20-04-2024 12:01

İç Anadolu’nun incisi; Erciyes

2019-03-09    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2019-03-09
.stripslashes($urun->baslik).

Hazırlayan: Aysel ÇETİNKAYA

 

“…Yağmurlar içinde bekle beni, karlar tozarken bekle 

Ortalık ağarırken bekle beni, kimseler beklemezken bekle.”

K. Simonov 

 

On beş yıl İstanbul’da yaşadıktan sonra Kocaeli’ye taşınmak radikal bir karar oldu benim için. Yeni bir şehre alışmak ve sosyal bir çevre yaratmak zaman alacak bir süreç gibi görünüyordu… Böyle bir dönemde tanıştım Kervan 41 grubuyla. Kocaeli’de ve Türkiye’nin değişik yerlerinde doğa yürüyüşleri yapan, kamplara giden, yaz ve kış aylarında yeni rotalar çizen aktif bir grup… İlk katıldığım etkinlik olan Gölcük Saraylı Köyü doğa yürüyüşünden sonra, bu eğlenceli grubun daha fazla rotasını izlemem gerektiğini düşündüm. Erciyes macerası da böyle başladı…

Anadolu’nun kültürel zenginliğine sahip şehirlerinden Kayseri, kış turizmi açısından ön plana çıkan Erciyes Dağı’na ev sahipliği yapıyor. Tarihi neredeyse insanlık kadar eski olan volkanik Erciyes Dağı bu özelliğini kaybetmiş olmakla beraber büyüsünü halen sürdürüyor. 3916 metre yüksekliği ile İç Anadolu Bölgesi’nin en yüksek dağı. Zirve, yaz ve kış aylarında sürekli karlı olmasıyla meşhur. Hatta Kayserililer arasında bu durumu anlatan bir fıkra da dolaşıyor...

 

 

ERCİYES’İN KARI ERİYİNCE!

Uzun yıllar Kayserililer ile bir arada yaşayan Ermeniler arasında sıkı ilişkiler vardır. O yıllarda bir Kayserili, Ermeni arkadaşından borç para ister. Ermeni arkadaşı ne zaman ödeyeceğini sorar.

Kayserili:

- Şu Erciyes Dağı’nın karı eriyince borcumu öderim der.

Ermeni, bir yıl bekler. Kayseriliden ses yoktur. Gider yanına ve alacağını ister. Kayserili, Erciyes’i gösterir ve daha üzerinde kar olduğunu söyler. Bir süre sonra Ermeni, Kayserilinin oyununa geldiğini anlar. Bunu içine sindiremez. Artık karar vermiştir ve o da bir başka Kayseriliyi kandıracaktır. Gider bir arkadaşına ve borç ister. Kayserili ne zaman ödeyeceğini sorar ve o da aynı cevabı verir.

- Erciyes’in karı eriyince.

- Peki, der Kayserili.

Aradan bir yıl geçer ve Kayserili hemşerim alacağını istemek için Ermeni arkadaşına gider. Ermeni vatandaşımız bu durumu beklediği için çok rahat bir tavırla Erciyes’i gösterir ve hâlâ karın erimediğini söyler. Kayserilinin de cevabı hazırdır:

- O gördüğün kar, bu yılın karı. Geçen yılın karı çoktaaaan eridi.

Ermeni ne yapacağını şaşırır ve çaresiz borcunu öder.

 

İÇ ANADOLU’NUN PARLAYAN YILDIZI: ERCİYES

Ahmet Nazif Efendi, Mir’at-ı Kayseriyye adlı eserinde Erciyes kelimesinin Rumca ‘beyaz’ anlamına gelen ‘Erkiyos’tan türediğini ileri sürmüştür. Erciyes, sürekli gümüş gibi parlayan zirvesi ve ihtişamlı duruşu ile tarih boyunca insanoğlunu etkilemiş ve ilk çağlarda tapınılan bir dağ olmuş. Şimdilerde ise Türkiye’de kış turizmi denilince akla ilk gelen rotalardan biri.

Uzun süre yerde kalan karı, tertemiz havası, farklı uzunlukta ve genişlikteki pistleri ile tatilcilere keyifli bir kayak deneyimi sunuyor.

Kervan 41 grubu ile olan turumuz sabahın erken saatlerinde başlıyor. İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanı’ndan uçakla yaklaşık bir buçuk saat süren bir yolculuk sonrası Kayseri Erkilet Havaalanı’na ulaşıyoruz. Havaalanı şehir merkezine çok yakın olduğundan, otelimize varmamız ve yerleşmemiz çok vaktimizi almıyor. Hemen bavullarımızı odaya bırakıp, kayak kıyafetlerimizi giyiyor ve yaz kış karı erimeyen Erciyes’in yolunu tutuyoruz. Şehir merkezine 25 kilometre mesafede olan Erciyes’e ulaşmamız sadece yarım saatimizi alıyor.

Tesisin içinde kayak ekipmanları kiralayabileceğiniz çok sayıda mağaza bulunuyor. Seçenek oldukça fazla ve kiralama ücretleri de Bolu Kartalkaya’ya göre daha uygun. Kayaklarınızı 35 TL’den 50 TL’ye kadar olan bir fiyat aralığında kiralayabiliyorsunuz. Eğer kaymaya uygun kıyafetleriniz yoksa onları da oradaki mağazalardan kiralamak mümkün.

Erciyes’te kayak ve teleferik ücretleri de Kartalkaya ve Kartepe’ye göre daha uygun. Kartalkaya’da bir günlük kayak ücreti hafta içi 150 TL, hafta sonu 180 TL; Kartepe’de hafta içi 80 TL, hafta sonu 120 TL iken Erciyes’te 70 TL. Öğrenciler için ise 55 TL. Kayak sporunun maliyeti yüksek algısını değiştiren Erciyes; kendi müdavimlerini yaratıyor.

Biz de Erciyes’in bembeyaz görüntüsünün büyüsüne kapılıp, kayaklarımızı kiralayıp hemen piste atıyoruz kendimizi. Öğleden sonra sis basıyor Erciyes’i ve Tekir pisti dışında bütün pistler kapatıldığından sadece orada kayabiliyoruz. Yine de ilk gün için yeterli oluyor bize…

Yeni başlayanlar için kayak derslerinin alınabileceği merkezde, tecrübeli kayakçıların farklı noktalardan kayak yapmasına imkan tanıyan modern teleferik ve telesiyejler bulunuyor. 23 bin 750 metre uzunluğunda ve 27 bin kişiyi taşıma kapasitesindeki teleferiği ve zorluk derecelerine göre değişiklik gösteren 33 farklı pisti ile uluslararası bir üne sahip olan Erciyes Kayak Merkezi, dolu dolu yaşanacak bir kayak deneyimi sunuyor.

 

 

 

ÖNCE GÜVENLİK: KASKSIZ ASLA!

Erciyes Kayak Merkezi’ni benzerlerinden ayıran bir özelliği bulunuyor. Tesis, sporculara getirdiği kask takma zorunluluğu ile Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş durumda.  Artık Erciyes’teki pistlere ve mekanik tesislere kasksız sporcu ve kayakçı alınmıyor. Tesis çalışanları bu konuda son derece hassas ve duyarlı. Hiçbir kayakçıyı kask olmadan pistlere çıkarmıyorlar. Kayak gibi riskli bir sporda insan hayatı için son derece önemli olan bu uygulamanın başlatılması ve Kaseri’de titizlikle sürdürülmesi takdirimizi kazanıyor.

KAYSERİ LEZZETLERİNİN TADI ZİRVEDE BAŞKA

Eğlenceli geçen kayaktan sonra acıkınca çok sayıdaki alternatifin içinden Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı tesiste buluyoruz kendimizi. Hafta sonu olduğu için restoran hınca hınç dolu. Fast food ve alacarte olarak iki bölümü bulunuyor. Fast food bölümünün en rağbet gören yiyeceği elbette sucuk ekmek. Kalabalığın içinden sıyrılarak kendimizi alacarte bölümüne atıyoruz. Menüde Arabaşı çorbasından Kayseri mantısına, saç kavurmadan bifteğe kadar birçok yemeği bulmak mümkün. Biz Kayseri lezzetlerini tatmayı tercih ediyor ve afiyetle mideye indiriyoruz.

Tesisin farklı noktalarında da kafeteryalar bulunuyor. Zirvede sıcak çikolata ve salep içip muhteşem manzaranın tadını çıkarabiliyorsunuz. Sıcak şarap içmek isterseniz de kayak merkezindeki otellerin restoranlarının yolunu tutmanız gerekiyor.

 

 

ERCİYES'TE KONAKLAMA

Kayak turizminin cazibe merkezlerinden biri olan Erciyes, konaklama imkanlarıyla da dikkat çekiyor. Beş yıldızlı zincir otellerden butik otellere uzayan alternatif konaklama seçenekleri bulunuyor. Keyifli geçen günün ardından sıcacık şömine başında kayak yorgunluğunu atarak dinlenmek için bu otellerden biri tercihiniz olabilir.

 

MİMAR SİNAN’IN DOĞDUĞU EV

Üç günlük Kayseri gezimizin ikinci durağı, bıraktığı eserlerle ölümsüzleşmiş Mimar Sinan’ın doğduğu köy olan Ağırnas oluyor. Ağırnas, taş evleri ve evlerin ahşap kapılarının güzellikleriyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 50 yıl Osmanlı İmparatorluğu’nda baş mimarlık yapan ve eserleriyle dünya çapında üne kavuşan Mimar Sinan’ın Kayseri şehir merkezine 27 km uzaklıktaki evi, Ağırnas’ın tanıtılmasına da öncülük ediyor. Ev üzerindeki işlemeler adeta Mimar Sinan’ın eserlerindeki zarafeti ve ihtişamı yansıtıyor. Kayseri’ye yolu düşen herkesin mutlaka görmesi gereken bir köy Ağırnas ve Mimar Sinan’ın evi..

 

NASIL ARANDI: #Erciyes # Erciyes Kayak Merkezi # Aysel Çetinkaya # gezi # Kayseri Erciyes # kayak

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.