20-04-2024 13:17

Hem iyileştiriyor hem güzelleştiriyor: Uzm. Dr. Gonca Soyuduru

2020-11-30    0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 2020-11-30
.stripslashes($urun->baslik).

RÖPORTAJ: SERPİL ÇOLAK

FOTOĞRAFLAR: İSMAİL HAKKI TİMUÇİN

 

 

Halk arasında ‘cildiye’ olarak bilinen dermatoloji alanının sadece deri hastalıklarıyla ilgilendiğini düşünüyorsanız, çok yanılıyorsunuz.

Saç dökülmesinden tırnak batmasına, et benlerinden ağız içi mukoza sorunlarına, kılcal damar çatlaklarından cinsel yolla bulaşan hastalıklara kadar çok geniş yelpazede hizmet veren dermatoloji, kozmetik alanıyla da yakından ilgili.

Özel bir hastanede görev yaparken, kısa bir süre önce kendi kliniğini açan Dr. Gonca Soyuduru, ilimizin en başarılı dermatoloji uzmanlarından birisi.

Hem cilt hastalıklarının tedavisinde hem de kozmetik alanında dikkat çeken uygulamalara imza atan Dr. Soyuduru, son yıllarda popüler olan 4D lazer uygulamasını da ilimize getiren ilk isim.

Dr. Gonca Soyuduru, Kocaeli ve civarında sadece kendi kliniğinde bulunan 4D lazer sayesinde cilt gençleştirme, sıkılaştırma, gıdı eritme, göz çevresi gençleştirme, dudak kenarındaki çizgileri yok etme, dudak dolgunlaştırma ve göz kapağı düşüklüğünü ortadan kaldırma işlemlerini iğne kullanmadan, vücuda herhangi bir sıvı enjekte etmeden, ağrısız ve acısız şekilde gerçekleştiriyor.

Siz de daha genç ve güzel görünmek, aynaya baktığınızda kendinizi çok daha iyi hissetmek istiyorsanız, dermatoloji uzmanı Dr. Gonca Soyuduru’ya kulak verin.

 

 

 

Gonca Hanım öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

1984, Oltu doğumluyum. Babamın görevi nedeniyle ilkokulu, ortaokulu ve liseyi farklı şehirlerde okudum. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunuyum, 6 yılımı Konya’da geçirdim, sonrasında TUS’ta enfeksiyon hastalıkları bölümünü kazanarak Ankara’da uzmanlık eğitimine başladım. Bu sırada evlendim fakat idealim olan dermatoloji bölümü için yeniden sınava girmek istedim.

Tekrar sınava hazırlandım ve TUS’ta Türkiye 19.’su olarak Gazi Üniversitesi Dermatoloji Bölümü’nü kazandım. İhtisasımı yaparken anne oldum, hem bebeğimi büyüttüm hem de eğitimimi tamamladım.

 

Eşiniz de doktor yanılmıyorsam...

Eşimle liseden beri tanışıyoruz. O, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni kazanmıştı. Yollarımız, ikimiz de ihtisas yaparken Ankara’da yeniden kesişti. Evlenip, Ankara’ya yerleştik. Tezimi verip, uzman olduktan sonra mecburi hizmet için Düzce’ye atandım. 3,5 yıl Düzce’de kaldık, bu süreçte ikinci bebeğimiz oldu. Düzce’yi çok sevdik, orada çok güzel günlerimiz geçti ancak Kocaeli’deki özel bir hastaneden teklif gelince, daha büyük bir şehirde yaşamak istediğimiz için kabul ettik. Önce ben, sonra eşim geldi. İki yıl kadar özel hastanede görev yaptıktan sonra kendi kliniğimi açma kararı aldım. Yaklaşık iki aydır da kendi kliniğimde hizmet veriyorum.

 

Gonca Hanım, dermatoloji nedir, dermatologların çalışma alanlarından biraz bahseder misiniz?

Dermatoloji; halk arasında ‘cildiye’ olarak bilinse de deri ve zührevi hastalıkların tanısı, tedavisi ve takibiyle ilgilenen bir tıp dalıdır. Çok bilinmese de geniş bir yelpazeye sahiptir. Cilt, saç, tırnak ve ağız içi mukoza hastalıklarının yanı sıra cinsel yolla bulaşan hastalıklar da dermatologların ilgi alanına girer. Bunun yanı sıra Behçet hastalığı, lupus, dermatomiyozit, skleroderma gibi deri tutulumu yapan pek çok romatolojik hastalıklara da bakar. Dermatologlar sadece cilt hastalıklarıyla ilgilenmez aynı zamanda cildin sağlıklı ve güzel görünmesi için kozmetik konularıyla da ilgilenir. Özellikle son yıllarda dermato-kozmetik alanında bizim branşımızı ilgilendiren çok büyük gelişmeler yaşanıyor.

 

DERİ BİYOPSİSİ

 

Kliniğinizde dermato-cerrahi işlemler de yapılabiliyor değil mi?

Evet, mesela deri biyopsisi bizim sıklıkla başvurduğumuz bir yöntem. Poliklinik şartlarında uygulanabilen, kesin tanı koymaya yarayan, güvenilir bir yöntem. Deri biyopsisi denildiğinde hastaların aklına hemen kötü şeyler geliyor ama bizim için tanı aracından ibaret. Deri hastalıkları genelde birbirine çok benzer -hastalar için zaten tüm deri hastalıkları aynıdır- biz doktorlar bile bazı deri hastalıklarını ayırt etmekte zorlanırız ya da ayırt ettirici belirtiler henüz oluşmamış olabilir. İşte bu noktada tanı koymak için deri biyopsisinden yararlanıyoruz.

Ayrıca; tırnak batması tedavisi, tırnak çekimi, tırnaklara tel uygulanması gibi küçük cerrahi işlemleri de kliniğimizde yapabiliyoruz. Bunların dışında hastaların komedon dediğimiz gözenek tıkanıklıklarını ve küçük kistlerini açabiliyor, apseleri boşaltabiliyoruz. Nasır, siğil, et benleri gibi lezyonların tedavisini cerrahi veya lazer yöntemiyle gerçekleştirebiliyoruz. Kılcal damar çatlamalarını, damarsal benleri veya tüm iyi huylu deri tümörlerini, deri yüzeyinde gelişen kabartıları ya da buna benzer oluşumları lazer yöntemiyle yok edebiliyor, gerekli durumlarda cerrahi olarak çıkarıp patolojik incelemeye gönderebiliyoruz. Lazer uygulaması çok konforlu, hem iz bırakmıyor hem de hasta tedaviden sonra günlük hayatına devam edebiliyor. Dermatoskopi dediğimiz işlemi de kliniğimizde uyguluyoruz.

 

Dermatoskopi nasıl bir işlem?

Dermatoskop, derinin muayenesinde kullandığımız bir alet. Bu yöntemle vücuttaki benleri ve benzer oluşumları inceliyoruz. Yaklaşık 10 kat büyütme özelliğine sahip bir çeşit büyüteç. İyi huylu benleri kötü huylu benlerden ayırt etme aşamasında dermatoskoptan yararlanıyoruz. Diğer deri kanserlerinin tanısında da çok kullanıyoruz dermatoskopu. Bazen hastadan biyopsi almamıza gerek kalmadan direkt dermatoskop yardımıyla hastaya teşhis koyabiliyoruz. Cerrahi tedavileri biz yapabiliyoruz fakat lezyon kötü huyluysa genel olarak plastik cerraha yönlendiriyoruz. Çıplak gözle göremediğimiz deri hastalıklarının tanısını koyarken de dermatoskoptan faydalanıyoruz. Kliniğimizde dermatoskopun yanı sıra wood lambası da bulunuyor. Mavi ışık yayan bu lambayla da belli başlı hastalıkları teşhis edebiliyoruz. Vitiligo gibi pigmentasyon ile ilgili rahatsızlıkları, ciltteki lekeleri ve bazı cilt enfeksiyonlarını bu lamba sayesinde tespit edebiliyoruz.

 

 

İĞNE YOK, İLAÇ YOK, LAZERLE GENÇLEŞME

 

Kozmetik amaçlı çalışmalar da yapıyorsunuz. Bu çalışmalarda kullandığınız lazer cihazının Kocaeli’de sadece sizin kliniğinizde olduğunu duyduk. Bu cihaz hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Lazer cihazları farklı dalga boylarıyla çalışan cihazlardır. Örneğin kıla yönelik bir müdahale yapıyorsanız farklı dalga boyunu, lekeye yönelik bir müdahalede farklı dalga boyunu kullanırsınız. Farklı dalga boyları, farklı işlemler anlamına geliyor. Bizim kliniğimizdeki cihaz aynı anda iki farklı dalga boyunu kullanabiliyor.

Temelde bu cihazla son yıllarda popüler olan 4D lazer uygulaması yapıyoruz. 4D, genel itibariyle cildi gençleştirmeye ve sıkılaştırmaya yönelik bir uygulama. Bu uygulamanın özelliği hiçbir şekilde iğne kullanılmaması ve deri altına hiçbir şey enjekte edilmemesi. Lazerle uygulama yaptığımız bölgeyi ısıtıyoruz, bu bölgede dokunun yeniden şekillenmesini, sıkılaşmasını sağlıyoruz.

 

4D lazer uygulamasını daha çok hangi bölgelere yapıyorsunuz?

4D lazer uygulamasını 4 farklı aşamada gerçekleştiriyoruz. Ağız içinden yanak bölgesi ve dudak iç bölgesine uyguluyoruz, bu bölgede sıkılaşma ve dokunun yeniden şekillenmesini sağlıyoruz. Ağız içinden yaptığımız bu uygulamayla özellikle burun kemiğinden dudak çizgisine giden kısımlarda, ağız çevresinde beliren yaşlılık çizgilerini yok etmede etkili sonuçlar alıyoruz. İkinci aşamada yüzün tamamında farklı dalga boyuyla çalışıyoruz, deride termal etki yaratıyor, bağ dokularını yeniden oluşturuyor, cildin sıkılaşmasını ve yenilenmesini sağlıyoruz. Üçüncü aşamada yanak, gıdı ve çene altı bölgelerdeki sarkmalara yönelik bir işlem uyguluyoruz. Burada daha derinlere iniyor, derinin altındaki yağ ve bağ dokusunu hedefliyor, bu bölgenin sıkılaşmasını sağlıyoruz. Dördüncü ve son aşamada ise lazer yöntemiyle yüzeysel bir peeling uyguluyoruz. Ciltteki renk eşitsizlikleri, yüzey bozuklukları, ton farklılıklarını ortadan kaldırıyoruz. Tüm bu işlemler yaklaşık bir saat sürüyor.

 

Hasta tüm bu işlemler sırasında ne hissediyor, canı yanıyor mu?

Hasta hafif bir ısınma hissi dışında hiçbir şey hissetmiyor. İşlem sonrasında hafif bir yanma hissediyor, bu yüzden klinikten çıkmadan önce soğutma işlemi uyguluyoruz. İki gün boyunca deride kızarıklık ve hafif ödem olabiliyor, daha sonra 1 hafta süren hafif bir soyulma görülebiliyor. Ancak hastanın yaşam kalitesini etkileyecek bir işlem değil, sonrasında hemen işine dönebiliyor.

 

Bu işlemi hangi aralıklarla yaptırmalıyız ve ne kadar kalıcı? Yan etkisi var mı?

Cilt gençleştirme, germe ve sıkılaştırma uygulamasından tam randıman alabilmek için bir ay aralıklara en az 3 kez bu işlemi yaptırmalısınız. Sonuçları 2 haftadan sonra hissetmeye başlıyoruz. Yaptığımız işlemin en güzel tarafı kendi kolajen senteziniz ile sağlanan bu yenilenmenin kalıcı olması ancak biz yerimizde durmuyoruz, yaşlanma süreci devam ediyor. Bu yüzden mevcut durumu korumak için 6 ayda veya yılda bir kez tekrarlanması gerektiğini hatırlatıyoruz. Bu işlemi herkes yaptırabilir, hiçbir yan etkisi yok. Sadece ciltte o anda lokal bir enfeksiyon ya da tahriş olmuş bölge varsa uygulama yapmıyoruz.

 

GÖZ KAPAĞI DÜŞÜKLÜĞÜNE...

 

Cilt gençleştirme ve sıkılaştırma dışında uygulama alanlarından bahseder misiniz?

Cilt gençleştirme ve sıkılaştırmanın yanı sıra gıdı eritme ve gıdı toparlamada da bu işlemi uyguluyoruz. Ayrıca boyun, dekolte ve ellerde de bu cihazdan yararlanıyoruz. Bunların dışında tek başına göz ya da dudak çevresi de çalışabiliyoruz. Göz kapağı düşüklüğü, göz çevresinde gevşeme veya kaz ayaklarında belirginleşme ve gözaltı torbalanmalarında bu uygulamayı sadece göz çevresinde yapıyoruz. Tabii öncelikle hastamızı muayene ediyor, sorunun neden kaynaklandığını tespit ediyor, ona göre uygulama yapıyoruz. Örneğin gözaltı torbalanmasının farklı nedenleri olabilir. Hastanın değerlendirmesini yaptıktan sonra eğer uygunsa işlemi gerçekleştiriyoruz. Göz kapağı düşüklüğü de çok yaygın bir problem. Eğer hasta ameliyat olmak istemiyorsa ya da çok ileri seviyede değilse bu cihazla göz kapağında sıkılaşma sağlıyoruz. Smoker line dediğimiz dudak üstü çizgilerine müdahale edebiliyor, dudağın kırmızı bölümü üzerine de uygulama yaparak dudak dokusunu yenileyebiliyoruz.

 

DOLGUSUZ DUDAK DOLGUSU

 

4D lazer uygulaması cildin kalitesini artırmaya yönelik bir işlem aynı zamanda, öyle değil mi?

Kesinlikle öyle. Hiçbir şikayeti olmasa da cildinin kalitesini artırmak isteyenlere 4D lazer uygulaması yapıyoruz. Sonraki işlemler için de ön hazırlık gibi oluyor. Mesela zamanla ağız kenarında oluşan olukları lazerle azaltıyoruz, kişi daha az dolguya ihtiyaç duyuyor. Veya göz kenarlarında kaz ayağı var diyelim, botoks öncesinde cildin kalitesini yükseltmek için lazer yapıyoruz, sonrasında botoksla daha yüksek verim alıyoruz. Dolgu koymadan dudak üzerine dolgunluk veriyoruz. Kolajen üretimi sayesinde dudağın bağ dokusunu güçlendiriyor, yeniden yapılandırıyoruz. Bilirsiniz yaş ilerledikçe dudakta incelmeler oluyor, dudak kuruyor. Bu işlemle dudakta toparlanma, tazelenme, parlama, kurulukta azalma görülüyor. Biz bu işleme ‘dolgusuz dudak dolgusu’ diyoruz. Ağrısız, acısız, enjekte işlemi olmadan lazerle dudak dolgunlaştırma işlemi yapıyoruz.

 

Bu lazer cihazını hekim olmayan kişiler kullanabilir mi?

4D işlemi genel olarak çok güvenli bir işlem olmasına rağmen bu cihazı mutlaka bir hekimin kullanması gerekiyor aksi halde hastada bir takım komplikasyonlar oluşabilir. Biz bu cihazların eğitimlerini alıyoruz ve dermatolog olarak deriyi çok iyi tanıyoruz. Bu yüzden komplikasyon oranımız da çok düşük. İşlem öncesi tüm ihtimalleri hesaplıyoruz fakat hastanın cildi çok hassas olabilir, işlem öncesi veya sonrasında kullandığımız ürünlere alerjik reaksiyon gösterebilir, bir hekimin müdahalesine ihtiyaç duyulabilir. Bu yüzden hekim dışı kullanılmaması gereken bir cihaz.

 

 

SAÇ DÖKÜLMELERİNE...

 

Saç dökülmelerinde de bu cihazdan yararlanılıyor yanılmıyorsam.

Kliniğimizde bulunan lazer cihazı saç dökülmelerine karşı da başarılı bulunmuş, ben de bu amaçla kullanıyorum. Aynı zamanda ciltteki kılcal damar çatlamaları, kızarıklık, roza yani gül hastalığı dediğimiz hastalık, akne, tırnak mantarı ve siğil tedavilerinde de bu cihazdan yararlanıyoruz. Yüzde ortaya çıkan ve yaşla birlikte artan kahverengi lekelenmeler ve kabarıklıkların giderilmesinde, akne, ameliyat izleri ve çatlak tedavisinde de bu lazer teknolojisinden faydalanıyoruz.

 

Kozmetik alanında, 4D lazer dışında ne gibi uygulamalar yapıyorsunuz?

Klinikte kozmetik olarak dolgu, botoks, PRP, dermapen ve kimyasal peeling gibi işlemleri de yapıyoruz. Hastanın ihtiyacına yönelik olarak tüm mezoterapi ürünlerini uyguluyoruz. Örneğin hastanın saç dökülmesi varsa, dökülmeyi durdurmaya yönelik saç mezoterapisi yapıyoruz. Lekesi varsa leke mezoterapisi. Hastada gıdı ya da bölgesel yağlanma varsa lipolitik dediğimiz yağ eritici mezoterapi uyguluyoruz. Göz çevresinde bir koyulaşma varsa, aydınlatıcı vitamin mezoterapileri uygulayabiliyoruz. Hastanın yaşlanma bulgularını azaltmak için de çeşitli mezoterapi ürünlerinden yararlanıyoruz. Cilt yaşlanmasını önlemek için sık kullandığımız ürünlerden biri Somon DNA ve hyalüronik asit. Somon DNA da aslında bir mezoterapi biçimidir, genel olarak cilde sıkılık, gerginlik ve nem sağlamak amacıyla yapılır. Ciltte sarkma varsa toparlamaya yönelik mezoterapi uygulamaları yapıyoruz. Günümüzde gençlik aşısı olarak bilinen kokteyl ürünler var, bunları da kliniğimizde uyguluyoruz. Gençlik aşısı da mezoterapiden ayrı olarak bilinir aslında o da bir çeşit mezoterapidir.

 

 

HEKİMLİK KUTSAL BİR MESLEK AMA...

 

İş dışında neler yaparsınız?

Ben genellikle seyahat etmeyi, farklı yerler görmeyi çok seviyorum. Fırsat buldukça yeni yerler keşfetmeye çalışıyorum. Sapanca’da bahçeli bir evimiz var, bahçeyle ilgileniyorum. İki çocuğumuz var; Ömer ve Asya, onlarla vakit geçirmeye bayılıyorum. Bir kedimiz, bir de köpeğimiz var. Hafta sonları ailece doğa yürüyüşüne çıkıyoruz. Bunların dışında kitap okumayı ve spor yapmayı seviyorum.

 

Geleceğe yönelik hedeflerinizde neler var?

Kliniğimi büyütmeyi hedefliyorum. Mesleğimde kendimi geliştirmek, dermatoloji ve kozmetoloji alanında başarılı bir hekim olarak hastalarıma hizmet etmek istiyorum. Ve tabi ki çocuklarımı sağlıklı bir şekilde büyütme arzusundayım.

 

Çocuklarınızın da doktor olmasını ister misiniz?

Çok zor bir soru... İstemem herhalde. Hekimlik çok güzel ve kutsal bir meslek fakat çok zor ve meşakkatli. Ayrıca günümüzde hekimlere hak ettikleri değerin verildiğini düşünmüyorum. Bir anne olarak benim düşüncem bu yönde ancak onlar isterse desteklerim tabii ki. Onların mutlu olacağı mesleği seçmelerini isterim.

 

 

İLETİŞİM

Adres: Yahya Kaptan Mah., Şehit Ali İhsan Çakmak Sok., Nazer İnn İş Merkezi, 46/48 İzmit

Telefon: 0 262 503 03 99

GSM: 0 530 832 12 00

Instagram: drgoncasoyuduru

Facebook: Uzm Dr Gonca Soyuduru

NASIL ARANDI: #gonca soyuduru # uzman doktor # dermatolog # dermotoloji # cilt gençleştirme # deri biyopsisi # saç dökülmesi # gençlik # göz kapağı # 4d lazer # kocaeli # izmit #

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.