25-04-2024 11:14

Esnek kuralları olan bir anne: Tülay Yanıkoğlu Yazıcı

   1 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 17/12/2021
Tülay Yanıkoğlu Yazıcı, çocukları Işıl Su ile Uygar’ı ahlaklı ve topluma faydalı bireyler olarak yetiştirirken, aile büyüklerinin tecrübelerinden de yararlanıyor
.stripslashes($urun->baslik).

Hem televizyoncu kişiliği hem de Okuma Sanatı Kulübü’ndeki başarılı çalışmalarıyla ilimizde geniş bir kesim tarafından tanınan Tülay Yanıkoğlu Yazıcı, aynı zamanda iki küçük meleğin annesi. En büyük keyfi, 10 yaşındaki kızı Işıl Su ve 7 yaşındaki oğlu Uygar ile birlikte evde vakit geçirmek olan Tülay Hanım, kendisini ‘kuralları olan ama yeri geldiğinde bu kuralları esnetebilen’ bir anne olarak tanımlıyor. Anne olarak amacının, çocuklarını ahlaklı ve topluma faydalı bireyler olarak yetiştirmek olduğunu söyleyen Tülay Yanıkoğlu Yazıcı, ‘annelik’ konusunda büyüklerin tecrübelerinden faydalanmanın da çok önemli olduğunu söylüyor. Yazıcı ile annelik serüveni hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Kendinizi nasıl bir anne olarak tanımlarsınız?

Ben çalışkan, aktif, duyarlı ve çözüm odaklı birisiyim. Bu özellikleriyle beraber yumuşak huylu olmaya çalışan, zaman zaman yükselen, bazen çok sakin tepkiler veren, dalgalı bulutlu bir anneyim. Kurallarım vardır ancak duruma, yerine ve zamanına göre bu kurallarda esneme sağlarım. Hem hayatın içindeki rollerimde başarılı olabilmek hem de iyi bir anne olabilmek için yoğun efor sarf etmem gerekiyor. Bu sebeple bazen yorucu bir anne oluyorum. Neyse ki düşüncelerini ifade edebilen çocuklarım var, çok zorlanınca bana tepki veriyorlar.

Çocuklarınızla nerelere gitmek, neler yapmak keyif verir?

Evde olmayı çok seviyoruz. Bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında iş tempom çok yoğundu, çocuklar da bu yoğunluktan nasibini aldı. Çoğunlukla toplantılara, etkinliklere, festivallere beraber giderdik. Hayatımın en yorucu dönemiydi. O zamanlar o kadar çok dışarıdaydık ki şimdi mümkünse bizi kimse ellemesin, evde huzur içinde yaşayalım noktasındayız. Kış akşamlarında mısır patlatmak, çay demlemek, battaniye altında film izlemek, bisküviyi çaya banıp dizi izlemek bizim için parti eğlencesinden daha keyifli. Hafta sonları doğada olmayı, piknik yapmayı, akraba ziyaretlerini, bahçede komşularla vakit geçirmeyi çok seviyoruz. Eğer kaliteli, gerçekten etkili ve faydalı olduğuna emin olduğum bir etkinlik varsa, mutlaka götürüyorum onları. Ortak bir hayatımız, dolayısıyla evde herkesin görev ve sorumlulukları var. Birlikte evi beraber temizliyoruz, sofrayı beraber kuruyoruz, üçümüz yemek yapıyoruz. Örneğin evimizde yoğurt mayalamak, Işıl Su ve Uygar’ın görevi.

Çocuklarınızı büyütürken nelere dikkat ediyorsunuz?

Ahlak, ahlak, ahlak. En önemli konu bu benim için. İyi insan olmalı, kendinden başka insanları da düşünmeli. İsteklerine odaklanmış ve bencil değil, topluma fayda sağlamak için gerekirse rahatını bozacak insanlar olmalarını isterim. Rahatlık tuzağındaki insanlara hiç tahammülüm yok, o sebeple çocuklarımın da bu tuzağına düşmelerini istemiyorum. Hayatta daima dinç, dinamik, sorun çözen ve faydalı kişiler olmaları için uğraşıyorum. Yaptığım sosyal sorumluluk projesinde onlara da görevler veriyorum ve aktif olmalarını sağlıyorum. İnsanlarla iletişimlerinin güçlü olmasını, bağlantı kurabilmelerini, güzel ilişkiler içinde olmalarını istiyorum.

Çocuklarınızın ilgi alanları var mı?

Aynı anne-babadan doğmuş, aynı evde büyümüş iki çocuk ve ikisi de çok farklı. Kızım Işıl Su, yaramaz, kabına sığmayan, dışa dönük, sosyal, çok hareketli ve konuşkan bir çocuk. Ayrıca çok duygusal ve duygularını çok iyi ifade ediyor. Işıl Su’nun mutfak marifeti çok yüksek. 10 yaşında olmasına rağmen pek çok yemeği, tatlıyı tek başına yapabiliyor. Gelecekte iyi bir şef olmayı hayal ediyor. Mesleğim olan radyo TV’ye de çok ilgili. Oğlum Uygar’ın ise matematik zekası yüksek, mantık onun için önemli. Kuralcı ve titiz. Topluma, yaşlılara ve hayvanlara karşı çok duyarlı. İnsanları iyi gözlemler ve bazen gördüğü şeylere çok içerler. Aşırı duygusal. Yeni tanıştığı insanlara karşı çok çekingen, yeniliklere adapte olmakta zorlanıyor. Kaygı düzeyi yüksek bir çocuk; sürekli etrafında ters giden şeylerle ilgili fikir üretip o sorunu nasıl ortadan kaldıracağını düşünüyor. İleride robot tasarlamak ve dünyayı kurtaracak bilimsel çalışmalar yapmak istediğini ifade ediyor.

Faydalandığınız kaynaklar neler?

Önceleri kitaplardan destek alıyordum ancak kitabi bilgilerin yeterli olmadığını fark ettim. Yeni anne olanlara en büyük tavsiyem; annelerini, büyüklerinin deneyimlerini yabana atmasınlar. Bir çocuk, tek bir kişinin fikirleri ve bakış açısı ile yetişmiyor. İçinde bulunduğu toplumdan, anne babasının ilişkisinden, akrabalardan, komşulardan, muhitten, ülkenin içinde bulunduğu durumdan da besleniyor. Özümüz ve kültürümüzden uzaklaşmadan, gerçekten duyarlı insanlar yetiştirmek mümkün. Doğan Cüceloğlu, Üstün Dökmen, Bahar Eriş, Özgür Bolat gibi kıymetli insanların kitaplarını okuyorum. Kitaplardan öğrendiklerim, büyüklerimden duyduklarım, arkadaşlarımdan edindiğim deneyim transferi ve kendi kimliğimi harmanlayarak onları yetiştirmeye çalışıyorum.

NASIL ARANDI: #tülayyanıkoğluyazıcı #okumasanatıkulübü #ışılsu #uygar #kuralcı #çocuğumveben #röportaj #annelik #sevgi #mutluluk #toplum #ahlak #kocaeli

8 ay önce - Yasa Arslan

Nemutlu Tülay Yanıkoğlu Yazıcı dünyayı sen ve senin gibi insanlar kurtaracak.Herşey aileden başlar ....

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.