Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1971, Erzurum doğumluyum. İşletme mezunuyum, evli ve iki çocuk annesiyim. Eşim Prof. Dr. Cumhur Cevdet Kesemenli ile birlikte çalıştırdığımız ortopedi, fizik tedavi ve podoloji alanlarını içeren CK Klinik’in yöneticiliğini yapıyorum.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
İş hayatına 2001 yılında, eşimin mesleği gereği başka bir şehirde bulunmamız nedeniyle özel bir klinikte başladım.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Ben insanın; severek ve inanarak yaptığı her işte başarılı olacağına inanıyorum ki benim de mesleğimi severek yapmam ve yaptığım işte insana dokunmam sanırım en büyük şansım ve enerjim. Yaptığınız iş sizi sadece maddesel olarak değil ruhen de beslemeli ki sizi daima ileriye taşısın.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
İnanmak, çalışmak ve denemekten asla vazgeçmemek.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun; maddi ve ekonomik kaygılar nedeniyle haklarını arayamama, mobbing ve eşitsizliklere karşı duramama ve meta olarak görülmektir. Ben, çalıştığım kurumda kadın personelin tüm fiziksel ihtiyaçlarını önemsiyorum ve onların iş yerinde huzurlu, en önemlisi güvenilir bir şekilde çalışmalarını sağlamayı birincil görev kabul ediyorum. Bir yönetici olarak bu ilke ile hareket ediyorum. Sonuç; mutlu, sağlıklı, tebessümü yüzünden eksik olmayan insan profili.
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hala kadınla ilgili aşılamamış onlarca problemin olmasına üzülüyor olsam da Ulu Önder Atatürk’ü saygı ve minnetle anmadan geçemeyeceğim. Yıllar önce kadının bir birey olmasını, fikir ve düşüncelerini özgürce ifade etmesini, toplum içinde erkeklerle eşit haklara sahip olmasını ve her alanda yer almasını sağladığı için hep minnettar kalacağım. Bu emanetleri ileriye taşıyacak genç nesiller yetiştirmek ve onlara örnek olmak ilk önceliğim. Kızım bugün kendi ayakları üzerinde duran, eğitimini tamamlayarak meslek hayatına atılmış bir kadın. Onun kararlı, haklarını bilen, mücadeleci ve güçlü duruşu benim geleceğe umutla bakmamı sağlıyor. Unutmamamız gerekiyor ki cumhuriyet ile birlikte kadının sosyal, ekonomik, siyasal konumunu iyileştirici uygulamalar başlıyor.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Cumhuriyetimizin biz kadınlara tanıdığı en büyük özgürlük, kadının toplum içinde erkeklerle eşit olarak yerini alması. Bu durum kadının her konu ve alanda yer almasını tetikleyen başka hakları da doğuruyor.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Cumhuriyet kadını denilince benim gözümde kültür, sanat, tarih gibi toplumun her alanıyla ilgilenen, bilimdeki gelişimi ve değişimi yakından takip eden, okuyan, çalışan ve kendini sürekli yenileyen kadın profili canlanıyor. Bu kadın ister şehir yaşamında, isterse köy yaşamında olsun hiç fark etmiyor, öğrenen, üreten ve uygulayan kadın modeli.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
“Kadınlar içtimai hayatta erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekçisi olacaklardır.” Bu söz benim felsefem. Mutluyum ki eşim ve çocuklarım da hem düşüncelerinde hem de yaşamlarında bu felsefenin uygulayıcıları.
NASIL ARANDI: #gülhan kesemenli # kocaeli # 8 mart # dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk