Özel Seymen Lisesi’nin 12. sınıf öğrencisi olan ve şu sıralar üniversiteye hazırlanan Erim Erdoğan; yaratıcılığı, sosyalliği, okul başarısı, öğrenme arzusu, pratik zekası, sorumluluk bilinci ve tüm bunlara ek olarak mütevazı kişiliğiyle örnek gösterilen bir genç.
Sinema ve yabancı dillere olan ilgisini, azmi ve öğrenme arzusuyla birleştiren Erdoğan; gösterdiği çaba ve girişkenliği sayesinde YGA’nın da dikkatini çekmeyi başarmış.
Geleceğin liderlerini yetiştirmek üzere kurulan ve genellikle üniversite öğrencilerini kabul eden YGA ile çok küçük yaşlarda tanışan ve platformun çeşitli projelerinde görev alan Erim Erdoğan, şimdi hedeflediği üniversitede eğitim görebilmek için gün sayıyor.
Özgün fikirleriyle projeler geliştiren, düşüncelerini açıkça paylaşan, sorunlarla değil çözümleriyle ilgilenen Erim Erdoğan, ilgi duyduğu sinema alanında geleceğin liderlerinden biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Çok okuyan, çok araştıran ve kendimi sürekli geliştirmek isteyen birisiyim. Üniversiteye hazırlanıyorum ve sinema okumak istiyorum. Bu alana ilgim büyük, hatta kendi kendime bir şeyler de yapıyorum. Beğendiğim yönetmenlerin filmlerini izliyorum, sinema üzerine yazılar yazıyorum. 8’inci sınıfta bir süre davul kurusuna gittim, hala davul çalmaya devam ediyorum. Okul grubunda çeşitli yarışmalara da katıldım. Bunun dışında yabancı dile karşı ilgim var. Okulda öğrendiğim İngilizce’yi daha da geliştirerek iyi bir seviyeye geldim. Şu an C2 seviyesindeyim ve TOEFL IBT’ye hazırlanıyorum.
YGA; gençlerin üye olduğu, sosyal projelerde yer aldığı; geleceğin iş adamalarını, liderlerini, yöneticilerini yetiştiren bir sosyal topluluk. Şu an dünyayı yöneten genel müdürlerin, yöneticilerin, liderlerin de içinde bulunduğu; eğitimler verdiği, atölye çalışmaları gerçekleştirdiği, zirvelerin yapıldığı, çalıştayların düzenlendiği bir platform yani. Bu topluluğa her yıl Harvard, Oxford, Yale dahil birçok okuldan binlerce başvuru oluyor. Mülakatlarla ve belirli aşamaları geçince bu platforma dahil olunuyor.
Ağırlıklı olarak üniversite öğrencilerinden oluşan bir platform ancak ben senelerdir YGA’ya kabul görüyorum. YGA ile 6’ncı sınıfta tanıştım. Devlet okulları için bir organizasyon yapmışlardı, ben de ona dahil olmuştum. 8’inci sınıftan mezun olduğumda YGA’dan bir e-mail geldi, beni lise programına da davet ettiler. Ancak ben mail adresimin şifresini unutunca, katılamadım ve 10’uncu sınıfta sıfırdan bir daha başvurdum. Tekrar kabul edildim. YGA’nın kurduğu ‘Piri-mobil rehber uygulaması’ projesinde çalışma imkanı buldum. Yine YGA’nın televizyon programı ‘Bilin Deneyin’de 3 arkadaşımla çalıştık. CNN Türk’ün genel yayın yönetmenine sunum yapma imkanı buldum. Şimdi YGA ile lise yolculuğum bitiyor ve üniversitede devam etmeyi planlıyorum.
Klasik Amerikan sinemasını çok seviyorum. Yönetmen Quentin Tarantino’yu çok beğeniyorum. Kısa süre önce Krzysztof Kieslowski ile tanıştım ve onun da sinemasını çok beğendim. Yerli yönetmenlerden de Tolga Karaçelik’in filmleri favorim. Kendisi de bir YGA’lı…
Sabahları 07.40’ta uyanır, okula gelirim. Bu yıla kadar evde ders çalışmazdım, okulda ders dinlemenin daha verimli olduğunu düşünüyordum. Ancak bu sene üniversite sınavlarına hazırlandığım için evde de çalışmaya başladım. Okul sonrası eve gidince, önce bir saat ders çalışıyorum. Her insanın zaafları var… Benim de her gün bir doz FİFA almam gerekiyor, yarım saat playstation oynuyorum. Bilgisayar oyunlarını severim. Geceleri daha verimli olduğumu düşünüyorum ve ilgi alanlarıma ayırdığım vakit akşamları başlıyor. Gece izlerim, gece dinlerim, gece okur, gece yazarım. Uyumam ise gece yarısından sonrasını buluyor.
Bilgi Üniversitesi Sinema Televizyon Bölümü’nü tam burslu kazanmak gibi hedefim var. Mimar Sinan Güzel Sanatlar da olabilir.
Sinemacı olmayı düşünen bir genç olarak YGA’ya ilk girdiğimde ‘bu adamlar mühendis, teknik adamlar, bilim adamları ne işim var burada’ diyordum. Ancak YGA, özünde bir liderlik okulu. Yönetmenlerin de en büyük özelliklerinden biri lider olmaları. Bana çok şey kattılar. YGA’ya ilk başladığımda televizyon programı gibi projeler yoktu, şanslıyım ki artık yapılmaya başlandı. İlgi alanımla ilgili kendimi geliştirme imkanım oluyor. Daha 10’uncu sınıftayken tretman, sinopsis hazırlamaya başladım, televizyon kanalına sunum yaptım. Sektörümle alakalı tecrübeleri YGA’da kazanıyorum.
Bir kere, dersler her şey değil. Öğrencilerin bir kısmı tamamen derslere odaklanıp geri kalan her şeyi unuturken bir kısmı da geri kalan her şeye odaklanıp derslerini unutuyor. Ben kendimden örnek verecek olursam, ikisine de eşit derecede odaklandım ve gayet başarılıyım. Not ortalamam yüksek, istediğim bölümü kazanacağıma inanıyorum. Bence hayatın sosyal yanlarını da kaçırmasınlar, ilgi duydukları konularda kendilerini geliştirsinler.
NASIL ARANDI: #Özel Seymen Koleji # Erim Erdoğan #