05-06-2023 23:40

Ekonomik kriz; yoksullaşma ve hamurlaşma

   0 Kişi Yorum Yaptı   Eklenme Tarihi: 22/03/2023
.stripslashes($urun->baslik).

Öncelikle 1999 depremini yakinen yaşamış biri olarak 6 Şubat depreminde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara da bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve sabır diliyorum.

Türkiye’de 2018 yılının başlarındaki kur kriziyle birlikte belirgin olarak hissedilmeye başlanan ekonomik kriz, kaçınılmaz olarak gıda tüketimi alışkanlıklarını da değiştirdi. Bir taraftan gelirler erirken, diğer taraftan da gıda fiyatlarında astronomik bir yükselişe şahit olduk.

Gıda fiyatlarının artması, doğal olarak toplumun yeme alışkanlıklarını da bütünüyle etkiledi.

Alım gücü ile yemek alışkanlıklarının ilişkisi hakkında sıkı bir külliyat mevcut. Şöyle özetleyebiliriz: Alım gücü düştükçe kırmızı et başta olmak üzere hayvansal protein tüketimi ciddi miktarda azalıyor, meyve-sebze tüketimi azalıyor, karbonhidrat tüketimi artıyor. Ekonomik krizlerde toplumsal olarak gözlemlenen bu değişim, aynı zamanda her toplumun yüksek gelirli kesimi ile alım gücü düşük kesimi arasındaki farkı da yansıtıyor.

Alım gücünün düşmesi ile gıda seçimleri arasındaki ilişkiyi Türkiye’deki ekonomik kriz bağlamında düşündüğümüzde, toplumsal ölçüde yemek seçimlerimizin nasıl şekillendiğini görebiliyoruz. Protein olarak dananın kıyması, tavuğun döneri, balığın konservesi tüketiliyor; mevsim dışı sebzeler pahalılık sebebiyle nadiren tercih edilebiliyor; süt ürünlerindeki fiyat artışı ile peynir zor ulaşılabilir bir gıda maddesi haline geliyor. Bu da kaçınılmaz olarak restoranların menülerini şekillendiriyor, hangi mutfakların daha çok tercih edildiğini belirliyor. Bu gıdalardan çok daha ucuz olan hamur, her mutfakta kendine ayrılan yeri genişletmiş durumda.

***

Eve yemek söyleme alışkanlığının artması sonucu belli yemek çeşitlerinin görünürlüğünün ve tüketiminin azaldığını söylemiştik. Buna ek olarak, maliyetli yemeklere erişimi azalan bizler daha ucuz yemek gruplarına yöneldik. Bu iki unsur, kurye dönemi ve azalan alım gücü, kaçınılmaz olarak gastronomik repertuvarımızı daralttı ve yönlendirdi.

Toplumun yemek seçimlerinin ekonomik kriz ile nasıl değiştiğini belirttim. Ancak çok ciddi ekonomik krizlerde dahi toplumun tamamı yekpare bir şekilde fakirleşmiyor. Ekonomik kriz ve pandemi döneminde, toplumun çoğunluğuna göre alım gücü etkilenmeyen bu kesimin yoksulluktan dolayı hamur vb. ucuz gıdaları yemeye mahkum olduğunu söyleyemeyiz. Lüks ya da en azından pahalı yemek çeşitlerine talep bu sebeple tümden yok olmuş değil hatta direkt olarak bu kesimi hedefleyen yemek teslimat platformları dahi ortaya çıktı.

***

Aslında gastronomik ufkumuzun günden güne daralıp birkaç kategoriye sıkışmakta olduğunu görmek için tek yapmamız gereken yemek siparişi uygulamalarını açıp restoranlara bakmak. Sanıyorum ki birçoğumuzun ilk ve en çok karşısına çıkan ağırlıklı olarak hamburger, pizza/pide, kebap ve sushi olacaktır.

Bu yazıda anekdotların ötesine geçip bu durumun tahlilini yapabilmek adına, son yıllarda etkili olan iki mekanizmayı (yemek sektörünün dönüşümü ile ekonomik kriz) ve bu durumun sonuçlarını tartışmaya açmak istedim. Yemek tercihlerimizi daraltan ve daraltmaya devam eden bu süreç sadece haftada/ayda yediğimiz yemek çeşidini aşağı çekmekle kalmıyor, aynı zamanda bunun kaçınılmaz sonucu olarak gastronomik zihinsel dünyamızı, yemek dağarcığımızı küçültüyor.

O zaman şunu soralım: Lezzetlerin azalmasına yani yaşamın renk kaybetmesine nasıl itiraz etmeli? Ve bunları düzeltmek adına neler yapılabilmeli? Bunu sorgulamamız lazım. Bu vesileyle ucuz ve lezzetli bir yemek için size aşağıdaki menüyü oluşturdum. Şimdiden afiyet olsun.

Kentucky tavuk

Malzemeler:

• 1 tepsi un

• 1 su bardağı galeta unu

• 5 yumurta

• Yarım litre süt

• Kekik, kırmızı biber, sarımsak tozu, tuz, karabiber

• Limon

• 1 tepsi mısır gevreği, ezilmiş (corn flakes)

• 3 bütün tavuk butu

• 2 tavuk göğsü, dilimlenmiş ve nuggets halinde kesilmiş

• Son olarak da kızartmak için bolca sıvı yağ

 

Yapılışı:

Öncelikle bir tepsi una baharatları ve tuzu karıştırın, ardından galeta ununu karıştırıp, mix yapın. Bir kenarda beklesin. Sonra beş yumurta ile yarım litre sütü karıştırın, o da bir kenarda beklesin. Önce tavuklarınızı limonlu suda yıkayıp ıslatın, sonra kurutun. Ardından iyice kuruttuğunuz tavuk parçalarını sırasıyla un karışımına, sonra yumurta ve süt karışımına, son olarak da mısır gevreğine bulayın. Buladığınız tavuk parçalarını üstü kapalı bir kapta buzdolabında 2 saat kadar bekletin, sonra sıcak bitkisel yağda rengi altın sarısı oluncaya kadar kızartıp, yağını iyice çekmesi için kağıt serili tepsiye dizin. Yanına ekstra patates kızartıp, sevdiğiniz dip soslarla birlikte servis edebilirsiniz. Afiyet olsun.

NASIL ARANDI: #serkan yeşildağ # şef # chief # yemek # tarif # kentucky

YORUMLAR
Yaptığınız yorumlar editör onayından geçmektedir.
Diğer Yazılarını İnceleyin;
Serkan Yeşildağ: GARSOOONNN

1 ay önce
Serkan Yeşildağ: Yumurta

2 ay önce
Serkan Yeşildağ: Cheddar’ın icadı

4 ay önce
Serkan Yeşildağ: Yeni yılda beslenme şeklinizi değiştirin!

5 ay önce
Serkan Yeşildağ: Michelin Yıldızı nasıl doğdu?

7 ay önce
Beşinci tadın adıdır; UMAMİ

8 ay önce
Yerel ürün tüketmenin faydaları

9 ay önce
Jelatin nedir, neden yapılır ve nerelerde kullanılır?

10 ay önce
Sağlık Dolu Bir Meyve: Avokado

11 ay önce
Yaz aylarının vazgeçilmezi; Milkshake

Yaz aylarında hem serinlemek hem de besleyici bir şeyler tüketmek isteyenlerin favori içeceği milkshake’i evinizde de yapabilirsiniz

1 yıl önce
Bayramda Ağzımız Tatlansın

1 yıl önce
Ramazadan’da Ne Yesek?

1 yıl önce
Yeni yılda bizi neler bekliyor?

1 yıl önce
Gıda Neofobisi

2 yıl önce
Damak size yalan söylemez

2 yıl önce
Sefer tası

2 yıl önce
Yeni sezona umutla…

2 yıl önce
Şov yapma yemek yap!

2 yıl önce
Popüler olmayı bırakalım

2 yıl önce
Sıcak yaz günlerinin

2 yıl önce
Evde kokoreç

2 yıl önce
İftar sofraları çorbasız olmaz

Yazan: Serkan Yeşildağ

2 yıl önce
Mutfakların lezzetli minikleri; Mikro filizler

Ağzımızı tatlandıralım!

İştahınız bol olsun!

Japonlar gibi kızartma yapın!

Evde lahmacun yapalım mı?

Pandemi yeme-içme alışkanlıklarımızı nasıl etkiledi?

Ne yersen O’sun

Yedikleriniz sizi ele veriyor

Aradığımız tek şey samimiyet!

Beynimizi ‘Doyurmak’ önemli!

İyi yemek insanları bir araya getirir

Ellerinize sağlık

Peynir; yemekten önce mi sonra mı yenilmeli?

Eti nasıl marine etmeliyiz?

Mikrodalga fırınlar sağlıklı mı?

İyi yemeğin sırrı

Sofrada doğru davranıyor muyuz?

Bu ülkeyi yemek kurtaracak

Zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin!

Ekmek kadayıfı mı bread pudding mi?

Bu lezzeti ıskalamayın!

Doğru yemek için doğru yağ seçin!

Son zamanların yükselen trendi: Raw Food

Mükemmel Hamburger nasıl olmalı?

Meslekte kalıcı olmanın sırrı

Yeni nesil dondurma

Hangi yemekte, hangi baharat?

Yeme-içme sektöründe markalaşmak şart

Gün boyu aç kalmayın!

İyi bir şef nasıl olmalı?

Zan altında bırakmadan önce...

Kurban etini nasıl değerlendirelim?

Bırakın, aşçı olsun!

Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketin!

Etin İlk mutfağı ahırdır!

Nereden başlayacağını biliyor musun?

Hayatın ta kendisidir yemek

Bayram sofraları kurulsun!

Hobi olarak restoran açmayın!

Gurme müfettişler kapımızda

Sofranızdan sebzeyi eksik etmeyin

Franchising alacak işletmeciler dikkat!

Mutfak aşkı

Sosta en önemli unsur: Denge

Bol lezzetli ramazanlar

Lezzet mi? Sunum mu?

Yemeği endüstriyelleştirmeyelim!

Yemek seçiminiz kişiliğinizi ele veriyor

Biri kar tatili mi dedi?

KYÖD, Rotary ve KOÜ bir araya gelirse…

AVM’lerin yeni yıldızı ‘Food Court’lar