Eğitim alanındaki başarılı çalışmalarıyla tanınan YA-PA Yayınları anaokulları zincirinin 25. şubesi olarak, 2018 yılından beri ilimizde faaliyet gösteren İzmit Yaşam Paylaşım Anaokulu, pandemi döneminde aldığı önlemlerle velilerinden tam not aldı.
Henüz ülkemizde ilk vaka görülmeden önce tüm hazırlıklarını tamamlayan İzmit YA-PA Anaokulu, bu anlamda yüz yüze eğitimin en güvenilir adreslerinden biri oldu.
İzmit Yaşam Paylaşım Anaokulu’nun kurucu ortağı, endüstri mühendisi Simge Aslan ile okulun eğitim felsefesi ve pandemi döneminde alınan önlemleri konuştuk.
Yaşam Paylaşım Anaokulları, 1981 yılında kurulan YA-PA yayınlarının yönetimindeki anaokulları zinciridir. Kurucumuz Turhan Özüduru, günümüze kadar 24 üniversite, 500 akademisyenle işbirliği yapmış; okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılmasında, eğitimde kalitenin yükseltilmesinde etkin rol üstlenmiştir. Eğitim programlarımız bu birikim doğrultusunda merkez kadromuz tarafından oluşturulmakta ve her okulumuzda uygulanmaktadır. Türkiye’de 30 şubemiz var, biz 25. şube olarak İzmit’te bu başarıyı sürdürüyoruz.
Okulumuz Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı, 100 öğrenci kapasiteli ve 3-6 yaş arası çocuklara eğitim veriyor. Hafta içi 5 gün boyunca 08.00-18.00 saatleri arasında aktif çalışıyoruz. Velilerimize uygun saatlerde, nöbet sistemiyle giriş-çıkış saatlerini destekliyoruz. 600 metrekare kapalı alanımız mevcut. Bu alanda 1 spor salonu, 2 çok amaçlı salon, 6 sınıf, her katta 2 çocuk lavabosu, geniş ve ferah bir okul ortamı var. Ayrıca 500 metrekare doğal çim bahçemizde ahşap oyuncaklar bulunuyor, bahçecilik gibi çocuklarımız için oluşturulan farklı gelişim alanlarıyla da eğitimde fark yaratıyoruz.
Evet, yemekler okulumuzda pişiyor. Yemek listelerimiz Yaşam Paylaşım Genel Merkezi tarafından hazırlanıp bize gönderiliyor. Menüleri hazırlayan 2 hocamız ve 1 diyetisyenimiz var. Menülerde yaş gruplarına uygun kalori alımına, mevsimine göre sebze-meyve tüketimine önem veriliyor. Ayrıca şekerli ürünler de sınırlı olarak kullanılıyor. Süt ürünlerinde Türkiye’nin en büyük firmalarından biriyle çalışıyoruz, yoğurdumuzu kendimiz mayalıyoruz. Bitki çayları, limonata, komposto gibi tüm ürünler okulumuzda hazırlanıyor; hazır ürünler kullanılmıyor. Ayrıca okulumuza dışarıdan yiyecek-içecek gönderilmesine izin vermiyoruz. Pandemiden sonra ikindi menümüze her gün meyve eklemeye başladık.
Okulumuzda, merkezimizin desteklediği ‘her gün spor ve İngilizce’ odaklı eğitim sistemi uygulanır. Bu nedenle sloganımız ‘Sporla Yaşam, Oyunla Paylaşım’dır. 3 yaş grubumuzda uyku saati dışında temel branş etkinlikleri uygulanırken, 4 ve 5 yaş grubumuzda bütünleştirilmiş eğitim sistemi uygulanır. 5 yaş okula hazırlık grubumuzda cuma günleri ‘orman günü’ olarak değerlendirilir ve ‘Minik Tema’ etkinlikleri kapsamında, her hafta çevremizdeki farklı ormanlık alanlara gidilerek bu etkinlikler gerçekleştirilir. Bu sayede çocukların doğa bilincine ulaşarak, keşfederek kendilerini geliştirmeleri amaçlanır. Ayrıca 5 yaş grubumuzda okula hazır oluş kapsamında testlerin yapılabilmesi için okul müdürümüz Merve Ayaz ve okul psikoloğumuz Nihan Koltuksuz’un yetkilendirilmiş sertifikaları mevcuttur.
Çocuğumuzun desteklenmesi gereken yönleri bu sayede ölçümlenerek ailemiz bilgilendirilir ve gerekli çalışmalar yapılır. Hiçbir yaş grubumuzda okuma-yazma öğretimi yapılmaz. Ancak okuma-yazmanın temeli olan tüm aşamalar kademe kademe 3 yaştan itibaren desteklenerek çocuğumuza kazandırılır.
Eğitim programımız her sabah ‘çember saati’ ile başlar. Burada çocuklarımızla birebir sohbet ederek önceki günü değerlendirir ve o gün ne yapacağımızı konuşuruz. Sonrasında ders programına göre sınıflarında ya da atölyelerinde 50 dakika olarak ayarlanmış etkinliklerini gerçekleştirirler. 3 öğün olarak, sabah-öğle-ikindi yemeklerini tüketirler, sonrasında akşam 16.40’tan itibaren serbest zaman etkinliklerine geçilir. Bu şekilde çocuğumuz günü tamamlamış olur.
Biz Türkiye’de ilk vaka görülmeden çok önce, 25 Şubat tarihinde Koronavirüs kapsamında önlemlerimizi aldık ve velilerimizle bunu paylaştık. Bunu her fırsatta paylaşıyorum çünkü her zaman her konuda öncü olmaktan dolayı çok gururluyum. O zaman abarttığımızı düşünenler de oldu ancak konunun özünde çocuklarımız varsa hiçbir detayı gözden kaçıramazdık. Onlar için tedbirleri hep en üst seviyede tutuyoruz. Kreş ve anaokullarının 1 Haziran’da tekrar açılmasıyla önlemlerimizi yeniden gözden geçirdiğimizde, 25 Şubat’ta hazırladığımız önlemler yönergesinin MEB’in yayınladığı standartlarla birebir örtüştüğünü görmek ve ekstra çaba sarf etmeden okulumuzu açabilmek bize ayrıca bir gurur verdi.
Okulumuzda çocuklarımız için yapılacaklar, velilerimizin ve personelimizin yapmasını beklediklerimiz şeklinde 3 farklı talimatname var. Genel kuralımız, her zaman toplu taşımayla gelenlerin kıyafetlerini değiştirmeden izole alandan yukarı çıkmaması; geldiğinde mutlaka el yıkama ve maske değişimi ki bu kural herkes için geçerli. Okuldaki herkes 50 dakikada bir elini yıkamak zorunda; personelimizin maske takması zorunlu. Çocuklarımız için bunu zorunlu tutmuyoruz. Ateş ölçümü günde 3 kez yapılıyor; yemekhanede aynı anda en fazla 2 sınıf olacak şekilde ve sosyal mesafeye uygun yerleşim alanı oluşturuldu.
Kapalı ortamlarımız her 50 dakikada bir boşaltılarak havalandırılıyor. Yaz döneminde çoğunlukla bahçeyi kullandık, kış dönemi için de her gün bahçe kullanım planımızı ders programına dahil ettik. Ayrıca spor salonu ve çok amaçlı salonlarımızın kullanılması için gerekli çalışmalar yapıldı. Temizlik sıklığımız artırıldı, sık kullanılan alanlar uygun dezenfektanlarla temizleniyor. Okulumuzda ortak kullanılan tüm malzemeler ve alanlar her akşam ULV dezenfektan cihazıyla dezenfekte ediliyor. Sınıf kontenjanlarımız da sınıf büyüklüklerine göre 10-13 kişi olacak şekilde sabitlendi.
Velilerimiz ve ziyaretçilerimizi maalesef okulumuza alamıyoruz. Çocuklarımızı kapıdan teslim alıyoruz. Ziyaretçilerimiz, hafta sonu okulumuzu bir kişi olarak gezebiliyor ya da resim ve video paylaşımı yapıyoruz. Görüşmelerimizi okul bahçesinde gerçekleştiriyoruz.
Ben de 2 çocuk annesiyim. İnanın en az onlar kadar korkuyor ve endişe duyuyorum. Ancak çocukların ruhsal durumlarını düşündüğümde daha çok tedirgin oluyorum. Mart ayından beri zorunlu olarak eve kapatıldık. Çocuklar bunu anlayamıyor, anlamalarını da bekleyemeyiz. Dışarı çıkmak istiyorlar, sosyalleşmek istiyorlar. Parkın yanından geçerken orada oynayan çocukların yanına gitmek istiyorlar. Bir kısmımız bunu da engelliyoruz ya da serbest bırakıyoruz. Çocuklarını kimseyle görüştürmeyen, kendisini izole eden, her türlü tedbiri uygulayan tüm velilere sonsuz saygım var. Bununla beraber kuralları esneten, AVM’lere çocuğuyla giden; plaja, markete, çocuk parkına giden, kendini korumayı önemsemeyen, ‘şu akrabamızla, şu arkadaşımızla görüşelim bir şey olmaz’ gözüyle bakan diğer velilere şunu söylemek istiyorum: Okullar bu ortamlardan çok daha güvenli. Bizler denetleniyoruz. Maske takmamız ve temizlik şartlarımız zorunlu. Elbette risk her zaman var ama bizde tedbir de var. Lütfen çocukların eğitim haklarını ellerinden almayalım.
Çünkü velilerimizi çok iyi anlıyoruz ve bütün süreçleri aynı empatiyle inceliyoruz. Eğitimden yemek listesine, güvenlikten sağlık kurallarına kadar aklınıza gelebilecek her ayrıntıyı kendi çocuklarımızın başına gelecekmiş gibi; hepsini kendi çocuğumuz gibi düşünerek hazırlıyor ve uyguluyoruz. Amacımız her çocuğumuzla özel olarak ilgilenerek, gözlerine bakarak, onlara değer vererek ve onlara bu değeri hissettirerek; onu çok mutlu şekilde yeni başlayan eğitim hayatına uğurlamak. Velilerimiz de bu değeri süreç içerisinde sonuna kadar hissediyor. Kendimize ve verdiğimiz eğitime güvenimiz tam.
NASIL ARANDI: #izmit yaşam paylaşım anaokulu # yapa anaokulu # izmiti simge aslan # okul # öğrenci # okul öncesi # anaokulu # çocuk # kocaeli # izmit #
