Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1978 Tokat/Turhal doğumluyum. Mesleğini icra etmeyen bir jeoloji yüksek mühendisi, CHP çatısı altında siyaset yapan bir politikacı, KYÖD Yönetim Kurulu Üyesi, sosyoloji öğrencisi, uzak yol gemi kaptanı eşi, 13 yaşındaki Ata İlteriş ile 11 yaşındaki Bengü Gökçen’in annesiyim.
İlk anne olduğunuzda mutluluğun yanı sıra hangi duyguları hissettiniz?
Anne olduğum andan itibaren anlamını ve boyutunu değiştirerek zaman zaman depresiflik boyutuna ulaşan en net iki duygum; endişe ve korku.
Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti?
Anne olduktan sonra hayatımdaki en büyük değişiklik, sorumluluk alanlarımın genişlemesi. Bunun dışında çok büyük değişiklikler yaşamadım. Ben, Anadolu’da, kalabalık bir ailede büyüdüm. Ben nasıl büyüdüysem, çağın gerekliliklerinden uzaklaşmadan ve şartların yeterliliklerini değerlendirerek, çocuklarımı da aynı şekilde büyütmeye çalışıyorum.
Çocuk sahibi olmadan önce nasıl bir anne olmayı hayal ediyordunuz? İşler planladığınız gibi gitti mi?
En çok istediğim şey; emziren bir anne olabilmekti, şükürler olsun her iki evladımı da uzun bir süre anne sütü ile besleyebildim. Bunun haricinde öğrendim ki siz ne kadar plan yaparsanız yapın, dünyaya bir karakter hediye ediyorsunuz. Aynı anne babadan doğmuş ama birbirine zıt olabilen iki karakter! Ben bu süreçte çocuklarımın doğal karakterlerini belirlemesine izin verdim. Tabii bir de dediklerini uyguladığımda, aslında onların öncülüğünün hayatımı ne kadar kolaylaştırdığını fark ettiğim annem ve sevgili kayınvalidem var. Onların sayesinde anneliğin aslında eğitimli değil alaylı bir süreç olduğunu ve keyfini çıkarmayı öğrendiğimde çok daha kolay, eğlenceli olduğunu keşfettim.
Annenizin ’anne olunca anlarsın’ dediğinde ne demek istediğini, anne olunca anladınız mı? Bizimle de paylaşır mısınız?
Klasik bir anne atasözünün dua niteliğindeki değerini anladım. “Allah sana da senin gibi bir çocuk versin de o zaman görürsün.” Bazen Ata İlteriş ve Bengü Gökçen’e söylenirken, bu söz geliyor aklıma. Dua mı beddua mı hala çözememiş olsam da evet anneler geleceğin annelerinin en güzel el kitabıymış.
‘Ben asla annem gibi yapmam’ deyip de çocuğunuza aynı şekilde davrandığınız oldu mu?
Bir önceki soruda da belirttiğim gibi söylendiğim zamanlarda bunu yaptığımı fark ediyorum ama çocuklarımı büyütürken kendi çocukluğumu ve büyüdüğüm şartları, benliğimde hala hissettiğim etkilerini hep referans olarak kullanıyorum. Ne kadar kontrollü olursam olayım zamanında beni incitmiş bir davranışı çocuklarıma yapmış olduğumu fark ettiğimde hemen süreci doğru yöneterek etkisini hafifletmeye çalışıyor ve bu davranışı aklımda tekrarlanmayacaklar bölümüne not alıyorum.
Sizce anne olmanın en keyifli yanı nedir?
Bir bebeğin özellikle ilk 6 ayı muhteşem bir süreçtir. Hamilelikte içinizde büyüyen bir canlıyı hissetmek, onun için umutlanmak, endişelenmek, emzirirken aranızda kurduğunuz bağ, ilk gülüşü, ilk dişi, ilk ben’i, ilk adımı… Bunlara tanıklık etmek, şaşırdığını, mutlu olduğunu görmek… Okuldan geldiğinde heyecanla anlattıklarını dinlemek, sinema izlemek, oyun alanlarında kocaman kahkahalar atarak eğlenmek, uzun yolculuklara çıkmak, yeni yerler keşfetmek ve niceleri…. Benim hayatta en keyif aldığım şey anne olmak.
Peki, en çok zorlayan yanı?
Bu sorunun cevabı biraz siyasi olacak. Çocuklarımızı gittikçe yozlaşan, eğitim açısından gerileyen, bencilleşen bir toplumda yetiştirmeye, genetik yapılarıyla oynanmış gıdalardan koruyarak beslemeye çalışmak, her gün artan akran zorbalığı, teknolojinin zararlı ortamlarından uzak tutma çabası ama hepsinden öte var olan iktidarın çocuklarımızı ruhsal ve bedensel açıdan korumaya yönelik yasaları çıkarmaması ya da yürürlüğe sokmaması biz anneleri en çok zorlayan süreçler.
Birlikte yapmaktan en çok keyif aldığınız şey nedir?
Ben biraz çocuk odaklı bir anneyim. Her an’ı onlar için unutulmaz kılmak, geleceğe mutlu anılar bırakmak istiyorum. Bu nedenle çocuğunu kendi alanında eğlenmeye bırakıp, kenarda bekleyen ya da konfor alanını bozmamak adına çocuğunu teknolojiye emanet eden bir anne olmadım. Ortak bir film seçip izlemeyi, su parklarında kayarken de oyun alanlarında zıplarken de birlikte olmayı çok seviyoruz. Ayrıca uzun yolculuklarda yeni rotalar belirlemekten, kamp kurmaktan, uzun uzun sohbet etmekten, isim şehir ya da kelime oyunu gibi oyunları sözlü oynamaktan çok keyif alıyoruz.
Bir anne olarak çocuğunuza hayata dair verdiğiniz en önemli öğüt nedir?
Öncelikle mutlaka iyi bir insan olmalarını aşılıyoruz. Çevreye ve insana duyarlı, milletine, tarihine, atalarına saygılı evlatlar olsunlar istiyoruz. Bunların dışında kendilerini korumalarını, doğru arkadaş seçiminin önemini ve öz saygıyı öğretiyoruz. Ama en net verdiğim öğüt; bir hata yaptıklarında, kendilerini tehdit edilecek durumda bırakmadan hemen benimle paylaşmaları. Çünkü gerçekleri bildiğim sürece hem evlatlarımı daha iyi korurum hem de hatanın tekrarlanmaması için gerekli önlemleri alarak, onların yaşam şartlarını düzene sokarım.
Anneler Günü’nde, annenize ne söylemek isterdiniz?
Her zaman, her süreçte, her kararımda hep arkamdaki dağ olduğun, bana güvendiğin, desteklediğin ve çok sevdiğin için sana minnettarım annem…
Ve sevgili kayınvalidem Nejla Annem; Gökhan gibi cinsiyet eşitçiliğini benimsemiş, kadınların fikirlerine önem veren ve destekleyen, merhametli, dürüst ve iyi bir aile babası evlat yetiştirdiğin için çok teşekkür ederim.
İkinizi de çok seviyorum….