Kendinizden ve kariyer yolculuğunuzdan kısaca bahseder misiniz?
1979, Bandırma doğumluyum. 1994 yılından bugüne İzmit’te yaşıyorum. Kocaeli Üniversitesi Endüstriyel Elektronik Bölümü mezunuyum ancak okuduğum bölümle ilgili olarak yalnızca bir yıl çalıştım. Halen yapmakta olduğum mobilya ve dekorasyon işiyle 2003 yılında tanıştım ve bu tanışmanın sonrasında 10 yıl süreyle satış uzmanı olarak görev yaptım. Okuduğum bölümü severek okumuştum ama satış yapmayı kendime daha uygun buldum, daha fazla keyif aldığımı hissettim. Dekorasyon işleri yapmak bana hep keyif verdi. Bu dönemde birçok yerel yönetim ve diğer kamu kuruluşlarının, hastanelerin, eğitim kurumlarının, otellerin, kafe ve restoranların, şirketlerin idari binalarının mobilya ve dekorasyon işlerini yaptım. Bu kurum ve kuruluşların dekorasyon işlerinin tasarım ve uygulama projelerinin sorumluluğunu üstlendim. 2013 yılında satış uzmanı olarak çalıştığım şirketten ayrıldım ama o şirkette yaptığım işten kopmadım; kopmayı da hiç düşünmedim. 2013-2019 yılları arasında bazı resmi ve özel kurumların, konutların ve ofislerin tadilat ve dekorasyon işlerini yaptım. 2019 yılında şirketleşme kararı verip Yeniyüz Tasarım’ı kurdum.
Bugün sahip olduğunuz başarıyı elde etmek için neyi farklı yaptınız? Bu yolda aldığınız en büyük risk neydi?
İnsanların ihtiyaçlarına odaklanmanın fark yaratmayı sağladığına inanıyorum. Bu nedenle ben de öncelikle gerçek ihtiyacın ne olduğunu tespit etmeye, müşterilerimi bu ihtiyaçlarını karşılayacak projelere ikna etmeye çalışıyorum. İhtiyaçları karşılamaya çalışırken müşterilerimizin beğenilerini, tercihlerini, hayal ettiklerini anlamaya; ergonomi, estetik, insan psikolojisi gibi önemli bilimsel gereklilikleri dikkate almaya; müşterinin belirlediği bütçeyi aşmadan bilim ile istek ve beğenileri harmanlamaya çalışırım. Yalnız göze hitap eden projeler değil estetiği, aklı, ihtiyaçları ve doğruları dikkate alan projeler üretmeye odaklanmaktayım.
Aldığım en büyük risk, erkek egemen toplumda, eğitim seviyesi nispeten düşük erkeklerle çalışmayı göze almak; bunu yaparken de duruşumdan, doğrularımdan, zarafetimden ödün vermeden “bu alanda ben de varım” demek oldu.
Kariyerinizin bir ‘dönüm noktası’ var mı?
Hem kariyerimin hem de hayatımın dönüm noktası, eşim Kamil Bolat ile tanışmam ve evlenmem oldu. Onun yaptığı iş, işinin bana kattıkları kariyer yolculuğumda benim için itici güç oldu.
Sizce ‘Güçlü Kadın’ kimdir?
Güçlü kadın hem bir eş ve bir anne olarak sorumluluklarını yerine getirebilen hem de iş hayatında iddiası olan ve bu iddiasının gereklerini yapabilendir. Ben gücümü işime olan bağlılığımdan, işimi samimiyetle yapmaya çalışıyor olmamdan, güçlü ilişkilerimden, sahip olduğum dostluklardan alıyorum.
İşinizle ilgili kendinizi en güçlü hissettiğiniz an hangisiydi?
Mekanların yüzünün değişmesi, mekanlara ‘yeniyüz’ kazandırılması gibi iddialı, bir o kadar da pahalı olan projelere kişileri ikna edebildiğim; güven gerektiren projelerde tercih edildiğim zamanlar kendimi en güçlü ve en iyi hissettiğim zamanlardır.
Kendinizi güçsüz hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Bu duygunun üstesinden nasıl geldiniz?
Bir projede sorun ortaya çıkması halinde; muhataplarımın saygı ve nezaket sınırlarını aşan söylemlerde bulunduğu ve benim bunlara cevap veremediğim zamanlar, kendimi en güçsüz hissettiğim zamanlardır. Benim böyle kişilere aynı üslupla karşılık verecek bir birikimin, bir silahım yok. Ne yazık ki insanlarımızın insana saygı, eğitim ve görgü konusunda sorunları var ve sektörümüzün iş görenlerinin eğitim seviyesi de genel olarak düşük. Ben toplumumuzun ve sektörümüzün bu gerçeğini bilerek hareket ediyorum. Yaşadıklarımı işimin maliyeti, bir gerçeği olarak kabul ediyorum. Yaşanan sorun parasal bir kayıp yaşamama neden oluyorsa bunu öğrenmenin, deneyim kazanmanın bir bedeli olarak kabul ediyorum. Bu sayede yaşadıklarımı geçmişte bırakabiliyor, işime olan heyecanımı kaybetmeden yoluma devam edebiliyorum.
Yeniden başlama şansınız olsa geri dönüp neyi değiştirmek isterdiniz?
Sahip olduklarımdan mutluyum. Değiştirmek istediğim bir şey yok ancak şirket yönetebilme ve şirket yönetimine daha bütüncül bakabilme konusunda daha yetkin olabilmek için eğitimler alırdım.
Yarının güçlü ve başarılı kadınlarına nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Kadın için çalışmak, özgürlüktür. Kadınlar hem annelik ve eş olma konusundaki sorumluluklarını yerine getirebilecek hem de yaptıkları işlerde başarılı olabilecek güçtedir. Kadınlar daha cesur olmalı, iş hayatında daha fazla yer almalıdır.
NASIL ARANDI: #8 mart dünya kadınlar günü # kocaeli life # funda bolat # kocaeli