15-09-2024 18:58

Heykeller şehri Üsküp

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 01/07/2024
Balkanlarda gezilecek yerler arasında en popüler rotalardan biri olan Üsküp, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir şehir. Tarihi eserlerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de kendini kanıtlayan Üsküp’ü gezerken, Osmanlı’dan kalan izler nedeniyle kendinizi zaman zaman Anadolu’da bir şehirde hissedecek, damak tadımıza uygun yemekleri sayesinde de hiç yabancılık çekmeyeceksiniz, Bir de baktığınız her yerde devasa heykellere rastlayacaksınız.
.stripslashes($urun->baslik).

Üsküp (Makedonca Skopje), Kuzey Makedonya’nın başkenti ve en büyük şehri. Ülkenin ekonomik, kültürel, politik ve akademik merkezi olan şehir, ortasından geçen Vardar Nehri ile ikiye ayrılıyor. ‘Üsküp’ ismi Trak kökenli, klasik dönem Grek-Roma dönemi sınır kasabasının Latince’deki adı olan ‘Scupi’den geliyor. Osmanlı döneminde Üsküp adıyla anılan şehir, 1912-1941 Yugoslavya Krallığı döneminde Sırpça Skoplje; 1941-1944 yılları arasında Bulgaristan Krallığı işgali altında iken Skopie; en nihayetinde 1945’te Makedonca Skopje adını almış ve resmi olarak da bu ad kullanılıyor. Ancak Türkçe’de Üsküp olarak anılmaya devam ediyor.

Tarihçe

Şehrin en yüksek tepesindeki Üsküp Kalesi’nde Neolitik döneme ait kalıntılar bulunan Üsküp’ün M.Ö. 4. yüzyıldan bu yana yerleşim yeri olduğu biliniyor. M.S. I. yüzyılın başlarında Romalılar tarafından ele geçirilen şehir, 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun doğu ve batı olarak ikiye bölünmesiyle birlikte İstanbul merkezli Bizans’ın hâkimiyetinde kalmış. 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Kuzey Makedonya’nın başkenti olana kadar; Bizans, Bulgar, Sırp, Osmanlı, Yugoslav Krallığının bir parçası olmuş, birçok medeniyete ev sahipliği yapmış kadim bir şehir. 1963’teki yıkıcı depremde çok zarar görmüş olsa da günümüzde toparlanmış, Balkanlarda görülmesi gereken önemli şehirlerden biri.  Elbette Avrupa başkentleri kadar parlak değil ama bir hafta sonunuzu ya da birkaç gününüzü geçirebileceğiniz, vizesiz gidebileceğiniz şehirlerden biri…

Üsküp, tarihi açıdan zengin olmasının yanında, yaşam şartlarının Avrupa’daki şehirlerden ucuz olması ve üniversite eğitimlerinin Avrupa standartlarında olması sebebiyle bizim öğrencilerimiz tarafından da tercih edilen bir şehir. Dolayısıyla Üsküp’te öğrenim gören epey Türk öğrenci var.

Ulaşım

Biz Macaristan’a arabayla giderken Üsküp’e uğradık ve bir gece konakladık. İki günde şehrin görülecek yerlerinin çoğunu gezdik. Görülmesi gereken yerlerin çoğu yürüme mesafesinde olduğu için şehri 1-2 günde keşfetmek mümkün. Rahat rahat gezmek istiyorsanız 3 gün ayırmalısınız. Zamanınız varsa kendi aracınızla keşfede keşfede gitmek eğlenceli ama bir iki yerde konaklamak gerekiyor. Aksi halde yorucu olur zira İzmit-Üsküp arası bin kilometre. Otobüslerle gidilen Balkan turlarının da yorucu olduğunu duyuyorum. En hızlı ulaşım hava yoluyla. İstanbul’dan Üsküp’e bir buçuk saatte varıyorsunuz. Kuzey Makedonya’nın en büyük ve en işlek iki havalimanından biri olan Üsküp Büyük İskender Havalimanı şehir merkezine 23 kilometre uzaklıkta. Havalimanından şehir merkezine taksi veya otobüsle gidebilir ya da araç kiralayabiliriz. Merkezde otopark sorunu olduğu ve gezilecek yerlerin çoğu yürüme mesafesinde olduğu için araç kiralamasanız da olur çünkü Üsküp’teki şehir içi ulaşım hatları çok düzenli ve bu sayede zorlanmadan istediğiniz yere gitmeniz mümkün.

Üsküp’te gezilecek yerler

Balkanların en güzel şehirlerinden biri olan Üsküp’te görülmesi gereken çok sayıda eser var. Bu eserlerin başında; beş asırdan fazla Osmanlı himayesinde kalan şehirde inşa edilen Osmanlı eserleri geliyor. Vardar Nehri üzerindeki Taş Köprü’yü, Davut Paşa Hamamı’nı, eski Osmanlı Çarşısı’nı ve camileri gördüğünüzde kendinizi bir Anadolu şehrinde hissederken, bir yandan da devasa heykeller ve görkemli binalarla bir Avrupa şehrindeymişsiniz sanıyorsunuz.

Üsküp’e ‘heykeller şehri’ demek çok manalı zira meydanlarda, caddelerde, sokaklarda, parklarda, sitelerin bahçelerinde, kafelerin önlerinde, havuzlarda, nehrin içinde hatta çatılarda kısacası baktığınız her yerde heykellere rastlıyorsunuz. Yerel halk, milyonlarca doların bu heykellere yatırılmasının gereksiz masraf olduğunu söylemekte haklı olsa da heykeller turist olarak gelenlerin ilgisini çekiyor. Şehre ilk girdiğimizde devasa heykelleri görünce şaşırma nidaları çıkartarak biz de hayranlık duyduk ama şehirde uzun süre kalınsa zaman içinde bu heykeller insanın üstüne üstüne gelir sanırım.