Sevgili okuyucular, beynimizin hipotalamus bölgesindeki ‘arkuat nukleus‘ denilen alan, vücudunuza gelen sinyalleri alarak beynin diğer merkezlerine yönlendiren ve beslenmeyi düzenleyen bir doyum merkezidir. Vücudumuzdan salgılanarak, kan yoluyla beynimizin bu bölgesine gelen leptin ve insülin gibi hormonlar, iştahımız üzerinde etkili olur. Hipotalamus’un yan bölümleri ise bir yemek yeme merkezidir ve bu merkezin hasara uğraması durumunda açlık, aşırı yemek ve sonunda fazla kilolu olma hali ortaya çıkar.
HORMONLARIN ETKİSİ
Birçok hormon açlık ve tokluk üzerinde etkilidir. Kilo verme konusunda, üzerine en çok düşünülmesi gereken hormonlar ise kalın bağırsaktan salınan PYY3-36 doygunluk hormonu, yemek öncesi mideden salgılanan ghrelin hormonu, yağ hücrelerinden salgılanan leptin hormonu ve insülin hormonudur. Bu hormonların kontrolü, kilo alıp vermede veya fazla kilolu olmanın tedavisinde çok önemlidir. Besin alma ihtiyacımız ‘açlık’, bir noktada yemek yemeyi bırakmak ‘doygunluk’, bir sonraki açlık ihtiyacımıza kadar geçen süre ise ‘tokluk’tur.
İŞTAH PSİKOLOJİKTİR
Beynimiz, yemek yemeye başladıktan 20 dakika sonra tokluk merkezini uyarmaktadır. Sevgili okuyucular, aslında açlık fizyolojik bir durumken, iştah psikolojik bir durumdur. Tok olduğumuz zamanlarda bile gördüğümüz bir yemeğe karşı iştahımız artabilir ve bu yemeği yemek isteyebiliriz. Bir diyet programını uygularken, iştahımızı kontrol altında tutamayıp bu yemeyi tükettiğimizde kendimizi suçlu hissedebilir, “Diyetimi bozdum, kilo veremeyeceğim, yemek yeme isteğimi durduramıyorum, başaramayacağım” gibi düşüncelere kapılıp kaygılanabiliriz. Eğer bir kilo problemimiz yoksa tok olmamıza rağmen bazı zamanlarda sevdiğimiz bir yemeyi görüp iştahımızın artmasıyla bunu tüketmemizde bir sakınca yoktur.
NEDEN İŞTAHLISINIZ?
Bunula beraber, tok olmamıza rağmen yemekten sonra sürekli bir şeyler atıştırma ihtiyacımız oluyor, bunu kontrol edemiyor ve sonunda kilo problemi yaşıyorsak dikkat etmemiz gerekir. Aklımıza sürekli gelen yemek yeme isteği, yemekten sonra hemen bir tatlı ihtiyacı duymamızın sebebi, sık sık bu rutini tekrarladığımız için artık bir alışkanlık geliştirmiş; her yemeği tatlıyla sonlandırmayı adeta bir görev haline dönüştürmüş olmamız olabilir. Öğünümüzde yeterli karbonhidrat almadığımızdan veya duygu durumumuza göre yemek yemeyi bir eğlence, kafamızı dağıtacak, can sıkıntınızı giderecek bir araç olarak gördüğümüzden de olabilir.
NE YAPILABİLİR?
Sevgili danışanlarım, ani gelen yemek yeme atakları arasında kendinize “Gerçekten aç mıyım, bunu tüketmem gerekiyor mu?” gibi sorular sorarak yeme isteğinizi durdurmaya çalışın. Eğer sadece kendinizi oyalama aracı olarak yemek yemeye kaçıyorsanız, kendinizi oyalayacak başka alışkanlıklar kazanmaya gayret edin. Yemek yeme isteğiniz geldiğinde öncelikle su için, kendinizi o ortamdan uzak tutmaya çalışın, o an aslında o yemeğe ihtiyacınızın olmadığı konusunda kendinizi ikna edin. Bu istekler geldiğinde kendinizi birkaç kere bu şekilde oyalayıp geçiştirdiğinizde, zamanla ani gelen yemek yeme ataklarınızın azaldığını, alışkanlıklarınızın değiştiğini fark edeceksiniz.
Yavuz Sultan Selim Mah. Mevlana Cad. No: 234-1 Körfez/Kocaeli
Tel: 0535 089 08 54
www.uzmandiyetisyenecemsahin.com
Instagram: @diyetisyenecemsahin
NASIL ARANDI: #ecem şahin # diyetisyen # uzman # körfez # kocaeli # andulasyon # iştah # beslenme # diyet # sağlık
Merhabalar sevgili Kocaeli Life okurları… Bu yazımı teenageers (13-19 yaş grubu) ergenlik döneminde olan danışanlarım için yazıyorum
Merhabalar sevgili Kocaeli Life okuyucuları… Bu yazımda hala devam eden sıcak günlerde serinlememizi sağlayacak, bizleri hafifletecek, benim de tercih ettiğim hem sağlıklı hem lezzetli bir beslenme şeklinden ve pratik, sağlıklı tariflerden bahsedeceğim.
Herkese merhabalar, sevgili Kocae Life okuyucuları… Bu yazımı, heyecanla beklediğim ve artık kliniğimizde de var olan ‘andulasyon teknolojisi’ne ayırıyorum. Birçoğunuzun duyduğu, hakkında bilgi sahibi olduğu andulasyon terapisi ne demektir, faydaları nelerdir birlikte bakalım.
