da nerede kahvaltı yapabilirim?’ sorusunun şüphesiz ilk sıradaki cevabı Rainbow Factory. Harika kahvaltı çeşitleri ve atıştırmalıklar ile pek çok turistin de uğrak yeri. Bu yüzden inanılmaz kalabalık oluyor. Mekân biraz küçük, beklemek zorunda kalabilirsiniz. İç mekân ve bahçe olarak iki kısma ayrılıyor. Bahçede masalar veya minderlerde oturmayı tercih edebilirsiniz. Biz gittiğimizde hava güneşli olduğundan, kahvaltı sonrası bahçenin de tadını çıkardık. O kadar çok kahvaltı çeşidi var ki... Geleneksel Bulgar hamuru mekitsa ile birlikte peynir ve reçel eşliğinde sunulan kahvaltı oldukça doyurucu ve Türk kahvaltısına da çok benziyor. Mekitsa için pişinin Bulgar versiyonu diyebiliriz. Yanında siyah çay da isterseniz, güzel bir kahvaltı yapmış olursunuz. Yumurta sevenlerdenseniz, şanslısınız çünkü omletli kahvaltı seçenekleri de oldukça güzel. Avokadolu kahvaltı tabağı ve Fransız tost da öyle süslü servis ediliyor ki bayılacaksınız. Yanında ev yapımı şahane bir limonata ile kahvaltınızı taçlandırabilirsiniz :) Sofya’da kahvaltı için Rainbow Factory’i tek geçeriz diyebilirim.

OOPS

Sofya’da atıştırmalık lezzetler için Oops’a mutlaka uğramalısınız. Yol üzerindeki mekânda tavuk döner, pizza gibi pek çok lezzetli atıştırmalık deneyimleyebilirsiniz. Dürüm şeklinde hazırlanan tavuk döner oldukça büyük bir porsiyon şeklinde sunuluyor, hem çok doyurucu hem de lezzetli. Fiyatlar da oldukça uygun. Eğer pizza sevenlerdenseniz, pek çok çeşitte dilim pizzalar fırından yeni çıkmış sizi bekliyor olacak. Oops oldukça yoğun. Sabahtan akşama kadar mekân önünde uzun kuyruklar görebilirsiniz. Yoğun tempolu bir şehir turunda açlık krizine girdiğinizde ayaküstü atıştırmak için Oops’u tercih edebilirsiniz.

 

VINO VINO

Sofya gezimizde Alexander Nevski Katedrali ve Opera Evi yakınlarında keşfettiğimiz Vino Vino, romantik bir akşam yemeği için tercih edilebilir. Lezzetli yemekleri ve şarapları ile ünlü bir mekân olan Vino Vino’da romantik akşam yemeğinizi canlı müzik ile de taçlandırabilirsiniz. Vino Vino’da isterseniz içeride, isterseniz bahçede oturun ancak gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın.

 

Vino Vino’nun menüsü ise şöyle:

Amazing Salad: Köz biber, domates, salatalık ve peynir, zeytinyağı sosu ile sunuluyor.

Şopska Salad: Balkanlar’ın meşhur Şopska salatası olmazsa olmaz. Domates, salatalık, biber, soğan ve peynir, zeytinyağı ile sunuluyor.

Modern Salad: Karışık lifli salata, domates, ıspanak, chia ve kinoa ile birlikte harmanlanmış.

Garlic Salad: Salatalık, marul, domates, maydanoz, haşlanmış yumurta, sarımsaklı yoğurt ile servis ediliyor. Mantarlı biftek, domates ve soğan halkaları ile sunuluyor.

Somon: Patates ve avokado sos ile servis ediliyor.

Menüsünde pizza çeşitlerinin de bulunduğu Vino Vino, Sofya’da romantik ve şık bir akşam yemeği için ideal bir mekân.

 

SPAGETTI KITCHEN

Merkezi konumu ve modern tasarımı ile şehir turunda dikkatinizi çekecek olan Spagetti Kitchen, isterseniz ayaküstü bir kahve molası, isterseniz keyifli bir yemek için tercih edebileceğiniz şık mekânlardan biri.

Adından da anlaşılacağı üzere spagettisi özellikle tercih edilenler arasında. Bunun yanında şık sunumları ile leziz vejetaryen salataları, şarap yanında peynir tabağı, pizza ve et/tavuk yemekleri de tercih edebilecekleriniz arasında. Fiyatlar da oldukça makul. Şehir merkezindeki Spagetti Kitchen bizim için çok keyifli bir mola mekânı oldu. Sofya’ya giderseniz mutlaka uğrayın.

 

BACKGROUND

Sofya’nın en işlek caddesi olan Vitosha, aynı zamanda pek çok kafeteryaya da ev sahipliği yapıyor. Durup dinlenmek istediğiniz anda çok sayıda seçeneğiniz olacak. Bunlardan biri de cadde kenarında yer alan ve caddeyi görmeniz için camdan kış bahçesi de bulunan BackGraound. Biz buraya dinlenmek için uğradık, yeşil çay ve kahvelerini denedik. Japon usulü yeşil çayı oldukça iyiydi. İşlek caddeyi izlerken isterseniz çayınızı-kahvenizi yudumlayabilir, isterseniz öğle ya da akşam yemeğini burada yiyebilirsiniz. BackGround, oldukça keyifli bir mekân, çalışanların ilgisi de oldukça güzel.

HANS & GRETEL

Sofya’nın en şeker şekercisi diyebiliriz :) Hans & Gretel ismiyle sizi bir hikâyenin içine sürüklüyor. Çocuklar için hazırlanan oturma alanları ve animasyonlara minikler bayılıyor. Alinda izlerken nasıl keyif aldı anlatamam. Dondurmalar çok leziz ve öyle süslü servis ediliyor ki yemeye kıyamazsınız. Donatlar şahane, rengârenk, masal gibi :) Denemeden dönmeyin.

Yapmadan dönmeyin!!!

Sofya’yı adım adım gezmeden

Sokak müzisyenlerini dinleyerek keyif yapmadan

Köşe başı pizzacılarda pizza yemeden

HAPPY’de yemek yemeden

Hans & Gretel’de dondurma ve donat yemeden

Çocuğunuzu tüm parklara götürmeden

Borisova Park’ta doğanın keyfini çıkarmadan

DÖN-ME-YİN!!!

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.