Kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1991 yılında Kocaeli’de doğdum. 2013 yılında İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldum. Hukuk fakültesinde okurken her alanın temel düzeyde eğitimini aldık. Fakat iş hukuku ve sözleşmeler hukuku derslerine çok daha ilgili ve yetenekliydim. Daha üniversitedeyken bir gün avukatlığı bırakıp ticaretle ilgilenirsem bu bilgilere ihtiyacım olacağını biliyordum. Kaldı ki öyle de oldu. 9 yıl avukatlık yaptıktan sonra aile şirketimiz olan İpek Pişmaniye’de çalışmaya başladım.
İş hayatına nasıl ve ne zaman atıldınız?
Üniversiteden mezun olup bir yıl zorunlu stajımı tamamladıktan sonra Amerika’ya dil okuluna gittim. Kocaeli’ye dönmek yerine İstanbul’da çalışmaya karar verdim. Kariyerime ilk olarak Unilever’in iş hukuku departmanında başladım, daha sonra kendi ofisimi açtım. Sonra bir gün babam aradı, emekli olacağını söyledi, aile şirketimizde çalışmamı istedi, bir yandan da avukatlık yapmaya devam edebileceğimi belirtti. Dedem Lütfü Canıgeniş’in 1954 yılında kurduğu, babam ile amcamın tüm emekleriyle bugünlere getirdiği İpek Pişmaniye’de 2022 yılında çalışmaya başladım. Üçüncü kuşak yönetici/ortak olarak aile şirketimizde severek çalışmaya devam ediyorum.
Kariyer basamaklarını tırmanırken, itici gücünüz neydi?
Herkesin hayatında kişisel bir motivesi vardır. Her güne heyecanla, mutlulukla başlatacak bir amaç. Benim amacım, hayal ettiğim hedeflerime ulaşmak. Hedeflerime ulaşmak için itici gücüm, çözüm yeteneğim ve inancımdır. Avukatlık yaparken de ticaret yaparken de beni her zaman daha ileriye taşıyan ve fark yarattığım özelliğim, problemler ve kaoslar karşısında daima çözümcül, yapıcı, pozitif yaklaşımım oldu. Bu özelliğim sayesinde adım adım hedeflerimi gerçekleştiriyorum.
Sizce başarının altın anahtarı nedir?
Sorumluluk bilinci ve özgüven, başarının altın anahtarları diyebilirim fakat başarının sadece iki anahtarı olduğunu düşünmüyorum. Başarı, bir sürü özelliğimizin bir araya gelerek, istenilen sonucu elde etme durumudur. Her bir birey, üzerine düşen görevleri yerine getirip, başkalarının haklarına saygı göstererek, kendi seçimlerinin de sonuçlarına sahip çıkmalıdır. Ben de zorlu görevlerin üstesinden geldikçe yoğun özgüven hissederim. Tabi ki bu bilinci aile ortamında öğrendim. Babamın çocukluğumdan beri yineleyerek söylediği “Takip, takip, takip” kelimeleri zihnime kazınmış durumda.
Gerçekten de hem mesleğimde hem işimde takip etmek zorundayım. Avukatken dilekçeleri, süreleri, emsal kararları, yönetmelikleri ve güncellenen her mevzuatı takip ediyordum.
Şimdi yöneticilik yaparken finansı, satışı, satın almayı, üretimi, depo sevkiyatını, bayileri, ürünleri, yenilikleri ve ürün geliştirmeyi takip ediyorum. Takip ettiğimiz yani ilgi duyduğumuz her alan bize bilgi getiriyor. Bilgi ise hepimizi başarıya taşıyan en değerli kavramdır.
Kadınların iş hayatında yaşadığı en temel sorun nedir? Siz bu sorunları aşmak için nasıl bir yol izliyorsunuz?
Ben, Kocaeli Sanayi Odası Kadın Girişimciler Kurulu Üyesiyim. Bu toplulukta hedefimiz kadınlarımızı iş hayatında daha çok görmek. Bizim şirketimizin de %70’i kadın personelden oluşuyor. Kadınların olduğu işletmeler parlar. Bizim ve bizim gibi şirketlerde yaşanan en büyük sorunun kadınların anne olduktan sonra iş hayatına devam etmek yerine anne olmayı önceliklendirmeleri olduğunu gözlemliyoruz. Bu nedenle de KSO Kadın Girişimciler olarak OSB bölgelerine anaokulu açma projemiz için çalışıyoruz. Çünkü sanayi bölgeleri merkezi olmadığından anneler çocuklarını anaokuluna bıraksa dahi çalışma saatlerine yetişemiyor. Bizler, KSO Kadın Girişimciler Kurulu olarak değerli kadınlarımızın hem kariyerlerini hem de annelik görevlerini yerine getirmeleri için projemizi adım adım gerçekleştiriyoruz
İş hayatının içerisinde bir kadın olarak, cumhuriyete neler borçlu olduğunuzu düşünüyorsunuz?
Cumhuriyetin kadınlar için bir devrim olduğunu düşünüyorum. İş hayatına en büyük etkisi olan ise çalışma hayatında eşit haklara sahip olmaktır. İş Kanunu’nda kadınların haklarına yer verilmesi, iş hayatında kadınların yer almasına imkan tanımıştır. Bugün seçebiliyorsak, seçilebiliyorsak, çalışabiliyorsak, iş hayatında varlığımızı hissedebiliyorsak, hepsi cumhuriyet sayesinde olmuştur.
Cumhuriyetin size tanıdığı en büyük özgürlük nedir?
Cumhuriyetimizin hem kadına hem erkeğe sağladığı en büyük özgürlük, demokrasidir. Cumhuriyetin gelmesiyle beraber kazandığımız anayasal haklar, kişi hak ve hürriyetinin korunmasını sağlamaktadır. Herkes yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Bu soruyu sadece bir kadın olarak değil bir vatandaş olarak yanıtlamak gerekirse, demokrasi sayesinde her bireyin bu özgürlüğü her daim hissetmelerini isterim.
Mustafa Kemal Atatürk; ülkesinin, halkının ve toprağının değerini çok iyi bilerek, öngörüsüyle yıllar önce gerçekleştirdiği ilke ve inkilaplarla devrim yaratmıştır. Eğer Atatürk bizlere bu hakları sağlamamış olsaydı her alanda yok sayılmaya devam edecektik. Kadına verilen değer, kadının konumlandırılması ve korunması, kadınlara iş hayatında yer verilmesi, toplumumuzun uygarlık yolunda kaydettiği ilerlemedir. Tüm bu gelişmelerin temelini attığı için Atatürk’e minnet borçluyuz.
‘Cumhuriyet kadını’ denilince, gözünüzde canlanan fotoğrafı birkaç cümleyle tarif eder misiniz?
Bu soruyu düşünmeden cevaplayabilirim. Bir Kocaelili olarak ‘cumhuriyet kadını’ denilince akla Leyla Atakan gelir. Cumhuriyetin bizlere tanıdığı seçme ve seçilme hakkı sayesinde doğrudan seçilen ilk kadın belediye başkanımızdı. Benim yaşım Kocaeli’de yaptığı gelişmeleri görmeye yetmese de büyüklerimden şehrimiz için yaptıklarını, hızlı ve doğru aksiyonlarla sorunları çözdüğünü bolca dinlemişimdir.
Atatürk’ün kadınlarla ilgili söylediği en sevdiğiniz söz hangisi?
Atatürk’ün halk için, kadınlar için, çocuklar için, spor için ve gençler için söylediği bir çok sözü var zihnimde. Ama kadınlar için söylediği “Ey kahraman Türk kadını sen yerlerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın…” sözü her duyduğumda kendimi değerli ve güçlü hissettiren, en sevdiğim sözüdür.
NASIL ARANDI: #eda canıgeniş # ipek pişmaniye # avukat # kocaeli # 8 mart dünya kadınlar günü # cumhuriyet # atatürk