Sağlıklı bir ağız, sağlıklı dişlerle mümkündür. İnsanlar için en büyük diş sorunlarından biri de diş eksikliğidir. Diş eksikliği, çiğneme sorunu yarattığı gibi konuşma ve estetik açıdan da sorunlara neden olur ve kişide özgüven kaybı yaratır.
Neyse ki diş sağlığı alanında her geçen gün yenilenen uygulamalar eksik diş kabusunu da ortadan kaldırıyor. Diş eksikliği sorununa karşı implant uygulaması son yıllarda sıklıkla tercih ediliyor.
İmplant; kaybedilen dişin kök kısmının yerini doldurmak için çene kemiğine yerleştirilen gelişmiş titanyum vidaların ismidir. İmplant oldukça zahmetli bir uygulama ancak bu zahmeti daha aza indirgemek için yeni bir teknoloji geliştirildi.
Adına da ‘dijital implantoloji’ denildi. Dikiş gerektirmediği için kişinin günlük yaşamına kısa sürede dönmesini sağlayan dijital implant uygulamasını ve faydalarını diş hekimi İlteriş Kağan Erdoğan’dan dinledik…
1977 Hatay doğumluyum, orman mühendisi bir baba ve ev hanımı bir annenin oğluyum. 2001 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. Melike Erdoğan ile evliyim, Aybüke adında bir kızım var, yakın zamanda bir kızımız daha olacak.
Evet, kurucularından biriyim. DentAtlas’ın kuruluşu implantla başladı desem yanlış olmaz. Ortaklar olarak daha önceden tanışıyorduk ama çok büyük bir irtibatımız yoktu. Almanya Bremen’de 3-4 günlük implant seminerine katılmıştık, orada kliniğin temellerini attık.
Yeni bir kavram değil aslında. Emekleme süreci uzun süren bir kavram desek daha doğru olur. 10-15 yıllık bir geçmişi var ama yaygınlaşması ve güvenilirliği son yıllarda arttı. 3D printer teknolojisinin ilerlemesiyle hatasız ve güvenilir bir hal aldı.
Dijital implant; hastaya implant yapmadan önce ağız yapısını bilgisayar ortamında her açıdan görebildiğimiz bir uygulamadır. Diş iyi konumda mı veya altındaki kemik müsait mi diye görebildikten sonra yerleştirilecek implantın üstüne yapılacak protezi, anatomik yapılara göre en iyi konumda yerleştirmemizi sağlayan bir uygulama. Hastaya hiçbir müdahalede bulunmadan bir planlama yapıyoruz. Bu teknoloji, implant uygulamalarını oldukça olumlu etkiledi.
Kesinlikle. Şöyle anlatayım; alt çeneye bir implant uygulayacağız ama o implantın alt çene içerisinde arka bölgeden geçen sinire kesinlikle değmemesi, belirli bir uzaklıkta olması gerekir. Bunu dijital ortamda çok rahat görüyoruz. 3D printerdan çıkan guide (rehber) ile implantı yerleştirirken, uyguladığımız frezeleme işlemini hatasız bir şekilde yapmamızı sağlıyor. Bir diğer avantajı ise şu: Daha önce implant yapmamız gereken bölgeyi komple açmamız gerekiyordu. 2-3 gün çenede şişmeler oluyordu. Dijital implant ile çene açılmadığı için iyileşme süreci daha hızlı oluyor. Dijital implantın en önemli özelliği dikişsiz yapılması. Sadece implant çapı kadar bir yer açılıp implant yerleştirildiği için dikiş gerektirmiyor. Böylece hastalarımız en kısa sürede günlük yaşamlarına dönüyor.
İmplant ülkemiz şartlarına göre pahalı bir yöntem ancak dünya geneline baktığımızda Türkiye’de yapılan implantın çok daha uygun olduğunu görüyorsunuz. Bu yüzden Türkiye’ye implant yaptırmak için gelen çok hasta var.
Kalite farkı demek çok doğru değil. Dünyada implant yapımında kullanılan titanyum çubuklar 3 merkezde üretiliyor. Bütün implant üreticileri bu merkezlerden alıyor. İşlenmesi şu anki teknolojide bir sır değil. Bazı implantların pahalı olmasının nedeni ilk üretilen implantlar olması ve onlar için yapılan AR-GE çalışmaları. Bu çalışmalar fiyatlara yansıyor, doğal olarak biz de hastalarımıza yansıtmak zorunda kalıyoruz.
İmplant için kişinin kemik yapısının uygun olması, genel sağlık durumunun iyi olması, düzenli kullandığı ilaçları mutlaka hekimine söylemesi gerekiyor. Kemik yapısı uygun olmayan hastalarımızda kemik yapısı oluşturabiliyoruz ancak bir bekleme süreci söz konusu. Bu süre zarfında hasta dişsiz kalmayı göze almalı, protez dahi kullanmamalı.
Belirli bir yaş kriteri yok. Bireyin büyüme sürecini tamamlamış olması gerekiyor. Büyüme çağında implant yapılırsa çene kemiği büyüdüğünde yapılan eski implant çok absürt yerlerde kalmış olabiliyor. Bu nedenle 20 yaş ve üzerindeki hastaları kabul ediyoruz.
Tüm dişlere yapılabilir. Eskiden klasik yöntemler kullanılıyor, boşlukların yanındaki dişler kesilip köprü yapılıyordu. Şimdi ise boşluklara implant yerleştirilip üzerine tek diş yapılabiliyor. Takma dişler bu işin başlangıcı aslında. İmplantı bulan Branemark’ın ünlü bir sözü vardır, ‘İnsanlar yatağının yanında bardağın içindeki protezleriyle ölmek zorunda değil’ diye. Kimsenin dişsiz olarak ölmemesini temenni etmişti.
Hiçbir yan etkisi, zararı yok. Netice olarak titanyum bir vida. Vücudun kabul etmemesi gibi bir durum söz konusu değil. Kemik, titanyumu kendi dokusu olarak algılayıp üzerinde büyümesini sağlıyor. Şu anda çıkan implantların kaynaşma süresi 1 aya kadar düştü ama biz implantların yüzey yapısıyla tam olarak kaynaşması için 3 ay bekliyoruz.
Kullanma ihtimaliniz çok yüksek. Ama kendi dişlerimizi nasıl kaybedebiliyorsak implantlarda da böyle bir durum geçerli. Dişlerinizin düzenli bakımını ve kontrolünü yaptırdığınızda ömür boyu kullanmamanız için bir neden yok.
Bir dişe nasıl bakıyorsanız, implanta da öyle bakmalısınız. Normal diş fırçası, diş macunu kullanılarak bakımı yapılabilir. Tüm ağza yapılan implantlarda hastalarımıza köprü gövdelerinin temizlenmesi için ağız duşu kullanmalarını öneriyoruz.
Tabii ki hayır! Ama son yıllarda bu konuda Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları var. Toplum ağız sağlığının bozulmaması için uygulamaları var. Çocuklara diş sağlığı eğitimleri veriliyor. İlerleyen yıllarda bu eğitimlerin pozitif olarak döneceğine inanıyorum.
NASIL ARANDI: #Dijital implantoloji # implant # İlteriş Kağan Erdoğan # diş sağlığı # dentatlas #
