Kentimizin en başarılı fizyoterapistleri arasında gösterilen, geliştirdiği rubatonik pilates yöntemiyle omurga rahatsızlıkları konusunda çok başarılı sonuçlara imza atan fizyoterapist Elif Akıncı, şimdi de adından Schroth Terapi ile söz ettiriyor. Ülkemizde, uluslararası ‘Schroth Terapi Sertifikası’na sahip 36 uzmandan biri olan Akıncı, kurucusu olduğu Elif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi’nde uyguladığı egzersiz yöntemleriyle özellikle çocuklardaki omurga rahatsızlıkları konusunda yüz güldürücü sonuçlar elde ediyor. Rubatonik pilates ve nefes egzersizleriyle kombine olarak uyguladığı Schroth Terapi egzersizlerini sadece çocuklar değil, postürünü düzeltmek isteyen yetişkinlere de öneren fizyoterapist Elif Akıncı, yöntem hakkında merak edilenleri anlattı.
Elif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi olarak, pandemi sürecinde üyelerimizin sağlığını korumak amacıyla 3 ay kadar hizmet vermedik. Hepimiz için zor bir dönemdi ve bu üç aylık ara üyelerimiz için de olumsuz sonuçlar doğurdu. Biz özellikle omurga rahatsızlıklarıyla ilgileniyoruz. Her zaman söylediğimiz gibi fıtık, düzleşme, skolyoz, kifoz gibi sorunlarda seanslara düzenli ve disiplinli bir şekilde devam etmek çok önemli. Kapalı olduğumuz 3 aylık dönemde üyelerimizin süreçlerinde geriye gidiş olduğunu ve ağrılarının arttığını üzüntüyle gördük.
Karantina süreci sonrasında üye değerlendirmelerinde, ağrı artışının yüzde 100 olduğunu, bıraktığımızda vücudun belli bir bölgesinde olan ağrıların tüm vücuda yayıldığını, omurga eğriliklerinin derecesinde artış olduğunu gözlemledik. Kurum olarak, üyemiz egzersize başladığı andan itibaren emin adımlarla ilerleyerek mevcut durumu daha iyiye götürmeye çalışıyoruz, bunu da başarıyoruz. Pandemi süreciyle birlikte aylar boyunca emek vererek yaptığımız her şeyin başlangıca yakın noktalara dönmüş olması bizi çok üzdü. Bununla birlikte ne üyelerimiz ne de biz umutsuzluğa kapılmadık; çalışmalarımıza ve egzersizlerimize kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Elbette, çocuk üyelerimiz için de zor bir süreç oldu. Eğer çocukta skolyoz ya da kifoz gibi bir problem varsa büyüme plakları henüz kapanmadığı ve büyüme devam ettiği için eğrilik ilerliyor. Büyüme ne zaman tamamlanırsa eğrilik o zaman oturuyor ve mücadele başlıyor. Boy atmaya devam eden ve omurga rahatsızlığı olan çocuklar için bu süreç çok zor geçti. Örneğin, geçen yıl bizimle egzersize başlayan 13 yaşında skolyoz rahatsızlığı olan bir çocuk üyemiz var. Pandemi sürecinde hem boyu uzamış hem de kilo almış. Merkezimize geldiğinde, ilk geldiği günden daha kötü durumda olduğunu gördük. Ortaya çıkan sonuç bizi de ailesini de çok üzdü. Hemen egzersizlere başladık. Şimdi bir yandan korse kullanıyor, bir yandan da Schroth egzersizleri ve rubatonik pilates yapıyor. Moral, motivasyon ve çalışmayla her şey yoluna girecek.
Almanya menşeili bir omurga egzersiz yöntemi. Bu yöntemi, sadece Schroth Terapi eğitimini almış, uluslararası sertifikası olan fizyoterapistler ve hekimler uygulayabiliyor. Schroth Terapi, aslında uzun yıllardır yurt dışında uygulanan bir yöntem ancak değeri yeni yeni anlaşıldı diyebilirim. Özellikle omurga rahatsızlığı olan çocuklarda çok etkili. Çocukta büyümenin devam ettiği dönemde egzersizle omurgaya yapılan müdahale daha etkili sonuç veriyor. Örneğin, 20 derecelik bir skolyoz eğrisi, 0 dereceye kadar gerileyebiliyor. Burada amaç hem çocuğun postürünü düzeltmek hem de o doğru postürü doğru kullanmayı öğretmek. Bunun haricinde skolyozda vücutta birtakım deformiteler de oluşuyor. Bunları düzeltmek için genellikle Schroth Terapi egzersizlerini, rubatonik pilatesi ve nefes egzersizlerini birlikte öneriyoruz. Böylece iyileşme süresi de kısalıyor.
Yetişkinlere de uygulanıyor ancak çocuklarda olduğu kadar etkili bir sonuç gözlemlendiğini söyleyemem. Yetişkinlerde skolyoz oturmuş olduğu için bu teknikle daha çok postür düzeliyor.
Omurgası C ya da S şeklinde eğrilmiş kişinin postürü havlu, pirinç çantası, silindir ve duvar merdiveni gibi araçlardan faydalanarak doğru pozisyona getirilir. Pozisyonlamalar öğretildikten sonra üç boyutlu schroth egzersizleri öğretilir. Egzersizler basitten zora doğru ilerleyen ve ‘kişiye özel’ egzersizler olmalıdır. Nefes, schroth yönteminin tam kalbinde bulunmaktadır. Skolyozlu bireylerin rutin solunumu skolyotik paterni arttıracak şekildedir ve bu döngü bir yerden kırılmadığında alınan her nefes, skolyozun artışına sebep olmaktadır. Schroth yöntemi bu döngüyü kırmak için solunum egzersizlerine de önem vermiştir. Her egzersizde kişinin vücudu pozisyonlanarak ‘Rotasyonel Açısal Solunum’a hazır hale getirilir. Böylelikle kişilerde skolyozun ilerlemesine sebep olan yanlış nefes alma paterni düzeltilir. Doğru postürü sağlamayı, o postürü korumayı; farklı denge ve hareket egzersizleriyle vücudun eğri olan tarafını düzeltmeyi, kişiyi yeniden dengeli hale getirmeyi hedefler.
Kesinlikle gerekiyor. Burada kişiyi çalıştırıyorsunuz ama bu eğitimi hayatına da entegre etmek zorundayız. Kişi, evde uygulamasını istediğimiz Schroth egzersizlerini ve verdiğimiz diğer egzersizleri mutlaka yapmalı. Kişi evde egzersizlerini yapar, oturuşuna ve duruşuna dikkat ederse elde edilen sonuç çok daha iyi oluyor.
Ülkemizde bu terapiyi uygulama yetkisine sahip terapist sayısı oldukça az. Ben, Türkiye’deki, Schroth Terapi sertifikası sahibi 36 kişiden biriyim. Uluslararası geçerliliği olan bir belge bu. Ancak hemen her alanda olduğu gibi sertifika sahibi olmanın dışında, yöntemi uygulayan kişinin mesleki tecrübesi gelişme ve sonuçlar üzerinde belirleyici rol oynamakta.
Pandemi bize, toplum olarak bağışıklık sistemimizin güçlü olmadığını gösterdi. Peki, bağışıklığı nasıl güçlendireceğiz? Vitamin takviyeleri alabiliriz ama öncelikle yüzde 100 kaliteli gıdalarla besleneceğiz ve egzersiz yapacağız. Vücudumuzda bulunan beyaz kan hücreleri, savunma mekanizmalarımızdır. Hareket etmezsek beyaz kan hücrelerinin konsantrasyonu azalır ve vücudumuz daha az antikor üretir. Bu da bizi hastalıklara karşı savunmasız hale getirir. Egzersiz ve sağlıklı beslenme, beyaz kan hücresini artıran faktörlerdir. 3 ay evde hareket etmediysek bir de üzerine kilo aldıysak, enfeksiyona daha açık bir hale geldik demektir. Oturduğumuz yerde ağrımız geçmez, fıtığımız yok olmaz, omurga eğriliklerimiz düzelmez, bağışıklığımız güçlenmez. Egzersiz yapmak şart ancak gideceğiniz merkez de çok önemli. Salgın hala devam ediyor, bu yüzden gideceğiniz merkezin hangi önlemleri aldığı çok önemli.
Biz sadece üyelerimiz için değil kendi sağlığımız için de önlemlerimizi aldık. 500 metrekarelik merkezimize aynı anda sadece 5 kişiyi alıyoruz. Dolayısıyla 100 metrekareye 1 kişi düşüyor diyebilirim. Eğitmenlerimiz, egzersizler sırasında maske ve siperlik kullanıyor. Üyemiz merkezimize adım attığı anda ateşi ölçülüyor, galoşunu giyiyor ve ellerini dezenfekte ediyor. İçeriye maskesiz girmek de yasak. Bu kadar güvenli bir merkeze gönül rahatlığıyla gelinebilir. Ayrıca Elif Akıncı Pozitif Yaşam Merkezi açıldığı andan itibaren birebir egzersiz yöntemini benimsemiş bir merkezdir. Pandemi, çalışma sistemimizin ne kadar doğru olduğunu herkese göstermiş oldu.
Şiddetli egzersiz, zararlı. Çok sık ve ağır egzersiz sonrası 3 ila 72 saat boyunca ki biz buna açık pencere diyoruz; beyaz kan hücreleri konsantrasyonu azalır ve vücut mikroorganizmalara, enfeksiyonlara açık hale gelir. Bu nedenle orta düzeyli, uzun süren egzersiz yapılması çok daha doğru. Sakin bir egzersiz olan yogayı ve hakkıyla yapılan pilatesi her gün yapabilirsiniz. Bazı merkezlerde pilates ağır, yoğun şekilde yaptırılıyor bunu da kesinlikle önermiyorum. Açık havada yürüyüş yapılması ve bisiklete binilmesi de kişiyi rahatlatacaktır.
NASIL ARANDI: #elif akıncı # elif akıncı pozitif yaşam merkezi # schorth terapi # fizyoterapist # çocuk #yetişkin # terapi # seans # uygulama # omurga # omurga rahatsızlığı # skolyoz # kifoz # kocaeli
